Mekanik Dokunuş Novel Oku
ves bir dürtüyle bu geziye Ketis'i de götürmeye karar verdi. Bazı kuzenlerinin aksine sınırın kızı, haydutlarla ve aşağılıklarla uğraşmaya çok daha alışkındı.
“Kılıcını yanında getir.” Hatta gitmeden önce ona söylemişti. “Büyük olan. Seni düellocu gibi gösterecek kadar küçük olan değil.”
Ketis şaşkın görünüyordu. ves ona kılıcını yanında getirmesini gerçekten söyledi mi? Onu geride bırakması için defalarca uğraştıktan sonra mı?
“Neden ani fikir değişikliği?”
“Karşılaşacağımız insanlar, sınırda uğraştığınız korsanlara benziyor. Onların saygısını kazanmak istiyorsanız, ciddi olduğunuzu göstermelisiniz. Ben paramla kendimi Balina Avcılarına zaten kanıtladım. Onlar için tamamen yenisin, bu yüzden doğru izlenimi bırakman en iyisi.”
Ketis sırıttı. “Tamam. Ben gidip büyük kılıcımı alacağım.”
Bir dakika sonra arkadan gelen yüzen bir kınınla geri döndü. ves aslında CFA kılıcını taşıdığını fark etti!
“CFA ekipmanın hâlâ sende mi, Ketis?”
“HAYIR.” Kızgınlıkla başını salladı. ves'in omzuna tutunarak ona eşlik etmeye karar veren Lucky'ye dik dik baktı. “CFA zırhı ve iletişimini diğer CFA teçhizatınla aynı kasada saklıyorum. Hepsini kedi yedin. Kılıcımın hala yanımda olmasının tek nedeni onu sürekli yanımda taşımam. Uyurken bile ona sarılıyorum, biliyorsun.” ”
ves kaşlarını çattı. CFA, tüm CFA ekipmanı gezegenini tararken kılıcını nasıl gözden kaçırdı?
Öte yandan, büyük kılıç pek de sofistike görünmüyordu. Az miktarda elektronik içermesine rağmen aslında kılıç şeklinde dövülmüş bir alaşım parçasıydı. CFA'nın gözünde yüksek teknolojinin en iyi örneği değildi.
Belki de onlara göre bir kılıç, bir grup besin paketi kadar değersizdi.
“Evet, CFA büyük kılıcını hâlâ elinde tuttuğuna sevindim. Gerçekten keskin.”
“Teşekkürler. Lucky'ye eşyalarımla oynama konusunda bir ders verdim zaten. Kılıcımı yemeyeceksin, değil mi küçük dostum?”
“Miyav!” Lucky mağdur bir şekilde bağırdı ve yüzünü ves'in omzuna gömdü.
ves evcil hayvanını biraz daha sıktı. “Pff. Sana yakışır, seni obur küçük kedi. Başkalarının eşyalarını yememelisin, biliyorsun.”
Makine Bakımevi'nden ayrılan SASS tarafından sağlanan zırhlı bir mekiğe bindiler ve silahlı adamları taşıyan küçük bir mekik refakatçisinin yanında Freslin'e doğru uçtular.
Her ne kadar önde gelen bir makine tasarımcısı, iş lideri ve Tovar'ların dostu olarak ves eskorttan hoşlanmasa da birisinin onun hayatı üzerinde planları olabileceğini göz ardı edemezdi. Suikast girişimlerine kesinlikle yabancı değildi!
LMC'ye ait olan ve onların kullanımına ayrılan güvenlikli iniş bölgesine iner inmez ves ve Ketis mekikten inip sokaklara indiler.
Ketis, en sıra dışı görsel özelliğini gizlemek için kafasına kabarık bir bere takarken, ves kimliğini gizlemek için hiçbir girişimde bulunmadı. Etrafındaki silahlı muhafızlar, kimliğini gizlemeye yönelik her türlü girişimin başarısız olmasını sağladı.
“Bu o! ves Larkinson!”
Halk onu hemen tanıdı ve varlığına dikkat çekti. Her ne kadar muhafızların varlığı onların ves'e yaklaşmayı daha iyi düşünmelerini sağlasa da, hâlâ ona sanki gökten inmiş bir tanrıymış gibi bakıyorlardı!
“Onun ne kadar zengin olduğunu düşünüyorsun? O bir milyarder değil mi?”
“ves Larkinson bir savaş kahramanı! Son savaşta Altın Makine ödülünü alan tek makine tasarımcısı o!”
“Evlen benimle! Lütfen evlen benimle!”
Hatta halkın genel tepkisi ves'i biraz şaşırttı. Freslin değişmişti ve içinde yaşayan insanlar da değişmişti.
Bölgeye yüksek maaşlı yöneticilerin ve işçilerin akını Freslin'de fiilen bir rönesansa yol açtı. LMC işçilerinin maaşlarının çoğunu şehirde geçirmesi nedeniyle birçok yeni inşaat gerçekleşti. Herkesin yaşayacak ve dinlenecek bir yere ihtiyacı vardı. Freslin'in gece hayatı son zamanlarda özellikle dikkate değer bir artış yaşadı!
ves, Ketis ve Lucky, Dietrich'le buluşmayı kabul ettikleri bara doğru yavaş yavaş ilerlerken, LMC'nin şehir üzerindeki etkisinin daha bariz örnekleriyle de karşılaştılar.
Bu yeni ticari girişimlerin arasına serpiştirilen ves, yepyeni bir polis karakolu, hastane ve hatta LMC'nin logosunu taşıyan bir park gördü! Tüm bu kamu hizmetleri yıllar içinde şirketten bir tür sponsorluk almıştır. LMC'nin Freslin halkının hayatına bariz bir şekilde enjekte edilmesi, şirketin şehrin vazgeçilmez bir parçası olmasına hizmet etti!
Şirketin bu katılımı hakkında ves ne düşünürse düşünsün, Freslin vatandaşları buna bayıldı! Bulutlu Perde hiçbir zaman müreffeh bir gezegen olmamıştı ve tarım konsorsiyumları paralarını Orinoco'ya yatırmayı tercih ediyordu. Freslin'in nihayet başkentle aynı muameleye maruz kalması, yaşam kalitelerinin arttığını gören vatandaşların çoğu için hoş bir sürpriz oldu.
“Şirketinizin yerel halkın hayatında bu kadar büyük bir rol oynaması nedeniyle, pratikte onların hükümdarısınız.” Ketis şaka yaptı.
“Kamu hizmetlerini sağlamak LMC'nin sorumluluğunda değil. Bu hükümetin işi.”
“Eh, belli ki hükümet sen gelmeden önce bunu umursamamıştı. Bu seni sorumlu kılmak için yeterli değil mi?”
“Politikacıların bundan hoşlanacağından şüpheliyim Ketis. Belki sınırı kimin yöneteceği önemli değildir ama uygar dünyada hükümet ile iş dünyası arasında güçlü bir ayrım vardır.”
“Buna tam olarak inanmıyormuşsun gibi konuşuyorsun.” dedi ona eleştirel bir bakış atarak. Bazen göründüğünden çok daha anlayışlıydı. Bu eğilim, aşırı şeker yedikten sonra arttı. “Buradaki insanlara bir bakın. Hepsi size ve arkadaşlığınıza tapıyor. Onlara atlamalarını söyleseniz, bebekler bile bunu yapar! Benim gözümde bu, sizi bu şehrin sorumlusu yapar.”
Bir bakıma ves, Ketis'in mantıklı olduğunu kabul etmek zorunda kaldı. Freslin belediye meclisi bütçesini ancak bu kadar esnetebilirdi. Her ne kadar LMC'den aldıkları vergiler son zamanlarda harcama güçlerinin artmasına yardımcı olsa da, büyük bir makine üreticisinin kazancıyla boy ölçüşemezlerdi!
Yavaş ama emin adımlarla Freslin bir şirket şehrine dönüştü.
ves bu gelişmeyi beğenip beğenmediğinden emin değildi. LMC esas olarak makine satışıyla ilgileniyordu. Freslin'i ve etkisi altındaki diğer yerleşim yerlerini yönetme sorumluluğunu üstlenmek, yetki alanının çok ötesine geçti.
“Buradayız.” Şehrin kötü tarafına geçip belli belirsiz tanıdık bir bara ulaştıktan sonra dedi.
Muhafızlar yolu açarken binaya girdiler ve ikinci kata çıktılar. İçkihaneye sık sık gelen yerel haydutların hepsi, yeni gelenlerin geçmesine izin vermek için eğlencelerine ara verdi.
Her biri Balina Avcılarının işaretlerini taşıyordu ve bu zamanda sorun çıkarmamaları gerektiğini biliyorlardı.
Sonunda ves ve Ketis korumalarını dışarıda bırakıp önemli konukları ağırlamak amacıyla kurulan özel bir odada Dietrich'in önüne oturdular. Balina avcıları, Parlayan Gezegen kampanyasından sonra yeni buldukları servetlerini geniş çapta harcadılar ve bu, Dietrich'in bugünlerde ne kadar sofistike giyindiğini gösterdi.
“Evet.”
“Dietrich.”
“Bayan arkadaşın kim?”
“Bu Ketis. Kendisi… bir makine tasarımcısı.”
“Ben bundan daha fazlasıyım.” Ketis Dietrich'e sert bir şekilde sırıttı. Koltuğunun arkasında havada asılı duran kın bunu açıkça ortaya koyuyordu. “ves bana senden biraz bahsetti. Senin buraların büyük çocuğu olduğunu söylüyor.”
Dietrich ves'e döndü. “Onu nerede buldun?”
“Tehlikeli bir yere.”
“Eh, bu çok açık. Normal bir kadının bu kadar büyük bir kılıcı yanında taşıyacağını sanmıyorum. Bir tabanca bu işi bin kat daha iyi yapabilir.”
“Keskin bir kılıcın kaç kez işe yarayabileceğini bilsen şaşırırsın.” Ketis karşılık verdi.
İkisi birbirine ters ters baktı. Açıkça farklı silah felsefelerine bağlı kaldılar.
“Tamam, yeter.” ves ellerini çırparak hakimiyet oyununu kesintiye uğrattı. “Ketis'i buraya sen onunla sidik yarışına giresin diye getirmedim. Ketis askerliğim sırasında tanıştığım insanlardan biri ve bir süreliğine benim yanımda çalışmayı kabul etti. Neyse, Bu aralar nasılsın Dietrich?”
“Harikaydı ves.” Dietrich o kadar da gülümsemese de bunu söyledi. “Balina avcılarının mevcut durumunu görebilirseniz, eminim bizi tanımakta zorlanacaksınız! Sadece büyümekle kalmadık, aynı zamanda daha profesyonel hale geldik!”
Balina avcıları son zamanlarda muazzam bir şekilde büyüdü ve Dietrich'i çok daha fazla sorumluluk almaya zorladı. Tıpkı ves gibi Dietrich de bugünlerde çok daha olgun görünüyordu. Walter'ın oğlu ve Balina Avcılarının varisi olarak bu şirketin patlayıcı büyümesi onu liderliğe daha fazla alışmaya zorladı!
ve gösterdi! Şu anda bile Dietrich, ves'in çoğu iyi liderde bulduğu kendinden emin bir tavır sergiliyordu. Walter'ın yokluğunda Dietrich'in Balina Avcılarına komuta edebileceğine şüphe yoktu.
“Parlak Gezegen'de sahip olduğunuz Rorach'ın Kemiği'nin tümü için Parlak Cumhuriyet'ten milyarlarca kredi tazminatı aldınız. Bu kadar parayı nereye harcadınız?”
“Güçlerimizi muazzam ölçüde genişlettik. Savaş devam ederken bile, Makine Birliği'ne veya daha disiplinli birliklere uygun olmayan bir grup mekanik pilot her zaman bulunur. Çok sayıda yeni mekanik pilotu aldık ve onları eğittik. Bazı kötü alışkanlıklarından kurtulana kadar onları yeni makinelerimize atadık, bazılarını aslında LMC'den sipariş ettik!”
“Ah? Ürünlerimizi nasıl buldunuz?”
“Saflarımızdaki Karagagalar ve Kristal Lordlardan çok memnunuz. Ben bile zamanımı bir Kristal Lordunun kokpitinde geçirmekten hoşlanıyorum, her ne kadar hava mekanizmaları benim hoşuma gitse de. Nasıl olduğunu bilmiyorum. bunu yapıyorsunuz ama ben her zaman sizin mekaniklerinizin kendi mekanik pilotlarını memnuniyetle karşıladıklarını hissediyorum. Benim pilotluk yaptığım diğer tüm mekanizmalar karşılaştırıldığında çok sönük kalıyor.”
ves gururla gülümsedi. “Ürünlerimin cazibesinin bir parçası da bu. Yeni sloganımızı henüz duymadınız mı? Yaşayan Mech'ler. Yaşam Ortakları. Bu, mech'lerimin, mech pilotlarının elindeki araçlardan daha fazlası olacak şekilde tasarlandığı anlamına geliyor. güvenebileceğiniz ortaklar Karagaga ve Kristal Lord, öncülüğünü yaptığım bu trendin sadece başlangıcıdır.”
“Pazarlama konuşmanızı bana tekrarlamak zorunda değilsiniz ves. Saflarımıza katılan karaya çıkan mekanik pilotların çoğu, sizin mekaniklerinize pilotluk yapmakla görevlendirilenleri kıskanıyor. Bunlar sadece bizim en iyi ve en pahalı makinelerimizden bazıları değil, aynı zamanda , aynı zamanda pilotluk yapmak da keyifli. Eğer babamın tüm servetimizi çok çabuk boşa harcama konusundaki endişeleri olmasaydı, şirketinizden daha fazla makine sipariş ederdik.”
Bu hikaye LMC ürünlerinin yadsınamaz çekiciliğini ortaya koyuyordu. ves, ürünlerinin aynı saflarda kıskançlık uyandıracak kadar çekici olmasını beklemiyordu!
Benzer olayların diğer kıyafetlerde de yaşandığını düşündü. Karagaga ve Kristal Lord'un şanslı mekanik pilotları meslektaşlarına olumlu deneyimleriyle övündükçe, böyle muhteşem bir pilotluk yapma arzuları daha da güçlendi!
LMC'nin tekrarlanan işlerinin çoğu muhtemelen bu tür olaylardan kaynaklandı!
“Peki Balina Avcıları şu anda ne kadar güçlü.”
“Ah, şimdilik bunu göğsümüze yakın tutmak istiyoruz.” Dietrich sırıttı. “Hem karada hem de uzayda yüzlerce mekanizmanın üzerinde sahaya çıkabildiğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz.”
ves bu rakamlardan çok etkilenmiş görünüyordu. Ancak bu kadar çok mekanizmayı yalnızca Bulutlu Perde'den sürdürmenin ucuz olmadığını biliyordu.
“Bu kadar çok mekanizmayı sahaya sürmenin masraflarını nasıl karşılayabiliyorsun?”
“Balina avcıları artık eskisi gibi değil. Bulut Perdesi dışında üç gezegeni ele geçirdik! Bentheim bölgesinin göbeğinde bölgesel bir güç haline geldik!”
ves gözlerini genişletti. Eğer Dietrich yalan söylemiyorsa, Balina Avcıları dört gezegenin tamamı üzerinde nüfuz sahibiydi! Diğer gezegenler de muhtemelen kırsal gezegenler olsa da, bu Balina Avcılarının küçük bir gezegen çetesinden çıkıp Kan Pençeleri şemsiyesi altında gerçek bir bölgesel nüfuz haline geldikleri anlamına geliyordu!
“Balina avcılarının bugünlerde yaptığı tek şey bu mu?” ves sordu.
Dietrich kayıtsızca odaya baktı. “Bu bir tür sır, ama eğer gerçekten bilmek istiyorsan sana anlatacağım. Yaşlı adam ve eski muhafızların geri kalanı, Bentheim'e geri dönmemizi istiyor! Ülkelerinden sürgün edilmelerinden asla vazgeçmediler. eski ana gezegen!”
Kısacası, Walter'ın Balina Avcıları Bentheim'de yeniden yer edinmek istiyordu!
Yorum