Kara Büyücünün Dönüşü Novel
Çevirmen: Rin Fenrir
Bölüm 637 Ana Etkinlik Zamanı
Sha Mo ve Lince, Raze’in ellerini havaya kaldırdığını gördükleri anda öne doğru sendelediler. Onun bu hareketi daha önce yaptığını görmüşlerdi; herkes görmüştü, bu yüzden az sonra ne olacağını biliyorlardı.
“Lince, eğer o çocuk klan üyelerimi öldürürse, kendimi tutamam!” Sha Mo yumruğunu gererek, sanki o anda dışarı fırlayıp Raze’e saldırmaya hazırmış gibi konuştu.
“Bunu yapmayacaktır… Eminim,” dedi Lince ama yüzü o kadar emin değildi. Alnından aşağı terler akıyordu. Tek düşünebildiği Raze’in Beret’i nasıl kurtardığıydı ama ya bu onun iyiliğinden ziyade kendi amaçları içinse? Belki de Şeytani Fraksiyon üyelerini gerçekten öldürecekti.
Hepsi yaklaştığında, Raze kılıcını aşağı doğru savurdu ama bunu belli bir açıyla yaptı.
“Eclipse Strike!”
Büyük saldırı bir çizgi halinde savruldu ve belli bir açıyla geldiği için diğerleri onu görüp geri sıçrayabildi. Yine de saldırı hızlıydı ve yere çakılmıştı.
Döşemenin bir kısmını yukarı kaldırarak parçaladı ve arena zemininin büyük bir kısmı öğrencilerin üzerine doğru uçtu.
Kendi silahlarını ve Qi’lerini kullanarak onu engellemeyi başardılar ve sonunda saldırı azaldı.
Arenadan izleyenler meydana gelen hasarı görebiliyordu. Döşemenin büyük bir kısmı gitmiş, en az bir metre derinliğinde büyük bir kesik oluşmuştu.
Ancak net olan bir şey vardı ki o da öğrencilerden hiçbirinin yaralanmamış olmasıydı. Yaşadıkları saldırının ne olduğunu hepsi biliyordu.
Hannah yerdeki derin kesiğe bakmaya gitti. “Bu bize bir uyarıydı… eğer saldırmaya kalkarsak… işimizi bitireceğini söylüyordu.”
Hannah takım arkadaşının yere yığılma sesini duydu. Hemen dizlerinin üzerine çökmüş olan Charlotte’un yanına giderek herhangi bir yarası olup olmadığını kontrol etti ama hiçbir şey yoktu.
Tüm vücudu titriyordu, sanki ruhu o anda bedenini terk etmişti.
‘Hepsine karşı çıkarken ve bir kişi yerdeyken ve taşı korurken, her şeyi yapıp o öğrenciyi yensem bile… yine de kaybederiz gibi görünüyor.
Kimse bir şey söylemedi ama sanki her şey kararlaştırılmış gibiydi. Aydınlık Fraksiyon Raze’e yaklaşmadı ya da uzaklaşmadı ve orada öylece durdu.
Aynı zamanda, Şeytani Fraksiyon da yaklaşmadı. Simyon kayaya tutunurken zaman akıp gidiyordu.
Zaman zaman kalabalık ne olacağını merak ederek konuşuyordu. Belki bir kavga çıkacaktı, belki Brack çok sinirlenecek ve tekrar kendi başına saldırmaya çalışacaktı.
Ancak bunların hiçbiri olmadı ve kalabalık olumsuz bir tepki vermedi. Yuhalamadılar ya da olanlardan duydukları rahatsızlığı dile getirmediler çünkü hepsi biliyordu ki onların yerinde olsalardı hiçbiri bunu yapmaya kalkışmazdı.
Ve sonra, zamanlayıcı sonunda tükendi.
“Bayanlar ve baylar, final etkinliği sona erdi ve belki de kimsenin beklemediği bir şekilde sonuçlandı! Sonuçları açıklama zamanı!” Spiker iddia etti.
“İlk sırada Karanlık Fraksiyon, ikinci sırada Aydınlık Fraksiyon ve son olarak da Şeytani Fraksiyon var!”
“Bekle, ne!” Brack bağırdı. “O cılız kızdan bile daha kısa süre tuttuğumu mu söylüyorsun?”
Kaylie, “Sorun değil, zaten bir fark yaratmazdı; muhtemelen sadece birkaç saniye vardı,” diye yorum yaptı.
“Bununla birlikte, grup aşamasının nihai sonuçları belli oldu! Sonuncu ve üçüncü sırada toplam 9 puanla Şeytani Fraksiyon, ardından toplam 18 puanla Işık Fraksiyonu var.
“Ve grup aşamasının galibi, toplam 19 puanla Karanlık Fraksiyon!”
Kazanan açıklandıktan sonra kalabalık alkışlamaya başladı. Pek çoğu Aydınlık Fraksiyonun kazanmasını istediği için tezahürat yapmadılar.
Kesin olarak kazanacaklarını düşünüyorlardı, ancak kimse olayların bu şekilde gelişeceğini beklemiyordu ve bir şekilde, bir nedenden dolayı, Şeytani Fraksiyon üyesi galibiyeti Karanlık Fraksiyona vermişti.
Herkes izleme istasyonuna dönmeden önce Raze’in söyleyecek birkaç sözü vardı.
Raze, “Ödüle iyi bak ve ne olursa olsun onu kaybetme,” dedi.
Duyabilecek kadar yakın olan tek kişi o olduğu için bunun Safa’ya yönelik olduğu açıktı.
Geri dönerken Raze niyetini tekrar düşündü. Şeytani Fraksiyonun ödülü kazanmasının hiçbir yolu yoktu, bu yüzden ödülü ele geçirmenin tek yolu Karanlık Fraksiyonun kazanmasına izin vermekti.
Ödül öğrencilere verilecek ve karşılığında ona geri dönecekti. Eğer ödül Karanlık Fraksiyon’un eline geçerse, bunun hiçbir önemi yoktu.
Çünkü ne olursa olsun bir noktada onlardan kurtulmayı planlıyordu, bu yüzden sonunda onun olacaktı.
Karanlık Fraksiyon’a geri dönen Safa, artık Raze’in yaptığı eylemleri neden yaptığına dair bir fikri vardı.
Karanlık Fraksiyon üyelerinin anlayıp anlamayacağından ya da bir açıklama getirip getirmeyeceğinden çok emin değildi.
Raze diğerleriyle birlikte geri döndüğünde, Brack bir sandalyeye öyle şiddetli bir tekme attı ki sandalye duvara çarpıp parçalara ayrıldı.
“Orada ne haltlar dönüyor!” Brack bağırdı. “Kendini ve hepimize ne yaptığını açıklayacak mısın!”
Artık Brack’in yanında Sha Mo ve Şeytani Fraksiyon’un geri kalanı olduğu için, Raze’le yüzleşme konusunda kendine biraz daha güveniyordu.
“Bir açıklamam var,” dedi Raze sakince hepsine. “Son etkinliğin sonucu ne olursa olsun, yine de kaybedecektik.
“Birincisi, size Aydınlık Grubun mu yoksa Karanlık Grubun mu kazanmasını tercih edersiniz diye sorsam, hangisini seçerdiniz?”
Kimse cevap vermedi ama Karanlık Gruba kıyasla Aydınlık Gruba karşı biraz daha kötü hissettiklerini biliyorlardı.
Aynı grubun üst üste iki kez kazanmamasından memnun oldular.
“İkinci nedene gelince, yaptıklarımla Karanlık Fraksiyon’a yardım etmiş gibi görünüyordum. Senin söylediklerinden sonra bunu düşündüm,” dedi Raze Lince’e bakarak.
“Bununla Aydınlık Fraksiyonun kafası karışacak; hatta bizim Karanlık Fraksiyonla birlikte çalıştığımızı düşünerek ittifak kurmak için daha az sebep bulabilirler.”
Kimsenin Raze’in söylediklerine karşı çıkmaması onun adil bir açıklama yaptığı anlamına geliyordu ve Lince bile onun bu kadar ileriyi düşünebilmiş olmasından etkilenmişti.
Ancak, yalnızca etkinliğin kazananına ya da kaybedenine karar verebilecek kadar kendine güvenen biri böyle bir şey yapabilirdi.
Lince bunun Şeytani Fraksiyon’da yeni ve güçlü bir klanın yükselişinin başlangıcı olup olmayacağını merak etti.
“Bunların hiçbirinin önemi yok zaten,” dedi Mantis. “Çünkü artık grup etkinliği sona erdiğine göre, sıra tekli dövüş etkinliğine geldi ve sen bana bu saçmalıkların hiçbirini yapamazsın. Eğer ikimiz dövüşürsek, seni lime lime ederim.”
Raze cevap vermedi ve koltuğuna oturmaya gitti ama aklında tek bir şey vardı.
‘Bu etkinliği başkasının kazanmasına izin vermem mümkün değil!
En güncel m romanlar Fenrir Scans adresinde yayınlanmaktadır.
Yorum