Yıldızların Ötesinde Novel Oku
Bölüm 1259: Breeze
Yuhua Mavis, nihayet onu aşağı doğru iten karşıt bir güçle karşılaşmadan önce bin metre ilerlemeyi başardı. Aynı zamanda, zirveden şiddetli bir rüzgar inmeye başladı ve ilk vurulan kişi doğal olarak Yuhua Mavis'di.
Bununla birlikte, rüzgardan aşırı derecede etkilenmedi, ancak hala güç tarafından aşağı doğru zorlandı ve sadece dağa sıçramasını engelledi.
Yuhua Mavis'in yanı sıra, diğer birçok katılımcı benzer şekilde zirveye doğru uçmak istedi, ancak hepsi aynı kaderle tanıştı. Bazı talihsiz sınırcılar bile ağır yaralandı.
Lu Yin'in kaşları ayağa kalktı ve öğrencileri runelere dönüştüğünde ve dağı tararken bakışları keskinleşti. Zenith Dağı çevresinde yüzen sonsuz miktarda rune görebiliyordu ve sayı Frost İmparatoru veya Lider Hong'da gördüklerini aştı. Bu, Zenith Dağı'nı çevreleyen elçiler olduğu anlamına geliyordu, Zenith Dağı'nın çeşitli saldırılar tarafından yok edilmemesini sağladı.
Sadece bir Limiteer bile, bir Enlighter'ın bir yana, tüm bir gezegeni yok edebildi.
Zenith Dağı Zenith'in yeri olarak seçildiğinden, birçok saldırıya dayanacak kadar zordu.
Buna ek olarak, Zenith sırasında kozmik halkalar yasaklandı ve tüm dış eşyalar, katılımcıların Zenith Dağı'na adım attığı anda, rekabetin adil kalmasını sağlama aracı olarak benzer şekilde kısıtlandı.
Bununla birlikte, kaderler ve kişisel silahlar gibi kısıtlanmayacak bazı eşyalar vardı. Güç gemileri olmadıkları sürece bunlara izin verildi.
Yuhua Mavis geri dönmüş olmasına rağmen, ilk sıçraması çok güçlü olduğu için hala Lu Yin'e en yakın kişiydi.
Yuhua Mavis başını kaldırdı ve Lu Yin ile gözlerini kilitledi. Gözleri titredi ve bir kez daha atlamak için dizlerini büktü, ama sonra aniden hemen yanında garip sesler duydu. Bakmak için yana döndüğünde, bazı garip çizgilerin kuşlara, böceklere, hayvanlara ve bitkilere dönüştüğünü gördü.
Bu garip yaratıklar, bölgede dalgalanan garip bir gürültü olarak aniden patladı. Yuhua Mavis anlık olarak şaşkın ve yere kök salmıştı.
Yuhua Mavis'e ek olarak, Zenith Dağı'nın doğu tarafındaki binlerce insan da patlamadan etkilendi ve çoğu hemen kan kustu ve çöktü. Bu saldırı, altıncı anakaranın büyük dövüş aleminden dövüş baskısıyla yeniden düzenlenen Bai Ling tarafından başlatılmıştı. Geçmişte, Starfall Denizi'nde kendisi için bir isim yapmıştı.
Yuhua Mavis'in ilk kez böyle bir saldırı tarafından vurulduğu oldu, ama neyse ki çok fiziksel olarak güçlüydü. Böylece, Bai Ling'in saldırısı Yuhua Mavis'i büyük ölçüde etkilemedi.
Treeheart soyundan uzaklaşırken Bai Ling aynı zamanda geriye baktı. Bai Ling bir elini kaldırdı ve Yuhua Mavis onun etrafındaki sesin kaybolduğunu hissetti. Ses daha sonra çeşitli biçimler alan garip çizgilere dönüştü.
“Aşağı in,” diye emretti Bai Ling. Daha sonra yumruklarını sıktı ve Yuhua Mavis'in etrafındaki çizgiler bir kez daha patladı.
Aniden, Bai Ling'in figürü, çimden oluşan büyük bir yumruk ortaya çıktıkça, sadece ayakta durduğu yerde ortaya çıktı ve korkunç bir güç, bölgeye dalgalanan şok dalgaları gönderdi. Bai Ling yumruğun kendisini atlatmayı başarsa da, şok dalgaları hala onu geri çekilmeye zorladı.
Yuhua Mavis'in gözleri daraldı. Sorun aramaya gitme.
Bai Ling'in ifadesi bir işaret parmağını kaldırırken soğutuldu. Görünmez bir kuvvet, bin metre, on bin metre ve sonra yüz bin metre dışa doğru genişledi...
Dağın tüm doğu tarafı saldırı menziline düştü ve dağın bu tarafındaki diğer tüm yarışmacılarla başa çıkmak için ses kullanmayı amaçladı.
Sesli herhangi bir yer, Bai Ling'in gücünü kullanabileceği bir yerdi.
Aynı anda, dağın doğu yüzünü kaplayan bir alan yayıldı.
Bai Ling şok oldu ve belirli bir yöne döndü. Görünmeyen ışık başını yükseltti. “Bu beşinci anakara.”
Alanı, Bai Ling'e saldıran bir devin şeklini alan bir kuvvet alanına dönüştü.
Bai Ling'in ifadesi soğudu. Forcefield'a karşı çatışan muazzam bir canavar oluşturmak için sayısız çizgi birleştirildi.
Yüksek bir patlama vardı.
Zenith Dağı'nın doğu yüzü sallandı ve üzerindeki milyonlarca uygulayıcı güçlü şok dalgalarından etkilendi. Birçoğu güce dayanamadı ve doğrudan bayıldı ya da dağdan atıldı.
Görünmeyen Işık ve Bai Ling arasındaki savaş, Zenith Dağı'nın ötesinde izleyen birçok insanın dikkatini çekti.
Birçok kültivatör, durumu ekranlarında izlerken çığlık attı.
Herkes Zenith'in heyecan verici bir rekabet olacağını biliyordu, ancak çoğu insan rekabetin böyle bir patlama ile başlamasını beklemiyordu. Altıncı anakara ve beşinci anakaradan bir hakem zaten çatışmıştı; İkisi de seçkinlerdi.
Lu Yin, savaşlarını Zenith Dağı'nın doğu tarafında koruduğu geçişin üstünden izledi.
Savaş yoğun görünse de, gerçek rekabetin daha sonra gerçekleşeceğinin farkında oldukları için hiçbiri tam güçlerini ortaya çıkarmamıştı. İkisi de ilk ona dönüştürmek istediler ve bu noktada tamamen bir savaşa girmenin sadece başkalarına fayda sağlayacağını biliyorlardı.
Bununla birlikte, sadece birbirlerini rahatça hissediyor olsalar da, savaşları diğer katılımcıların katılmaya hak kazandıkları bir şey değildi, çünkü çok farklı seviyelerde.
Yuhua Mavis, Bai Ling ile savaşmak için içeri girmeye zahmet etmedi. Bunun yerine, acele etmeye devam etti – şu anda sadece hedefi Lu Yin'di.
Lu Yin'in yorumunu unutmamıştı ve gerçekte Mavis ailesinden herkes çok dürtüseldi. Yuhua Mavis sessiz bir görünüme sahip olmasına ve çimenli bir ovada okumayı sevmesine rağmen, bunun nedeni kimsenin onu fırlatamamasıydı. Ancak Lu Yin başarılı olmuştu. Lu Yin'in neden böyle bir şey söyleyeceğini ve neden beş bekçiden biri olmaya hak kazandığını bilmek istedi.
Aynı zamanda, Bai Ling ve Görünmeyen Light'ın savaşından binlerce metre uzakta olan Gu Xiao'er heyecanla onun üstünde uçan göksel bir Phoenix'e baktı. Şimdiye kadar gördüğü en güzel yaratıktı.
Gu Xiao'er her zaman montajı olarak kullanmak için etkileyici ve güzel bir yaratık yakalamak istemişti ve bu onun en iyi şansı gibi görünüyordu.
Bu göksel Ice Phoenix Feng Liu'ydu ve Gu Xiao'er'i geçti. Göksel Ice Phoenix klanının genç neslinin en güçlü üyesi olduğu için ölen birinin yerini almak için Skymender'ın listesine eklenmişti ve en güçlü turnuvaya katılan Feng Jiu'yu çok aştı.
Zenith'teki katılımcıların çoğu beşinci anakaranın insan alanından geliyordu ve insan alanı astral canavar alanına sahip düşmanlar olduğundan, insan katılımcıların çoğu söylenmemiş bir anlaşmada katılan astral canavarları hedef aldı.
Bununla birlikte, Feng Liu Astral Beast Alanı temsilcilerinden biri olduğu için, insanlardan çok daha güçlüydü ve altıncı anakaradan bazı insanlar da dahil olmak üzere binlerce katılımcıyı bir hamle dondurdu.
Göksel buz ansokları hem üç renkli ışınlara hem de aşırı soğuk buzlara sahipti. Işınları her şeyi eritebilir ve foenixes ne kadar güçlü olursa, üç renkli ışınları o kadar güçlü olurdu.
Üç renkli ışınlar bölgede süpürüldükçe, Gu Xiao'er dışarı çıktı ve hızla kaçtı.
Sen benim yolculuğum olacaksın. Koşma! ” Gu Xiao'er, Feng Liu'nun peşinden koşarken çığlık attı.
Feng Liu'nun güzel gözleri soğudu ve vücudundan yayılan, gökyüzünü donduran soluk mavi bir ışık yayıldı.
Gu Xiao'er huffing ve şişirmeye başladı ve yakında garip bir duman ortaya çıktı. Oldukça hassas görünmesine rağmen, duman soğuk algınlığını izole etmeyi başardı ve Gu Xiao'er, Feng Liu'nun sırtına sıçramak için dumanın açtığı yolu takip etti. “Hahahaha! Şimdi bir yolculuğum var! “
Lu Yin sersemletildi; Bu adam çok iğrençti! Aniden hayalet maymunun her zaman göksel buz ansoklarının hareminin bir parçası olduğunu iddia ettiğini hatırladı. Bu maymun Gu Xiao'er'in Feng Liu'ya bindiğini görürse, can sıkıcı olurdu.
Lu Yin, maymunun gerçekten bu sahneyi gördüğünün ve kesinlikle öfkeli olduğunun farkında değildi.
Hayalet Maymun Feng Liu'ya binerek Gu Xiao'er'i gösteren ekrana bakarken, maymun çığlık attı, “Seni affetmeyeceğim, piç! Seni öldüreceğim gibi seninle tanışmama izin verme! Feng Liu'ya dokunmaya nasıl cüret edersin! Seni öldüreceğim! Seni öldüreceğim! “
Maymun kızgınken Feng Liu aşağılandı. “Sen aptal insan, öl!”
Feng Liu, mavi bir elbise giyen güzel, uzun saçlı bir kıza dönüştü.
Gu Xiao'er tepki vermeden önce, Feng Liu bir elini kaldırdı ve parmağını gökyüzüne dokundu. Korkunç bir soğuk, Gu Xiao'er'in etrafında gökyüzünü dondu.
Ancak soğuk, Gu Xiao'er'in dumanı tarafından geri tutuldu ve ona zarar veremedi.
Feng Liu, bu dumanın saldırısına dayanacak kadar güçlü olduğunu keşfetmek için şok oldu.
Duman donmamış olmasına rağmen, Gu Xiao'er hala Feng Liu'nun yeteneğinin ne kadar soğuk olduğunu hissedebiliyordu. Aniden hedeflediği Phoenix'in kolay bir rakip olmadığını fark etti. “Hey, şimdilik gideceğim. İsmimi hatırla, bu gu xiao'er. “
Daha sonra kendini dumanla örttü ve kaçmak için döndü.
Aniden, büyük bir gölge Gu Xiao'er'in tüm vücudunu kapladı. Başını kaldırdı ve ağzı şokta açıldı. “Ne büyük bir aslan.”
Büyük bir mavi aslan ona baktı. Sağ gözü ateşten yapılırken sol gözü rüzgardan yapılmıştı ve vücudu korkunç bir aura yaydı. Aslan daha sonra Gu Xiao'er'de bir pençe kaydırdı.
Gu Xiao'er anında yere çarptı.
Cursewind, Gu Xiao'er'e saldıran kişiydi. Bu mavi aslan, Skymender'ın listesindeki başka bir güç merkeziydi ve son zamanlarda bir Enlighter olmuştu ve onu Zenith'in en güçlü rakiplerinden biri haline getirdi.
Feng Liu rahatsız oldu. Cursewind, yardımına ihtiyacım yok.
Cursewind soğuk bir sesle cevap verdi. “Çok naziksin.”
“Astral canavar alanından sen, bu yüzden ölmeye hazırlanın.” Birisi aniden hem Cursewind hem de Feng Liu'ya saldırdı.
Cursewind homurdandı ve büyük hareketler yapmasa da, bir fırtına aniden ortaya çıktı ve bölgeye indi. Çok güçlü görünmese de, Cursewind'e saldırmaya çalışan herhangi bir kültivatör fırtınaya dokundukları anda çığlık attı.
Kemik ürpertici bir rüzgar ve ruh yakıcı ateş – bu lanet oldu. Yao Gu ve Skymender listesindeki diğerleriyle karşılaştırılabilir bir güç merkeziydi ve kesinlikle on hakemle karşılaştırabilirdi.
Dağ geçişinde Lu Yin, savaşların altındaki patlamalarını izledi. Lu Yin'in mavi aslan hakkında güçlü bir izlenimi olduğu için dikkati Cursewind'e çekildi. Cursewind, Lu Yin'in şimdiye kadar savaştığı genç nesil arasındaki ilk güç merkezlerinden biriydi. Parmağını kaldırdı ve nazikçe titredi.
Evren çevresinde oynanan çeşitli yayınlar dağda meydana gelen çeşitli sahneleri gösterdiğinden ve çoğu kamera en güçlü gençlere odaklandığından insanlar her zaman Lu Yin'e dikkat ediyorlardı.
Tamamen beş bekçi üzerine odaklanmış yemler de vardı. Beşi hareket etmese bile, her zaman onlara odaklanmış kameralar olurdu.
Lu Yin elini hareket ettirdiğinde, sayısız insan odağını ona değiştirdi.
Parmak filmi tarafından bir esinti gönderildi ve dağın dibine indi ve Cursewind'e çarptı.
Cursewind döndü ve yaklaşan esintiyi gördü. Rüzgarın nereden geldiğini görmek için baktığında, Lu Yin'in kibirli ifadesini anında gördü ve öfkelendi. Sen delisin.
Aslanın kemik ürpertici rüzgarı, esintiye karşı çatışmaya geçen güçlü bir gale haline geldi.
Breeze Gale'e çarptığında, Gale sadece bir saniyede parçalandı. Breeze daha sonra Cursewind'in muazzam vücudunu geçti ve derin bir mağarayı geride bırakarak dağa delindi.
Cursewind inanamayarak Lu Yin'e baktı. Bu nasıl mümkün oldu? İkisinin son savaşmasından bu yana on yıldan az olmuştu ve o zamanlar aralarında büyük bir güç farkı vardı. İnsanlar hayvanlardan daha hızlı iyileşmiş olsa da, güç boşluğunu bu kadar aşırı bir şekilde tersine çevirmek imkansızdı.
Lu Yin sırıttı ve dağın doğu yüzünün başka bir kısmına odaklanmak için Cursewind'den döndü. Liu Tianmu, Xin Nü'ye karşı bir saldırı başlattığı için orada görünen on üç kılıç fark etmişti.
OMA'nın Düşünceleri
Çeviri: WQ
Düzenlenen: Neshi/Nyxnox
Tlc'ed tarafından: OMA
Yorum