Yüce Büyücü Novel Oku
'O budala Nalrond bana çok şey borçlu.' diye düşündü Morok. 'Tanrılara şükür ki Usta Ajatar yanımda. Kertenkeleler sapık olabilir ama kadınlar konusunda kesinlikle çok iyiler.'
Tiran o kadar uzun süredir ve o kadar sık köpek kulübesinde kalmıştı ki, Morok'un kadın zulmünün bir kurbanı olarak gördüğü ve yardıma ihtiyacı olan Nalrond'la empati kurmuştu.
Morok, nişan hediyesinin seçimi ve evlenme teklifinin nasıl yapılacağı konusunda Ajatar'dan yardım istemiş ve Gala'dan önce Rezar ile Friya arasında işleri düzeltmek için Drake'in tavsiyesini istemişti.
“Eğer eğitimine bu kadar çok düşünce katsaydın, çoktan menekşe rengine ulaşmış ve kendine özgü kan bağı yeteneklerini keşfetmiş olurdun!” Ajatar daha önce çırağının tuhaf önceliklerinden yakınmıştı.
Haklıydı ama bu başka bir günün hikayesi.
“Tebrikler, Solus. Bu, gelecekteki seyahatlerinde sana büyük bir yardım olacak.” Lith, ona ulaşan ve onu öven ilk kişi oldu. “Artık üç Büyük Ülke'de özgürce hareket edebilirsin.”
“Sanki daha önceden bilmiyormuşsun gibi, eşek herif.” Solus tüm gücüyle ona sarıldı, hafifçe burnunu çekti. “Teşekkür ederim. Onlara Tabletler hakkında da bir şey söylemek zorunda değildin. Ya insanlar şimdi senin başarılarından şüphe etmeye başlarsa?”
“Elbette onlara söylemek zorundaydım.” Lith kucaklamayı iade etti. “Sen de benim kadar sıkı çalıştın ve benimle birlikte savaş meydanında hayatını riske attın. Bana teşekkür etmemelisin, erdemlerini tam olarak açıklamadığım için özür dilemesi gereken benim.
“İnsanların ne düşündüğüne gelince, umursamıyorum. Yükseliş törenim sırasında size Yüce Magus olduğumuzu söylediğimde samimiydim, Solus. Bunu asla unutmayın.”
Solus'un hıçkırıkları gözyaşlarına dönüşmek üzereyken ona dans kartını uzattı. Kolundan daha uzundu ve Krallık'taki en güçlü kadınların isimleriyle doluydu.
“Bunu benim için mahvetmenin yolu bu, eşek herif. Gösteriş yapmana gerek yoktu-” Aşağıdan yukarıya doğru okuduğu için adının ilk sırada olduğunu fark etmesi bir saniyesini aldı.
“Akademiden beri benimle bir Gala'da dans etmek istiyordun. Bu sefer herhangi bir vekile ihtiyacın olmadığından emin oldum.”
“Teşekkür ederim.” En yakın tuvalete koşmadan önce bir an yüzünü onun göğsüne yasladı.
'Ona sarılırken gözyaşlarına boğulursam, insanların ne dedikodular çıkaracağını kim bilir.' diye düşündü.
Solus geri döndüğünde, ailenin geri kalanı onu tebrik etti.
“Aynı gün Büyük Büyücü cübbemizi aldık!” Tista sevinçten uçuyordu.
Ernas ve verhens çifti hala kendi aile üyeleriyle kutlama yaparken Kraliçe dansların başladığını duyurdu ve ilk adımı Kraliyet ailesi attı.
Lith'in ilk partneri Kamila'ydı çünkü karısı olarak dans kartına imza atmasına gerek yoktu. Sonra sıra Solus'a geldi.
Lith parmaklarını onun parmaklarına geçirip diğer elini beline koyduğunda biraz irkildi. Birlikte dans ettikleri ilk sefer değildi ama asla böyle giyinmişken veya başkalarının önünde değillerdi.
Mükemmel bir uyum içinde hareket etmek için bir zihin bağlantısına veya tek bir kelimeye ihtiyaçları yoktu, sanki hayatları boyunca o an için prova yapmışlardı. Solus ve Lith gözlerini her zaman birbirine kilitlediler, nasıl hissettiklerini ifade etmek için sadece bir bakışa ve bir gülümsemeye ihtiyaçları vardı.
Solus, dans pistinde öyle zarif bir şekilde kayıyordu ki, üzerindeki elbise ayaklarını gizlediği için sanki uçuyormuş gibi görünüyordu; bu da onun Çöl'den gelen bir soylu ve Salaark'ın çırağı olduğu izlenimini güçlendiriyordu.
Müzik durduğunda, yüzü kıpkırmızıydı ve kalbi göğsünde çarpıyordu, ama çabadan değil. Lith'in elini bırakmak acı vericiydi ama tereddüt etmeden yaptı, her rüyanın şafak vakti bitmesi gerektiğini biliyordu.
Daha sonra Lith, Tista, Elina ve Rena ile dans etti.
O gün Kraliçe, Kral'ın her zaman iyi olduğundan emin olmak için sadece Kral'la dans etti.
Lith, sıradaki kişinin Ernas'lardan biri olmasını bekliyordu, bu yüzden Quylla'nın Zinya'nın yerine geçmesine izin vermesi onu şaşırttı.
“Bunu daha sonra yapmasak olmaz mı?” Lith, ailesinin ve arkadaşlarının adının yazılı olduğu dans kartını işaret etti.
“Evet, ama bu kadar beklemek istemedim.” Zinya pozisyon aldı, ellerini ve gözlerini birbirine kenetledi. “Ailenle geçirdiğim anı, benim için yaptığın şey için sana teşekkür etmek için mahvetmek istemedim, yoksa Elina'dan benimle yer değiştirmesini isterdim.”
“Ne demek istiyorsun?” diye sordu Lith.
“Teşekkür ederim, Lith.” diye cevapladı. “Zogar'ı gölgelerden çekip çıkardığın için teşekkür ederim. Bunun onun ve benim için ne kadar önemli olduğunu bilemezsin. O iyi bir adam ama bazen sanki o kadar soğuk ve karanlık bir yere sürükleniyormuş gibi hissediyorum ki ona ulaşamıyorum.
“Bugün bana, birlikte çalışırsak, onun yapmaya çalıştığı her neyse onu çok geç olmadan durdurabileceğimize dair umut verdin.”
“Rica ederim.” Lith başka ne söyleyeceğini bilmiyordu. “Elimden gelen her şeyi yapacağım.”
Üstat hakkında endişelenecek kadar çok şey biliyordu ama vastor, Zinya'ya açılmadığı sürece Lith'in ilişkilerini mahvetmeden söyleyebileceği hiçbir şey yoktu.
“Yeterli değil.” Zinya başını iki yana salladı. “Bana söz ver ki, eğer çok ileri giderse, Zogar'ı ona zarar vermeden durduracaksın.”
“Zin, bunu abartıyorsun. Zogar…” Lith endişelerini hafifletmek için bir şeyler söylemeye çalıştı ama bu bir yalan gibi geldi ve Zinya ona bakmaya devam etti. “Söz veriyorum.”
“Teşekkür ederim.” Başını salladı. “İkinci bir ricam daha var. Bu Kami'nin ilk hamileliği ve aynı zamanda benim anneliği gerçek anlamda deneyimlemem için tek fırsatım olabilir, ikinci elden bile olsa.
“Çok yapışkan ve aşırı koruyucu davranabileceğimden korkuyorum. Aşırıya kaçarsam beni durdurmanı istiyorum.”
“Kahretsin!” Lith, dans eden komşularının duyabileceği kadar yüksek sesle küfür etti.
“Üzgünüm, seni rahatsız etmek istemedim. Sadece-”
“Hayır, yanlış anladın. Bu benim repliğim olacaktı. Kami zaten bana sanki ölümcül bir hastalığı varmış gibi davrandığım için sızlanıyor. Ben de senden beni kontrol altında tutmanı isteyecektim.” diye cevapladı Lith.
“O zaman Kami'nin işi bitmiş gibi görünüyor.” Zinya kıkırdadı.
***
Kraliyet Galası'nın sonunda verhenler Lutia'ya geri döndüler ve Solus'un gece için insan bedenini yeniden şarj etmesine izin vermek için Trawn ormanlarında kısa bir mola verdiler.
Lith ile Çöl'de çok fazla zaman geçirdikten ve kulenin 7/24 bir mana gayzerinden beslenmesinden sonra, boynunda Bilge Asası olduğu sürece bir enerji kaynağından uzakta bile saatlerce dayanabilirdi.
Yine de insan formunda geçirebileceği zamanı sıfırlamak için hem Lith'e hem de bir gayzere ihtiyacı vardı. İşini bitirdiğinde eve geri döndüler.
“Kral bile beni övdü, baba!” Aran göğsünü şişirerek Raaz'ın bacağına yapıştı.
“Seninle gurur duyuyorum oğlum.” dedi Raaz, onu sakinleştirmek umuduyla ılık süt hazırlarken.
Yorum