Ölümün Yolu Bölüm 92 - Karanlık Tanrı - Fenrir Scans
Karanlık Mod?

Ölümün Yolu Bölüm 92 – Karanlık Tanrı

Ölümün Yolu novelini en güncel şekilde Fenrir Scansdan okuyun.

Ölümün Yolu Novel Oku

Bölüm 92 – Karanlık Tanrı

Birdenbire, evrende depremler başladı ve uzayda devasa bir kilit belirdi. Anında kırılan bu kilit, kocaman bir kara deliğin içinden Karanlık tanrıyı serbest bıraktı. Öfke dolu gözleriyle etrafa bakarken, evreni yok etme amacıyla kendini gösterdi. Karanlık tanrının varlığı hissedildiğinde, çevredeki her şeyde bir ürperti ve boşluk hissi oluştu. Bu an, evrenin karanlık bir kaderle karşı karşıya olduğunun kesin bir işaretiydi.

Karanlık tanrının varlığı tüm evrende hissediliyordu. Karanlık Tanrı, evrendeki her şeyi yok etmek için korku ve dehşet yayarak hareket etmeye başladı. Kage, Karanlık Tanrı’nın yerini hissederek belirler ve elini havaya kaldırarak tırpanını yanına çağırır havada bir kesik açarak Karanlık Tanrının yanına portal açar.

Karanlık Tanrı’nın yanına doğru ilerlemek için portaldan adım attığında, etrafını saran karanlık enerji ona dışarıdan gelen bir soğukluk hissi verdi. Her adımda, karanlığın çekimine daha da yaklaşarak içindeki karanlık güçle rezonansa girdi.Portalın içinden geçerken, Kage’nin zihninde karmaşık duygular hüküm sürdü. Korku, öfke ve intikam arzusu birbirine karışıyordu. Artık sadece kendini düşünüyor, evrenin yok olmasına kayıtsız kalıyordu. Karanlık Tanrı’nın yanına ulaştığında, onun varlığının karşısında bir ürperti hissetti.

Kage, karanlık Tanrıyla yüz yüze geldiğinde, öfke dolu gözlerle birbirlerine baktılar. Kage’nin elindeki tırpanın karanlık ışıltıları, Karanlık Tanrı’nın korku dolu gözlerine yansıdı. Bir süre sessizlik hüküm sürdü, ardından Karanlık Tanrı’nın derin ve korkutucu bir sesiyle konuştu.”Küçük bir tanrı, sen de buraya kadar geldin. Ama ne yapabilirsin ki? Karanlık gücüm evrenin ötesinde, senin bedenini ve ruhunu kolaylıkla yok edebilirim.”

Kage, içindeki Ölüm enerjiyle konuşarak cevap verdi. “Sen bana küçük Tanrı mı dedin. ben senden daha üstünüm seni yaşlı tanrı savaşta kim kimi yok edecek göreceğiz.”Sözlerini bitirir bitirmez, Kage’nin bedeni karanlık bir aura tarafından sarıldı. Tırpanını sallayarak, ölüm gücüyle yüklü karanlık enerji saldırısını Karanlık Tanrı’ya doğrulttu. Göğüsüne saplanan tırpan, onun bedeninde bir yara açtı ve karanlık kan damlaları döküldü.

Karanlık Tanrı da kendi karanlık gücünü kullanarak saldırdı. Elindeki kılıçla, karanlık enerjinin akıp geçtiği bir saldırıyı Kage’ye yönlendirdi. Kage, hızlı refleksleriyle kılıcıyla savunmaya geçti, ancak her darbe karanlık gücüyle onu zayıflatıyordu.

Kage ve Karanlık Tanrı’nın savaşı, evrende bir yıkımın habercisiydi. Savaş ilerledikçe, evrende korku ve dehşet dalgaları yayıldı. Galaksiler sarsıldı, yıldızlar söndü ve karanlık bir kader evreni sarıyordu. Kage, kendi ölüm gücünü kullanarak direniyordu, ancak Karanlık Tanrı’nın gücüne karşı zorlanıyordu.

Kage’nin elindeki tırpan, hırslı bir şekilde sallanırken, kılıcının keskin ucu Karanlık Tanrı’nın bedenine derin yaralar açıyordu. Kage’nin her saldırısıyla, düşmanının eti parçalanıyor, karanlıkla birlikte kan ve acı fışkırıyordu. Karanlık Tanrı’nın bedeni, hışımla geriye doğru çekiliyor, yaralarla kaplanıyordu.

Karanlık Tanrı, öfkesiyle Kage’ye karşı misilleme yapmaya çalışıyordu. Kılıcı hızla havada savruluyor, düşmanını yakalamak için her bir darbeyi planlıyordu. Kage, olağanüstü refleksleriyle saldırılarından kaçınmaya çalışıyor, düşmanın kılıcını ustalıkla savuşturuyordu. Ancak bazen, Karanlık Tanrı’nın darbesi kaçınılmaz oluyor ve Kage’nin bedeninde derin bir yara açılıyordu.

Karanlık Tanrı’nın bedeni, Kage’nin acımasız darbeleriyle paramparça olmuştu. Kage’nin tırpanı, düşmanın karanlık zırhını delecek kadar keskin ve güçlüydü. Ancak Karanlık Tanrı’nın öfkesi ve karanlık gücü onu hala ölümcül bir rakip haline getiriyordu. Her bir saldırıda Kage’nin bedeni, acıyla titriyor, kasları zorlanıyor ve yorgunluğun etkisiyle hafifçe titriyordu. Fakat içindeki ateş ve intikam arzusu hiç sönmüyordu.

Kage’nin bedeni yorgunlukla savaşırken, içindeki ateş ve kararlılık hiç sönmüyordu. Kaderine boyun eğmeyen bir savaşçı olarak, son nefesine kadar savaşmaya kararlıydı. Kage’nin gözlerindeki kararlılık ve ölüm enerjisi, her saldırıda daha da yoğunlaşıyordu.

Karanlık Tanrı, Kage’nin direnişini gördükçe öfkesi katlanarak artıyordu. Bedenindeki yaraların acısıyla birlikte, intikam ateşi de yanıyordu. Kage’yi yok etmek için elinden gelen her şeyi yapmaya kararlıydı. Ancak Kage, ölüm gücünün verdiği güçle ayakta kalmayı başarıyordu.

Savaş ilerledikçe, evrenin her köşesi Karanlık Tanrı’nın dehşetiyle sarsılıyordu. Yıldızlar patlarken, galaksilerin ışığı sönmüş, bir kez daha evren ölümün pençesine düşmüştü.Kage’nin bedeni ve zırhı, Karanlık Tanrı’nın saldırıları altında ağır hasar almıştı. Kage’nin solukları zorlaşırken, içindeki ölüm enerjisiyle dolu olan son bir çaba ile tüm gücünü topladı. Son bir hamleyle, tırpanını Karanlık Tanrı’nın bedenine sapladı.

Karanlık Tanrı’nın içi aniden ölüm korkusu dolar. Ölümün eşiğinde olduğunu hisseden Karanlık tanrı olmadan önceki iyi haline döner ve bağırmaya başlar “Beni öldürme artık kötü değilim. Karanlık Tanrı olmadan önceki halime geri döndüm” dedi ama Kage onu heyecandan hiç duymadı.

Heyecanla, Kage karanlık tanrının ruhunu yedikten sonra ne kadar güçleneceğini düşünüp Şeytani bir gülümser, bir anda içi güçle dolar ve ani bir hareketle kafasını boyundan keser. Karanlık Tanrı’nın bedeni, bir kükreme eşliğinde paramparça oldu ve karanlık enerji etrafa yayıldı. Ardından, hızlı tırpan darbeleriyle vücudunu parçalara ayırır.

Kage, parçalanmış beden parçalarının yanında Karanlık Tanrının ruhunu görür bu zamana kadar o kadar karanlık bir ruh görmemişti rengi kapkara ve karanlık bir aura yayıyordu. diğer tanrıların ruhundan çok farklıydı. Heyecanla dolu bir şekilde, ruhu yer birden bağırmaya başlar. İçindeki ölüm enerjisi ve yediği karanlık tanrının enerjisi birbirleriyle çatışmaktadır.

Kage, yerde oturarak içindeki enerjileri birleştirmeye çalışır. Ancak, ilk denemede başarılı olamaz ve kan kusmaya başlar. Kage, bu sefer gerçekten ölüyor muyum mu diye düşünürken, yaşadığı her şey gözünün önünden geçmeye başlar.

“Ben kimlerle savaştım, ölmedim. Bu yüzden, ben Ölüm mü ölecek?” der ve tüm gücünü kullanarak içindeki karanlık enerjisini ölüm enerjisiyle birleştirir. Karanlık bir şekilde parlamaya başlar ve artık Kage, karanlık ölüm tanrısı olmuştur. İçindeki ölüm enerjisi eskisinden daha kara hale gelmiş, adeta bir kara delik gibi görünüyordu.

Savaştan sonra, Kage etrafa hiç bakmaz. Ancak bir an için gözlerini açar ve dehşetle fark eder ki, tüm evren yok olmuştur. Uzayda savaşırken gezegenler yıldızlar patlamış, hiçbir yaşam belirtisi kalmamıştır. Kage’nin aklına aniden fikir gelir herkes öldüyse ölüm toprakları ağzına kadar dolmuştur. Kage, şeytani bir gülüşle elini havaya kaldırarak güçlü bir kesik oluşturur ve eliyle havayı keserek Ölüm Topraklarına açılan bir portal açar.

Etiketler: roman Ölümün Yolu Bölüm 92 – Karanlık Tanrı oku, roman Ölümün Yolu Bölüm 92 – Karanlık Tanrı oku, Ölümün Yolu Bölüm 92 – Karanlık Tanrı çevrimiçi oku, Ölümün Yolu Bölüm 92 – Karanlık Tanrı bölüm, Ölümün Yolu Bölüm 92 – Karanlık Tanrı yüksek kalite, Ölümün Yolu Bölüm 92 – Karanlık Tanrı hafif roman, ,

Yorum