Kara Büyücünün Dönüşü Novel
Çevirmen: Rin Fenrir
Bölüm 653 Raze’in İçsel Mücadelesi
Raze Şeytani Grubun görüş alanına geri dönmüştü ve Şeytani Grubun yüzlerindeki gülümsemeyi görebiliyordu; oldukça sadisttiler. Bazıları kendi kendilerine kıkırdıyordu ve hatta birkaçı Raze’e yaptığı şey için başparmaklarıyla onay vermişti.
“İkimiz aynı fikirde olmayabiliriz ve ondan nefret ediyorum ama o gerçekten de doğası gereği Şeytani Fraksiyona ait biri,” dedi Sha Mo kendi kendine, başkalarının duyması için bunu çok yüksek sesle söylememeye dikkat ederek.
Odadaki tepkinin nedeni Raze’in doğrudan Karanlık Fraksiyona yönelttiği tehditti ve görüş alanını darmadağın etmişti.
Mantis, “Bunu bir adım daha ileri götürmeli ve onlardan birine vurmak için bir beceri kullanmalıydın; işte bu etkileyici olurdu,” dedi.
“Tehditler hakkında çok konuşuyorsunuz ama ikiniz arasında bir fark var,” dedi Beret. “Bu adam yapacağı şeyleri söylemiyor, sadece yapıyor.”
Mantis, diğer öğrenciler de dahil olmak üzere odadaki pek çok kişinin gözlerini görebiliyordu; sanki bu kişiye hayranlık duyuyorlardı. En iyi öğrenci ilan edildiğinde ve kendisine Kara Kaplan lakabı verildiğinde diğerlerinin ona bakışını görmüştü.
“Bunun sonunda hepiniz göreceksiniz, şöhretinin artması benim için iyi, çünkü onu alt ettiğimde, efsaneyi alt eden efsane olarak benim efsanem de artacak,” diye cevap verdi Mantis, ama neredeyse hiç kimse onu dinlemiyordu.
Raze normal yerine oturdu ve Alba’nın odaya geri döndüğünü gördü. Alba ona hafifçe başını sallayarak ikisi arasındaki bir şeyi onayladı.
Lince bir kez daha Raze’in yanına oturmaya geldiğinde bu sözler duymazdan gelindi.
Lince, “Atlayıp içeri girmemiz ve seni kurtarmaya çalışmamız gerekebilirdi diye düşündüm,” dedi. “Eğer bir Klan Liderine karşı savaşacak olsaydın ya da o senin meydan okumanı kabul etseydi, gerçekten kazanabileceğini düşünüyor musun? Gerçekten ona karşı koyar mıydın?”
Raze anında “Yapardım,” diye cevap verdi. “Şu anda, bu kadar çok Orta aşama savaşçısı ve diğer gruplar tarafından kuşatılmışken, senden daha güçlü biriyle dövüşmek için en güvenli zaman.
“Kaybedersem, senin ya da Aydınlık Fraksiyonun işleri durduracağından ya da Karanlık Fraksiyonun beni öldürecek kadar ileri gitmeyeceğinden eminim. Kazanabileceğimi düşünüp düşünmediğime gelince, ona karşı mümkün olduğunu düşünüyorum, ancak diğeri hakkında emin değilim.”
Lince onun diğeriyle kimi kastettiğini anlamıştı çünkü tüm yüksek rütbeli Şeytani Fraksiyon üyelerinin dikkatini çekmişti. Akan Güç Klanı Liderinin hamlesi son derece güçlüydü ve tek bir el tarafından durdurulmuştu.
İlginç olan, Raze cevabını verirken odada bulunan Anna’nın onu okumasıydı; söylediği her şeyin doğru olduğunu söyleyebilirdi, hatta diğer Klan Lideri’ni yenebileceği gerçeğini bile.
Bunun Şeytani Fraksiyon’dakiler arasında da bazı tüyleri diken diken ettiğini görebiliyordu.
‘Şu genç çocuk, kimseyi düşmanı yapmaktan korkmuyor; Beret’in onun hakkında söyledikleri doğru, sadece hareket ediyor ve her şeyin hesaplanmış bir plan olup olmadığını söylemek zor,’ diye düşündü Anna, ama turnuvaya katılmadan hemen önce yaptıkları toplantıya dayanarak ikincisi olduğundan emindi.
“Turnuvaya katılan iki kişi lütfen sahneye gelsin!” Spiker bağırdı.
Son dövüş ile şimdiki dövüş arasında kısa bir ara vardı, bunun başlıca sebebi Karanlık Fraksiyonun izleme alanında yapılan onarımlardı. Bazıları da organizatörlerin, yani sorumlu olan Aydınlık Fraksiyon klanlarının, Karanlık Fraksiyonla ne yapacaklarına karar verdiklerine ve sonuçta onarımlar bittikten sonra hiçbir şey yapmadıklarına inanıyordu.
Kalabalığın şikâyetleri için zaman yoktu ve şikâyetlerinin pek bir şey ifade etmeyeceğini biliyorlardı; bunun yerine sadece önlerindeki dövüşe odaklanacaklardı. Fenrir Scans
Safa’nın dışarı çıktığını gören Raze elini yüzüne götürdü ve ona bakarken oturma pozisyonunu değiştirdi.
‘Kalp atışları yükseldi ve daha endişeli görünüyor. Karanlık Fraksiyon’un üyelerini gördüğünde de böyle hissetmişti; katılanların hepsini tanıdığı açık,’ diye düşündü Anna. “Ama bu kişi, onun için farklı.
‘Raporları doğru hatırlıyorsam, kız kardeşiydi ve Alter için saha ajanı yapılan biriydi. Bu kadar değer verdiği biri için neden bunu saklamaya çalıştığını merak ediyorum.
Anna, kendi sistemi aracılığıyla Raze’in kimsenin göremediği bir yönünü görüyordu. Raze’in ilk etapta harekete geçmesine neden olan şey de bu tarafıydı. Odadan gelen muazzam miktardaki Qi’yi hissettiğinde, Raze’in başının belada olması ihtimaline karşı anında bir şeyler yapması gerektiğini hissetti.
Sabrina’nın ve Jake’in anıları aklına geliyordu ve bunun üçüncü kez olmasını istemiyordu, hem de kendisi oradayken ve bir şeyler yapabilecekken. Mada’nın o şekilde tutulduğunu gördükten sonra kararını vermişti.
“Onları Karanlık Fraksiyon’dan kurtarıp kurtaramayacağım konusunda hâlâ çok emin değildim; bir şans olsaydı bunu kullanacaktım ama onları Karanlık Fraksiyon’un eline bırakmak çok büyük bir risk, onları bu durumdan kurtaracağım.
Raze zaman zaman sahnedeki Orta aşama savaşçılarının harekete geçmek için çok yavaş davrandıklarını görebiliyordu ve bu kabul edilemezdi. Bu maç sırasında Raze’in hemen önünde bir şey olacaksa ve bunu durdurabilecekse, her şeyi riske atarak bunu yapardı.
Elini göğsüne koyan Raze birkaç kelime söyledi. “Artık onu korumamı isteyenin içimdeki bu yaşlı ruh olup olmadığından bile emin değilim… sadece ben olabilirim.
Aydınlık Fraksiyon izleme alanında Beatrix öğrencisinin tribünleri terk edişini izlemişti. Geriye kalan tek Aydınlık Fraksiyon yarışmacısı olarak omzundaki muazzam ağırlığı hissedebiliyordu.
Böyle olması gerekmiyordu; elbette öğrencisinin başarılı olmasını istiyordu ama Ulyn her zaman favoriydi.
‘Bu etkinliği kazanmanızın sadece iki yolu var: etkinlik sırasında büyük engelleri aşmak ve büyümek ya da Klan Başkanlarının yardımını kabul etmek.
Beatrix az önce Hannah sahneye çıkmadan önce olanları düşündü. İkisi birkaç dakika birbirleriyle göz teması kurduktan sonra Beatrix elbisesinin altına uzandı ve kolyeyi başının üzerinden çıkardı.
Turnuva başlamadan önce kendisine verilmiş olan hediyeyi Beatrix’e geri verdi.
“Bunu kullanmak hile yapmak olur, değil mi?”
“Ne!?” Beatrix yüzünde gergin bir ifadeyle cevap verdi.
“Bilmediğini sanıyordum ama sanırım bu her şeyi açıklıyor. Aydınlık Fraksiyonu’ndaki herkesin sahip olabileceği bu eşyaların neler yapabileceğine dair bir fikrim vardı, ancak bu güce güvenmek adil olmazdı. Bu savaşı kendi gücümle kazanmak ve bunu yaparken de Aydınlık Fraksiyonu’nun en güçlüsü olmak istiyorum.”
Hannah, “Rakibim beni adil bir şekilde alt edecek, ben de aynısını yapmalıyım,” dedi ve dışarı çıktı.
İkisi sahnenin ortasında buluşmuştu; Safa mızrağını, Hannah ise kılıcını önünde tutuyordu.
“Bildiğiniz gibi, daha önce yendiğim kişinin aslında Beyaz Ejder olmayabileceği ve siz olabileceğinize dair bir söylenti var. Umarım bunu görebilirim,” dedi Hannah.
Yorum