Yenilmez İlahi Ejderhanın Yetiştirme Sistemi Novel Oku
Bölüm 669: Katılmak mı?
Çevirmen: Larbrestudio
Parlak bir çağ başlıyordu!
Ka ka ka!
Wang Xian, Taibai Dağı'na doğru uçarken, Taibai Dağı'nın üzerindeki gökyüzünde korkunç bir olay yaşanıyordu.
Uzayın çatlama sesleri yankılandı ve bu ses, kendilerini geliştiren tüm dövüş sanatçılarını alarma geçirdi.
Taibai Dağı'ndaki savaşın üzerinden yarım ay geçmişti. Şu anda, birkaç yüz bin kişi dağın dört bir yanına yoğun bir şekilde dağılmıştı.
Bu yüz binlerce insanın arasında çok sayıda varlıklı kişi ve Antik Savaş Sanatları dünyasına yeni girmiş bazı klanların üyeleri de vardı.
Bu alanı birkaç yüz binlerce insan işgal ediyordu ve her gün çok sayıda insan dövüş sanatçısı veya güçlü Doğuştan uzmanlar haline geliyordu!
Dövüş sanatları yapmak aynı zamanda vücudun güçlenmesini de sağlayabilir.
Bir zamanlar birçok insan nasıl yapılacağını bilmiyordu. Şimdi bedenlerine düşen ruhsal enerji şelalesiyle herkes güçlü bir dövüş sanatçısı olabilir!
“Neler oluyor?”
Havadaki çatırtı sesleri, ruhsal enerji şelalesinin altındaki herkesi sersemletti. Hepsi başlarını kaldırıp gökyüzüne baktılar.
“Aman Tanrım!”
“Neler oluyor? Gökyüzü parçalanıyor!”
“Bu… Uzay parçalanmış!”
“Durum ne? Neler oluyor!”
Ruhsal enerji şelalesinin altındaki dövüş sanatçıları gökyüzünde aniden beliren bir çatlak gördüklerinde, hepsi şaşkına döndü. Bazı dövüş sanatçıları hemen korkuyla geri çekildi.
Bir anda bütün bölge kaosa sürüklendi.
Ha?
Xiao Xian, Lan Qingyue ve diğer üçü başlarını kaldırıp gözlerini kıstılar. Xiao Xian'ın söylediklerine dayanarak, Dokuz Kazan Dünyası'ndan gelen insanlar tahmini tarihten önce gelmiş olmalı!
“Dikkat olmak!”
Beş kız dikkatle gökyüzüne bakıyordu.
Ka ka ka!
Kalabalığın şaşkın bakışları önünde, üstlerindeki boşlukta büyük bir çatlak açıldı.
Çatlağın tamamı yüz metrelik şaşırtıcı bir mesafeye ulaştı.
“Başka bir gökyüzü. Diğer tarafta başka bir gökyüzü var!”
Tam bu sırada Doğuştan uzmanı bir kişi şaşkınlıkla yüksek sesle haykırdı.
Uzayda açılan çatlaklardan başka bir dünya görebiliyorlardı! Bu çok sayıda insanı korkuttu.
“Gerçekten neler oluyor? Acaba uzaylılar dünyamızı istila ediyor olabilir mi?” diye mırıldandı genç bir adam şaşkınlıkla izlerken.
“Bu, Kardeş Wang Xian'ın daha önce bahsettiği Dokuz Kazan Dünyalarından biri mi?”
Sui Huang ve Xiao Quanshan, dikkatlerini çatlağa çevirmeden önce birbirlerine baktılar.
“Birisi çatlaktan çıktı…”
Herkesin gözleri kısılırken bir ünlem daha yankılandı.
Öteki dünyadan bir insan daha belirmişti.
“Çok sayıda var!”
Xiao Yu, Dokuz Kazan Dünyalarından birindeki insanlara yoğun bir şekilde bakarken gözlerinde bir ışık parladı.
Haha!
Bir kahkaha tufanı sonrasında, bir adam kılıcın çatlaklarından çıktı. Ruhani kılıç, yüksek sesle gülerken havada bir yay çizdi. “Yeni dünya! Sonunda buradayım!”
“Kılıçla uçmak mı? Bu bir Ölümsüz mü?”
Kılıcın çatlaklarından fırlayan şekli gören birçok dövüş sanatçısı hayretler içinde kaldı.
Şşşşşşşşşş!
Bu sırada yeşil-beyaz kıyafetli uzmanlar kılıçlarının üzerindeki çatlaklardan birbiri ardına fırladılar.
Kısa sürede dört-beş yüz kişiye yakın insan toplandı.
“Çatlak iyileşiyor. Çok fazla var! Yaklaşık beş yüz!”
Xiao Xian ölümsüzlere benzeyen kılıçlarıyla gelen dövüş sanatçılarını görünce şaşkına döndü.
“Sonunda geldiler! Gerçek dünyaya ne gibi değişiklikler getireceklerini merak ediyorum. Bu insan grubunun ne yapacağını kimse gerçekten bilemez!”
“Neyse ki, Ölümsüz Diyar'da uzman yok!”
Sun Lingxiu'nun gözleri havada duran insan grubuna bakarken parladı.
Beş yüz küsur kişi hiç de az bir sayı değildi.
Yeşil-beyaz kıyafetleri rüzgarda uçuşuyor, her biri gururla havada duruyordu.
“Burada epeyce insan var! Bunlar şu anki Yeraltı Dünyası'nın dövüş sanatçıları mı?”
Çatlaktan ilk çıkan kişi, yeni dünyayı ilgiyle izlerken bir daire çizdi.
Aşağıda, tüm dövüş sanatçıları ona boş boş bakarak sessizliğe bürünmüşlerdi.
Havada kılıçları üzerinde duran beş yüz küsur uzman etraflarına baktılar. Bu aynı zamanda onların bu dünyaya ilk gelişleriydi.
“Biz Huang Kazanı dünyasındanız. Karar verebilecek birini bulup bizimle konuşsun!”
Yaşlı bir adam, manevi kılıcının üzerinde dururken aşağıya baktı ve ciddi bir ses tonuyla sorular sordu.
Tüm dövüş sanatçıları şaşkına döndü ve dikkatlerini Xiao Yu, Lan Qingyue ve kızların olduğu yere çevirdiler.
Yeraltı Dünyası'ndaki herkes onların kim olduğunu ve statülerini biliyordu. Onlar Ejderha Kral'ın kız kardeşi ve kadınlarıydı.
Onlar aynı zamanda içlerinde en güçlüleriydi.
Dövüş sanatçılarının oluşturduğu kalabalığın bakışlarını hisseden Xiao Yu ve kızlar hafifçe kaşlarını çattılar.
“Dokuz Kazan Dünyası’ndan herkesi aramızda görmekten mutluluk duyarız!”
Lan Qingyue bir adım öne çıktı, sağ yumruğunu sol avucuyla kavradı ve büyük bir soğukkanlılıkla konuştu.
“Ha? Dokuz Kazan Dünyası'ndan olduğumuzu biliyor musun?”
Kılıcıyla uçan genç adam kılıcını Lan Qingyue'ye doğru yöneltti, yaklaşık on metre ötede durdu ve merakla sordu, “Bu dünyada diğer Dokuz Kazan Dünyalarından insanlar ortaya çıktı mı?”
“Kendilerini gerçekten göstermediler. Sanırım sizler bu dünyaya böylesine büyük bir grupla gelen ilk grupsunuz!” Lan Qingyue genç adama cevap verdi.
“Sen onların lideri misin? Onların hükümdarı mısın?”
Havadaki yaşlı adam hareket etti ve genç adamın yanında belirdi.
Etraflarında kılıçlarını kuşanmış dövüş sanatçıları etrafa merakla bakıyorlardı ama biraz da bunalmışlardı.
Sonunda tüm dikkatler Lan Qingyue, Xiao Yu ve kızların üzerinde toplandı.
“Biz Yeraltı Dünyası'nın Ejderha Tarikatı'ndanız!” Lan Qingyue yaşlı adama söyledi ve aynı zamanda önlerindeki insan grubunu da gözlemledi.
Yaklaşık yirmi kişi onun gücüne eşit güçteydi. Geri kalanlara gelince, hepsi Dan Realm uzmanlarıydı.
Altın rengi kıyafet giyen tek kişi olan yaşlı adam, onları biraz tedirgin etti.
Gücü çok iyi gizlenmişti ve en azından Ölümsüz Diyar'a Yarım Adım'da olacaktı.
Kendilerini biraz daha güvende hissettiren şey, bu insan grubunun intikam almak için gelmemiş gibi görünmesiydi. Ayrıca, hiçbiri yüksek ve kudretli krallarmış gibi davranmıyordu.
“Ejderha Tarikatı mı? Yeraltı Dünyası'ndaki güçlü bir tarikat olmalı.”
Yaşlı adam etrafa baktıktan sonra etraftaki dövüş sanatçıları kalabalığına baktı. Hafifçe şaşırdı ve yorumladı, “Biz Huang Kazanı dünyasının Sarı Gökyüzü Ölümsüz Tarikatı'ndanız.”
Ka ka ka!
Yaşlı adam sözlerini bitirdiği sırada, az ötede gökyüzünde uzayın kırılma sesleri yeniden duyuldu.
Yaşlı adam hafifçe kaşlarını çattı. Onunla birlikte gelenler de kaşlarını çatmış, gözleri buz gibi soğuklaşmıştı.
“Bunlar İlkel Kaos Ölümsüz Tarikatı'ndaki veletler olmalı!”
Yaşlı adamın yanındaki genç adam sırıttı ve soğuk bir şekilde yorum yaptı.
Çevredeki Yeraltı Dünyası'nın dövüş sanatçıları, şaşkın ifadeler ortaya koyduklarında şaşırdılar.
Huang Kazanı dünyasından gelen daha fazla insan vardı.
Evet!
Gökyüzünde altın bir ışık belirdi ve figürler çatlaklardan dışarı çıktı. Hepsi başlarını kibirli bir şekilde kaldırdı ve yaşlı adama ve birkaç dakika önce gelen gruba baktılar.
“Feng Jinqing, çok erken geldiniz!”
Altın ışın yavaş yavaş kayboldu ve havada birkaç yüz figür belirdi. O yaşlı adama gülümsediler ve açıkça belirttiler.
“Siz de o kadar yavaş değilsiniz!” diye cevapladı altın elbiseli yaşlı adam duygusuzca.
“Etrafta epey insan var!”
Yorum