Ölümün Yolu Novel Oku
Bölüm 104 – Karanlık Zafer
Kage, karanlık ormanın derinliklerinde ilerlerken karşısına çıkacak yeni bir düşmanın kokusunu almıştı. Adımları yavaşladı, dikkatini tamamen odaklayarak yaklaşan varlığın kim olduğunu anlamaya çalıştı. Bir açıklığa ulaştığında, karşısında tek bir figür belirdi. Bu figür, parlayan bir aura ile çevriliydi ve karanlıkla zıtlık oluşturuyordu.
Kage, alaycı bir gülümsemeyle figüre baktı. “Demek yalnız geldin. Bu kadar mı küçümsüyorsun beni? Ya da bu kadar mı çaresizsin?”
Figür, sakin ve kendinden emin bir şekilde Kage’ye yaklaştı. “Benim adım Arion. Işığın ve yaşamın muhafızıyım. Senin gibi karanlık bir varlığın burada ne işi var?”
Kage, gözlerini devirdi ve küçümseyici bir kahkaha attı. “Işık ve yaşam, ha? Ne kadar da klişe. Bu kadar gösterişli bir unvana sahip olmak, güçsüzlüğünü örtmek için mi?”
Arion, Kage’nin alaycı tavrına aldırış etmeden konuştu. “Senin gibi karanlık varlıklar, sadece yıkım ve ölüm getirir. Benim görevim, seni durdurmak ve bu dünyayı senin kirinden arındırmak.”
Kage’nin gözleri, alaycı bir ışıkla parladı. “Görevler ve unvanlar... Bunlar sadece zayıfların kendilerini güçlü hissetmek için uydurduğu saçmalıklar. Gel de görelim, ışığın karanlığa karşı nasıl yenileceğini.”
Arion, ışık enerjisini toplamaya başladı. Ellerinden çıkan parlak ışık dalgaları, Kage’ye doğru hızla ilerledi. Kage, tırpanını savurarak bu enerjileri savuşturdu ve karşı saldırıya geçti. İkisi de birbirlerine acımasızca saldırıyor, her hamlede güçlerini sergiliyorlardı.
Savaş uzun ve zorlu geçti. Arion, ışık ve yaşam enerjisiyle Kage’yi zorlamayı başardı, ancak Kage’nin karanlık ve ölümcül saldırıları, Arion’u sürekli savunmada kalmaya zorluyordu. Kage, içindeki karanlık gücü kullanarak Arion’a yaklaşmayı başardı ve tırpanını savurdu.
Arion, son bir ışık patlamasıyla Kage’yi geri püskürtmeye çalıştı, ancak Kage, karanlık enerjisini yoğunlaştırarak bu saldırıyı atlattı ve tırpanını Arion’un kalbine sapladı. “Ne kadar da acınası,” dedi Kage, alaycı bir sesle. “Işığın ve yaşamın muhafızı, karanlık tarafından yenildi.”
Arion, acı içinde yere yığıldı. Kage, onun ruhunu emmeye başladığında, içindeki mühürün biraz daha azaldığını hissetti. O anda, uzaktan gelen bir güç patlaması dikkatini çekti. Bu enerji çok tanıdık geliyordu. Kage, derin bir nefes alarak bu enerjinin kaynağını düşündü. “Bu enerji... Ken ve Nijin’in enerjisi,” diye mırıldandı.
Kage, yüzünde şeytani bir gülümsemeyle konuşmaya devam etti. “Demek ki mühürlerimiz bağlantılı. Aynı zamanda bu dünyaya geldiğimiz için mühürlerimiz birbirine bağlı olabilir.”
Bu teoriyi düşündükçe, Kage’nin aklında bir fikir belirdi ve gözleri daha da karanlık bir ışıkla parladı. “Ne kadar ilginç,” dedi alaycı bir sesle. “Mühürlerimizin birbirine bağlı olması, onların da güçlenmesine neden oluyor. Demek ki onların mühürlerini de kırmak için daha fazla ruh emmem gerekiyor.”
Kage, bir kez daha şeytani bir şekilde güldü. “Ken ve Nijin, ne kadar güçlü olacaksınız acaba? Mühürlerimiz kırıldığında, sizinle tüm gücümle dövüşmek için sabırsızlanıyorum. O an geldiğinde, sadece ben hayatta kalacağım.”
Kage, gücünün daha da arttığını hissederek ormanın derinliklerinde ilerlemeye devam etti. Her adımı, onu daha da karanlık ve acımasız bir savaşçı yapıyordu. Karşısına çıkacak her düşman, sadece onun gücünü artırmak için bir araçtı ve Kage, bu güç yolculuğunda durdurulamazdı. “Onlar da benim kadar güçlü olacaklar,” diye fısıldadı kendi kendine. “Ama ben, onların hepsinden daha karanlık ve daha acımasız olacağım.”
Yorum