Yüce Yırtıcı Sistemi Novel
“Bu gerçek mi?”
“Bütün bunlar eğitimin sadece bir parçası mıydı?”
“…”
Shin, bu kadar zaman boyunca kolay bir şekilde hayatta kaldığı düşüncesi karşısında şaşkına dönmüştü. Hiç şüphe yok ki yaklaşan olaylar çok daha tehlikeli olacaktır.
Bir an için reenkarnasyondan ziyade bir oyunun içinde sıkışıp kaldığını düşündü ama kısa süre sonra bu yanlış oldu çünkü hafızasına göre böyle bir oyun yoktu.
Üstelik bu dünyanın bir oyun olduğundan şimdiye kadar bir kez bile bahsetmemişti.
“İlginç…”
Şok edici açıklamaya rağmen heyecanlıydı. Elbette kan görmekten hoşlanan bir katile bundan daha fazlası sağlanabilirdi.
Ancak bu dünyada öldürmek ve kan görmekten çok, yeni türdeki canavarları ve canavarları avlamaktan ve yemekten hoşlanıyordu.
'Ding'
(Ana Senaryo başladı)
(Tüm kısıtlamalar kaldırıldı)
(Sistemin tam mülkiyeti ana bilgisayara devredildi)
Metinler o kadar tatmin edici değildi ama bu iyi hiçbir şeyin gösterilmediği anlamına gelmiyordu.
Açıkçası Shin sistemin yeni sahibiydi, bu da daha önce olduğu gibi herhangi bir Celestial veya başka bir varlığın müdahalesi olmayacağı anlamına geliyordu.
Artık yalnızca belirli bir türe evrimleşebiliyor olmasına rağmen zaten melez olduğu gerçeği değişmedi.
“Hmm, hadi deneyelim…”
Biraz düşündü ve sistemden Dönüşüm becerisine ilişkin bilgileri görüntülemesini istedi.
“Sistem, Dönüşüm Becerisinin ayrıntılarını göster.”
'Ding'
( Dönüşüm Sv.1 )
(Kullanıcının seçilen dört evrim arasında geçiş yapmasını sağlayan bir beceri)
(Uyarı: Belirli bir evrim formuna dönüştürüldüğünde, diğer evrim formunun yetenekleri mühürlenecektir)
( Soğuma Sayımı: 00:00:10:00 ( 10 dakika ))
“Bu oldukça havalı…”
Bunu okuduğu anda aslında başka formlara dönüşebileceğini anladı. Esas olarak fiziksel görünümü değiştirilecek, başka hiçbir şey değişmeyecek.
Bu, düşmanların çoğunu korkutmak için fazlasıyla yeterliydi, dolayısıyla gerçekten de oldukça iyi bir şeydi.
Şu anda 20 gün önceki görünümüyle aynı göründüğünü fark etti. Biraz büyüme dışında pek fazla önemli değişiklik olmadı.
“Ah, sanırım şu anda yapabileceğim tek şey…”
“Kendimi mümkün olduğu kadar çok canavar avlamaya hazırlayın.”, sırıttı.
Sanki tüm ormanı bitirmek istermiş gibi uğursuz bir aura yayıyordu.
“Ah pekala, bunun için bölgeleri kontrol etmem gerekiyor…” dedi alçak bir sesle.
Ayağa kalktı ve geyiğin kaçtığı yöne doğru ilerledi.
Zamanı çok olduğu için sessizce ve yavaş yürüyordu. Ayrıca ana senaryo başladığı için istediği yere bir hevesle gitmek yerine değişiklikleri ilk fark etmek en iyisiydi.
Daha derin bölgelere doğru yürürken aniden onu nostaljik hissettiren bir sistem bildirimi belirdiğinde bunu düşünüyordu.
'Ding'
(Beyaz Kurtların Bölgesine girdiniz)
(Varlığınız Bölge Lordu tarafından tespit edildi)
(Varlığınız Bölge Lordu tarafından tespit edildi)
( Varlığınız… )
Mesaj ortaya çıktığında Shin'in kafası bunun önemini anlayamayacak kadar karışmıştı.
Ayrıca metinler 'Kırmızı' renkteydi. Bunca zaman boyunca sistem, yeşil zemin üzerinde yalnızca 'beyaz' renkli metinleri gösteriyordu ancak şu anda metinler kırmızı renkteydi.
Shin bunu fark etti ve sanki içgüdüleri onu bir şey konusunda uyarıyormuşçasına tüyleri diken diken oldu.
Ama ne olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu. Tabii ki kendisi de beyaz bir kurt olduğu için başına bir şey gelmeyeceğine inanıyordu, dolayısıyla böyle bir araziye girmenin aslında kendisi için avantajlı olacağına inanıyordu ama gerçek vahşi kurtların böyle bir düşünceyi paylaşmadığını çok az biliyordu.
Kurtlar son derece bölgesel hayvanlardır ve sürüler halinde yaşarlar. Güçleri genellikle sayılarındadır.
Kendilerine son derece önem verirler, bu da başka bir kurdun veya başka bir ırkın kendi bölgelerine girmesini istemedikleri anlamına gelir, sonuçta kim bir yabancının izinleri olmadan evlerine girmesini ister ki?
'Lub Dub'
'Lub Dub'
'Bu tedirginlik nedir?'
Gerçekten de kalp atışları hızlanmıştı ve içgüdüleri onu şimdiye kadar öngörülemeyen bir şeye karşı temkinli olmaya zorluyordu.
“Peki… kurtlar beni gerçekten kabul ederler mi?”, neyse ki şu anda ihtiyacı olan soruyu sordu.
Yalnızdı, bunca zamandır yalnızdı. Şu ana kadar ne geçmiş hayatında ne de bu hayatında ona eşlik edecek kimse yoktu.
Her ne kadar birkaç kelime konuştuğu ilk kişi Göksel Elf olsa da bu pek fazla değildi.
Hiç arkadaşı ya da ailesi yoktu, hatta onlara hiçbir zaman ihtiyaç duymamıştı.
Ne olursa olsun, şu anda aklında olan tek şey 'Varlığınız Bölge Lordu tarafından tespit edildi' yazılarıydı.
Şu anda düşündüğü tek şey buydu çünkü aynı metin kelimenin tam anlamıyla en az yirmi kez spamlanmıştı!
Buna rağmen bir an bile durmadı. Etrafının farkında olarak ilerlemeye devam etti.
'Grrrr'
'Kükreme'
'Aoooo'
Bir sürü karışık ses duyuldu. Her ne kadar o kadar net olmasa da o ileri doğru yürüdükçe bu seslerin arttığı söylenebilirdi.
“Bu sesler de ne böyle?”
Omurgasından aşağı inen tuhaf bir ürperti hissedebiliyordu.
Bundan tam olarak emin değildi ama farklı canavarların seslerinin duyulması nedeniyle bir miktar kargaşanın meydana geldiğini zaten tahmin etmişti.
Shin bir saniyeliğine durakladı ve ilerlemeye devam etmenin daha iyi olup olmayacağını merak ederken aniden yakındaki çalıların yapraklarının hışırtısını duydu.
“Ha?”
Shi bakışlarını neredeyse anında sağına çevirdi. Gözleri değişti ve tuhaf bir keskinlik gösterdi.
Önünde ne belireceğini düşünüyordu ve bir an bekledi, ardından küçük bir yaratık çalıların arasından dışarı çıktı.
'Dokun'a dokunun'
Shin biraz öldürme niyeti yayıyordu ama önünde beliren küçük yaratığı görünce tüm öfkesi yok oldu.
'Ding'
(Vahşi bir Beyaz Kurt Yavrusu ortaya çıktı)
“…”
Devam edecek…
Fenrir Scans güncellendi
Yorum