Kara Büyücünün Dönüşü Novel
Çevirmen: Rin Fenrir
Bölüm 661 Kurallara Uy ve Öl
“Büyük Pagna Dövüş Sanatları turnuvasının yapıldığı arenanın ikinci katında, katılımcılardan biri izleme alanını terk etmiş ve doğrudan etkinliğin organizatörlerine yönelmişti.
Işık Fraksiyonu’nun tepesindeki üç klan liderinin bulunduğu yere. Kimse neler olup bittiğini bilmiyordu, perde arkasındaki sorunlardan habersizdi.
Maçı durdurmak için üç Aydınlık Fraksiyonu lideriyle bir toplantı talep eden Aydınlık Fraksiyonu üyesi Slip, ‘Jake’ olarak bilinen öğrenciyi isteksizce görüşmeye götürdü.
Bu, Işık Fraksiyonu’nun sahip olduğu kurallara, düzene aykırıydı ve sonuç olarak, kuralları çiğneyen kişiyi ortadan kaldırmaya karar vermişlerdi.
Slip, hayatının bu an yüzünden sona erdiğini düşünerek gözlerini kapattığında, kendisini bu duruma zorlayan öğrencinin onu koruduğunu görmek için gözlerini açmıştı.
‘Şeytani Fraksiyondan bir öğrenci az önce beni kurtardı… neden saldırıyı durdursun ki, bekle biraz, az önce o saldırıyı nasıl durdurabildi?
“Her şeyi bilen bir öğrenciden ne sözler duydum.” Saldırgan ve muhafız şöyle dedi. “Söyledikleriniz, Işık fraksiyonunun topraklarındayken tehdit edici sözlerdi, bu yüzden sizi ortadan kaldırmak için bize her şansı veriyor-”
Muhafız cümlesini yarıda kesmişti çünkü rüzgâr onu çoktan dışarı atmıştı. Konuşmasının ortasında Raze ayağını kaldırdı ve onun tam karnına bir tekme attı.
“Sen, bu ne cüret!” Diğer muhafız kılıcını çekip karşı tarafa savurdu.
Raze, Ay Kalkanı Klanı’ndan öğrendiği teknikleri kullanarak darbeyi dikkatle savuşturdu ve Qi’sini yoğunlaştırarak diğer kılıcın sekmesine neden oldu.
Savaşçı kılıcını birkaç kez daha savurup bir iki darbe indirirken Raze bir adım geri çekildi ama havada savrulan darbeler hiçbir işe yaramadı.
Elini meslektaşının üzerine koyarak onu ayağa kaldırdı.
“İyi misin?”
“Şeytani Klan’dan beklendiği gibi ucuz bir atıştı, hiç onurunuz yok.” Adam pozisyonunu tekrar teyit ederken, ikisi de şimdi temkinli bir şekilde önlerindeki öğrenciye baktı.
“O gerçekten de bu turnuvaya katılan bir öğrenci mi, çünkü yeteneklerine bakılırsa sen daha çok Klan liderlerimizi öldürmek için burada olan bir suikastçıya benziyorsun!” Muhafız kılıcının ucunu Raze’e doğru doğrulttu.
Raze’i buraya yönlendiren Slip ayağa kalktı ama Raze’in arkasında kalmaya dikkat etti. Kara Büyücü hâlâ ne yapacağına karar verememişti, bu yüzden önündeki ikisine saldırmak ya da onları öldürmek için ileri gitmemişti.
“Üç Aydınlık Fraksiyon liderine karşı çıkmak akıllıca bir şey değil. Raze düşündü. “Onları alt edecek gücüm olmadığını biliyorum ama onlarla konuşurken aklımda iki hedef vardı; tüm bu maçı durdurmak ve kullanılan büyülü eşyalarla nasıl bir bağlantıları olduğunu öğrenmek.
Raze muhafızları öldürmenin Aydınlık Fraksiyonu’nu pek de konuşma havasına sokmayacağını biliyordu. Aynı zamanda, her iki muhafız da oldukça güçlüydü, onları aynı anda yenmek için büyük olasılıkla büyü kullanması gerekecekti.
“Eğer o odaya girecek olursanız anında ölürsünüz.” Muhafızlardan biri şöyle dedi. “Ancak o odaya giremeyeceksiniz, çünkü bu bizim görevimiz ve bu bizim rolümüz.”
“Göreviniz ve rolünüz… Ben sadece bir görüşme talep ettim, kan görmek istemedim, sadece odanın diğer tarafındakilerle konuşmak istiyorum.” Raze tekrar söyledi.
İkisinin de vücutlarından Qi yaydığını hissedebiliyordu ve buna karşılık olarak Raze de aynısını yapmaya başladı. İkisinin de dikkatlice düşünmesini istiyordu, en azından Qi’lerinden birine denk gelebilirse, belki de bu dövüşte ölebilecekleri konusunda onlara bir uyarı olurdu.
Ancak bu işe yaramamış gibi görünüyordu çünkü ikisi birden üzerine atladı. Raze kılıcını ilkine savurarak onu uzaklaştırdı, ancak orta aşama savaşçılar kılıcı geri çekip tekrar saldırmakta gecikmedi.
Bir an için Raze’in diğer eliyle diğerini rüzgâr büyüsüyle ya da bir Karanlık darbeyle geri itmeyi düşündü ama bunun yerine Qi’sini kullanarak yere tekme attı.
‘Büyü olmadan savaşmak ve bu kadar yakın olmak zor bir mücadele olacak… ama onlara herhangi bir ipucu vermek istemiyorum.
Büyüsünü kullanmak ve diğerlerini savaşmaktan alıkoymaya çalışmak yerine. Raze tüm Qi’sini dışarı çıkarmaya karar verdi, öncekinden bile daha büyüktü ve onu önüne doğru itti.
Yanında bulunan Slip, Raze’in ne yaptığına dair bir fikre sahipti.
Ne de olsa o bir orta aşama savaşçısıydı. Diğer öğrencilerin hiçbirinin etkinlikte şansı olmaması şaşırtıcı değildi. Ne yapmaya çalıştığını tahmin edebiliyorum, hareketlerine ve daha önce gördüğüm becerilerine bakılırsa yardım etmek istemiyor, sadece arkadaşını kurtarmaya çalışıyor.
Yumruğunu sıkan Slip daha sonra Raze’in yanında dik durdu.
“Bu öğrenci sadece organizatörlerle bir görüşme talep etmek için burada, başka bir niyeti yok, bunu garanti ederim, bu yüzden buraya geldim. Bana söylendiği gibi konuklarla ilgilenerek görevimi yerine getirdim.
“Diğer görevlerimden biri de konukları meydana gelebilecek herhangi bir beladan korumaktı, eğer bu yoldan gitmeyi planlıyorsanız, o zaman ben de onun yanında olacağım.”
Slip kılıcını çekti. Birkaç dakika önce canını almalarına hazırdı, çünkü yanlış yaptığına inanmıştı, ancak Slip o anlarda yaşamak istediğini fark etti ve dileği kabul edildi.
Üstelik o bir orta aşama savaşçısıydı, onun yardımıyla en azından bu öğrenciye yardım etmek için bir şeyler yapabilirdi.
Slip’in de diğer tarafa katılmasıyla iki muhafız birbirlerine bakıyor ve tereddüt etmeye başlıyorlardı. Öğrenciye karşı tam güçle savaşmak çok fazla olurdu, ama şimdi başka bir savaşçıya sahip olmak işlerini çok daha zorlaştırdı.
“Buna cüret edemezsin.” Muhafız belirtti.
“İstersen bağlılığımı test edebilirsin ama unutma, yanımdaki kişi beni kurtardı ve karşı taraftaki kişi beni öldürmeye çalıştı. Benim onurum bana kimi kurtaracağımı söyler ve sizce ikiye karşı bir de onursuzluk değil mi?”
Koridordan çok da uzak olmayan bir mesafeden gelen büyük miktarda Qi ile, yerlerinde oturan ve o ana kadar maçı gözlemleyen üç klan başkanı arkalarında neler olduğunu hissedebiliyordu.
“Birinin bize saldırmaya çalıştığını ve bir tür yardım ettiğini mi düşünüyorsunuz?”
“Bunun gerçekten olacağını mı düşünüyorsun, bizi öldürecek kadar güçlü birini göndermek iki muhafızın işini anında bitirirdi. Üçümüz birlikteyken saldırmaları için iyi bir zaman değil.”
“Bu kesin, bu kavga da inanılmaz uzun bir süredir devam ediyor, bunlardan biri ne zaman ölecek.”
Maçı izlemeye devam ederken, arkalarındaki enerji endişe yaratacak kadar artmıştı.
“Bence en iyisi, her ihtimale karşı gidip bir kontrol edeyim.” Ricar Highborn, Dawnblade Klanı’nın liderine cevap verdi.
Yorum