Yüce Yırtıcı Sistemi Novel
“Ah, ben bu şeyler hakkında hiçbir şey bilmiyorum…”. Shin küfretti.
Kira'yı görünce ona bu dünyanın gerçekte nasıl çalıştığını ve adlandırma sisteminin önemini açıklama ayrıcalığını elde etti.
“Dinle genç çocuk, İsimler bizim gururumuz ve onurumuzdur!”
“Bir canavar bir isim almak için her yola başvurur!”
Kira tüm bunları açıklarken oldukça ciddi görünüyordu, ancak aslında bunların hiçbirini ciddiye almayan Shin için bunun aptalca bir iş olduğunu düşündü.
Ama yine de tüm bunları görmezden gelemezdi çünkü başka bir durumda ölüm bayrağını kaldırmak istemiyordu.
Shin, “Ah, canavarlar sırf isim almak için bir yere kadar gidebilirler mi?” diye sordu.
Bu aslında iyi bir soruydu çünkü kişi sadece adını koyabilirdi ve bu da meseleyi çözerdi. Peki, biri bu ismi almak istese bile kimden alacak, kim verecek?
Bunu düşünürken kafasında pek çok soru belirdi ve cevapları da olmadı, bu yüzden Kira'ya sordu.
“Evet…”, Kira başını salladı.
“Ama sadece kendilerine isim veremezler mi…?” diye sordu Shin.
“Hımm, gerçekten oğlum, bunu yapabilirler ama bu onlara Yüce Göksellerin isimlerini alma ayrıcalığını vermez…” dedi Kira.
“…”
“Yüce Gökseller…?”, Shin'in gözleri genişledi.
Sadece bu sözler onu büyüledi. Her ne kadar Göksel olma hedefini çoktan belirlemiş olsa da, heyecan duygusunun peşini bırakamıyordu. Aslında bu kelimeyi tekrar duyduğundan beri biraz yatışmış olan duygu yeniden canlandı.
“Haha, Yüce Göksellerin ne olduğunu bilmiyor olabilirsin…”, diye güldü Kira.
'Ha? Neden herkes benim hiçbir şey bilmediğimi varsayıyor?' diye sorduğunda yüzünde garip bir ifade vardı.
“Eh, Yüce Gökseller her şeyi yaratan Tanrılardır…” diye devam etti Kira ve onlar hakkında birçok şey söyledi. Ancak Shin zaten çoğu şeyin farkındaydı.
“Aslında biz canavarlara Yüce Gökseller tarafından isim verilir…”, Kira bunu söylerken gülümsedi.
“…”
'Hmm, anlıyorum, yani bu canavarların isimleri Yüce göklerden mi…?'
'Ding'
(Olumlu)
'Ha…? Neredeyse senin var olduğunu unutuyordum…”, Shin sistem aniden buna cevap verdiğinde şaşırdı.
'Neyse, bana bu dünyanın isimlendirme sisteminden bahset…' Shin, Kira'nın söylediklerini biraz kafa karıştırıcı buldu ve daha iyi ve daha kolay bir açıklama beklerken sisteme sordu.
'Ding'
( İsimlendirme Sistemi -> Dünyadaki tüm canlılara, onların var olduklarının delili olan isimler verilmiştir.)
( İnsanlar için -> İsimler, Yüce Gökseller tarafından kontrol edilen dünyanın Ruhu aracılığıyla Kutsal Kiliselerden isimleri aldıktan sonra sevdiklerinin/vasilerinin/ebeveynlerinin onlara verdikleri isim ile ilişkilendirilmiştir.)
( İnsan Olmayanlar için -> İsimler, doğumları sırasında doğrudan ruhlarına bağlanır ve belirli bir yaşa gelindiğinde gösterilir. Ancak Gökseller tarafından bunların üzerine yazılabilir veya erken gösterilebilir.)
(İsimler değişebilir ancak bu ancak önceki adı veren kişiden daha yetkili birinin yeni bir isim vermesi durumunda gerçekleşebilir)
'Hmm, demek böyle…', Shin bunu tamamen anladı.
Artık adlandırma sisteminin nasıl çalıştığına dair kısa bir fikri vardı. Kira'nın sağladığı hiçbir ayrıntıyı dinlemedi.
“Evet, yani işin özü bu.” diye bitirdi Kira sonunda.
Bunca zaman boyunca açıklama yapmıştı ama Shin onu dinleme ihtiyacı hissetmemişti.
“Peki şimdi anladın mı? Bu yüzden adını duyduğumuzda şok olduk…” dedi Kira.
'Ah, anlıyorum, ebeveynler çocuklarına isim veremediği için annemin bana Shin ismini verdiğini söylemem kesinlikle yanlış olur…'
Neyse, zaten yapıldı. Bunu zaten söylemişti ve artık geri adım atması mümkün değildi.
“Ya…” sadece başını salladı.
“Dürüst olmak gerekirse, adınızın Shi olduğuna gerçekten inanamıyorum-”
“Ahem, Tanrımızın adı…” Kira Shin'e şüpheci bir bakışla baktı.
“Ha?” ve şimdi Shin'in de kafası karışmıştı.
Kira, “Size nasıl yüce Tanrımız Shin Efendi ile aynı isim verilebilir?” dedi.
Saygıdan dolayı bir zararı yoktu ama sadece bu ismi söylemekle oda biraz daha soğudu.
Shin, serin esintinin aniden odaya estiğini hissetti, bu rastgele bir tesadüf olabilirdi, ancak dikkat çekici olan, tam da 'Shin' ismi anıldığında meydana gelen bu tesadüftü.
“Daha önce de belirttiğim gibi, aşağı düzeydeki bir canavar, üstün bir kişinin adını alamaz…”
Kira, “Peki sen nasıl bizim Tanrımızla aynı isme sahip olabiliyorsun?” diye sordu.
“…”, Shin sadece ağzını kapalı tuttu.
Tamamen suskun kalmıştı, Kira'nın söylediklerini duyduktan sonra Shin, isminin gerçekten özel bir şey mi olduğunu yoksa başka bir tesadüf mü olduğunu düşünmeye başlamıştı.
“Haha, elbette yalan söylüyor olmalı!”
“Belki de sadece ilgi istiyordu…”, dedi Siara, bunca zaman onların konuşmasını dinledikten sonra.
*yudum*
'Benimle dalga mı geçiyorsun…?'
'Bu tuhaf fantastik dünyaya reenkarne olmayı başardım…'
'Bir sistemi ele geçirmeyi başardım…'
'Birçok devasa canavarı öldürdüm ve çiğ et yedim…'
'Bir Göksel ile tanıştım…'
'Bir kurt sürüsüne başarıyla katıldım…'
'Ve şimdi adımın aslında onların Tanrısının adı olduğunu duyuyorum!'
'Bana neler oluyor!?'
“Kira adımı, Ölüm Tanrısı olarak da bilinen Yüce Göksel Yama'dan aldım…”
“Kira aslında katil anlamına geliyor ve bu ormanın en iyi katillerinden biri olduğum için bana bu isim bahşedildi…”
“…”, Shin bunu duyunca titredi. Sanki Kira onu tehdit ediyormuş gibiydi.
“Şimdi söyle bana oğlum, gerçek adın nedir ve sana bu adı kim verdi?”
Shin ne söyleyeceğini şaşırmıştı, artık bu durumdan kurtulmanın bir yolunu bulamıyordu.
Üstelik onlara bir cevap borçluydu bu yüzden kaçamazdı. İstese bile Kira tarafından anında öldürüleceği için kaçması mümkün değildi.
Yani yapabileceği tek şey, Kira ve Siara'nın ona inanmaktan başka seçeneği kalmamasını sağlayacak şekilde süper belalı bir yalan uydurmaktı.
“…”
Devam edecek…
Bu bölümer Fenrir Scans Fenrir Scans tarafından güncellenmiştir.
Yorum