Yıldızların Ötesinde Novel Oku
Bölüm 1114: Lu Yin vs. Jin He
Deniz tabanında, Lu Yin, Black ve White, şaşkın ifadelerle taş plaketini inceledi.
Plak, içine oyulmuş eski karakterler vardı ve uzun, geçmiş bir dönemden kaynaklanıyor gibi görünüyordu. Lu Yin'in en iyi tahminlerine göre, bu plak, Daosource mezhebinin kendisi ile aynı dönemden gelen Daosource mezhebinde gördüğü eski karakterlerle aynı dönemden bile kaynaklanabilir.
“Kızlar bu karakterleri anlayabiliyor musunuz?” Lu Yin, Black & White'ın ciddi ifadelerini gördüğünde bunu sormasına yardım edemedi.
Siyah beyaz, Lu Yin'e okuma yazma bilmeyen gibi baktı.
Lu Yin gözlerini kırpıştırdı ve daha büyük beklentilerle sordu, “Kızlar bunu gerçekten okuyabilir mi?”
“Tabii ki değil!” Beyaz bağırdı.
Black kız kardeşini sürükledi. “Beyaz, bu tür şeyleri okumak söz konusu olduğunda, onları anlamasak bile, hala bizim gibi davranmalıyız. Şimdi anlıyor musun? Aksi takdirde, diğer insanlar bize bakacak. ”
Beyaz aydınlanmış gibi görünüyordu ve Lu Yin'e ciddi bir ifadeyle baktı. “Yapabilirim.”
Lu Yin suskun hale getirildi. Birisi gerçekten bu iki veletin ağzını er ya da geç yırtıyordu.
“Yedinci kardeşim, bu antik karakterler Daosource Tarikatının Kalıntıları Pavyonunda gördüklerimizle aynıdır ve bu maymun birkaç kelime yapabilir. Anlayabildiğim şeylere göre, bu plak bir çeşit euloji olmalı. Eski zamanlarda insanlar farklı gelenekleri takip etti ve dağları ve deniz bölgesini oluştururken euloji yazmış gibi görünüyordu. Bu euloji denizin yanında yaşayan insanlar tarafından yazılmıştır ve bölgelerinin barışla kutsanmasını istediler. Çok değerli değil ”dedi.
Bunu düşündükten sonra Lu Yin, taş plaketi deniz yatağına yumruklamadan önce taş plaket üzerindeki karakterleri kopyaladı. Böyle bir şeyi sırtında taşımak çok rahatsız edici olurdu ve kıskanç insanlar tarafından kolayca çalınabilir; Sonuçta, ona sadece sorun çıkarırdı. Ne olursa olsun, taş plaketin en değerli kısmı üzerindeki yazı idi.
Lu Yin'in etkileyici gücüne rağmen, taş plakaya hiç zarar veremedi. Malzemeleri oldukça sağlamdı, bu yüzden onunla birlikte alamadığının üzücü olduğunu hissetti.
Lu Yin'in gücüyle, taş plak kesinlikle okyanus tabanına çok derinlemesine dövülmüştü ve diğerleri kolayca bulamazdı.
“Pekala, gidelim,” dedi Lu Yin.
Üçü deniz yatağını terk etmek üzereyken, beyaz mesafeye işaret etti ve heyecanla “Bak, bir akım!” Diye bağırdı.
Lu Yin, uzaktan denizden geçen beyaz bir dere görmek için baktı. Deniz tabanından geçip mesafeye giden bir geçit gibi görünüyordu.
Uzay aracında, Elder Yuan Ke, deniz tabanı boyunca birçok hazine varken, çok fazla tehlike bulunduğunu söylemişti. Böylece, seyahat etmenin en iyi yolu akımlardan geçiyordu.
Deniz tabanı boyunca uzanan birkaç akım vardı ve bunlar esasen deniz boyunca geçitlerdi. Akımı takip ettiği sürece, akım temelde denizden geçen bir otoyol olduğu için genellikle iyi eşyalar bulabilirlerdi.
Sayısız yıl boyunca, birçok uygulayıcı dağ ve deniz bölgesine girmişti ve birçoğu Astral Tower'daki yarışma için rekabet etmeyi amaçlamamıştı. Aksine, bu denizaltı akımlarını ve içindeki hazineleri aramaya odaklandılar.
Bir akım ortaya çıktığından, kullanmamak için hiçbir neden yoktu.
Lu yin siyah beyaz akıma yöneldi ve bir an sonra, her iki taraftaki manzara uzaklaştı.
Dağ ve deniz bölgesinde beş dağ ve deniz vardı; Beş Dağ, beş deniz bağlanırken beş farklı yönde duruyordu.
Akıma girdikten sonra, Lu Yin'in grubu hangi dağdan sonuçlanacaklarından emin değildi. Orijinal yönlerinde seyahat etmeye devam edebilirler ya da dönüp tam ters yönde ilerleyebilirler.
Denizlerde birçok akım vardı ve hepsi karmaşık bir desenle birbirlerine kesişti ve birbirine yakınlaştı.
Lu Yin, deniz tabanı boyunca akımı takip ederken siyah beyaz öne geçti. Seyahat ederken, birkaç akımla karşılaştılar ve başka kültivatörleri de gördüler.
Bir zamanlar Lu Yin, Liu Tianmu'yu gördü ve tersi iki çapraz yol olarak gördü.
Sonra, büyük bir şarap varil taşıyan ve bir akım gibi uyuyan likör kahramanını gördü. Siyah beyaz ona bağırdı.
Kader olabilirdi, ama Lu Yin de Ku Lei ile karşılaştı.
Siyah beyaz da Ku Lei'yi gördükleri an bağırdı.
Ku Lei Lu Yin'i görünce ifadesi sinirlendi ve akımdan sıçradı ve yüzeye doğru vurdu.
“Onu kovalayın! Onu döv, yen! ” Siyah beyaz bağırdı.
Lu Yin hemen onlara biraz baskı yaptı. “Hazineler mi yoksa başkalarını dövmek mi daha önemli mi?”
İki velet bunu düşündü ama nihayetinde mantıklı seçim olan Ku Lei'den sonra kovalamamaya karar verdi.
Ku Lei başka bir yöne geçti. Lu Yin'in karşılaştığı bir sonraki kişi Jin He idi ve doğrudan hakemle vururken Lu Yin'in gözlerini doldurdu.
Jin Lu Yin'e baktı, şaşkın, ama sonra gülümsedi. Sakladı ve yüzeye doğru yol aldı.
Lu Yin hemen kovalamaca verdi.
Siyah beyaz her ikisi de çok hızlıydı ve her iki taraftan Lu Yin'i çektiler. “Lu Yin, nereye gidiyorsun?”
Birini dövmek için. Lu Yin'in sesi çok karanlık geliyordu.
Black, “Hazineler mi yoksa birini dövmek mi daha önemli mi?” Diye bağırdı.
“Saçma olma. Açıkçası, birini dövmek daha önemlidir. ” Lu Yin cevabında belirleyiciydi ve hemen yüzeye doğru sıçradı. Eylemleri siyah beyaz kaldı, çünkü ilk kez sözlü olarak geride kalmışlardı.
Jin denizi terk ederken bir patlama vardı ve Lu Yin'in de denizden çıktığını görmek için aşağıya baktı. Lu Yin'in gözleri buz gibi soğuktu.
Jin, geri çekilirken gözleri daraldı, ama Lu Yin onun peşinden koştu ve tereddüt etmeden vakum bir avuç içti.
Kim olurlarsa olsunlar, ilk kez bir vakum avuç içi vurulduğunda herkes acı çekerdi. Sonuçta, sadece bu görünmez palmiye baskıları hızlı değil, aynı zamanda olağanüstü bir güç de taşıdılar.
Jin farklı değildi. On hakemden daha gizemli olanlardan biri olmasına rağmen, esas olarak Truesight'ı geliştirmiş olmasıydı. Ondan bir bakış, bir gezegenin medeniyetini silmek için yeterliydi ve saldırıya uğrayamayan hakem olarak biliniyordu. Ancak, bu geçmişte idi.
Gizemli peçe bir kenara çekildikten sonra, Jin artık aşırı gizemli değildi.
vakum palmiye Jin'i doğrudan deniz tabanına kadar şaplak attı. Aslında, Lu Yin denizden çıktığında kendini bir saldırıya hazırlamıştı, ancak hazırlıkları çok azdı. Lu yin'in vakum avucunun gücü çok fazlaydı ve Jin, saldırıyı başlatmadan önce bile Lu Yin'in elindeki runeleri zayıflatmış olmasına rağmen, gücü sadece küçük bir kesir kadar azaltmayı başardı ve palmiye grevi hala güçlüydü. Jin He'den bir ağız dolusu kan zorlamak için yeterli.
Lu yin deniz yatağına geri döndü ve Jin He'yi yakaladı.
Hakem dudaklarının köşesi kanla boyandı ve gülümsemesi kayboldu. Elinde silah gibi görünen tuhaf bir ateşli silah ortaya çıktı. Bir patlama ile ateş etti, ama Lu Yin sadece bir el salladı ve mermiyi boşluğa yönlendirmek için Yu Gizli Sanatı kullandı.
Bu silah oldukça güçlüydü, ancak sadece bir kez kullanılabilir ve bundan sonra dağ ve deniz bölgesi tarafından elendi.
Jin'de başka bir silah ortaya çıktı ve sol eli ve tekrar ateş etti.
Lu yin başka bir vakum avuç içi ile dışarı çıktı ve bu sadece mermiyi parçaladı. Ancak Jin, Lu Yin'in saldırısını atlatmayı da başardı.
Lu Yin, Dumbstruck'du ve Jin He'ye bakmadan önce eline baktı. Jin Truesight, Lu Yin'in Rune hatlarının çoğunu sildi; Kendisiyle doğrudan bir karşılaştırmada, Lu Yin, Jin'in yaptıklarının yarısını bile silemedi.
Aynı zamanda, hem Jin He hem de Lu Yin'in öğrencileri runelere dönüştüler ve rakibinin bazı runelerini sildiler. Lu Yin, Star Energy'nin dikkatle baktığı Jin'in önünde bir ekran oluştururken sürekli olarak bir vakum avuç içi barajı yayınladı. Belli bir mesafe içinde gelen tüm rune çizgilerini silebileceği için, bu esasen Jin'in onu koruyan bir savunma kuvveti alanının olduğu anlamına geliyordu.
Bir vakum avucunun Haziran'a inmesi için, Lu Yin'in ekrandan kırılabilecek bir saldırı başlatması gerekecekti, ancak ekrana yaklaşan tüm Rune hatları büyük ölçüde zayıfladı.
Lu Yin daha güçlü bir vakum avuç içi açabilse bile, mukavemeti Jin He'ye çarptığında yarıya kadar azaltılacaktır.
ve Jin, yarı güçlü bir vakum avucunu kolayca atlatabildi.
Bu, Lu Yin'in ilk kez birisinin Truesight'ı böyle bir şekilde kullandığını gördü ve ufuklarını genişletti. Truesight kullanımı her zaman çok kaba olmuştu ve Jin Lu Yin'e daha gelişmiş uygulamalarında bir ders vermişti.
“Dağ ve deniz bölgesindeyiz ve buradaki herkes bizi kovalamak istiyor. Lu Yin, gerçekten aralarımızda savaşmamızı istiyor musun? ” Jin, denizin dibinde dururken ve Lu Yin'e bakarken uzun saçlar dalgalandı.
Lu Yin'in ifadesi son derece soğuktu. Üzgünüm, ama Eversky Adası'nı temsil ediyorum.
Jin isteksizce, “Bana saldırmayı bırak. Seni yenemediğim için seninle gerçekten savaşmak istemiyorum. Yine de, beni zaten duymuş olmanız gerektiği gibi, beni öldürmen de gerçekçi değil. ”
“Nasıl saldırıya uğrayamayacağınız hakkında?” Diye sordu Lu Yin soğuk bir şekilde.
Jin gülümsedi. “Bunu zaten kendin deneyimlemeliydin.”
Lu Yin sessiz kaldı, çünkü bu kişinin başa çıkmak gerçekten çok zordu.
Lu Yin'in Lan Si ile savaşı, her ikisi de kaplama yığınları yolunu kullandıkları için kafa kafaya bir çatışmaydı. Böylece, güçe karşı güç attılar.
Lu Yin, Nighting Zhenwu'ya karşı savaştığında, ince buz boyunca yürümek gibiydi. Lu Yin, Zhenwu'nun savunmalarını kırmanın bir yolunu bulmak için çalışırken Zhenwu'nun manevi güç saldırılarına ve gizli tekniğine karşı sürekli olarak nöbetçi olmak zorunda kaldı. Bununla birlikte, o zamanlar Lu Yin, Zhenwu'yu Nighting'den daha güçlü olmuştu ve Zhenwu'nun doğuştan gelen hediyesi bir yeteneğin tam bir hilesi olmasaydı, o zaman Lu Yin bu kadar sefil bir zafer kazanmazdı. Nighting'e karşı savaş Zhenwu, bir güç savaşından çok bir fikir savaşıydı.
Lu Yin, Nighting Zhenwu'yu yendikten sonra, belirli bir seviyenin zirvesinde duran biri olarak görülmüştü. Ku Lei, Hui ailesi varisi, Shu Jing ve diğerleri Lu Yin tarafından bastırılmıştı. Jin aynıydı, çünkü saf güç söz konusu olduğunda ondan daha zayıftı.
Ancak Jin, saldırıya uğrayamadığı özel özelliği Lu Yin'e dikenli bir sorun sundu.
Truesight, Rune Progenitor tarafından yaratılan bir şeydi ve bu teknik, altıncı anakaraya direnebilen gizemli bir medeniyetin temeli olmuştu. Bu teknik sadece bir düşmanın bazı runelerini silmek kadar basit değildi.
En başından beri, Jin sadece Truesight'ı geliştirmişti ve anlayışının yanı sıra onun kullanımı da mükemmelliğe ulaşmıştı. Şimdilik, Lu Yin'in Truesight açısından Jin He'ye karşı yarışmayı denemesi tamamen anlamsız olurdu.
Sadece basit bir ekran Jin'i esasen dokunulmaz hale getirmişti.
Nighting Zhenwu, esasen hile yapan doğuştan gelen bir hediyeye sahip olmuştu ve Jin, ona yönelik herhangi bir saldırıyı geçersiz kılabilirken onu öldürmesi gereken birden fazla saldırıdan kurtulabildi.
On hakemden hiçbiri basit değildi.
Buna karşılık, yedi mahkeme varisinin hepsinin gizli teknikleri vardı, ancak başa çıkmak çok daha kolaydı.
Lu yin aniden on hakem Neoverse'nin seçkin güçlerinden on mirasçıya karşı çekilirse, hakemlerin aslında daha yüksek bir zafer oranına sahip olabileceğini hissetti.
“Rune uygarlığı tarihin en gizemli olanıydı, ama aynı zamanda en acımasızdı. Lu Yin, nedenini biliyor musun? ” Jin konuştu.
Lu Yin Jin'e baktı.
Jin dudaklar kıvrıldı. “Çünkü Truesight'ı geliştirenlerin savaşmak için pek çok tekniğe ihtiyacı yok. Eğer kişi rakibinin runelerini tamamen silebilirse, o rakip sadece yok olur. Tamamen yok oluyor. “
Lu Yin rakibine odaklandı.
Jin gülümsedi. Çok acımasız değil mi?
“Sadece dene ve beni yok et. Eğer yapmazsan, seni ortadan kaldıracağım, ”Lu Yin soğuk bir şekilde yemin etti.
Jin isteksizce, “Neden? Biz ölümlü düşman değiliz. O zamanlar karar sadakatten alındı. Ben sadece sözcüydüm, kışkırtıcı değil. ”
“İncigatör kontak ekibiydi?” Diye sordu Lu Yin.
Jin başını salladı. “Bu doğru. Yıllar önce, Big Sis'in liderliğindeki grup Leon'un Armada'sına geri döndü ve Leon'un Armada'sı kontak ekibine savaş ilan etmişti. Kozmik denizde uzun yıllar barış kırıldı ve ateşleme ekibi bunun sonucunda ağır kayıplara maruz kaldı. ”
“Aynı zamanda bir suç ortağı ve yetmiş iki hayat borç var. Ondan saklanamazsın! ” Lu yin havladı.
Jin yukarı baktı ve içini çekti. “Bu günün geleceğini bilseydim, seni kesinlikle uzun zaman önce öldürürdüm. Ne kadar zahmetli. ”
Şimdi çok geç değil. Bakalım sadece kimi öldürüyor! ” Lu Yin havladı ve gece Advent denizin yüzeyini kapladığında gözleri geniş açıldı. Jin her iki elini de yaydı ve yıldız enerjisi onu tamamen kaplayan bir ekran oluşturdu. Bu, Jin'in epithetinin gerçek görünüşüydü. Bu durumda Truesight, vücuduna yakın çeken tüm rune çizgilerini zayıflattı. Bir saldırı ona nereden yaklaşırsa yaklaşsın, gücü her zaman yarı yarıya azalır.
ve yarı güçlü bir saldırı ile on hakemden Jin He'yi yenmek çok zordu.
OMA'nın Düşünceleri
Çeviri: Choco
Düzenlenen: Neshi/Nyxnox
Tlc'ed tarafından: OMA
Yorum