Seviye Atlayan Zombi Bölüm 170: Zor Bir Görev

Seviye Atlayan Zombi Novel Oku

Zain'in gerçek bedeni daha yeni gelmişti, bu yüzden başlangıçta planladığı gibi diğerlerine yardım edecek zamanı yoktu çünkü kavga artık tamamen durmuş gibi görünüyordu. Ancak onun yüzünden değil, olay yerine yeni giren yaşlı beyefendi yüzündendi.

Adama bakan Zain gözlerini ondan alamadı, yüzüne baktı ve onu kafasındaki anılarla karşılaştırdı.

'Bundan eminim, bu adamla daha önce, hayatım boyunca hiç tanışmadım, ama yakın zamanda gördüğüm görüntüden dolayı yüzünü tanıyabiliyorum.' Zain düşündü.

Neden vizyonu ona daha önce hiç görmediği birini göstermişti ve şimdi birdenbire onun vizyonuna uyan bir adam karşısında belirmişti. Bu adam gerçekten Kun ve diğerlerinin de parçası olduğu Reborn grubu için mi çalışıyordu?

“Hepiniz böyle bir zamanda nasıl mücadele edebiliyorsunuz?” Adam ileri doğru yürürken konuştu. Tuhaf zombiler, sanki utanıyorlarmış ya da bir öğretmen tarafından azarlanmışlar gibi başlarını öne eğmişlerdi.

“Onlar… bizim gibiler.” Gladyatör adam cevap verdi.

Yaşlı adam, gladyatörün bununla ne demek istediğini anlamak için Zain ve diğerlerine bakıyordu, gözüne bir şey çarpmış gibi gözlüğünü burnunun kenarına doğru ittiğini gördü.

“Anlıyorum… bugün için bu geçerli bir mazeret, ama bu, hepinizin hareket etmeden ne kadar ileri gitmeniz gerektiğini gösteriyor.” Adam önlerinden çıkarken, ama yine de hepsine yakın durduğunu söyledi.

“Hepiniz, yalnızca onun yaratımlarının bir parçası olduğunuzu veya virüsün birkaç parçasına direndiğinizi tahmin edebiliyorum. Her iki durumda da, hedefimize ulaşmak için bize, yani Karanlık Zombiler'e katılmanızı öneriyorum.”

“Karanlık Zombiler, adınızı önemseyen!” Cube bağırdı. “Hepimizi öldürmeye çalıştıktan sonra neden size katılalım ki?”

Az önce gördükleri şeyden, askerlerin ve birlikte seyahat ettikleri birkaç yakın arkadaşlarının ölümünden sonra, onların gözünde canavar gibi görünen bu yabancıların ellerinde kendilerini güvende hissettiklerini söylemek zordu.

Adam gülmeye başladı.

“Sanırım bazı şeylerde bir yanlışlık var, seni davet etmiyordum.” Adam daha sonra Zain'i işaret etti, Kun'u, Pink'i, Cobra'yı, Apartmandaki Savaş'ı ve hatta Jam'i işaret etti, “Teklifim sadece bize katılmaları.”

Brandon ve diğerleri, adamın onları neden işaret ettiği konusunda biraz kafa karışıklığı yaşadılar, ancak Kun, Pink ve Zain için durum oldukça açıktı; adamın tüm zombileri seçtiği açıktı.

'Bu adam ne kadar biliyor? Onunla birlikte gitmek güvenli mi? Açık olan tek şey zombilerin ona saldırmadığıdır. Karanlık Zombiler ya da onlara her ne diyorsa, insan olmasına rağmen ona saldırmıyorlar.”

Kimse bir şey söylemese de Brandon bir çıkış yolu arıyordu. Zain ve Cobra ile diğerlerinin güçlü yardımıyla, artık gerekirse savaşabilirler ya da reddederlerse her iki taraf da aynı kayıptan dolayı geri dönecekmiş gibi görünüyordu. Ancak Brandon hiçbir şey söylemiyordu çünkü şu anda her şeyden çok Zain'in kararına güveniyordu.

'Şimdilik… başka bir gruba katılmak çok riskli. Onlar hakkında hiçbir şey bilmediğimiz sürece ve ben de grubun en güçlüsü olup olmadığımdan emin olmadığım sürece olmaz. Kontrol altında olmak ya da etrafımızda sürekli tehlikelerin olduğu bir bölgede olmak iyi bir şey değil.'

Bu yüzden Zain ağzını açtı ve cevabını verdi.

“Üzgünüm ama şu anda Dark Zombies'inize katılamayacağız. Öyle görünüyor ki… her iki grubumuzun da diğer tarafa gitmesi daha iyi olur.”

Adam bunu duyunca imza attı.

“Cevabın beni hayal kırıklığına uğrattı. Defol… onlardan kurtul.”

Bu sözler herkesin savunmaya geçmesine neden olmuştu, sonuçta savaşmak zorunda kalacaklar gibi görünüyordu. Garip bir şekilde, daha önce kavga ettikleri diğerlerinin hiçbiri hareket ediyormuş gibi görünmüyordu.

“Bu reddetmemen gereken bir teklifti.”

Bir an için yer sarsılıyormuş gibi hissettim. Grubun arkasındaki arabaların bariyerinin arkasından toz çıktığı görülebildiğinden, biraz uzaktan küçük patlamalar duyuldu. Daha sonra diğerlerinin açtığı delikten zombi gibi kokan yaratıklar geldi. Sadece kollarına ve bacaklarına zincirler sarılmıştı.

Açıklıktan yaklaşık üç kişi geliyor gibi görünüyordu. Dürüst olmak gerekirse daha önce karşılaştıklarından daha korkutucu görünmüyorlardı ama Zain bunun bir nedeni olması gerektiğini düşünüyordu.

Bu adamın kendinden emin olmasının bir nedeni, diğer zombilerin hala orada durmasının bir nedeni ve bunun bir platin arayışı olarak görülmesinin bir nedeni ve bunların onlar olduğuna dair bir his vardı.

Havaya sıçrayan zincirli zombi gökyüzünde yaklaşık on metreye ulaştıktan sonra Dave, Martha ve Cube'un tam önüne indi. Dave silahını ateşlemeye hazırlanırken arkasında durdular.

Zombi daha yapamadan kolunu kaldırdı ve bileğindeki zincir dışarı fırlayarak üçünün de kafasına çarptı. Bu sırada kafatasları ezildi. O kadar güçlüydü ki zincir bir bıçak gibi geçip üçünün kafasını ikiye bölmüştü.

“Kahretsin!!!!” Brandon üçünün de öldüğünü görünce çığlık attı ve silahını kaldırdı. Bir çatışma duyulduğunda Zain kılıcını salladı. Önündeki zincirlerden birine çarptı. Brandon zincirlenmiş zombilerden birinin kendisine doğru geldiğini fark etmemişti.

Ancak Zain bir saldırıyı engellemiş olsa da diğer zincir Brandon'ın kafasına vurmuştu… onu da oracıkta öldürmüştü.

******

Lütfen taş ve bilet kullanarak oy vermeyi unutmayın! Hikayenin büyümesine yardımcı oluyor ve beni tüm çalışmalarım için daha fazla bölüm yazmaya teşvik ediyor!