Kara Büyücünün Dönüşü Novel
Çevirmen: Rin Fenrir
Bölüm 698 Bir Sistemin Gücü
Lin ve Lulu birbirlerinden ayırt edilemeyen iki Pagna savaşçısıydı; ikiz oldukları açıktı ve her biri diğeri kadar güçlüydü. Bu, karşılaşacakları rakipler için iyi bir haber değildi.
Anna yerdeki ölülerden birinden bir kılıç almıştı ve şimdi onu Pagna savaşçılarından birine karşı kullanıyordu. Ağırlıklı olarak Işık Fraksiyonu tekniklerini kullanıyordu.
“Yarım Ay Bloğu, Kılıç Darbesi, Hilal Düşüyor!” Anna her hamlede kendi kendine söyleniyordu.
Saldırgan silah olarak metal bir yelpaze kullanıyor, onu hızlı ve şiddetli bir şekilde sallıyordu. Lulu yelpazeyi açıp kapatıyor, saldırıları engellemek için daha savunmacı bir şekilde kullanırken açıyor ve daha çok bir kılıç gibi kullanmak için kapatıyordu.
İkisi sürekli çarpışıyordu ve Lulu’nun yüzündeki ifadeden Anna onun sinirlenmeye başladığını anlayabiliyordu.
“Sorun nedir?” Anna cevap verdi. “Yaptığın hiçbir şey işe yaramıyor mu? Bu utanç verici, değil mi?”
Bir saldırı daha geldi ve yarım ay şeklinde bir blokla Anna savurdu ve tekrar yelpazeye çarptı. Arada bir saldırıyordu ama Lulu saldırılarda bir terslik olduğunu, sanki tam olarak kararlı olmadıklarını hissedebiliyordu.
Bir başka darbeyi daha engelledi ve ardından yan tarafından gelen bir çığlık duydu.
“Bu çocuk işe yaramaz,” dedi Anna. “Bu sistemi hak etmiyor. Neden onun gibi birine verilsin ki?”
Anna Lulu’ya karşı mücadele ederken, Liam da Lin’e karşı mücadele ediyordu. Saldırıları engelleyebilen ve eşit bir dövüş çıkarabilen Anna’nın aksine, aynı şey Liam için söylenemezdi. Sistem tarafından önerilen becerileri kullanıyordu, ancak bu onların dövüşünde yeterli değildi. Bazı saldırıları engellediğinde, Lin’in vuruşlarından gelen Qi Liam’ı alt ediyordu.
Sonunda kolu savruldu ve kılıçlarından biri yerde kaymaya başladı. Tam o sırada, kendi isteğiyle başka bir darbeyi engellemeye çalıştı ama çok yavaştı ve metal yelpaze tam kalçasına çarptı.
Lin çabucak yelpazeyi çıkardı ve ardından yayarak kanı yere sıçrattı.
“Işık Fraksiyonu öğrencisine karşı iyi iş çıkarmış olabilirsin, ama onlar sadece öğrencidir. Hâlâ başlangıç aşamasında olduğunu söyleyebilirim. Hangi hareketleri kopyalayabilirsen kopyala, sadece bunlarla beni yenemezsin.” Lin ileri atıldı; dövüşü çabucak bitirmek istiyordu.
Bunu gören Liam elini uzattı ve her iki silahını da çekmek için özel efekti kullandı. Eline ulaştı ama çok yavaştı. Lin çoktan yelpazesini hareket ettirmiş ve Liam’ın kafasına vurmayı hedeflemişti.
Tam ulaşmadan önce bir kılıç fırlatıldı ve yelpazeye çarptı. Lin’in tüm kolunun geri çekilmesine ve hedefi tamamen ıskalamasına neden olan şiddetli bir atıştı.
Liam kılıcı kimin fırlattığına baktığında, Anna’nın yelpazenin kolunu kesmesine izin verdiğini gördü. Kıyafetini keserek yaklaşık bir santim içeride durmuştu ve ön kolundan aşağı kan damlıyordu. Diğer elinde ise artık bir kılıç yoktu.
“Senden cevap istiyorum, bu yüzden etrafta dolaşmayı ve kavgayı kaybetmeyi bırak. Uğraşman gereken sadece bir kişi var,” diye bağırdı Anna.
Bu sözleri söyledikten sonra giysisinin altından kırmızı bir ışık göründü. Hızla metal yelpazeyi itti ve ardından Lulu’ya saldırmaya başladı.
Yüksek hızda güçlü yumruklar atıyordu ama Qi vuruşları yoktu, sadece her bir vuruş engellendiğinde ağır yumrukların yelpazeye çarpma sesi duyuluyordu.
Bu sözleri söyledikten sonra giysisinin altından kırmızı bir ışık göründü. Hızla metal yelpazeyi itti ve ardından Lulu’ya saldırmaya başladı.
Yüksek hızda güçlü yumruklar atıyordu ama Qi vuruşları yoktu, sadece her bir vuruş engellendiğinde ağır yumrukların yelpazeye çarpma sesi duyuluyordu.
Lulu sonunda hüsrana uğradı ve yelpazesiyle tekrar vurmaya başladı, ancak vuruşunun ortasında kolu yukarı kalkarken Anna çoktan içerideydi. Yelpazeden tamamen kaçınarak bileğine vurdu ve başka bir yumrukla doğrudan karnına vurdu.
Ağır bir darbe Lulu’nun ayaklarının yerden kesilmesine ve yerde kaymasına neden oldu.
Anna, “Sistem her ne kadar akıllı olsa da nihayetinde sizin tarafınızdan yönetiliyor,” dedi. “Bu sürekli öğrenen bir şey. Eğer daha önce hiç karşılaşmadığınız bir rakiple karşılaşacaksanız, rakibinizin yapabileceği her şeyi öğrenmek için elinizden geleni yapın. Yeteneklerini ve hamlelerini öğrenin ve sonra sistem eskisinden daha iyi mücadele etmek için uyum sağlayabilir.”
“Siz Qi’ye ve sisteme sahip bir savaşçısınız ve görünüşe göre savaşmak için sistemin güçlerini değil, sadece Qi’nizi kullanıyorsunuz.”
Liam kadının bununla ne demek istediğini merak ediyordu. Bu kadının kendisiyle aynı olduğu açıktı, ama Qi olmadan sistemin gücü? Eğer Anna Qi kullanmıyorsa, nasıl oldu da orta seviye bir savaşçıyı böyle uçurabildi?
Neyse ki, Liam’la karşı karşıya gelen Lin kız kardeşi için endişelendi ve onun yanına atladı. Saldırı temiz bir vuruş olmasına rağmen o kadar da kötü değildi.
“Doğruyu söylüyor,” dedi Lulu derin bir nefes alırken. “O vuruşta Qi yoktu, bu yüzden iç organlarım iyi durumda. Bu, güçlü güçlere sahip bir insan canavara karşı savaşmak gibi bir şey. Qi olmadan nasıl bu kadar güçlü olduğunu bilmiyorum.”
Anna da bu noktada Liam’a doğru ilerledi.
Anna, “Doğru biliyor olmalısın; vücudunun büyük bir kısmı artık insan değil,” diye açıkladı. “Sadece bacağına bak.”
Liam’ın bacağındaki yara iyileşmişti; onu eskisi gibi etkilemeyecekti ve Anna’nın kolu da aynıydı, o da tamamen iyileşmişti.
İyileşme hızı neredeyse Melezler kadar hızlıydı, sadece onlar melez değildi; vücutlarında başka bir şeyler oluyordu.
“vücudunuzun ana bileşenleri hâlâ mevcut,” diye açıklamaya devam etti Anna. “Ancak, sen ve ben tamamen farklıyız.”
“Ben bu dünyadan değilim; bu nedenle Qi’yi kullanamıyorum. Ancak sen, genç adam, Pagna dünyasından gelen ve bu sisteme sahip bir kişisin.
“Qi’nin vücudundaki nanobotlar üzerinde nasıl bir etkisi olacağını bilmiyorum ama beni bu şekilde güçlendirebilirse-”
Anna kolunu sıvadı ve vücudunun bir kısmında beliren kırmızı parıltıyı gösterdi. Parıltı kolunun çeşitli yerlerinden aşağı doğru akıyordu.
Liam parıltıyı görünce yanındaki adamı hatırladı; onun da üzerinde garip parlayan noktalar vardı. Ancak o da Anna’nın aksine garip, robotik, esnek bir kıyafet giyiyordu.
“Belki Qi’nle benden bile daha güçlü olma potansiyeline sahipsin… ama bunun çok uzak bir gelecekte olacağını tahmin ediyorum.”
Artık ikizler iyi olduğuna göre, ikisi de saldırmaya hazır görünüyordu ve Liam daha fazlasını öğrenmek istese de, bu ona yardımcı olmamıştı.
“Gelecekte daha güçlü olmak şimdi daha güçlü olmak demek değildir. Tüm hareketlerini analiz etsem bile, Qi’lerini engelleyecek kadar güçlü değilim,” dedi Liam.
“Bunu yapmak istemezdim ama birlikte çalışmamız gerekecek.” Anna elini Liam’ın omzuna koydu ve Liam o anda bir mesajın belirdiğini gördü.
(Diğer bir Sistem kullanıcısı bağlanmak istiyor)
(Kabul ediyor musunuz?)
Yorum