Yenilmez İlahi Ejderhanın Yetiştirme Sistemi Novel Oku
Bölüm 112: Rivertown Üniversitesi'nde Bilinen (3)
Çevirmen: Larbrestudio Editör: Larbrestudio
“Müdür Wang, yan taraftaki dükkanın patronuyla şartları görüştüm. Kat alanı o kadar büyük olmadığı için satış fiyatı 7 milyon dolar olacak. Kiralamak isterseniz, aylık 50.000 dolar olacak!”
Birinci Sınıf Restoranın ofisinde Müdür Huang, Wang Xian'a rapor veriyordu.
“Fiyatı biraz düşürmeye çalış ve doğrudan satın al. Daha sonra benim için iyi bir iç mimar bul. Her şey bittiğinde bana tekrar haber ver,” dedi Wang Xian Müdür Huang'a.
“Tamam, Müdür Wang. Bunu bana bırakın!” Müdür Huang başını salladı.
Hmm.
Wang Xian başını salladı. Son birkaç gündeki kazançlara bakıldığında, kazançlar yaklaşık 1,5 milyon dolar seviyesinde kalmıştı.
Artık Birinci Sınıf Restoran temel olarak maksimum kapasitesine ulaştığına göre, bu kazançları artırmak zor olacaktı. Bunun nedeni, restoranın boyutunun sabit olması ve her gün alabilecekleri müşteri sayısının sınırlı olmasıydı.
Wang Xian dükkânda öğle yemeğini yedikten sonra okula geri döndü.
“Eh, o Wang Xian. Bak! O bu!”
“Evet, o. Oldukça yakışıklı. Ancak, iki tanrıçayı kendisine aşık edebilmesi gerçek dışı. Belki de Guan Shuqing ve Lan Qingyue onunla gerçekten ilgilenmiyorlardı ve sadece onunla yemek yiyorlardı!”
“Gördün mü? Xu Qingcheng, okul forumunda ona meydan okumak istediğini söyledi. Lan Qingyue ile akşam yemeği yemeye neden hak kazandığını görmek istiyor!”
“Gerçekten mi? Xu Qingcheng siyah kuşak tekvando uzmanı. Rivertown Üniversitesi'nin tamamında onunla boy ölçüşebilecek kimse yok. Aslında, Rivertown'daki pek çok kişi onu yenemez. Wang Xian'a meydan okumak onunla oynamak gibi olurdu. Wang Xian'ın meydan okumayı kabul edip Xu Qingcheng ile dövüşecek kadar aptal olmadığına inanıyorum.”
“Xu Qingcheng sadece onunla basit bir dövüş yapmak istediğini söyledi. Dövüş başka yönlerden de olabilirdi. Ancak, Wang Xian kabul etmezse, bir korkak olur ve Rivertown Üniversitesi'nde alay konusu olur. Bunu kabul etmek zorunda!”
Kampüs yolunda yürürken Wang Xian, çevredeki öğrencilerin tartışmalarını belli belirsiz duyabiliyordu. Yurduna doğru yürürken hafifçe kaşlarını çattı.
“Yaşlı Wang, geri döndün.”
Odaya adımını attığı anda Wang Dahai hemen dönüp onu selamladı.
Odada sadece o vardı. Zhang Wen ve Zhang Feng şu anda kız arkadaşlarına eşlik ediyor olmalılar.
Wang Dahai'ye gelince, oyun oynamadığı nadir bir durumdu. Bunun yerine bilgisayara bakıyordu.
“Ha? Yine bir şey mi oldu?” diye sordu Wang Xian doğrudan.
Geri dönerken bununla ilgili birkaç şey duymuştu.
“Yaşlı Wang, bunu gördüğünde sinirlenme. Xu Qingcheng sadece biraz gücü olduğu için fazla kibirli davranıyor. Bu tip insanlardan en çok nefret ediyorum!”
Wang Dahai gevezelik etmeye devam etti.
Wang Xian çalışma masasına yürüdü ve bilgisayarını açtı. Wang Dahai hemen sandalyesini getirdi ve Wang Xian'ın yanına oturdu.
“Yaşlı Wang, bence bu adamı eğlendirmemelisin. Üç Prens Charming'den biri mi? vay canına! Hala bizim Yaşlı Wang kadar inanılmaz değil!”
Wang Dahai kenardan yorum yaparken Wang Xian bakmak için foruma tıkladı. Konulardan birinde 9.000'den fazla yanıt vardı. Bir kez daha, nispeten çok sayıda yanıtı olan bir konu vardı.
Wang Xian konuya tıkladı. Konuyu Xu Qingcheng oluşturdu.
Konunun içeriği şu şekildeydi.
(Son zamanlarda okulumuzda günün adamı var. Evet, kendisi ikinci sınıf öğrencisi Wang Xian, bir günde iki tanrıçayla yemek yedi. Ayrıntılara girmeyeceğim çünkü herkesin bunu bildiğine inanıyorum. Şu anda kendisine “Ahlaksız Canavar, Wang Xian” lakabı takılmış. Hehe, bu zarif bir lakap. Bugün, Ahlaksız Canavar Wang Xian'ı davet etmek istiyorum… Oops, dil sürçmesi. Haha! Onu dövüşe davet etmek istiyorum. Neler yapabileceğini görmek istiyorum.)
(Sparring sadece şiddetle sınırlı değildir. Birçok başka alanda da olabilir. Bana neler yapabileceğini göster. Gerçekten merak ediyorum. Haha, eğer korkak değilsen, beni, Xu Qingcheng'i Taekwondo salonunda ara!)
Çok uzun bir konu değildi ama Xu Qingcheng'in Wang Xian'ı nasıl alaya aldığını tam olarak gösteriyordu. Alay doluydu.
Yorumlarda da bu fikre destek veren çok sayıda kişi vardı.
Wang Xian'ın iki tanrıçayla yemek yemesi erkek öğrenci nüfusunun çoğunluğunun öfkesini çekmişti.
Özellikle çekilen fotoğraflardan Wang Xian'ın Guan Shuqing ve Lan Qingyue ile çok samimi davrandığı açıkça anlaşılıyordu.
Bu birçok kişiyi daha da çileden çıkardı. Sadece onlardan biriyle çıkman sorun değil. Ancak, iki kerelik bir ilişki yaşadığın için sen bir pisliksin!
Affedilemez!
Wang Xian ipin ucuna baktı ama sakinliğini korudu.
“Xu Qingcheng!”
Wang Xian derin düşüncelere daldı. O zaman ona örnek olacağım. Muhtemelen kendimi de bir sürü dertten kurtaracağım!
Wang Xian kendi kendine düşündü ve yavaş yavaş ayağa kalktı.
“Eh, Yaşlı Wang. Nereye gidiyorsun?” O duygusuz bakışı gören Wang Dahai hemen sordu.
“Tekvando kulübüne,” dedi Wang Xian.
“Ne? Gerçekten gitmeyi mi düşünüyorsun? Yaşlı Wang, unut gitsin! Unut gitsin! O Xu Qingcheng gerçekten güçlü. Onu eğlendirmek zorunda değiliz. Onlar sadece kıskanç bir grup adam!”
Wang Dahai hemen konuştu. Wang Xian'ın gideceğinden gerçekten endişeliydi.
Sonuçta Xu Qingcheng'in Taekwondo'da siyah kuşağı vardı. Wang Xian onunla dövüşmeye devam ederse, Wang Xian ciddi şekilde yaralanmasa bile, büyük ihtimalle aşağılanacaktır.
“Sakin ol, kendime güvenmesem gitmezdim.” Wang Xian başını hafifçe salladı ve gülümsedi.
“Sen…” Wang Dahai, Wang Xian'ın biraz inatçı olduğunu biliyordu. Başını salladı ve “Tamam o zaman. Seninle geleceğim.” dedi.
“Hımm. Hadi gidelim.”
Wang Xian başını salladı ve doğruca Tekvando Kulübüne yürüdü.
Taekwondo Kulübü, Rivertown Üniversitesi'nde nispeten büyük bir kulüptü. Taekwondo Kore'den kaynaklandı ancak ülke içinde çok popülerdi.
Bunun sebebi geçmiş nesillerin düşünce tarzıydı. Ülkenin dövüş sanatları, hele ki eski dövüş sanatları, dış taraflara verilmezdi.
Tekvando konusunda ise Wang Xian'ın herhangi bir yorumu olmadı.
Rivertown'daki kulüpler faaliyetlerini bir alanda topluyordu.
Wang Xian Taekwondo kulübüne doğru yürüdüğünde hemen birçok kişinin dikkatini çekti.
“Eh, o ikinci sınıf öğrencisi Wang Xian değil mi? Tekvando Kulübüne mi gidiyor acaba?”
“Nereye gittiğine bakılırsa, Taekwondo Kulübüne gidiyor olmalı. Xu Qingcheng yakın zamanda ona meydan okudu. Acaba oraya bunu kabul etmek için mi gidiyor?”
“Bu ilginç. Hadi gidelim. Takip edelim ve bir bakalım!”
“Wang Xian, Xu Qingcheng'in davetini kabul ediyor. Bu ilginç olacak. Eğer Xu Qingcheng ile dövüşmeyi seçerse, bu onun için muhtemelen trajik olacak!”
“Acele edin! Hadi gidelim! Bunu daha sonra forumda yayınlayabiliriz ve kesinlikle tüm okulu şok edecektir.”
Öğrenciler heyecanla arkalarından gelerek Tekvando Kulübüne doğru ilerlediler.
Wang Xian arkasındaki büyüyen kalabalığı umursamadan Tekvando Kulübü'nün girişine geldi.
Gıcırtı!
Wang Xian belli belirsiz bir gülümseme gösterdi. Kapıya doğru yürüdü, kapıyı doğrudan iterek açtı.
Tekvando Kulübü çok büyük bir salondaydı ve birçok öğrenci hala tekvando kıyafetleriyle antrenman yapıyordu.
Kapı itilerek açıldığında bazı üyeler merakla dışarı baktılar.
Wang Xian girişte durdu ve yavaşça içeri girmeden önce gözlerini etrafta gezdirdi.
“Xu Qingcheng'i çağır. Ona Wang Xian'ın burada olduğunu söyle!”
Tekvandoculardan bazıları alaycı bir tavırla bakıyorlardı.
“Hehe, o burada. Kaptanımızın ona nasıl işkence edeceğini görmenin zamanı geldi!”
Yorum