Ölümün Yolu Bölüm 87 - Ölüm Geri Döndü - Fenrir Scans
Karanlık Mod?

Ölümün Yolu Bölüm 87 – Ölüm Geri Döndü

Ölümün Yolu novelini en güncel şekilde Fenrir Scansdan okuyun.

Ölümün Yolu Novel Oku

Bölüm 87 – Ölüm Geri Döndü

Kage, restorandan çıktıktan sonra Boşluk Şehri’nden ayrılmanın bir yolunu bulmanın peşine düştü. Kendisine yardım edebilecek herkese sordu, ancak herkes aynı cevabı verdi: “Buraya giriş yolu var, ancak çıkış yolu yok.”

Bu cevap Kage’yi sinirlendirdi ve içindeki öfke yükseldi. Aniden, kontrolünü kaybederek bir adamı öldürdü ve onun ruhunu yedi. Kage’nin düşünceleri karışık hâle geldi ve umutsuzluk içinde bir süre etrafı araştırdı. Ancak, çıkış yolunu bulamadı.

Tam o sırada, Kage’nin aklına dahice bir fikir geldi. Boşluk Şehri’ni yok ederse, buradan çıkmanın yolunu bilen biri kesinlikle gelecekti. Hızla harekete geçti ve tırpanını çağırdı. Havada uçarken, tırpanının keskin bıçağından ölüm enerjisi yayarak her yere saldırdı.

Kage’nin tırpanı, ölüm enerjisini her yöne savuruyor ve şehrin her köşesini yok etmeye başlıyordu. Binalar, sokaklar ve varlıklar bu güçlü saldırı karşısında yerle bir oluyordu. Karanlık ve kaos içinde şehirde yankılanan çığlıklar ve çıtırtılar, Kage’nin öfkesinin bir ifadesi gibiydi.

Kage, tırpanını ustalıkla kullanırken, içindeki ölüm enerjisiyle birlikte öfkesini ve umutsuzluğunu dışa vuruyordu. Her savurduğu darbe, şehri bir adım daha yakıcı bir hale getiriyor, her yıkılan yapı ve ölümle dolu sokak, Kage’nin içsel savaşının bir yansımasıydı.

Boşluk Şehri, Kage’nin gücüyle dönüşüyordu. İlginç mimarisi, gizemli atmosferi ve varlıklarının yok oluşuyla birlikte bir hayalet şehre dönüşüyordu. Kage, çıkış yolunu bilen birinin kendisini bulmasını bekledi ve sonunda, beklediği kişiler geldi.

Kage, beklediği kişilerin dış dünyadan gelen gezgin savaşçılar olduğunu fark etti. Gözleri bir an olsun umutla parladı, çünkü bu savaşçılar, Boşluk Şehri’nde olanları görmüş ve merakla buraya gelmişlerdi. Kage, onların varlığından cesaret buldu ve yaklaşan savaşçıları karşıladı.

Gezgin savaşçılar, Boşluk Şehri’ni ve Kage’nin etrafını saran yıkımı görünce şaşkınlıkla duraksadılar. Ancak, merakları ve cesaretleri onları Kage’nin yanına getirmişti. Savaşçılar, Kage’nin yüzünde yansıyan umut ve öfkeyi gördüler ve anlamaya çalıştılar.

Kage, savaşçılara doğru adımlayarak, kendilerini tanıttı ve Boşluk Şehri’nden çıkmanın yolunu bilen birinin kendisini bulmasını beklediğini söyledi. Savaşçılar, Kage’nin sözlerini dikkatle dinlediler ve aralarında bir anlık sessizlik oldu. Kage’nin yanına yaklaşan bir savaşçı, cesaret dolu bir şekilde konuştu.

“Ben Elysia,” dedi savaşçı, “ve biz, Dış Dünya’nın savaşçılarıyız. Boşluk Şehri’nde yaşananların ardından buraya gelmek zorunda kaldık. Senin çıkış yolu arayışına tanıklık ettik ve sana yardım etmek istiyoruz.”

Kage’nin yüzündeki umut ve şaşkınlık bir an için yerini sevinçe bıraktı. Elysia’nın sözleri, Kage’ye yeni bir umut ışığı vermeye yetmişti. Artık tek başına değildi, yanında güçlü ve kararlı savaşçılar vardı.

Elysia, diğer savaşçıları da Kage’ye tanıttı. Her biri, Boşluk Şehri’nden çıkmanın yollarını aramak için buraya gelmişti. Kage, onlara minnettarlıkla baktı ve içtenlikle teşekkür etti.

Savaşçılar, Kage’ye eşlik etmek ve çıkış yolunu bulmak için işbirliği yapmaya karar verdiler. Hep birlikte Boşluk Şehri’ni baştan başa araştırdılar, gizli geçitleri, antik tapınakları ve diğer gizemli noktaları keşfetmeye çalıştılar.

Kage’nin umutları ve kararlılığı, her geçen an daha da güçleniyordu. Savaşçılarla birlikte Boşluk Şehri’ni adım adım araştırdılar. Dar sokaklardan geçerken, antik binaların kalıntıları arasında ilerlerken, Kage’nin içindeki heyecan ve hedefine ulaşma arzusu hiç azalmadı.

Savaşçılar, Boşluk Şehri’nin derinliklerinde gizlenmiş eski tapınakları keşfettiler. Bu tapınaklarda antik yazıtlar, eski meditasyon odaları ve gizli geçitler bulunuyordu. Kage, tapınakların enerjisini hissederek, içgüdüsel olarak doğru yolları seçti.

Her tapınakta, savaşçılarla birlikte zorlu sınavlara tabi tutuldular. Engelleri aşmak, tuzaklardan kaçmak ve bulmacaları çözmek için birlikte çalıştılar. Kage’nin enerjisi ve zekası, bu sınavlarda önemli bir rol oynadı. Savaşçılar, onun kararlılığından ve içindeki güçten etkilendiler.

Uzun bir arayıştan sonra, sonunda Boşluk Şehri’nin gizemini çözebilecek bir ipucuna ulaştılar. Eski bir kitapta, şehirle bağlantılı gizli bir kapıyı açma ritüeli anlatılıyordu. Bu ritüelin, belirli bir enerji kombinasyonu ve odaklanma gerektirdiği belirtiliyordu.

Kage ve savaşçılar, ritüeli gerçekleştirmek için bir araya geldiler. Enerjilerini birleştirerek, odaklanmış bir şekilde şehrin merkezine doğru ilerlediler. Kage, tırpanını havada sallarken, savaşçılar da içlerindeki güçleri harekete geçirdiler.

Ritüel başladığında, Boşluk Şehri’nin enerjisi titreşmeye başladı. Güçlü bir rüzgar esti ve gizli kapının önünde bir ışık hüzmesi belirdi. Kage ve savaşçılar, birlikte enerjilerini yoğunlaştırarak bu ışık hüzmesine doğru ilerlediler.

Aniden, gizli kapı açıldı ve önlerinde başka bir boyutun kapısı belirdi. Kage’nin sinirleri gergindi ve başka bir boyuta geçmelerinin ardından yeniden çıkış yolunu bulamamış olmanın hayal kırıklığı içindeydi. Durumu anlamaya çalışıyor, neden bu kadar çok boyuttan geçmelerine rağmen hala boyutlardan çıkamadığını sorguluyordu. İçinde huzursuzluk ve endişe birikmişti.

Diğer savaşçılar da aynı duyguları paylaşıyor ve birbirlerine destek olmaya çalışıyorlardı. Ancak, her birinin yüzünde beliren yorgunluk ve umutsuzluk ifadeleri, zorlu bir yolculuk sonrası hala başarıya ulaşamamanın yükünü taşıyordu.

Kage, kendini toparlamak için derin bir nefes aldı ve sakinleşmeye çalıştı. Etrafına bakındı, bu yeni boyutta ne kadar da yalnız hissettiğini fark etti. Gözleri etrafa yayılan ışığın titreşimlerine takıldı ve aniden bir farkındalık geldi. Belki de çıkış yolunu bulmak için bu boyutta dış dünyadan bir yardım almalıydı.

Kage, savaşçılarla birlikte etraflarını araştırmak için harekete geçti. Farklı bölgeleri dolaştılar, yerli halkla iletişim kurmaya çalıştılar ve onlara durumlarını anlatmaya çabaladılar. Ancak, insanlar bu boyuttan dışarı çıkmanın mümkün olmadığını söyleyerek onları hayal kırıklığına uğrattı.

Umutsuzluğa kapılmadan önce, Kage beklenmedik bir karşılaşma yaşadı. Ormanda dolaşırken, gizemli bir figürle karşılaştı. Bu figür, yıldızlara benzeyen parlak bir ışığa sahipti ve Kage’ye derin bir bilgelik ve huzur aşıladı. Kage, bu varlığın kendisine yardımcı olabileceğini hissetti.

Figür, Kage’ye seslendi ve ona çıkış yolunu bulmak için içindeki gücü keşfetmesi gerektiğini söyledi. “Kendi içindeki yolculuğu tamamla ve gerçek gücünü keşfet,” dedi. “Ancak o zaman dış dünyadan ayrılmak için gereken bilgeliği elde edebilirsin.”

Kage, bu öğüdü dikkate alarak içsel yolculuğuna başladı. Kendi korkularıyla yüzleşti, geçmişteki hatalarını kabul etti ve içindeki potansiyeli serbest bırakmaya çalıştı ama yapamadı çok fazla ruh yediği için ruhu bozulmuştu. Kage kontolünü kaybedip o figüre saldırdı tırpanını çağırıp onun boğazına dayadı gerçek çıkış yolunu söylemesi için zorladı.

Figür, korkup gerçeği anlatmaya başladı demek ki seni kandıramadım diğer salaklar gibi değilsin beni dinleyip dediklerimi yapsaydın boşluk seni yiyip bitirecekti dedi ve şeytani bir şekilde gülmeye başladı.

Kage, delirip figürü öldürdü ve gizemli bir kapı ortaya çıktı kaybedecek bir şeyi kalmayan Kage, korkusuz ve sinirli bir biçimde kapıdan geçer ve sonunda istediğine kavuşur sonunda dünyaya tekrar dönmüştür ama eski bıraktığından daha garip görünüyordur.

Kage, dünyaya geri döndüğünde farklı bir atmosferle karşılaştı. Şehirdeki insanlar, ona garip ve korku dolu bakışlarla bakıyordu. Kage, yüzüne yansıyan tuhaflığı fark etti ve kendini aynaya baktığında dehşetle durdu.

Boşluk Şehri’nden döndüğünde, bedeni ve ruhu üzerindeki etkileri belirgin bir şekilde görünüyordu. Gözleri kırmızılaşmış, cildi solmuş ve üzerinde gizemli semboller belirmişti. Kage’nin içine sinen ölüm enerjisi, dış dünyada da izlerini bırakmıştı. Bu değişim, Kage’yi daha da sinirli ve umutsuz hâle getirdi. İnsanlar, ondan korkup kaçıyorlardı. Kage, onların tepkilerini anlamaya çalıştı, ama ruhu içindeki bozulmayı ve öfkeyi hissediyordu.

Artık tamamen yabancılaşmış ve yalnız hissediyordu. Şehirde devasa bir heykel görür ve nedense çok tanıdık gelir. Heykel tüm evrenin kurtarıcısı Nova’yı temsil etmekteydi. Heykelde yazan yazı ise 1 milyon yıl önce evren yok olmaya başlarken Evrenlerin Yok Edicisi Ölüm ve kendisini tüm evreni kurtarmak için feda eden Nova’yı anlatıyordu.

Kage yazıyı okuduktan sonra heykele tekrar bakar ve boşluktayken milyonlarca yıl boyunca orada kaldığı için kaybolan hafızası yolun ortasında bağırarak yavaş yavaş geri dönmeye başlar. İnsanlar ise hala tuhaf tuhaf bakmaya devam ediyordu.

Etiketler: roman Ölümün Yolu Bölüm 87 – Ölüm Geri Döndü oku, roman Ölümün Yolu Bölüm 87 – Ölüm Geri Döndü oku, Ölümün Yolu Bölüm 87 – Ölüm Geri Döndü çevrimiçi oku, Ölümün Yolu Bölüm 87 – Ölüm Geri Döndü bölüm, Ölümün Yolu Bölüm 87 – Ölüm Geri Döndü yüksek kalite, Ölümün Yolu Bölüm 87 – Ölüm Geri Döndü hafif roman, ,

Yorum