Kara Büyücünün Dönüşü Novel
Çevirmen: Rin Fenrir
Bölüm 687 Raze’i Koruyun
Dördüncü düzen, ikinci düzen ve üçüncü düzen. Hepsi de tek bir rakibe karşı kullanılmıştı. Efsanevi Karanlık Kenar Kılıç Sanatları Noctis Klanı tarafından ve yalnızca Karanlık Fraksiyonun kurucusu tarafından kullanılmıştı.
Ancak, tüm bunlara eklenen bir ayrıntı daha vardı ve o da onlara sihir eklenmiş olmasıydı – karanlık bir öze sahip bir büyücü tarafından üretilen, var olan en yıkıcı sihir olan karanlık sihir.
Rakibinin ne kadar güçlü olduğunu gören Raze hiç vakit kaybetmeden tüm yeteneklerini kullandı. ve bunu bu şekilde art arda yaparak, düşmanını tek vuruşta alt edebileceğinden emindi ve bunu başardı.
“Bu ne tür bir güç? Bu güç muazzam ve art arda kullandı. Turnuva sırasında gücünü saklıyor olmalıydı!” Beatrix söyledi.
Kılıcın isabet ettiği yere baktı. Tüm zemin ikinci formasyon darbesiyle parçalanmıştı. Sonra darbe saldırısının yapıldığı yerin ötesi de vardı.
Duvar, tribünler ve arenanın bir kısmı katlanmış, yapıldığı beton yok olmuş ve kayalar kayaların üzerine yığılmıştı. Herhangi birinin böyle bir saldırıdan sağ kurtulabileceğini hayal etmek zordu.
“Haklısın, buna hiç şüphe yok. Karanlık Fraksiyon’a karşı bu savaşı başlatırken kendinden emin olmasına şaşmamalı,” diye yorumladı Ricar. “Ama sanırım göreceksiniz, kendini çok yıprattı.”
Ricar haklıydı, çünkü Raze neredeyse anında tökezleyerek tek dizinin üzerine düşmüştü. Göğsünü tuttu ve sonra elini karnının üzerinde gezdirdi.
‘Topladığım tüm manayı ve Qi’nin tamamını çoktan kullandım. Kendimi neredeyse bayılacağım noktaya kadar zorladım,’ diye düşündü Raze kendi kendine.
“Şu anda başka seçeneğim yok… Yapmak zorundayım. Bacaklarını hareket etmeye zorlayarak dizlerinin üzerinde durduğu pozisyondan oturma pozisyonuna geçti. Bacak bacak üstüne attı ve gözlerini kapatarak birkaç derin nefes aldı.
Sonra iki elini dik tuttu ve Karanlık Hizip’in xiulian tekniğini kullanarak kalbindeki manayı tekrar geri kazanmaya başladı. Şu anda yapabileceği tek şey buydu.
‘Cronker’ın ya da diğer çocukların iyi olup olmadığını bilmiyorum ama şimdilik onlar için yapabileceğim tek şey bu. Murkel ya da diğerlerine karşı savaşamam; kendi başlarına bırakılmaları gerekecek,’ diye düşündü Raze.
Murkel elbette Raze’in ne yaptığını fark etmişti. Her şeyi görmüş ve içindeki büyük gücü hissetmişti.
“O çocuğun daha fazlasını sakladığını bilmeliydim,” dedi Murkel arkasına yaslanıp yumruk atarken Dame’in elini indirdi, böylece yere bir patlama oldu. Ardından göğsüne doğru güçlü bir yumruk indirerek onu geri gönderdi.
Alba yaklaşırken, Murkel kolunu havaya kaldırdı ve karanlık Qi toplanmaya başladı. İleriye doğru hareket ettirdi, neredeyse Alba’nın kılıçlarına değecekti. Ancak temas etmek yerine geri çekildi ve Alba kılıcının manyetik bir güç gibi çekildiğini hissederek dengesini kaybetti.
vücudunun dengesini kaybeden Amir onu saçlarından yakaladı ve başını geriye doğru çekerek dizini sırtına vurdu. Ancak daha fazlasını yapamadan Amir göğsüne bir tekme atarak onu geriye savurdu ve ardından büyük baltasını savurdu.
Havadan başka bir şeye çarpmamaya devam etti.
“O çocuk, büyük ihtimalle Noctis Klanı’ndan olduğunu biliyorsun. Bu yüzden mi onun tarafını tutuyorsun?” Murkel sordu. “Görünüşe göre ona bu kadar güvenmenin nedeni bu olabilir, ancak işler onun için işe yaramayacak, tıpkı daha önce Karanlık Fraksiyon için işe yaramadığı gibi!”
Amir baltalı canavar eliyle tekrar vurmak istediğinde, elinin yukarı doğru sürüklendiğini hissetti. Murkel karanlık Qi’sini toplayıp yoğunlaştırmış ve sonra havaya kaldırmıştı. Bunu yaparken, görsel Qi’si oyalandı ama yine de daha önce olduğu gibi aynı etkilere sahipti ve kolunu yukarı doğru sürükledi.
Murkel daha sonra ileri atılarak uzanmış canavar kolunun yanından geçti. Ancak baltalı canavar kolunun normale dönmek üzere geri çekilirken kendisine doğru geldiğinin farkında değildi.
Bunu hisseden Murkel zıpladı ve havada ters bir takla atarak baltanın kendisine çarpmasını tamamen önledi ve tekrar yere indi.
“Sen şimdiye kadar karşılaştığım en yetenekli kişilerden birisin Murkel,” dedi Amir. “Karanlık Qi’nin tüm özelliklerini kullanabilen az sayıdaki insandan birisin ki bunu başarabilenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez.
“Bu, dünyanın kaderinizde büyük şeyler olduğunu hissettiği anlamına gelir.” Fenrir Scans
Mürkel bu yorum karşısında gülümsedi.
“Görünüşe göre ikimiz de bu konuda hemfikiriz. Bu yüzden gölgemde durdun ve bana karşı bir şey yapmak için bile vücudunu buna dönüşmeye zorlamak zorunda kaldın,” dedi Murkel.
Amir başını salladı.
“Keşke hırsın bu kadar dar görüşlü olmasaydı. Pagna’yı ele geçirmeye çalışmakla meşgulken, sonunda bir Pagna bile olmayabileceğinin farkında değilsin!”
Amir ayağa fırladı ve bunu yaparken her iki kolu da baltaya dönüştü. Onları iki yandan savurdu, biri soldan diğeri sağdan olmak üzere uzattı.
Mürkel hızla yerinden fırladı ve Amir’in bileğini yakalayarak saldırısını durdurdu. Alba ve Amir’in Dame ayağa kalkmış ve her iki taraftan saldırıyorlardı.
Güçlü bir kuvvetle iten Murkel daha sonra ayağını yere vurarak Qi’yi zeminde dalgalandırdı ve zemini parçalayarak yollarında bariyerler oluşturdu.
Mükemmel bir şekilde kontrol edilen miktarda Qi ve bol miktarda dövüş deneyimi. Karşılarında böyle bir rakip vardı.
Her ikisi de Dame ve Alba yükselen betonu kırarak ve moloz yığınına çevirerek saldırılarına devam ettiler ama artık diğer tarafta Murkel’i göremiyorlardı.
“Raze’in peşinden gidiyor, durdurun onu!” Amir bağırdı.
Kollarını açtığında en uzakta olan oydu ve Murkel’e ulaşması en uzun süreyi alacaktı ve Murkel ondan daha hızlıydı.
“Başa çıkılması gereken ve yoluma çıkacak olan kişi o. Geleceğin ilerleyebilmesi için geçmişten tamamen kurtulmak gerekiyor!” Murkel belirtti.
“O öğrenci geçmişin bir parçasıdır ve var olamaz!”
Noctis Klanı sürekli aklındaydı. Raze’in becerilerini kullandığını gördüğünden beri onun başa çıkılması gereken biri olduğunu hissediyordu. Sadece ne kadar tehlikeli bir tehdit olduğunun ya da ne kadar canlı olduğunun farkında değildi.
Artık Raze’in savunmasız olduğunu görebiliyordu. Onun için kolay bir hedefti ve morallerini düşürmenin bir yoluydu.
“Arkon’u öldüren adam ölecek!”
Murkel bacağından bir şeyin çekildiğini hissedene kadar ilerlemeye devam etti. Aşağı baktığında, ayağını tamamen sarmış beyaz bir madde gördü.
Maddeye bakarken gözleriyle takip etti ve maddenin doğrudan Dame’ın ağzı ardına kadar açıktı ve ağzının kenarından iki kıvrık büyük diş çıkıyordu.
“Sen… Sen de mi bir melezdin?” Murkel sordu.
Yorum