Yüce Büyücü Novel
'İşte bu yaptığım şey.' Lith, Solus'la bir arka kanal açarken beyin hücrelerinde yalan söyledi. 'Hangi seslerden bahsediyor? Daha da önemlisi, iyi misin?'
“Tahminime göre Hiçlik genellikle senin yerine onlarla ilgileniyor ama vladdy umurunda değil.” Benim için endişelenme, ben çok tatlıyım. Hiçlik beni seviyor o yüzden siz ikinizin düşünceleri dışında hiçbir şey duymuyorum.
'Şimdi lütfen sessiz olun. Çevremizi incelemeli, düşüncelerinizi vladion'a aktarmalı ve sesimin sizinkine benzediğinden emin olmalıyım.' Cevap verdi.
Zihin bağlantısı iki adamın hareketlerini koordine etmesine olanak sağladı ve böylece Altın Griffon'a doğru ilerlemeye başladılar. vladion, onları birkaç saniyeliğine bile gizleyebilecek tüm önemli noktalardan geçerek dolambaçlı bir rota izlemelerini sağladı.
Blindside görünmezlik değildi ve aktif devriyedeki insanlar çok geçmeden algılarında bir sorun olduğunu fark edeceklerdi. Grup çok uzun süre açıkta kalırsa ve bir gardiyan onlara odaklanırsa, soy yeteneği onları gizleyemeyecektir.
vladion gözden kaybolarak Blidside'ın etkinliğini sıfırladı ve gardiyanlar kafalarının arkasındaki kaşıntıyı anında unuttular. Aynı zamanda Kalla, kayıp akademinin koruyucu düzenlerini ve bunların nasıl tetiklenemeyeceğini incelemek için Menadion'un Gözlerini kullandı.
'Thrud'un askerleri yalnızca işgalci bir orduyu gözetledikleri için şanslıyız, yoksa görevimizde çoktan başarısız olurduk.' vladion, dış duvarların insansız ana kapısına ulaştıklarında söyledi. 'Bu kadar yakından bakıldığında, Yaşam vizyonuyla Uyanmış bir kişi bizi zaten fark edecektir.'
'Bu bir şans meselesi değil.' Lith, vladion'un boynunu kırmamak için içten içe başını salladı. 'Krallığın saldırısı geride çekirdek bir mürettebat bıraktı ve öyle olmasa bile, gizleme halkaları olmasaydı birkaç saniye içinde keşfedilir ve saatler içinde köleleştirilirdik.
'Muhafızlara gerek yok çünkü Thrud farkında olmadığı bir zayıflık için plan yapamaz. Zayıflıklardan ve bilgisizlikten bahsetmişken, Altın Griffon'un altı büyük akademinin mana tüketen diziliminden yoksun olduğundan emin miyiz?
'Aksi takdirde büyü yaptığımız anda ölürüz.' Beyaz Grifon'un bir mezunu ve eski bir yardımcı profesörü olan Lith, öğrencilerin ve personelin giydiği üniformaların aynı zamanda bir güvenlik rozeti olarak da işe yaradığını biliyordu.
Akademide biri olmayan herkes düşman olarak algılanacak ve manaları ölene kadar emilecek ya da Müdürün isteğine göre ele geçirilecekti.
'Pozitif.' Kalla, Lith ve vladion'a Gözleri verdi. “Thrud'un orijinal plan üzerinde yapmış olabileceği herhangi bir değişikliği tespit etmek için Beyaz Grifon'un dizilerini Altın Grifon'unkilerle örtüştürüyorum.”
'Gördüğünüz gibi, mana tüketen dizinin Sarsılmaz Sadakat'in yerini alması gerekiyor.'
'Mantıklı.' vladion yanıtladı. 'Akademiler Yasak Büyü kullanmazdı ve geçmişteki Ölümsüz Divanlara ihanet olmasaydı, iki düzen de aynı derecede kusursuz olurdu. Keşke Lightkeep için de böyle bir şey yapabilseydim.'
Gözleri Kalla'ya geri verdi ve Delilik Bahçeleri'ne girdi ve onları boş buldu. İster normal ister mistik olsun, duyularının hiçbiri daha fazla muhafız veya büyülü canavarın izini bulamadı.
'Beni yanlara doğru becer!' Ancak sürprizler henüz bitmedi.
Mana duyusu, istilacı tarafın etrafındaki birçok çiçeğin, ağacın ve hatta meyvenin zaten kendilerine ait bir mana akışı geliştirdiğini ve doğal olmayan bir hızla doğal hazinelere dönüştüğünü algıladı.
'Bu nasıl mümkün olabilir? Bir mana gayzeri bile bu kadar kısa sürede bu kadar çok şeyi başarmak için yeterli değildir. Son ziyaretimizde burası sıradan bir bahçeydi.' Lith, kulenin Serasının bile o kadar etkili olmadığını ancak vladion'un hâlâ bağlantının bir parçası olduğunu eklemek istedi.
'Bu orman tıpkı Beyaz Grifon Scourge'u çevreleyen orman gibi Uyandı.' Kalla havayı kokladıktan sonra cevap verdi. 'Muhtemelen bunu daha önce kaçırmışsınızdır çünkü güvenlik dizileri akademinin şofben gücünün çoğunu kesiyor.
'Orada doğal kaynakların ne kadar hızlı oluştuğuna dair hiçbir fikriniz yok. Herkesin bir parça alması olmasaydı, bir yıl içinde bir hazine odasını doldurmaya yetecek kadar paranız olurdu.'
'Nasıl?' Lith, herhangi bir akademinin Menadion'un kulesini gölgede bırakabileceğine inanmayı reddetti.
'Tahminimce dünya enerjisine uzun süre maruz kalmak her ağacı, çiçeği ve çimeni kısmen büyüledi.' Solus yanıtladı. 'Tıpkı bir büyücünün büyü yeteneklerini aktarabilmesi gibi, bitkiler de öyle.
'Seramız daha yeni oluştu ve bitki örtüsü normal bitkilerden oluşuyor. Tek büyülü bitkiler Raaz'a emanet ettiğimiz bitkiler ve onlar daha fazlasını yaratıyorlar ama o her birinden birer taneyle başladı, halbuki burası kahrolası bir orman.'
'Hiç yağmur yağmaz, yağar, ha?' Lith hayal kırıklığı içinde dilini şaklattı.
'Kule aynı zamanda bin yıllık dünya enerjisini de biriktirdiğinde veya en azından tam gücüne geri döndüğünde karşılaştırma yapma hakkına sahip olacaksın, ahmak.' Kule onun bir parçası olduğundan Solus bu saldırıyı kişisel olarak üstlendi.
'Hiçbir akademide kristal madeni ya da büyülü metal kaynağı yoktur, ancak bunun için Altın Griffon'u küçümsediğinizi duymuyorum.'
'Üzgünüm Solus.' Lith, kendisinin bunu kabul etmeyeceğini ve daha da sinirlenmeyeceğini bildiğinden suçu kendi tarafına atmaktan kaçındı.
'Olsan iyi olur.' Telepatik olarak somurttu, tehditkar olmaktan çok sevimli görünüyordu. 'Şimdi gidelim ve hediyelik eşya almayı aklından bile geçirme. Bu orman hala akademinin bir parçası ve halkalar Hystar'ın varlığımızı hissetmesini engellese bile, o da benim gibi envanterindeki bir değişikliği algılayabilir.'
'Teşekkürler Solus. Sen en iyisin.' Lith zaten en umut verici doğal hazinelere bakıyordu ama onun uyarısı onu bu işten vazgeçirdi.
O açgözlüydü, aptal değil.
Deliliğin Bahçeleri artık bakımlıydı ve Lith'in hatırlayabildiğinin çok ötesine uzanıyordu. Tespit edilmemek için uçma yeteneğinin olmaması ve ormanın kalınlığı nedeniyle davetsiz misafirlerin oradan çıkması günler alırdı.
Tabii eğer haritaları yoksa.
'Görelim.' Kalla parşömeni ceplerinden birinden çıkardı ve açtı.
Artık içeride olduklarına göre tomarın boş yüzeyi, çevrelerindeki Bahçelerin alanını belirleyen ve çıkışlarını işaret eden siyah çizgilerle kaplanmıştı. “Buradasınız” yazan kırmızı nokta, onların yollarını bulmalarını kolaylaştırdı.
'Bu harika!' O ve vladion birlikte düşündüler.
'Bu çok kötü!' Lith farklı davranmak için yalvardı. 'Muhafızların konumu işaretlenmemiş ve adı geçen tek odalar ormanın hemen bitişiğindeki odalar. Daha da kötüsü, haritadaki farklı katlara göz atıp güç çekirdeğini bulmanın hiçbir yolu yok.'
'Ne bekliyordun?' Kalla onunla alay etti. 'Bunu yapmak için duyarlı bir eser ya da en azından güç çekirdeği olan bir şey gerekir. Ölümsüz Saraylar, zamanlarının büyülü bilgisi göz önüne alındığında inanılmaz bir iş çıkardı.
'Bu eski bir kalıntı, modern bir eser değil.'
En son bölümleri okuyun: Fenrir Scans Only
Yorum