Yenilmez İlahi Ejderhanın Yetiştirme Sistemi Novel Oku
Bölüm 965: 0966 kayıtlı
Çevirmen: 549690339
Doğu Denizi şehri çok büyüktü. At arabasıyla tüm doğu deniz kentini dolaşmak yedi ila sekiz saat sürdü. Doğu deniz kentinin tamamını dolaşmak en az birkaç gün sürer.
Doğu Denizi şehri beş bölgeye ayrılmıştı ve her bölge kutsal deniz kasabasından daha büyüktü.
En zengin merkezi bölgede bulunan Doğu Deniz Akademisi ve Okyanus Akademisi ile karşılaştırıldığında İblis Avcısı Akademisi, okyanusa en yakın bölge olan Doğu Bölgesine aitti.
Açık okyanusa en yakın bölge olması nedeniyle doğu bölgesi paralı asker gruplarının çoğunun toplandığı bölgeydi. İblis Avcısı Koleji elit paralı asker gruplarının üyelerini yetiştirdi, dolayısıyla doğal olarak o da bu bölgede inşa edildi.
Jin Liuyan ve diğerleri doğal olarak Wang Xian'ı tüm doğu deniz şehrine getiremediler. Onu sadece doğu bölgesine getirdiler.
İblis Avcısı Derneği, İblis Avcısı Koleji ve doğu bölgesinin en müreffeh caddesi olan İblis Avcısı Caddesi.
İblis Avcıları Sokağı'ndaki her türlü mağaza, kutsal deniz kasabasındakinden on kat daha zengindi.
Canavar evcilleştirme mağazaları, Şeytan Canavarı özel mağazaları, iletişim mağazaları, düello yüzüğü, yaşam ve ölüm yüzüğü vb. vardı.
Bu, şehre ilk kez giren Wang Xian için ufuk açıcıydı.
Doğu Bölgesinde dört İblis Avcıları Birliği vardı. Doğu bölgesi en büyüğüydü. İblis avcıları derneğinden biri kare gibiydi. İblis Avcıları Derneği'ne girildiğinde orası on binlerce insanla bile kalabalık değildi.
“Hadi gidelim. Nispeten ünlü bir restoran biliyoruz. Lütfen Donghai Şehrindeki lezzetleri deneyin!”
Jin Liuyan konuşurken Wang Xian'ı küçük bir sokağa getirdi.
Yaklaşık dört saat boyunca Jin Liuyan ve Zhou Hanhan ile birlikte dolaştılar. İkisi onu çeşitli yerlere götürdü, bu da ona gerçekten çok zaman kazandırdı.
Eğer onlara alışacaksa en az bir veya iki güne ihtiyacı olacaktı.
Wang Xian, iki kızla yollarını ayırmadan önce akşama kadar dolaştı. Ertesi gün için davetlerini reddettikten sonra gülümsedi ve doğruca bir restorana gitti.
“Bu Jin Liuyan benim hakkımda iyi bir izlenime sahip gibi görünüyor. Görünüşe göre bunun nedeni fazla olağanüstü olmam!”
Wang Xian narsistik bir şekilde gülümsedi.
Konuşmaları sırasında Wang Xian, Jin Liuyan'ın Doğu Okyanus Akademisi'nde oldukça ünlü olduğunu öğrendi. Çarpıcı güzelliği ve olağanüstü yeteneği, onu Doğu Okyanus Akademisi'nin tanrıçası seviyesinde bir varlık haline getirdi.
Ancak Wang Xian'ın Jin Liuyan'a karşı pek bir duygusu yoktu.
Restorandaki odaya geldiğinde Wang Xian zarif bir iletişim taş levhası çıkardı.
Shenghai kasabasındaki taş levhanın aksine, bu taş levha daha karmaşıktı ve işlevi, Shenghai kasabasında satın alınan iletişim taş levhasından çok daha güçlüydü.
“Bu iletişim taş levhasının Dünya'daki iletişim ekipmanlarından hiçbir farkı yok. Gerçekten büyülü!”
Wang Xian iletişim taş levhasını açtı ve üzerindeki çeşitli bilgilere baktı. Dilini hafifçe şaklattı.
Donghai Şehri uzmanlarının sıralaması, Donghai Şehrinin genç dahilerinin sıralaması, Donghai Şehrinin işe alım gruplarının sıralaması ve Donghai şehrinin misyonlarının sıralaması…
Çeşitli bilgiler Dünya'daki bilgisayarlardan pek farklı değildi.
Ancak aşkınlık kıtası böyle bir başarıyı tamamen oluşumlara güvenerek başarabildi.
Donghai Şehrini koruyan dört aşkınlık seviye dokuz formasyonu, on aşkınlık seviye sekiz formasyon ve ondan fazla yardımcı formasyon vardı.
Böyle bir iletişim taşı levhası ancak kent koruma oluşumuyla üretilebilir.
Dünyadaki yerel alan ağına benziyordu.
Wang Xian, restoranın penceresini açtı ve yaklaşık dört ila beş yüz metre yüksekliğindeki şehir kulesine baktı.
“Ao Yao, Ejderadamlardan herhangi bir bilgi var mı?”
Wang Xian muhteşem şehre baktı ve sordu.
“Ejderha Kral, Long Yi ve diğerleri çoktan Tianqing kasabasına, Shafeng kasabasına ve buz kasabasına ulaştılar. Çok yakında ejderha suikastçısı organizasyonu hakkındaki bilgiyi yayabilecekler!''
Ao Yao'nun sesi odada yankılandı.
“Evet, öncelikle Donghai Şehrine bağlı kasabaları işgal edeceğiz. O zaman bu koca şehri işgal edeceğiz!”
Wang Xian odasında durdu ve bu devasa şehre baktı. Donghai şehrine yukarıdan bakması çok uzun sürmeyecekti.
Ejderha Suikastçısı organizasyonu artık hem Shenghai Kasabasında hem de Qiaolin kasabasında ünlüydü. Ejderha suikastçısı örgütünün diğer üç kasabada da oldukça ünlü olduğu düşünülebilir.
Ejderha suikastçısı örgütünün ışığı ve karanlığı Tianqing Kasabası ve Shafeng kasabasının yanı sıra buz kasabasını da kapladığında, onların Donghai Şehrinde ünlü olmalarının zamanı gelmişti.
Ejderha sivri ucunun ışığı ve karanlığı Donghai Şehrini kaplayabildiği sürece, yıldız-ay krallığının tamamını kaplaması çok uzun sürmeyecekti.
“Önümüzdeki iki gün içinde, görevin seviyesine bağlı olarak, birisini gönderebilir veya görevi bizzat tamamlamak için diğer üç şehre gidebilirsiniz.”
Wang Xian, Ao Yao'ya söyledi.
“Bu Ejderha Kral!”
Ao Yao başını salladı.
“Yarından sonraki günün sabahı İblis Avcıları Akademisinin başlangıcı. Şu andan itibaren mümkün olan en kısa sürede ejderha sarayı için bir bölge bulmalıyız!”
Wang Xian'ın Donghai şehrine geldiğinde yapması gereken en önemli şey Ejderha Sarayı için bir bölge bulmaktı.
Ejderha Sarayının gücünün daha hızlı gelişebilmesi için ejderha sarayını tamamen doğaüstü kıtaya aktarmak istiyordu.
Ertesi sabah Wang Xian doğu bölgesinde bir gezintiye çıktı.
Normal günlerle karşılaştırıldığında, Donghai şehrinin üç büyük kolejindeki öğrenci sayısı normalden çok daha fazlaydı.
Üç akademide toplamda yaklaşık 20.000 ila 30.000 öğrenci vardı.
İblis Avcıları Akademisinde yaklaşık 10.000 öğrenci vardı.
ve bu sefer yaklaşık 1000 yeni öğrenci vardı.
“Okula gidiyorum. Bu, dünyadaki üniversiteyi bitirememenin pişmanlığını telafi etmek için mi?”
Üçüncü gün Wang Xian yüzünde bir gülümsemeyle restorandan çıktı. Siyah, şık bir kıyafet giymişti.
Siyah kıyafetin ortasında beş renkli ilahi bir ejderha vardı.
Avucunun hafif bir hareketiyle elinde ateş kırmızısı tahta bir kılıç tuttu.
Wang Xian, ao Jian ve Ao Yao'nun onu takip etmesine izin vermedi.
Ao Yao zaten bir grup tuhaf şeytanı Tianqing Kasabasına, Shafeng kasabasına ve buz kasabasına götürmüştü. Orada ejderha sivri uçlarının kontrolü ele almasını bekliyorlardı.
Ao Jian, Donghai şehri ile ilgili tüm bilgileri araştırmak için Wang Xian tarafından gönderildi.
Siyah giyinmiş ve elinde kırmızı tahta bir kılıç tutan Wang Xian, iblis Avcıları Akademisine doğru yürüdü.
Yeşil tuğlalarla döşeli sokakta yürürken etraftaki şeytani canavarlar, vahşi hayvanlar ve insanlar birbirine karışıyordu. Garip bir atmosferle doluydu.
Restoran Şeytan Avcıları Akademisi'nden çok uzakta değildi. İblis Avcıları Akademisinin tamamı doğu bölgesinin %10'unu işgal ediyordu.
İblis Avcıları Akademisinin girişinde devasa bir meydan vardı. Meydanın ortasında boyu 10 metreyi aşan 30'dan fazla heykel bulunuyordu.
Heykellerdeki insanların her biri küçümseyici bir aurayla doluydu.
Onlar, İblis Avcıları Paralı Askerler Birliği'nin ve İblis Avcıları Paralı Askerler Birliği'nin kurucularıydı. Otuzdan fazla kişi vardı ve her biri en azından anlayışlı boşluk katmanının gücüne sahipti.
İblis Avcıları Akademisi'nden çok da uzak olmayan bir yerde İblis Avcıları Paralı Asker Birliği vardı.
Şu anda İblis Avcıları Akademisinin girişinde iki ila üç bin kişi duruyordu. Bazıları rapor vermeye gelen yeni öğrencilerdi.
İlk bakışta yeni öğrencilerin çoğunun zırh giydiği ve ellerinde silah tuttuğu görüldü.
vücutlarından hafif, öldürücü bir aura yayılıyordu.
İblis Avcıları Akademisine katılabilenler vahşi doğada savaşlara katılmış olmalı. Savaş deneyimlemiş olanlar her zaman öldürücü bir auraya sahip olurlardı.
Bunların arasında erkeklerin kadınlardan daha fazla olduğu açıkça görülüyor.
Wang Xian doğrudan İblis Avcıları Akademisinin önündeki meydana yürüdü ve sıranın en arkasına girdi. Ağzının kenarları hafifçe kıvrıldı ve yüzünde kendinden emin bir ifade belirdi.
“Yoldan çekilin!”
Bu sırada hafif bir ses duyuldu.
Wang Xian arkasını döndü ve kar beyazı ışık kaplanına binen bir kız öğrenciyi gördü. Yavaş yavaş yürüyordu.
Göğsüne iğnelenmiş bir rozet vardı.
Ametist paralı asker grubu, İblis Avcıları Akademisi'ndeki tamamı kadınlardan oluşan tek paralı asker grubuydu.
Yorum