Yeniden Doğan Suikastçi Bir Kılıç Dehası Novel
Bölüm 413
Bir daha büyük ikramiyeyi kazanmak için bu kadar harika bir fırsat yakalayamayacaksınız! Raons maçını izlerken para kazanabilirsiniz. Bu bir taşla iki tavşanı vurmak demektir!
Rimmer daha fazla müşteri toplamak için ellerini çırptı ve sesini yükseltti.
Bu, kuduz köpeklerle dolu Deli Köpek takımına liderlik eden Köpek Kulübesi Ustası Raon Zieghart ile Kılıç Şeytanı'nın öğrencisi olarak tüm dünyada ünlenecek olan genç Kılıç Şeytanı Mustan arasındaki bir maçtır. Burada kumar izlemeyi daha da eğlenceli hale getirecek!
Onun neşeli sesini duyan vatandaşlar toplanıp kumarhaneyi doldurdu.
Ha
Wrath, Rimmer'ı izlerken başını salladı.
Essence Kralı geçmişte pek çok boktan kulak görmüştü ama bu kadar tuhaf bir kişiliğe sahip birini hiç görmemişti.
O gururlu elfler arasında nasıl doğduğunun bir sır olduğunu mırıldandı.
Raon sertçe başını salladı.
Aynı şey benim için de geçerli. Onun gibi bir elfle karşılaşacağımı hiç düşünmezdim.
Elfler, güzel görünümleri, doğaya olan yakınlıkları ve diğer ırkları reddedip doğada sakin bir yaşam sürme eğilimleriyle karakterize ediliyordu. Ancak görünüm, Rimmer'ın tanımına uyan tek özellikti.
Özün Kralı sana söyledi. Kulakları çıkarılabilir. Sadece onları çekmeyi dene ve çıkacaklar.
Belki de haklısın.
Raon kıkırdadı ve başını salladı. Görünüşü dışında gerçekten arka sokaktaki bir serseri gibi davrandı.
Gerçekten kulaklarını söküp takmanın mümkün olup olmadığını merak etmeye başladı.
Raon, giderek kalabalıklaşan Rimmers kumarhanesine gitti.
İnsanlar bahis yapmadan önce kimin kazanacağını tahmin etmeye çalışıyordu.
Ah, kime bahis oynamam gerektiğini bilmiyorum.
Elbette Sör Raon'a bahis yapın! Beyaz Kılıç Ejderhası adını kumar oynayarak kazanmadı!
Normalde velinimetimizi seçerdim ama bakın kime karşı savaşıyor.
Kabul ediyorum. O, Beş Büyük Kılıç Ustası'ndaki Kılıç Şeytanı'nın müridinden başkası değil. O kadar itici biri değil.
Bu çok zor. Ne yapmalıyım?
Normalde önceki savaşın kahramanı olan Raon'a bahse girerlerdi ama Kılıç Şeytanı'nın adı çok önemli olduğu için kolayca karar veremediler.
Artık bilmiyorum bile! Hayırseverimize inanacağım!
Aynı. Kimin kazanacağını bilemediğim için sadık olacağım!
Kesinlikle Beyaz Kılıç Ejderhasının kazanma olasılığı daha yüksek. Bakın tek başına savaşı nasıl bitirdi.
Ayrıca Sör Raon'a da bahse giriyorum!
Durağın hemen önündekiler Raon'a bahis oynuyordu, arkadakiler ise başlarını sallayarak ona da bahis oynamak istediklerini söylüyorlardı.
Herkes çok cahil.
Rimmer tezgahta biriken paraları izlerken yılan gibi gülümsedi.
Sana zaten söyledim ama Raon savaşı tek başına bitirmedi. Ona yardım ettim.
Heyecanla savaşı bitirmesine izin veren şeyin yardımı olduğunu ilan etti ve Raon yorgunluktan topallıyordu.
Ha? Söz konusu kişi orada var! Raon!
Rimmer arkadan boş boş onlara bakan Raon'a doğru elini salladı.
Ha
Raon, Rimmer'a bakarken nefesi kesildi.
Cidden o adam
Utanmak yerine onu kumar için kullanmaya çalışacağını hiç düşünmemişti. Neredeyse Merlin kadar utanmazdı.
Raon, onlara söyle! Son dövüşü kendi başına mı bitirdin?
yapmadım.
Raon, Rimmer ve Wendy'nin yardımı olmadan ölüm küresini kesemeyeceği için başını salladı.
Habun Kalesi ya da ben sana yardım etmeseydik ne olurdu?
Son derece tehlikeli olurdu.
Raon dürüstçe yanıt verdi çünkü başka seçeneği yoktu.
Görmek? Söylentileri abartılı. Ellerinizi çılgınca sabunla ovaladığınızda ortaya çıkan kabarcıklar kadar kötü!
Rimmer, onu Hafif Rüzgar takımının Köpek Kulübesi Ustası ve Beyaz Kılıç Ejderhası olarak övmesine rağmen ona baloncuklar diyordu.
Bütün bu kafa karışıklığını görmek beni üzüyor. Sana bir ipucu vereceğim. Söylentiler, Kılıç Şeytanı'nın öğrencisinin buraya gelmeden önce Beyaz Kan Mezhebi'nden bir havariyi ve Kara Kule'den bir kat gözetmenini yendiğini söylüyordu.
Daha önce festival sırasında Kılıç Şeytanının bir öğrencisi olduğunu bile bilmediğini söylediği için saçma sapan konuşuyordu.
Üstelik Raon'a geçmişte Genç Kılıç Şeytanı deniyordu. Mustan bu unvanı elinden almak için elinden geleni yapacak.
Nefes nefese! Bir havariyi ve bir kat gözetmenini yendi!?
Onun baskısı gerçekten olağanüstüydü. Kılıç Şeytanı'nın müridinden beklediğimizden daha güçlü görünüyordu.
Genç Kılıç Şeytanı unvanını elde etmek için kesinlikle çaresiz kalacak.
Bunu duyduktan sonra kafam daha da karıştı
Üçüncü prens tezgaha gelip altın kesesini bıraktığında insanlar bunu düşünüyordu.
Güm!
Kesenin masaya çarpma sesi herkesin dikkatini çekti.
Raon Zieghart'a beş yüz altın bahse giriyorum.
Büyük miktarda parayı görünce insanların gözlerinde arzu parladı.
Kahretsin!
F-beş yüz altın mı?!
bu kadar
Temettüyü hesaplamaya o kadar odaklanmışlardı ki sanki nefes alıyormuş gibi bile ses çıkarmıyorlardı.
Karar verdim! Kılıç Şeytanının öğrencisine bahse giriyorum!
Mustan'a on gümüş!
Kurtulmak! Benim sıram!
Ben de Mustan'a bahis oynuyorum. Kızıma şeker almak için harcayacağım parayı alın!
İnsanlar düşünmeyi bırakıp paralarını masaya pompaladılar.
Ekselânsları?
Raon üçüncü prensi aradı.
Hmm
Üçüncü prensin omuzları titredikten sonra bakışlarını Rimmer'a çevirdi.
Ne oluyor?
Parasına bahse girmiş olmasına rağmen hırsızlık yaparken ortaya çıkan bir çocuğa benziyordu. Oldukça şüpheliydi.
Olabilir mi?
Raon kaşlarını çattı ve üçüncü prense bir aura mesajı gönderdi.
(Bunu yapmanızı takım liderimiz mi istedi?)
(A-bu konuda)
Titreyen sesi Rimmer'ın talimatlarını takip ettiğini doğruladı.
(Ama Majesteleri neden takım liderlerimize katılsın ki kumar oynasın Ah!)
Raon bunu düşünmeye çalıştı ve Rimmer'ın üçüncü prense nasıl emir verdiğini anlayabildi.
(Martha yüzünden mi?)
(Ahh!)
Üçüncü prens şaşırmıştı ve bu Raon'un şüphesini doğruladı.
Rimmer, Martha'ya karşı olan hislerini bildiğinden, Martha hakkında bilgi sunarak bahis miktarını artırmasına yardım etmesini istemiş olmalı.
Raon dudağını ısırdı.
Cidden, onunla ne yapmalıyım?
Bu büyük ölçüde kumar dolandırıcılığıydı. Rimmer'ın bunu yaptığına inanamıyordu.
Benim sıram! Benim sıram!
Paramı alın zaten!
Kılıç Şeytanları'nın öğrencisine bahse giriyorum!
Sör Raon'a bahse giriyorum!
Raon onları durdurmayı düşündü ama insanların gözleri çoktan delilikle dolmuştu. Onları durdurmaya çalışırsa isyan çıkaracakmış gibi görünüyorlardı.
Şimdi sıra sende!
Rimmer tüm müşterilerle tek başına ilgilenemeyeceği için elini yana doğru salladı.
Evet
Dorian saklandığı köşeden geldi ve paralarını göbeğinin cebine tıkmadan önce insanların bahis miktarını yazdı.
Peki sen ne yapıyorsun?
Bugünlük banka benim
Dorian parayı alırken burnunu çekti.
Kumar komisyonunun bir kısmı Ariannes Hanesi'nin yeniden inşası için bağışlanacak! Bunu bir bağış olarak düşünün ve paranızla bahse girin!
Rimmer, kazanacağı komisyonun büyük bir kısmının Arianne Hanesi'ne bağışlanacağını bağırdı.
Bağış mı?
Daha fazla parayla bahse gireceğim!
Çeneni kapat ve paramı al artık!
Raon!
Mustan!
Kumarhaneyi iyi niyetle işlettiğini söyleyince insanlar bahis oynamak için harçlıklarını bile çıkardılar.
Ancak durum böyle olmamalı.
Wrath, Boktan Kulaklar'ın iyi bir şey yapmasının mümkün olmadığını söyleyerek başını salladı.
Böyle ilan ettikten sonra bağış yapmak zorunda kalacak.
Raon, Rimmer olmasına rağmen yalan söylemeyeceğine inanıyordu. Acı bir şekilde güldü çünkü Rimmer'ın iyi bir şey yapacağını hiç düşünmemişti.
Tabelada kârın bir kısmını bağışlayacağının yazdığını fark etti.
Takım liderini farklı bir şekilde göreceğimi hiç düşünmezdim ha?
Raon cümleyi okuyordu ve aniden çenesini düşürdü.
Tabela sonunda, Üstatların bile görebilmek için gözlerine odaklanması gereken son derece küçük harflerle (%40 komisyon) yazıyordu.
Yüzde kırk mı?
Yasadışı kumar bile %10~20 komisyon alıyordu, yine de o %40 komisyon alıyordu. Tefeciler bile onun çılgın oranına denk değildi.
Bunu neden bağışladığını anlayabiliyorum.
Kelimenin tam anlamıyla %40 komisyon oranıyla bir banka kuracaktı. Küçük bir kısmını vermeyi planlıyor olmalıydı.
Özün Kralı sana söyledi. Boktan Kulaklar düzeltilemez.
Haa
Raon, Rimmer'ın altın paraya dönüşen gözbebeklerine bakarken yakınıyordu.
Biz buna kara elf diyoruz
* * *
* * *
Mustan maça hazır hale gelince Rektörün odasına gitti.
Usta.
Kanepede oturan ve pencerenin dışını izleyen Rektörün önünde eğildi.
Maç vakti geldi.
Aslında.
Rektör iki gün sonra ilk kez başını çevirdi. Raon'la karşılaştığından beri pencerenin dışına bakıyordu.
Mustan, efendisinin gözlerindeki tedirgin bakışa bakarken dudağını sertçe ısırdı.
Kahretsin
Kendisinden daha iyi olduğunu kanıtlamak için Raon'a karşı bir dövüş talep etti, ancak efendisi bunun yerine Raon'un ruhuna tanık oldu.
Rektör, Raon'la tanıştığından beri ona bakmamıştı ve gökyüzüne bakarak şarabını içmeye devam ediyordu.
Mustan kınını sıktı. Rektörün gözlerinde neredeyse Raon'un yansımasını görebiliyordu.
Kibirli piç. Beni yen ve ustamla kılıçları çaprazla mı dedin?
Raon'un rakibinin becerilerini bile bilmeden kibirli bir şekilde başıboş dolaşırkenki yüzünü hatırladığı için bilinçsizce tutuşunu sıktı.
Gıcırtı.
Kınının çarpık çığlığı sanki kırılmak üzereymiş gibi geliyordu.
Her zaman sahip olmak istediği Kılıç Ejderhası unvanını ve hatta efendisinin dikkatini elinden alan Raon'u düşündükçe midesi ağrıyordu.
Ne olursa olsun seni yeneceğim.
Raon, Zieghart'a bağlıydı, ancak Glenn'in dövüş sanatını miras almadı.
Mustan, Kılıç Şeytanlarının dövüş sanatını miras aldığı ve ondan daha uzun süredir eğitim aldığı için kazanacağını açıkça düşünüyordu.
Usta.
Mustan, Kılıç Şeytanına doğru bir adım attı.
Bugün müsabakayı kazanacağım ve kılıcının ustama ulaşmasını engelleyeceğim.
Dikkat olmak.
Rektör yavaşça başını çevirdi.
O çocuk çok güçlü. Onu küçümseme. Onu şu ana kadar karşılaştığınız en güçlü rakip olarak düşünün.
En güçlü rakip
Mustan dudağını ısırdı.
Yani onu gerçekten kabul ediyor.
Rektör nadiren insanların becerilerini kabul ederdi. Ustası o kadar mesafeli bir insandı ki, yine de öğrencisiyken genç bir piçi övüyordu. Bu düşünceye ulaştığında Mustan'ın kalbi sıkıştı.
Üstelik mürit olduğunda Rektör tarafından bizzat seçilmemişti ve bu durum onu daha da çileden çıkardı.
Lütfen beni izle. Ustamın öğrencisi olmaya uygun tek kişinin ben olduğumu kanıtlayacağım!
Mustan gözlerinde korkutucu bir bakışla arkasını döndü.
Rektör, Mustan'ın sırtına bakarken başını salladı.
Tamamen yanılıyor.
Tanıştığı ilk mürit büyük bir yanılgı içinde görünüyordu ama onun durumunda herhangi bir şey söylemenin anlamsız olacağına dair bir his vardı.
Aslında bu deneyimin gelecekte kendisini geliştirmesine yardımcı olabileceğini düşündü ve oradan ayrılmaya karar verdi.
Haa
Rektör bir kez daha pencereden dışarı bakarken derin bir iç çekti.
Doğru tahmin edip etmediğimi bugün öğrenebileceğim.
* * *
Raon, güneş gökyüzünün merkezine ulaşmadan arenaya girdi.
Müsabakayla ilgili söylenti zaten yayılmış olduğundan takviye olarak gelen savaşçılar ve Ariannes Hanesi üyeleri arenanın etrafında toplanmıştı.
Vay be!
Girişini yaptı!
Raon! Raon! Raon!
Beyaz Kılıç Ejderhası! Beyaz Kılıç Ejderhası! Beyaz Kılıç Ejderhası!
Tezahüratları Zieghart'takinden bile daha yüksekti, bunun nedeni muhtemelen Raon'un onlarla daha önce her biriyle karşılaşmış olmasıydı.
Raon tezahüratlarına yanıt vermek için elini kaldırdı ve diğer taraftaki kalabalık, Rektör Kılıç Şeytanı ve öğrencisi Mustan'ın ağır adımlarla giriş yapmasına yol açmak için ayrıldı.
Mustan arenaya girmeden önce Kılıç Şeytanı'nın önünde eğildi.
Vay be!
Mustan! Mustan!
Kılıç Şeytanının öğrencisi!
Bir havariyi ve bir kat gözetmenini öldüren yükselen yıldız!
Rimmer tarafından tuzağa düşürülen kumarbazlar sayesinde pek çok insan da Mustan'ı destekliyordu.
Mustan gözlerinde sanki ölümüne dövüşecekmiş gibi görünen vahşi bir parıltıyla merkeze doğru yürüdü.
Bu günü ne kadar sabırsızlıkla beklediğimi bilemezsin.
Aynı şey benim için de geçerli.
Raon kayıtsızca başını salladı.
Genç Kılıç Şeytanı ve Kılıç Ejderhası unvanları. Şanslı olduğun için onları almayı başardın. Eğer karşınıza çıksaydım bu isimler beni tanımlayacaktı.
Onlarla ilgilenmiyorum. Al onları.
Raon unvanlarla pek ilgilenmiyordu. Geçmişte olduğu gibi Raon Zieghart'tan başka bir ismin olmamasını umursamadığı için omuzlarını silkti.
Senin sevmediğim yönün bu. Çok kibirlisin.
Tek sebep bu gibi görünmüyor.
Mustan'ın baskısı ilk karşılaşmalarında da aynı derecede şiddetliydi. Düşmanlığının tek nedeni kibir olamazdı.
O ağzını kapatmanı sağlayacağım.
Gözleri yanıyormuş gibi görünen güçlü bir bakışla kınını yakaladı.
Bunu söyleyen herkes bunu başaramadı.
Kapa çeneni!
Onlar da bana senin gibi küfrettiler.
Raon kıkırdadı ve ileri doğru bir adım attı. Uzakta Mustan'a bakıyordu, yalnızca nefeslerinin sesi birbirine ulaşıyordu.
Hazır olduklarını gösteren duruşlara geçtiklerinde Borini Kitten arenaya girdi.
Ben Owen'dan Borini Kitten. Bugünkü maçın hakemi ben olacağım.
Raon ve Mustan'a birbiri ardına kibarca başını eğdi.
Öldürme hareketleri yasaktır. Bu bir idman olduğu için lütfen rakibinize saygı gösterin.
Evet.
Peki.
Borini Kitten cevap verdikten sonra arenanın kenarına çekildi.
Raon Zieghart ve Mustan arasındaki mücadele şimdi başlıyor!
Arenadan çıkmadan önce gökyüzüne kaldırdığı elini indirdi.
Raon Zieghart.
Mustan hemen kılıcını çekti ve atıldı. Başından beri tüm aurasını serbest bıraktı ve aşağılık kompleksiyle dolu gözleri ile kılıcını yere indirdi.
Hmm?
Raon, Mustan'ın saldırısının kendisine doğru düşüşünü izlerken kaşlarını çattı.
Bu nedir?
Grevde pek çok ilke barınıyordu.
Swoosh!
Hızlıydı, ağırdı, güçlüydü, keskindi, değişkendi ve aynı zamanda yanıltıcıydı.
Güm!
Raon, tekniğini daha fazla gözlemlemek üzere sol tarafa çekilmek için Yüce Uyum Adımlarını kullandı.
Nereye koştuğunu sanıyorsun?
Mustan'ın kılıcı, takip etmek için fareyi kovalayan bir yılan gibi bükülüyordu. Önceki ilkelerin üzerine hassasiyet ve esneklik eklendi.
Kork!
Raon, Mustan'ın kılıcından kaçmak için geriye doğru eğildi. Kâkülleri aşağı inemeden kesildi ve havada uçuştuğu görüldü.
Güm!
Sanki buzun üzerinde süzülüyormuş gibi bileğini geri çekilmeye zorladı ve gözlerini kıstı.
Çok yönlü bir kılıç olmalı.
Kılıç ustalığının dünyadaki kılıç ustalarının sayısı kadar ilkesi vardı. Tekniklerin çoğu birkaç farklı prensibin birleştirilmesiyle yapılmıştı ama çok yönlü kılıcı kullanabilenler bir istisnaydı.
Zaten öğrendikleri ve hatta gelecekte öğrenecekleri sanatları kullanarak tekniklerini sonsuza kadar geliştirebilirlerdi.
Kılıç Şeytanı çok yönlü kılıcı kullanabilir
Glenn Zieghart ve Derus Robert, halk tarafından çok yönlü kılıcın ustaları olarak bilinen tek kişilerdi, ancak Kılıç Şeytanı da bir başkası olmalı.
Fakat
Raon, Mustan'ın şiddetli astral enerjiyle sarılmış art arda saldırılarını izlerken kısaca dilini şaklattı.
O sadece yüzeysel.
Çok yönlü kılıcın sayısız sanatın birleşiminden oluşan benzersiz bir teknik olması gerekirdi, ancak ilkeler Mustan'ın kılıcında herhangi bir uyum oluşturmuyordu.
Hızlı kılıcı hızlı değildi, ağır kılıcı ağır değildi ve güçlü kılıcı güçlü değildi. Her türlü teknik birbirine karıştırılmıştı ama hiçbirinde ustalaşmamıştı ve düzgün bir şekilde harmanlanmamıştı.
Üstelik bana bakmıyor bile.
Omuzları sertti ve elleri aşırı derecede gergindi. Başından beri sebepsiz yere çok fazla güç harcıyordu ve rakibiyle savaşmak yerine arkasındaki Kılıç Şeytanına gösteriş yapmaya çalışıyormuş gibi görünüyordu.
Bu maçın hiçbir anlamı yok.
Raon'un bakışları buz gibi oldu. Sadece öfkesini dışa vuran bir rakibin kazanacağı hiçbir şey olmadığı için zaman kaybetmeye gerek yoktu.
Bunu atlatamayacaksınız!
Mustan yıldırım gibi içeri daldı ve kılıcını savurdu.
Raon'u kaçmasını önlemek için ağır kılıç ilkeleriyle dört yönden kuşattı, hızlı ve güçlü kılıç ilkelerini saldırıya dahil ederken, rakibinin kafasını karıştırmak için değişken ve illüzyon kılıçlarını da ekledi.
Gümbürtü!
Raon'un bedeninin ağırlığı sanki yerçekimi yoğunlaşmış gibi hissetti ve görüşü, kılıcı saran kırmızı astral enerjinin ışıltısıyla kaplandı. Gerçekten fazlasıyla gösterişli bir teknikti.
Olağanüstü bir Ustanın bile bu gösterişli ve güçlü saldırıya karşı koyamaması gerekir. Ancak ben farklıyım.
Raon, çok yönlü kılıcın yolunda Mustan'ın ilerisinde olduğundan, bu kadar eski püskü bir teknik karışımını parçalamak kolay bir işti.
Çok yönlü kılıcın aynı yolunda yürüyen aptala bir ders vermeye karar verdi.
Güm!
Raon yere vurdu. Mustan'a doğru mesafeyi kapatırken bacaklarından yükselen sıcak güç vücudunu sardı.
Kork!
Mustan'ın kılıcının ucu Raon'a ulaşmak üzereyken Heavenly Drive'ı kınından çıkardı. On Bin Alev Yetiştiriciliğinin patlayıcı enerjisi, vücudunun her yerindeki mana devrelerinden geçerek sağ elinden güçlü, öfkeli kızıl bir alev açığa çıkardı.
Mustan'ın kıskanç bakışları yavaş yavaş değişti. Gözleri hayretle açıldı ve ağzı genişledi.
Artık çok geç.
Hatasını fark etmek için artık çok geçti çünkü Raon'un kılıcı çekişi çoktan Mustan'ın kılıcının ucuna ulaşıyordu.
Vay be!
Heavenly Drive'ın Mustanlar kadar prensibi yoktu ama ihtiyaç duyduğu hız, hassasiyet ve güç mükemmel bir şekilde bir araya getirilmişti.
Prensiplerin birleşimi basit ama mükemmeldi. Ay ışığı gibi çarpıp Mustan'ın güçlü saldırısına karşı çarpıştılar.
Çıngırak!
Mustan'ın kılıcından ilkeler birer birer silindi.
Hız kayboldu, ağırlık yok oldu, değişim ve yanılsama yatıştı. Tüm ilkeler ortadan kalkınca geriye sıradan bir kılıç kaldı.
Gıcırtı!
Raon, sonuna kadar kesmek için Heavenly Drive'ı tutan bileğini zorladı.
Çıngırak!
Mustan'ın çıplak kılıcı ikiye bölünerek yere saplandı.
Ah
Mustan şok oldu ve Raon Heavenly Drive'ı döndürerek onu boynuna getirdi. Herhangi bir tepki bile gösteremedi ve titreyen dudaklarıyla orada durdu.
Sonuçla cevap vereceğime dair sözümü tuttum.
Mustan'ın odaklanmamış gözleri hâlâ ne olduğunu anlamamış gibi görünüyordu ve Raon artık ona bakmıyordu bile. Arkasındaki Kılıç Şeytanına bakarken Heavenly Drive'ı indirdi.
İkinci eşleşmeyi talep etmek istiyorum.
En iyi roman okuma deneyimi için Fenrir Scans adresini ziyaret edin
Yorum