Ölümün Yolu Novel Oku
Bölüm 102 – Şeytan Lordu Malakar
Kage, tünellerin karanlık ve nemli derinliklerinde ilerlemeye devam ederken, Malakar’ın yaklaşan varlığını hissediyordu. Onun bu tehdidi ciddiye alması gerektiğini biliyordu, ama bu, içinde büyüyen karanlık zevki ve alaycı tavrını bastırmıyordu.
Malakar’ın gönderdiği iki güçlü hizmetkarı kolaylıkla alt etmişti. Şimdi ise bizzat Malakar’ın kendisi geliyordu. Kage’nin yüzünde şeytani bir gülümseme belirdi. “Şeytan Lordu bizzat mı geliyor? Demek ki gerçekten dikkatini çekmeyi başardım.”
Kage, tünelin sonundaki ışığa doğru sessizce ilerlemeye başladı. Bu ışığın kaynağının, Malakar’ın saklandığı yer olabileceğini düşünüyordu. Yaklaştıkça, karanlık enerjinin yoğunlaştığını hissetti.
Tünelin sonunda, geniş bir odada Malakar’ın karanlık varlığı belirginleşti. Malakar, karanlık bir tahtta oturuyordu ve gözlerinde tehditkar bir parıltı vardı. “Demek Kage,” dedi Malakar, derin ve yankılanan bir sesle. “Gölge’yi ve iki sadık hizmetkarımı öldüren sen misin?”
Kage alaycı bir şekilde güldü ve tırpanını omzuna dayadı. “Ah, Şeytan Lordu. Kendi hizmetkarlarını kontrol edemediğin için mi buradasın? Yoksa gücümü ele geçirmek mi istiyorsun? Çok beklersin.”
Malakar, Kage’nin alaycı tavrına öfkelendi ama iç enerjisini görünce sakinliğini korudu. “Senin gibi bir varlığın burada ne işi var? Bu çoklu evrende sadece tek bir ölüm olabilir ve o sen değilsin.”
Kage, şeytani bir kahkaha attı. “Tekrardan bu saçma konuşmayı yapmak istemiyorum,” dedi, karanlık bir zevkle. “Milyonlarca yıldır süren varoluşum, senin gibi zayıf varlıklar için fazla karmaşık.”
Malakar, Kage’nin gücünün gerçek kaynağını anlamaya çalışırken içten içe ürperdi. “Beni küçümseme, Kage. Bu karanlık diyarlarda hüküm süren benim. Senin gibileri yok etmek benim işim.”
Kage, tırpanını tehditkar bir şekilde savurdu. “Bakalım beni yok edebilecek misin, Malakar. Ama önce, senin gücünü emip daha da güçlenmek istiyorum.”
Malakar, ellerini kaldırarak karanlık enerjiler toplamaya başladı. Kage’ye doğru adım atarak. “Seni yok edeceğim.”
Kage, tırpanına tüm ölüm enerjisini aktararak Malakar’a saldırdı. Malakar, karanlık enerjisiyle karşılık verdi ve ikisi arasında korkunç bir savaş başladı. Enerjiler çarpışırken, odanın duvarları sallandı ve tavan çökmeye başladı.
Kage, şeytani bir gülümsemeyle tırpanını savurdu ve Malakar’ın enerjisini yavaş yavaş emmeye başladı. Malakar, acı içinde bağırarak güçsüzleşti. “Bu nasıl olabilir?” diye haykırdı. “Sen... sen nasıl bu kadar güçlü olabilirsin?”
Kage, şeytani bir kahkaha attı ve tırpanını Malakar’ın göğsüne sapladı. “Güç, sadece doğru ellerde anlam kazanır, Malakar. Senin gibi zayıf varlıklar bunu asla anlayamaz.”
Malakar’ın karanlık bedeni yavaş yavaş yok olurken, Kage onun ruhunu emerek daha da güçlendi. “Bu kadar kolay mıydı?” diye mırıldandı Kage, tatmin olmuş bir şekilde. “Daha büyük güçler için sabırsızlanıyorum.”
Yorum