Ölümün Yolu Novel Oku
Bölüm 98 – Yükselişin Gölgesi
Ofisten çıkıp eğitim için ayrılmaya karar verdiler. “Bir ay sonra barda buluşalım,” dediler ve her biri zıt yönlere koşmaya başladı.
Ken, zamanı hızlandırarak etrafındaki zaman içeren eşyaları insanlara fark ettirmeden çalıp enerjiyi çekmeye başladı. Her bir eşyadan çektiği enerji, onun zaman enerjisini artırıyor ve gücünü yeniden kazanmasına yardımcı oluyordu. Ken, hızla bu süreci devam ettirirken, kendine Gölge’yi bulup onu yenmek için yeni bir amaç belirlemişti.
Nijin ise hiçlik enerjisini artırmanın yollarını arıyordu. Kage’nin yanında daha güçlü olabilmek için hiçlik enerjisini nasıl çekebileceğini düşünmeye başladı. Ken’in zaman enerjisini artırmak için kullandığı yöntemi kendi durumuna uyarlayabilirdi. Hiçlik enerjisini çekmek için hiçlik kılıcına hiçlik enerjisi aktarıp hiçliği keserek içinden enerji çekmeliydi.
Nijin, birkaç gün içinde hiçliğe ufak bir çizik atıp içinden enerji çekmeye başladı. Kılıcını yere saplayarak etrafında oluşan enerji dalgalarını hissetmeye çalıştı. Her dalgada, hiçlik enerjisini kendine çekiyor ve güçleniyordu. Bu süreç yavaş ve acı verici olsa da, Nijin kararlılıkla devam etti.
Kage, öldürmeye devam ederken etrafında toplanan karanlık enerjiyi artırıyordu. Her öldürdüğü kişiden daha fazla güç kazanıyor, ruhlarını tüketerek kendi enerjisini besliyordu. Her cinayetle daha da karanlık bir auraya bürünüyordu ve gücü giderek artıyordu.
Ken ve Nijin de kendi yollarında güçleniyorlardı. Ken, zaman enerjisini artırmak için her fırsatta zaman içeren eşyaları çalıp enerjiyi kendine çekiyordu. Artık daha hızlı ve daha güçlüydü. Nijin ise hiçlik enerjisini çekmeye devam ediyordu. Hiçlik geçitlerini açıp içlerinden enerji çekmek zordu ve büyük acı veriyordu, ama Nijin kararlılıkla devam ediyordu.
Bir ay sonra, barda buluşacakları gün yaklaştığında, her biri kendi yolunda büyük adımlar atmış ve güçlenmişti. Barda yeniden buluştuklarında, Nijin ve Ken geçen aya kıyasla kat be kat güçlenmişti; eski hallerinden eser yoktu. Ancak Kage bar kapısını tekmeleyerek içeri girdiğinde, ruhsal baskısıyla herkesi korkutup kaçırdı. Nijin ve Ken güçlenmişti ama Kage çok daha güçlüydü; aralarındaki fark gitgide daha büyüyordu. Kage, öldürdükçe güçlenmeye devam etmiş ve aralarındaki en kolay güç kazanan kişi olmuştu.
Kage, ruhsal baskısını artırarak, “Hepiniz burada mısınız? Güçlendiğinizi mi sanıyorsunuz?” diye bağırdı.
Ken, Kage’nin baskısı altında ezilmemek için zaman enerjisini kullanarak kendini korudu. “Evet, Kage. Güçlendik. Ama senin yolun bizi nereye götürecek? Daha fazla kan dökmek mi?”
Nijin, hiçlik enerjisiyle çevresini sarmıştı. “Biz de güçlendik, Kage. Ama senin gibi canice yollarla değil. Senin bu karanlık yolun bizi yok edebilir.”
Kage, tırpanını elinde döndürerek, “Güç için her yol mübahtır. Kan dökmek, ruhları tüketmek... Bunlar sadece başlangıç. Eğer bu yolda yürüyemeyecek kadar zayıfsanız, geri çekilin.”
Ken, Nijin’e fısıldadı, “Kage bizden katbekat güçlü. Şu anki mühürlü halimizle ona karşı koyamayız. Biz de Kage gibi güçlenmenin bir yolunu bulmalıyız.”
Kage, onların fısıldaşmalarını fark edip sert bir şekilde güldü. “Planlar yapıyorsunuz, değil mi? Ama unutmayın, güç her şeydir. Kimse bana karşı duramaz.”
Nijin ve Ken, Kage’nin karşısında durdular. Kage’nin gücü hala onlardan katbekat fazlaydı, ama artık daha kararlı ve daha hazırlıklıydılar. Kage’nin yanında yürüyebilmek ve bu karanlık yolda hayatta kalabilmek için daha da güçlenmeleri gerektiğini biliyorlardı.
Kage, tırpanını kaldırarak şeytani bir gülüşle, “Eğlence yeni başlıyor,” dedi. “Hadi bakalım, güçlerimizi test edelim.”
Yorum