Yüce Büyücü Bölüm 799: Manohar'ın Karısı Bölüm 1

Bölüm 799 Manohar'ın Karısı Bölüm 1

“Çok kötü. Erlik'in ordusu gün geçtikçe büyüyor ve şehir adeta bir savaş alanına dönüşüyor. Tüm yaşam alanları yoğun şekilde büyülenmiş olmasaydı, siviller arasında sayısız kayıplar yaşanırdı.” dedi.

Ancak Quylla onun kilo almış gibi göründüğünü, yüzünün her zamanki gibi solgun olmadığını ve son zamanlarda stres nedeniyle saçında oluşan gri çizgilerin bile doğal rengine döndüğünü fark etti.

“Misafirlerinle işin bitti mi bebeğim? Beklemekten yoruldum.” Ryssa yatak odasından çıktı, Marth'ın kucağına oturdu ve kollarını onun boynuna doladı.

Buğday sarısı düz saçları vardı, hafif, pamuklu beyaz bir gecelik giymişti, sadece narin omuzları ve kolları açıkta kalmıştı. vücudu Lyta'nınkinden daha inceydi ama daha az çekici değildi.

Marth utanç içinde bir parça tükürüğü yuttu. Öğrencileri ve meslektaşları tarafından hatırlanmak istediği gibi değildi.

Manohar'la ilgilenmek onun tam zamanlı işi haline geldiğinden beri Duke Marth'ın hayatı hiç kolay olmamıştı. Önce şifa tanrısı hâlâ öğrenciyken, sonra Manohar onun akranı olduğunda.

Pisliğini temizlemek ve saçmalıklarını kontrol altında tutmak, yalnızca birkaç kişinin başarabileceği bir şeydi. Hoş olmayan bir iş olsa bile, Marth bu işte en iyisiydi, bu yüzden Kraliyet ailesi Çılgın Profesör'ü onun başına bırakmıştı.

Manohar zaman zaman kaçmayı başardı ama bu, onu hayatta ve tüm uzuvlarını sağlam tutmanın bedeliydi. Üstelik, Manohar'la tanışan hiçbir kadın, özellikle de Marth'ın odasına davetsizce girdiğinde, ki bu oldukça sık ve her saatte oluyordu, bu deneyimi tekrarlamaya istekli olmamıştı.

Marth, şöhretine ve zenginliğine rağmen bekar olarak kalmıştı. Hiçbir soylu aile, misafirlerini düzenli olarak denek olarak kullanmak için en yakın arkadaşının içeceklere iksir kattığı bir adamla masayı paylaşmak istemezdi.

Müdürün itibarı o kadar zayıftı ki akademik çevrelerde ona “Manohar'ın karısı” deniyordu.

Linjos hala hayattayken, en azından yükü ve sorumluluğu paylaşıyorlardı, ancak Marth'ın selefinin vefatından sonra artık her şey onun omuzlarına yüklenmişti, öyle ki büyü araştırmasını tamamen bırakmak zorunda kalmıştı.

Sahaya geri dönmek, Müdür olarak tüm görevlerinden uzakta olmak ve artık Manohar için endişelenmek zorunda olmamak, yirmi yılı aşkın süredir yaşadığı tatile en yakın şeydi.

Yani Ryssa ona karşı hamle yaptığında Müdür kabul etmeden önce iki kez düşünmedi. Nihayet Marth'ın Okul Müdürü unvanını vastor'a emanet ettikten sonra gençliğinin baharını yaşamanın zamanı gelmişti.

Artık tüm Griffon Krallığının en güçlü ve etkili adamlarından biriydi. vastor uzun zamandır Müdürlük pozisyonuna imrenmişti ama şimdi bunu başardığı için, bu arzusunu yerine getirdikleri için tanrılara lanet ediyordu.

Manohar'ın aranmasını denetlemek, Akademi'nin tüm evrak işleriyle ilgilenmek, ışık büyüsü departmanını denetlemek, tüm bunlar olurken Beyaz Griffon'un öğrencilerini hem iç hem de dış tehditlerden korumak onu mezara sürüklüyordu.

Normalde yuvarlak olan Profesör gecede bir saatten fazla uyumuyordu, birkaç kilo kaybetmişti ve Manohar onu görevlendirdiğinden beri kırışıklıklarının sayısı iki katına çıkmıştı.

“Lanet olsun sana Linjos!” Gece yarısı çığlık atıyordu. “Her zaman bunu çok kolaymış gibi gösterdin. Eğer Marth bir an önce dönmezse, ya Kraliçe ya da stres beni öldürecek!”

Bu arada Laurel'de Marth, Ryssa'yı ayağa kaldırmaya çalıştı ve öğrencilerinin kıkırdamalarına katlanmak zorunda kalarak sefil bir şekilde başarısız oldu.

“Krallık ile Laruel arasında derin bağlar kurmaya can attığınızı görüyorum.” dedi Lith. “Fakat yine de böyle bir hastalık yaratmanın Erlik'in amacına nasıl yardımcı olabileceğini açıklamanızı isterim.

“Ölümsüz, canlı veya arada kalan kurbanlar kişiliklerini korumalıdır. Bu nedenle hem enfekte olan hem de hâlâ sağlıklı olan bitki halkı ona kızmalı.”

“Güçlü olabilirsin ama gerçekten aptalsın.” Ryssa birinin eğlencesini mahvetmesinden hoşlanmazdı. “Akrabalarımızın güce her şeyin üstünde değer verdiğini sana kaç kez söylememiz gerekiyor? Evrimleşmenin ne kadar zor olduğu hakkında bir fikrin var mı?

“Birçoğumuz, özellikle de en zayıflarımız, gücümüzü geliştirmek için onlarca yıl harcadık ama yine de Fae'ye dönüşmeyi başaramadık.” Tıpkı büyülü canavarın Uyandıktan sonra İmparator Canavarlara dönüşmesi gibi, bitki insanları da Fae oldu.

“Ölümsüz, inandığımız her şeye karşı ama yine de sana sadece yiyerek güçlenme fırsatı veriyor. Kendini hayatta tutmak için sürekli antrenman yapmak zorunda kalmamak, bir şey başarmadan önce ölme endişesine kapılmamak, bizim için bile büyük bir çekiciliğe sahip. .

“Sorun şu ki, kısmen ölümsüz hale gelenlerin çoğu, yeni buldukları güç ve yeteneklerle o kadar sarhoş oluyorlar ki, Erlik'ten bu süreci kendi iradeleriyle tamamlamasını istiyorlar.

“Erlik, ölümsüz vebayı Leannan'ın takipçilerini öldürmek için değil, onları yozlaştırmak için yaydı. Liderimizin sadece koltuğunu korumak için değil, aynı zamanda Laruel düşerse başka şehir devletlerinin de onu takip edebileceği için yardımınıza ihtiyacı var.” dedi Ryssa.

“Ölümsüz bir göçle karşı karşıya kaldığımızda ihtiyacımız olan son şey daha fazla ölümsüze sahip olmaktır.” Marth, Krallığın konuyla ilgisini vurguladığını söyledi.

“ve seni gönderdiler çünkü bu her ne ise, hastalığı yaymak için kan dolaşımını kullanıyor.” Quylla bitki insanlarının gerçek bedenlerinin iç organları olmadığının farkındaydı. İnsan ırkına benzerlikleri sadece görünüşteydi.

“Kesinlikle.” Marth bunu Ryssa'nın diğerlerinin önünde ona sarılmasını engellemeye çalışırken söyledi.

Quylla daha sonra Marth'a böcek ayılarını istila eden bitkilerden ve bunların Rothar mağaralarına verdikleri zarardan bahsetti.

“Lanet olsun, işler düşündüğümden de kötü.” Martha yanıtladı. “Tarif ettiğiniz şey, Erlik vebasının başka bir türü olabilir. Bitki türlerinin sayısı azdır ve onun bulaştırdığı herkes onun tuzağına düşmez.

“Diğer ırkların üyelerini de ölümsüz bitkilere dönüştürmek için canavarları test denekleri olarak kullanmaya çalışıyor olmalı. Eğer hipotezim doğruysa ve deneyi başarılı olursa, diğer şehir devletlerini fethetmek çocuk oyuncağı olacak.”

Orada bulunanların her biri kötü şanslarına küfrediyordu. Tatilde olmaları gerekiyordu ama tehlikede olan her şey göz önüne alındığında, yardım etmeyi reddetmek korkunç sonuçlara yol açabilirdi.

Hepsi, Kandria vebasının Krallık'taki tüm vatandaşların kalplerinde yarattığı korkuyu ve bölgenin büyük bir bölümünün nasıl toplu mezara dönüştüğünü hatırladı. Bu seferki daha da kötüydü çünkü önceki veba tüm hastalıklar gibi anlamsızdı, mevcut tehdit ise nerede saklanırsa saklansın insanları avlayacak yaratıkların ortaya çıkmasına neden olacaktı.

Mültecilerle birlikte hareket edebilen, boyutsal büyü kullanabilen ve ileriyi planlayabilen bir vebaydı.

“Üzgünüm kızlar ama tatile sizinle devam etmeyeceğim. Müdür, bana güvenebilirsiniz.” Quylla, yaşayan ölülerin göçü nedeniyle ebeveynlerinin iş yükünün zaten arttığını kolaylıkla tahmin edebiliyordu.

Erlik'in planı başarılı olursa Jiera kıtasından gelen yaratıklar nihayet saldırılarını planlayacakları güvenli bir sığınağa sahip olacaklardı. Bu onun izin vermek istemediği bir şeydi.

Güncel novel'leri Fenrir Scans'de takip edin.com