Yenilmez İlahi Ejderhanın Yetiştirme Sistemi Bölüm 21 – Akıllı Adamlar Birini Küçümsemezler

Yenilmez İlahi Ejderhanın Yetiştirme Sistemi Novel Oku

Bölüm 21: Akıllı Adamlar Birini Küçümsemez

Çevirmen: Larbrestudio Editör: Larbrestudio

Guan Shuqing, zengin bir ailede doğan bilgili ve neşeli bir kızdı. Zengin bir tavra sahipti, ancak zengin bir kızın sahip olacağı olağan kibir ve züppe tavrına sahip değildi.

Ailesi iflas etmiş olsa da, hiç cesareti kırılmadı. Bunun yerine, yaz tatilinde yarı zamanlı çalıştı.

Wang Xian böyle bir kızdan etkilenmişti. İyi hayatının tadını çıkarıyordu ama aynı zamanda zorluklara da göğüs gerebiliyordu.

“Akşam yemeğiniz için teşekkür ederim. Bu son zamanlarda yediğim en lezzetli yemekti.” Guan Shuqing onu yurduna geri gönderen adama baktı.

Bunu yapan ilk kişi oydu.

Wang Xian ona sırıttı, “Sanırım bir süre tüm yemeklerimde deniz ürünleri yiyeceğim. Eğer yaparsam, sana önceden söylerim.”

“Tamam, anlaştık.” Guan Shuqing yüzünde tatlı bir gülümsemeyle onun önünde duruyordu.

“Tamam, hoşça kalın. Dinlenmek için geri dönüyorum.”

“Hoşça kalın.”

Guan Shuqing, adamın bir ışınla ayrılmasını izledi. Gülümsemesi son derece tatlı görünüyordu.

Guan Shuqing iyi bir kişiliğe sahip güzel bir kızdır.

Ayrıldıktan sonra Wang Xian da kendi kendine düşünüyordu. Bir adamın güzelliklere aşık olmaması imkansızdı.

Önce gücümü artırmam lazım. Okullar tekrar açılmadan önce Dördüncü Seviyeye ulaşmalıyım.

Wang Xian bunu kendi kendine söyledi. Odasına geri döndü ve banyo yaptı. Sonra incilerini çıkardı ve inceledi. Daha sonra, xiulian uygulamasına başlamak için lotus pozisyonunda oturdu.

“Ejderha Enerjisi 45 puan arttı.”

Ertesi sabah Wang Xian uyandığında ve bildirimi gördüğünde, gözlerinde keskin bir ışıltı parladı.

İkinci Seviyeye ulaştığından beri, yetiştirme hızı eskisinden iki kat daha hızlıydı.

Wang Xian yanındaki incileri alıp elini yüzünü yıkadıktan sonra dışarı çıktı.

Şehir merkezine doğru yola koyuldu ve kuyumcuları aramaya başladı.

İnciler yalnızca kuyumculara satılabilirdi. Aksi takdirde incilerini kimin elde edeceği hakkında gerçekten hiçbir fikri yoktu.

“Derin Deniz Mücevherleri.”

Wang Xian şehir merkezine vardığında lüks dekorasyonlara sahip bir mücevher aksesuarları mağazası gördü.

“Derin deniz mi?” Wang Xian dükkânın ismine baktı.

Daha önce bu ismi duymuştu; tanınmış bir markaya sahip, yerel olarak listelenen bir şirket.

Böyle köklü bir firmanın makul fiyatlar sunması gerekir.

Wang Xian gizlice düşündü. O sabah kahvaltısını yaparken incilerinin değerini de inceledi. Sahip olduğu 20 mm'lik doğal ve kusursuz inciler muazzam fiyatlara satılabilirdi.

Her inci birkaç yüz bin dolara, hatta daha da yüksek bir fiyata satılabilirdi.

“Hoş geldin.”

Mağazaya girdiğinde, üzerinde cheongsam bulunan bir görevli onu kapıda karşıladı.

Wang Xian içeri girdi ve dolaplardaki mücevher parçalarına göz atmaya başladı. Mücevher parçaları altın mücevherler hariç, inciler ve yeşimden oluşuyordu.

Bütün mücevherler aşırı pahalıydı.

Wang Xian tüm aksesuarları inceledi. Bir çift küpe birkaç bin dolara mal olurken, bazı değerli mücevher parçaları birkaç yüz bin dolardan satılıyordu.

“Beyefendi, bir şey mi arıyorsunuz?” diye sordu ona bakan bir satış elemanı.

“İnci takı arıyorum.” derken sırıttı.

“Onlar burada. İnci kolyelerimiz, kolye uçlarımız ve bileziklerimiz var,” dedi satış elemanı bir yeri işaret ederek.

Wang Xian yanına yaklaşıp baktı.

“Bu inci ve yeşim kolye pahalı.” Wang Xian ortada 180.000 dolara mal olan bir kolye gördü.

“Bunlar 16 mm boyutunda Güney Çin Denizi'nden gelen doğal incilerdir. Renkleri yumuşaktır ve en yüksek puanlı incilerdir. 180.000 dolar hiç de pahalı değil.”

“Hanımefendi, şu kolyeye bir bakabilir miyim?”

Tezgahtar kız konuşmasını bitirmeden yan taraftaki biri konuşmaya başladı.

Wang Xian döndü ve güzel bir kızla orta yaşlı bir adam gördü. Orta yaşlı adam onlarla konuşuyordu.

“Elbette.” Satış elemanı ona gülümsedi. Kolyeyi çıkarmadan önce bir çift eldiven giydi ve adama uzattı.

“Al, Wenwen. Tak şunu. Eminim içinde muhteşem görüneceksin.” Adam kolyeyi aldı ve kendisinden on yaş küçük görünen güzel kızla konuştu.

“vay canına, bu harika!” Kız, adamın tuttuğu kolyeye gözleri parlayarak baktı.

“Deneyin bakalım. Eğer güzelse, satın alırız,” dedi orta yaşlı adam, yüzü gülümsemelerle dolu bir şekilde. Karşısındaki güzel kızı etkilemek için parasını ortaya koymaya hazırdı.

“Tamam, ben kendim yaparım amca.” Güzel kız başını salladı.

“Elbette.” O kadar mutluydu ki, başını sallayıp duruyordu.

Kız kolyeyi takarken, adam Wang Xian'a tekrar bakmak için döndü. Wang Xian'ın baştan ayağa giyinişini inceledi. Dudakları hafifçe gerilerek, “Genç adam, kız arkadaşın için mücevher mi alıyorsun?” diye sordu.

“Sadece etrafa bakıyorum.” Wang Xian adama baktı ve başını salladı. Sonra kızın tuttuğu kolyeye bakmak için döndü.

Wang Xian inci kolyeye baktı ve gülümsedi. Boyutu veya rengi ne olursa olsun, kolyedeki inciler sahip olduğu kadar iyi değildi. Aslında, çok daha düşük kalitedeydiler.

“Genç adam, mücevher için bütçen ne kadar? Senin gibi gençler çok da abartmamalı. Bir ila iki bin civarında bir tane satın almak yeterli olacaktır. Karşılayabileceğin kadar satın almalısın. Paran olduğunda daha pahalı bir şey alabilirsin. Ben senin yaşındayken ben de senin kadar fakirdim. Ama gelecekte çok çalışırsan ve büyük paralar kazanırsan, yüz binlerce doların üzerindeki o pahalı eşyaları da satın alabilirsin.”

Orta yaşlı adam güzel kıza ve Wang Xian'a bakarak konuştu.

Her ne kadar büyük birinden gelen bir hatırlatma gibi duyulsa da aslında kıza örtülü bir mesaj veriyordu: Gençler fakir, ben zenginim.

Güzel kız kolyeyi taktı ve Wang Xian'a baktıktan sonra sonunda gözlerini orta yaşlı adama dikti, “Üzerimde güzel görünüyor mu?”

“Elbette, onunla aşırı derecede muhteşem görünüyorsun. Wenwen, bu tür inci ve yeşim kolyeler sana en çok yakışıyor. Birkaç bin dolar değerinde olanlar sana hiç yakışmıyor.” Adam hemen onu övdü.

“Gerçekten mi?” Güzel kız o kadar mutluydu ki aynaya bakmaktan kendini alamıyordu.

“Eminim. Wenwen, bunu taktığında ne kadar güzel olduğuna bak. Arkadaşların bunu gördüklerinde sana imrenecekler,” dedi adam. Aniden Wang Xian'a döndü ve sordu, “Genç adam, sence de güzel değil mi?”

“Evet öyle.” Wang Xian onaylayarak başını salladı.

“Haha, bak! Genç adam, beni kıskanmana gerek yok. Çok çalış ve gelecekte daha fazla para kazan. O zamana kadar, kız arkadaşın için de bir tane alabilirsin,” orta yaşlı adam Wang Xian'ın omzuna vurdu, “Bu kolyenin hepsinin arasında en iyisi olması üzücü. Daha iyileri olsaydı, onları sana alırdım, Wenwen.”

“Amca, bana karşı çok naziksin.” Wenwen ona baktı

“Haha, tabii ki sana iyi davranıyorum. Biraz yaşlı olsam da, hiçbir genç benimle kıyaslanamaz,” dedi orta yaşlı adam kendinden emin bir şekilde.

“Öhöm, Amca, burada daha iyi incilerim var. Acaba onlarla ilgileniyor musun diye merak ediyorum,” Wang Xian dudaklarını büzdü ve dedi. Ona gayretle 'rehberlik eden' ve 'öğreten' adama baktı. Aslında adam kendini yetiştirmeye çalışıyordu.

Bu adam kurnaz bir tilkiydi. Başkalarını çok belli etmeden ezerek kendisi için iyi sözler söylüyordu.

Akıllı adamlar birini küçültmez. Bu adam sadece başkalarının üzerine basmakla kalmadı, aynı zamanda kendini kanıtlamak için Wang Xian'ın üzerine de basıyordu.