Kutsal Ölü Çağıran Novel
Üç ay geçti…
Tanrılar Alemindeki Asi Tanrılar, Cebrail'in dönüşünü uzun süre beklediler ancak hiçbir işaret yoktu. Sadece Gabriel'in eğitiminin nasıl gittiğini merak edebiliyorlardı.
Bu üç ay Tanrılar Alemi için çok huzurlu geçmişti. Asi Tanrılar her an saldırıya uğramaya hazırlansa da önemli bir şey olmadı.
Ellerinde bu kadar çok zaman varken, daha iyi savunma mekanizmaları oluşturmalarına ve aynı zamanda mevcut mekanizmanın menzilini ve gücünü artırmalarına izin verildi.
Üç Ay hayatlarının en güzel aylarıydı. Her ne kadar sürekli saldırıya uğrama endişesi taşısalar da sonunda kendi dünyalarındaydılar ve istedikleri her şeyi yapabiliyorlardı.
Hepsi Gabriel'e minnettardı. Hepsi onların yüzünden oldu. Tanrıların ve Caen'in neden Tanrılar Diyarı'nı geri almak için onlara saldırmadığını merak etseler de bunun Hezekiel'in varlığından kaynaklandığına kendilerini ikna ettiler. Onun yüzünden kibirli tanrıların bile dikkatli olması gerekiyordu.
Üç ay boyunca eski Asi Tanrı kütüphanede kaldı ve sanki delirmiş gibi her kitabın peşinden gitti.
Gözleri sanki uzun zamandır uyumamış gibi görünüyordu. Ama bu onun yapmaya hazır olduğu bir fedakarlıktı çünkü o kadim metinlerin içinde saklı olan bilginin en büyük merakını çözecek anahtarı barındırdığını biliyordu.
Aklını kurcalayan en büyük soru Gabriel'in kökeniyle ilgiliydi ve Gabriel bile ona bunu bulmasını söylemişti. İlk gün kütüphanedeki kitaplardan birinde bazı ipuçları bulmuştu ama bu yeterli değildi.
Bu ipucunu kullanarak belirli bir bilgiyi bulmak istedi. Ne yazık ki Kütüphane çok büyüktü ve artık yalnızca bir eli vardı, bu da onu bu süreçte çok geciktirdi.
Aniden dizlerinin üzerine çöktü. Elindeki kitap yere düştü. Gözleri inanmadığını ortaya koyuyordu.
“Olamaz… Gerçekten mümkün mü?” diye mırıldandı. “Ama zaman Gabriel'in bana söylediğiyle eşleşiyor…”
Kökenini bulmak için Gabriel'in önce Karyk'ın kökenini bulması gerekiyordu. Bu nedenle yaşlı adama, sözde doğumu sırasında kendisiyle ilgili olabilecek tüm olayları öğrenmesini söyledi.
Yaşlı adama bu bilginin Karyk hakkında olduğunu ve tamamen onunla ilgili olmadığını söylemedi. Hatta yaşlı adam, Cebrail'in kökenine benzeyen Karyk adında başka bir kişinin varlığından bile haberdar değildi.
“Binlerce yıl önce… Hezekiel ile Kaos arasındaki savaş sırasında… Bu bilgi…” Yaşlı adam inanamamıştı.
Kitapta, Tanrılar aleminde Basiret'i kullanabilen Yazar dışında kimsenin bilmediği bir tarihten bahsediliyordu.
Yazar bundan kimseye bahsetmedi ve sadece kitaplardan birinde bundan incelikli bir şekilde bahsetti ve kimse bulamadı.
Yaşlı Adam her şeyi kavrayamadı. İnanmıyordu. Bu nasıl mümkün oldu? İstese bile bunu başkalarına anlatabileceğini düşünmüyordu çünkü tarih çok karmaşık ve olağanüstüydü.
Edinilen bilgiye göre, Hezekiel Tanrılar Alemine saldırdığında, güçlü Yüksek Konsey Üyelerinin çoğu, Kaos'un ortadan kaybolmadan önce uzun süre gelecekte öldürdüğü Ataların Tanrısı ile bir toplantı için dışarı çıkmıştı.
Tanrılar Alemi en güçlü Yüksek Konsey Üyelerinin çoğuna sahip olmadığından, şimdiye kadar kalanların en zayıfıydı. ve bu aynı zamanda Hezekiel'in Tanrılar Diyarı'nı istila ettiği ve bulabildiği herkese saldırıp öldürdüğü zamandı.
O anda onu yalnızca bir kişi durdurabildi. O zamana kadar kimsenin ilgilenmediği kişi. Reenkarnasyon Tanrıçasını kurtarmak için müdahale eden Kaos'tu.
O anda Hezekiel ile savaştı ve onu Tanrılar Aleminden uzaklaştırdı. Çoğu kişi onun Hezekiel'i öldürdüğünü düşünmüştü ama kimse gerçekte ne olduğunu görmedi.
Ancak kitapta görünmeyen gerçeklerden bahsediliyordu.
O anda Kaos'un bile nedense Ezekiel'i öldüremediği söyleniyordu. Ezekiel ölümsüzdü! Bu yüzden Kaos, Hezekiel'i Uçurumun içine sürükledi ve onu sonsuza kadar orada mühürledi.
İşte bitmesi gereken yer burasıydı. Ancak Ezekiel'i Uçurum'a mühürledikten sonra Kaos Uçurum'dan çıktığında yalnız değildi.
Basiret'i kullanan Kitabın Yazarına göre o sırada Kaos'un kucağında bir çocuk vardı.
Eski Asi Tanrı buna inanamadı. Kaos, Abyss'in içinde bir çocuğu nasıl bulabilirdi? Bir çocuk Abyss'e nasıl girip hayatta kalabilir? Pek çok sorusu vardı ama kitap cevap vermiyordu.
Kitap sadece çocuğun zayıf olduğundan ve sanki her an ölebilecekmiş gibi nefes almasının zayıf olduğundan bahsediyordu.
Abyss'ten çıkarılan bilinmeyen bir çocuk hakkında insanların tepkisinden endişelenen Kaos, bundan kimseye bahsetmedi. Eğer birine söylerse diğerlerinin çocuğu öldürmeye çalışacağını biliyordu.
Soğuk tabiatıyla tanınan Kaos, nedense bunu yapmaya cesaret edemedi. Onun da Abyss'le bağlantısı vardı.
Yeteneklerinin Abyss ile ilgili olması nedeniyle kendi babası ondan nefret ettiği için insanların onlardan gereksiz yere nefret etmesinin nasıl bir şey olduğunu biliyordu.
Ne yazık ki çocuk hayatta kalabilecek gibi görünmüyordu. Zaman geçtikçe nefesi daha da zayıfladı. Yaşam özü, kalbinin birkaç dakikada bir zar zor atacağı noktaya kadar zayıftı.
****
Karyk'in Ataların Tapınağının Mezarlığına girmesinden bu yana dört aydan fazla zaman geçmişti.
Bu dört ay içinde bir mezar taşından diğerine sevişerek alabildiği tüm bilgileri özümsedi.
Ölümlülerin anılarından başlayıp, Ölümsüzlerin anılarına ve sonunda öldürülen Tanrıların anılarına doğru ilerledi.
Yorum