Ölümün Yolu Bölüm 89 - Gizemli Kişi - Fenrir Scans
Karanlık Mod?

Ölümün Yolu Bölüm 89 – Gizemli Kişi

Ölümün Yolu novelini en güncel şekilde Fenrir Scansdan okuyun.

Ölümün Yolu Novel Oku

Bölüm 89 – Gizemli Kişi

Kage, milyonlarca yılın ardından ölüm topraklarına evine geri döner. Ölüm şatosunun kapısında onu Nefarius ve Sirius karşılar. Nefarius, saygıyla eğilerek “Evinize hoş geldiniz, efendim” derken, Sirius de gülümseyerek onu selamlar.

Kage, ölüm topraklarında bir süre dolaşmak için dışarıya çıkar. Kendisini aniden bir düşünce sarar ve merakla ölüm askerlerinin bulunduğu kata doğru ilerler. Karşısında sınırsız sayıda ruh belirir ve Kage, gücünü artırmak için onlardan yiyebildiği kadarını tüketmeye başlar. Ruhları yedikçe, Kage eski gücünün ötesine geçerek daha da kuvvetlenir ve dünyaya geri dönmek için bir portal açar.

Kage, dünyada dolaşırken karşısına çıkan her bir düşmanına tek hamlede karşı koyarak onları öldürür ve ruhlarını yer. Kage’nin hareketleri hızlı ve keskindir. Düşmanlarına karşı acımasızca saldırırken, içindeki öfke ve intikam duygusu güçlenir. Ruhları yiyerek kendini daha da güçlendirirken, karanlık enerjisi tüm bedenini sarmalar.

Kage, düşmanlarının ruhlarını yiyerek gücünü arttırırken, dünyayı korku ve dehşet sarmaktadır. Her bir düşmanı tek hamlede öldürüp ruhunu yerken, insanlar çaresizce Kage’nin karşısında boyun eğerler.

Kage’nin varlığı şehirleri harabeye çevirirken, insanların çığlıkları gökyüzünde yankılanır. Düşmanlarının sayısı arttıkça Kage’nin gücü de büyür. Ölüm ve yıkım onun izinden sürüklenirken, insanlar umutsuzluğa kapılırlar.

Tam o anda, gökten biri iner ve Kage’nin önünde durur. Kendini tanıtarak, “Ben Zaphkiel. Gelecekten geldim ve seni durdurmak için buradayım” der.

Zaphkiel sözlerine devam eder, “Tüm hayatımı seni durdurmak için eğitimle geçirdim. Zorlu şartlar altında güçlendim ve birçok fedakarlık yaptım. Seni yenmek için birçok yakınım bu görev uğruna can verdi. Tam umutsuzluğa düştüğümde o kişiyle kişiyle tanıştım. O, bana gizemli güçler vererek etrafımı mor bir enerjiyle kapladı. Ardından beni bu zamana seni öldürmem için gönderdi.”

Ancak Kage, Zaphkiel’in anlattıklarını duyunca kahkahalarla gülmeye başlar. Ölümlünün kendisini öldürmeye kalkışmasına şaşırır ve kendini korumak için herhangi bir risk almak istemez. Kage, ölüm topraklarından bir portal açarak ruh odasından hepsini çağırıp ruhları yer. Zaphkiel’in artık hiçbir şansı kalmaz, çünkü Kage eski halinden daha da güçlüdür.

Bu sırada, Kage’nin çevresinde yerde çöken sivil insanlar arasında Zaphkiel’e çok benzeyen ancak daha küçük bir çocuk fark eder. Ancak Zaphkiel, tehlikeyi fark ederek tırpanın önüne atlar ve onu korur. Ancak bu küçük çocuk, Zaphkiel’in geçmişteki halidir ve tırpanın önüne atlayarak çocuk Zaphkiel’i korur. Eğer o ölürse, gelecekten gelen Zaphkiel de zamandan silinir ve bu olay hiç yaşanmamış olur.

Zaphkiel küçük halinin yanına sürüklenerek gider, elini çocuğun başına koyarak, geçmişin anıları mor bir enerjiyle çocuğa aktarır.

Çocuğun gözleri aniden büyür ve Zaphkiel’in anıları onun zihnine doluşur. Geçmişte yaşanan fedakarlıklar, zorlu eğitim süreci ve umutsuzluğun içinden doğan inanç, çocuğun içinde güçlenir. Zaphkiel’in tüm deneyimleri ve anıları küçük çocuğa aktarır.

Zaphkiel, çocuğun elinden sıkıca tutar ve ona derin bir nefes almasını söyler. “Hazır mısın, küçük Zaphkiel?” diye sorar. Çocuk heyecanla başını sallar ve ışınlanma enerjisi çocuğu sarar ve gizemli kişinin olduğu gezegene ışınlanırlar.

Kage, acımasızca Zaphkiel’in yanına yaklaşır. Gözlerindeki öfke ve intikam ateşiyle tırpanını Zaphkiel’in boğazına dayar. Zaphkiel’in yüzünde acı dolu bir ifade belirirken, zorlukla nefes alır.

Kage, soğuk bir ses tonuyla konuşurken, öfkesi her kelimesinde daha da belirginleşir. “Onu hangi gezegene yolladın, Zaphkiel? Bana söylemezsen, ruhunu çekip alırım. Bana her şeyi anlatmak zorunda olduğunu unutma.”

Zaphkiel, ölümün eşiğinde olmasına rağmen gözlerinde hâlâ kararlılık ve cesaret parlar. Zaphkiel, zorlukla konuşurken Kage’ye bakar. “Asla... öğrenemeyeceksin. Geleceğin bana verdiği bir sır bu. İçindeki karanlık seni yok edecek.”

Kage’nin öfkesi daha da büyür ve ruhunu çekmek için tırpanını daha sıkı bastırır. Zaphkiel’in yüzünden bir acı çığlığı kaçar ve bedeni zayıflar.

Zaphkiel’in gözleri kararmaya başlar, bedeni acıyla sarsılırken son bir güçle konuşur. “Seni durdurmak için her şeyi yapacağım. Geleceği kurtarmak için... seninle mücadele edeceğim.”

Kage, öfke dolu bir gülümsemeyle Zaphkiel’in ruhunu alırken, acı ve hırsın zehri bedenini sarar. Zaphkiel’in bedeni hareketsiz kalırken, Kage, ruhunu ölüm askerine dönüştürür.

Kage, ölüm askerine Zaphkiel’in bilgisini sorar ölüm askeri, korku dolu bir ifadeyle Kage’ye her şeyi anlatır. Zaphkiel’in geçmişi, eğitimi, mücadelesi ve Oblivion gezegenine olan yolculuğu Kage’ye aktarılır.

Kage, sorularının cevaplarını öğrendiği için Zaphkiel’in dönüşmüş olduğu ölüm askerinin ruhunu yer. Ölüm askerinin ruhunun yerken aniden bir enerji patlamasıyla gücü daha da artar. Tüm karanlık enerjisi bedenini sararken, uzaya doğru zıplar, uzaya çıktığında tırpanının üzerine basar ve Oblivion gezegenine gitmesini söyler.

Uzayın sonsuzluğunda yolculuk ederken Kage’nin etrafı, karanlık ve gizemli enerjilerle doludur. Yıldızlar arasında geçen bu yolculuk, Kage’nin içindeki öfkeyi ve hırsı daha da güçlendirir. Oblivion gezegenine ulaştığında, gizemli gezegene inmeye hazırlanır.

Oblivion gezegeni, ölümün ve yok oluşun hüküm sürdüğü korkunç bir yerdir. Kage, kararlı adımlarla gezegenin yüzeyine inerken etrafında dehşet verici manzaralarla karşılaşır. Bozulmuş ve ölü doğanın kalıntıları, karanlık ve yıkıcı enerjilerle birleşmiştir.

Kage, gezegenin derinliklerine doğru ilerlerken, gücünü kullanarak ruhlar ve enerjiler toplar. Ölümün ve yok oluşun gücünü hissederken, Oblivion gezegenini daha da korkutucu bir hale getirir. Sonunda, Kage, Oblivion gezegeninin merkezine ulaşır. Burada, gizemli kişiyle karşılaşacağı yerdedir. Kage’nin gözleri öfkeyle yanarken, tırpanını sıkıca kavrar ve gücünü yoğunlaştırır.

Ancak, Kage’nin karşısında duran gizemli kişi, hiç beklenmedik bir şekilde Zaphkiel’in küçük çocuk haliyle birlikte belirir. Çocuk, güçlü bir mor enerjiyle çevrilmiştir ve içinde Zaphkiel’in bilgisi ve deneyimi yankılanır.

Kage, şaşkınlık ve öfkeyle dolarken, Zaphkiel’in çocuk hali ona adım adım yaklaşır. Gözlerindeki kararlılık ve inançla konuşur. “Kage, seni durdurmak için buradayım. Ölümün ve karanlığın döngüsünü sonlandırmalıyız.”

Kage, Zaphkiel’in sözlerini hala anlamakta zorlanırken, içinde karmaşık duygular birikir. Öfke, şüphe ve korku bir araya gelerek zihnini sarar.

“Sen ne saçmalıyorsun?” diye karşılık verir Kage, sesi hırçınlaşırken. Gözleri öfke dolu bir şekilde parlar. “Ne döngüsünden bahsediyorsun? Seni ilk defa görüyorum!”

Zaphkiel, sakin ve kararlı bir şekilde Kage’ye yaklaşır. Yüzünde içtenlikle bir gülümseme belirir ve gözlerinde derin bir bilgelik parlar. “Anlıyorum, Kage. Söylediklerim sana inanılmaz gelebilir. Ama bu gerçek sonsuz bir döngüdeyiz.”

Kage’nin içinde öfke hâlâ kabarıyordur, ancak merakı da bir o kadar ağır basar. Zaphkiel’in sözlerini duymak için sabırsızlanırken, kısık bir sesle sormadan edemez: “Nasıl olabilir? Benim bildiğim dünya her seferinde yeniden doğuşlar, ölümler ve yıkımlarla dolu. Ama sen nasıl geçmişi ve geleceği bilebilirsin?”

Zaphkiel, Kage’nin yanına yaklaşır ve hafifçe omzuna dokunur. “Gizemli kişinin yanına gittiğimde o bana önceki döngülerin hepsini gösterdi ve yaptığı büyü sayesinde yaşadığım tüm döngülerin hepsini hatırladım yaptığımız tüm savaşları ve geleceği her şeyi biliyorum.”

Etiketler: roman Ölümün Yolu Bölüm 89 – Gizemli Kişi oku, roman Ölümün Yolu Bölüm 89 – Gizemli Kişi oku, Ölümün Yolu Bölüm 89 – Gizemli Kişi çevrimiçi oku, Ölümün Yolu Bölüm 89 – Gizemli Kişi bölüm, Ölümün Yolu Bölüm 89 – Gizemli Kişi yüksek kalite, Ölümün Yolu Bölüm 89 – Gizemli Kişi hafif roman, ,

Yorum