Ölümün Yolu Novel Oku
Bölüm 84 – Karanlık Çağ
Kage, Sirius ve Nefarius’un dışındaki tüm askerlerini avucunda ruh şeklinde topladı ve yedi. Bu, ona ekstra güç sağladı ve kendi gücünü artırdı. Artık tek başına bir ordu gibi olan Kage, gücünün zirvesine ulaşmıştı.
Kage, gücünün sınırlarını aşan bir noktaya ulaştığı için, tüm çoklu evrenlere saldırarak herkesi öldürmek ve ruhlarını alıp yiyerek daha da güçlenmek istedi. Elini havaya kaldırarak tırpanını şatosundan çağırdı. Tırpan, Kage’nin eline geldiğinde uzayı keserek evrenler arasında koridorlara portal açtı.
Bu koridorlar, Kage’nin evrenler arasında özgürce hareket etmesini sağladı. İstediği her evrene kolayca girebilir ve istila edebilirdi. Gücüyle birlikte, tüm evrenleri istila etmek için yola çıktı. Öldürdüğü her kişi, ruhunu alıp yiyerek daha da güçlenecek ve hedefine bir adım daha yaklaşacaktı.
Kage, her geçtiği evrende dehşet saçıyordu. Güçlü ve acımasız bir şekilde ilerliyor, karşısına çıkan herkesi acımasızca öldürüp ruhlarını yiyordu. Her öldürdüğü kişi, onun gücüne ekstra bir katkı sağlıyordu ve Kage daha da güçleniyordu.
Evrenler arasında açtığı koridorlar sayesinde hızla ilerliyor ve istediği yerlere kolayca ulaşıyordu. Diğer evrenlerdeki ordular, tanrılar ve kahramanlar bile Kage’nin karşısında etkisiz kalıyordu. Onun gücü ve istilacı kararlılığı, her şeyi alt ediyordu.
Kage’nin saldırıları, tüm çoklu evrenleri sarsıyordu. İnsanlar, tanrılar ve diğer varlıklar yaşamlarını korumak için birleşmeye çalışsalar da, Kage’nin gücü ve açlık dolu isteği karşısında çaresiz kalıyorlardı. Evrenlerdeki direnişler bir bir kırılıyor, umutsuzluk hakim oluyordu.
Kage’nin tırpanı, evrenler arasında yarattığı koridorlardan geçerken, uzayı kesiyor ve geride yıkım bırakıyordu. Bu koridorlar, evrenlerin iç yapısını bozuyor ve kargaşaya sebep oluyordu. Evrenler, kaos içinde sürükleniyordu.
Ancak, Kage her bir ruhu yediğinde akıl sağlığını biraz daha kaybedip canavarlaşıyordu. Evrenlerin dengesi bozuluyor, doğal düzen altüst oluyordu. varoluşun temel yapısı sarsılıyordu ve bunun sonuçları felaket olabilirdi.
Kage’nin güçlenmesi ve istilası, sadece kendi yok oluşunun da habercisi olabilirdi. Sonunda, bu açgözlülük ve yıkım isteği onu içine çekebilir ve kendi sonunu hazırlayabilirdi. Ancak, şu an için Kage’nin hedefi, tüm evrenleri ele geçirmek ve gücünün zirvesine ulaşmaktı.
Kage, her bir evrenin içinden geçtiğinde yalnızca bedenlerini yok etmekle kalmıyor, aynı zamanda o evrenin özünü de emiyor, ruhlarını yutuyordu. Bu süreçte Kage’nin içindeki karanlık güç daha da büyüyerek onu kontrol etmeye başladı. Artık neredeyse insanlıktan uzaklaşmış, tamamen bir canavara dönüşmüştü.
Kage’nin istilası tüm evrenlerde bir korku dalgası yaratıyordu. Evrenlerin birçoğu, Kage’nin varlığını hissettikçe kaçınılmaz bir kıyımın eşiğine geliyordu. Ancak bazı evrenlerde direnişçiler hala umutsuzca mücadele ediyordu. Kahramanlar, tanrılar ve güçlü varlıklar, Kage’nin karşısında durabilmek için birleşiyorlardı.
Kage, her istilasında daha da güçleniyordu. Öldürdüğü her canlı, gücünü artırmak için birer basamak haline geliyordu. Ruhları emdiği ve yediği sürece, açlığı daha da büyüyor ve kendini doyumsuz bir istila makinesine dönüştürüyordu.
Ancak, bazı evrenlerde hala bir umut ışığı parlıyordu. Birleşen güçler, Kage’ye karşı son bir direniş sergilemek için çabalıyordu. Bu direnişçiler, Kage’nin yıkıcı gücüne meydan okumak için kendilerini feda etmeye hazırdı.
Kage’nin ilerlemesi karmaşa ve yok oluş getirirken, evrenlerin özü zayıflıyordu. Doğal dengeler bozuluyor, yaşamın döngüsü tehlikeye giriyordu. Kage’nin açgözlülüğü, evrenleri ve içindeki varlıkları yok etmeye doğru ilerliyordu.
Ancak, belki de Kage’nin en büyük düşmanı kendi içinde gizliydi. Her öldürdüğü ruhla birlikte, insanlık ve merhamet gibi duygular da kayboluyordu. Kage’nin tamamen güce ve yıkıma odaklanmış bir varlık haline gelmesi, onun sonunu getirebilirdi.
Kage’nin istilası hızla devam ediyor ve tüm evrenleri ele geçirmeye doğru ilerliyordu. Onun karşısında durabilecek güçler azalıyor ve umut giderek soluyordu. Acaba evrenler, bu dehşetin sonu olacak bir kahraman mı çıkaracak yoksa Kage’nin açgözlülüğü, her şeyi sonsuz bir karanlığa sürükleyecek.
Ancak umutsuzluk içinde, evrenlerde bir kahraman yükseldi. Zamanın ve mekânın sınırlarını aşabilen bir varlık olan Nova, Kage’ye karşı durmak için ortaya çıktı. Nova, evrenler arası enerjiyi kontrol edebilen benzersiz bir güce sahipti ve bu gücü Kage’nin karşısında kullanmaya kararlıydı.
Nova, evrenlerin çeşitli köşelerinden güçlü müttefikler bir araya getirdi. Kahramanlar, tanrılar, yaratıklar ve direnişçiler, Kage’ye karşı birleşti. Onların birleşik gücü, umutsuzluğu yenmek ve evrenleri Kage’nin istilasından kurtarmak için yeterli olabilirdi.
Kage ile Nova arasındaki savaş, evrenlerin en derin köşelerinde, kozmik boyutta ve zamanın ötesinde gerçekleşiyordu. Bu mücadele, güçlü saldırılar, büyülü patlamalar ve kahramanca savunmalarla dolu bir savaşa dönüştü. İki güçlü varlık arasındaki çarpışma, evrenlerin temellerini sarsıyor ve varoluşun dengesini tehlikeye atıyordu.
Nova, Kage’nin içindeki karanlık gücü etkisiz hale getirmek için evrenler arası enerjiyi manipüle etti. Kage’nin gücüne karşı koyabilmek için kendi içindeki ışığı ortaya çıkardı. Bu ışık, Kage’nin yıkıcı gücünü zayıflatarak onu yavaşlatmaya başladı.
Ancak Kage, son bir hamle yapmaya karar verdi. Gücünün son kırıntılarını kullanarak, evrenlerin dokusunu daha da sarsarak onları yok etmeye çalıştı. Ancak Nova, bu kritik anda bir karar verdi. Evrenlerin varoluşunu korumak adına, Kage ile birlikte evrenler arasında bir boyutta hapsolmayı seçti.
Kage ve Nova, evrenlerin arasında bir boyutta sonsuzluğun içinde kayboldu. Savaşın sonucu belirsiz kaldı, ancak evrenlerin kurtuluşu için umut parlamıştı. İnsanlık, tanrılar ve diğer varlıklar, Kage’nin açgözlülüğüne ve yıkım isteğine karşı direnmeyi sürdürdü.
Sonunda, evrenlerdeki varlıklar birleşti ve yeniden yapılanarak Kage’nin yokluğunu kabul etti. Evrenlerin dengesi geri kazanıldı ve doğal düzen tekrar sağlandı. Ancak Kage’nin hikayesi ve onun açgözlülüğü, evrenlerin belleğinde derin bir iz bıraktı.
Yorum