Kara Büyücünün Dönüşü Novel
Çevirmen: Rin Fenrir
Bölüm 622 Tam Bir Karmaşa
Şimdiye kadarki etkinliklerin her birinde aynı tür canavar kullanılmıştı; hepsi aynı seviyedeydi. Her ne kadar şimdiye kadar öğrencilerden onlarla uğraşırken etkileyici şeyler görmüş olsalar da, kalabalık buna ilk kez tanık oluyordu.
Canavar ileriye doğru koşuyor, tek başına bir öğrenciye doğru saldırıyordu. Yaklaştığında, ağır ayak sesleri tamamen durana kadar sakinleşmeye başladı.
Şimdi Raze’e bakan canavar, başını hafifçe göğsüne doğru eğerek karşısındaki kişiye neredeyse boyun eğiyormuş, hatta belki de yalvarıyormuş gibi bir görüntü veriyordu.
Yine de bu hiç mantıklı gelmiyordu; bu nasıl mümkün olabilirdi ki? Kalabalık bu manzaraya bakarken tıpkı canavar gibi sessizleşmişti.
Sonunda canavar başını kaldırdı ve etrafına bakınmaya başladı.
“Ne oldu, o canavar neden o öğrenciye saldırmadı?”
“Tüm canavarların kana susamış olması gerekmiyor mu? İnsanları gördükleri yerde öldürürler. Bu canavar bir portal kırılmasından geliyor, değil mi?”
“Öğrenci muhtemelen sadece koku falan alıyordur; bazı hayvanların hassas burunları vardır, değil mi?”
“Sizce Şeytani Fraksiyon bunu biliyor muydu ve ona bir şey mi yerleştirdi?”
Ancak kısa süre sonra kalabalık gördüklerini unuttu çünkü canavar gözlerini yine yan yana duran Beret ve Kaylie’ye dikmişti.
Büyük ayaklarını yerde sürüyerek onlara doğru hücum etmeye başladı.
“Pekâlâ, bu sefer ileri atılmayın; bırakın önce ben saldırayım!” Kaylie sordu.
“Hayır, eğer kafasına vurursam, o zaman bacaklarından birini çekersin. Bence bu daha iyi olur,” diye cevap verdi Beret. “Güven bana; ekibimizdeki en hızlı kişi benim.”
Yine de fark etmedi, çünkü canavar onlara doğru koşarken, ilk başta çarpıp yan taraftaki duvara çarpan Brack sıçradı ve canavarın tam kafasının üstüne indi.
Şimdi canavara tutunarak kılıcını kaldırdı ve canavarı ensesinden bıçaklamaya devam etti.
“Ne cüretle böyle bir şey yaparsın, öl, öl, öl!” Canavarı bıçaklamaya devam ederken tekrar tekrar bağırdı.
Hem Beret hem de Kaylie bunu bir şans olarak görüp canavara teknikleriyle saldırmak için yaklaştılar.
Sonunda Kaylie canavarı bacağından çekmiş ve neyse ki Beret aynı anda diğer bacağına da saldırarak canavarın sırt üstü düşmesine neden olmuştu.
Brack havada takla attı ve aşağı inerken kılıcını canavarın yüzüne saplayarak kan sıçramasına neden oldu ve düşman sonunda yenildi.
Sonunda, üç grup da görevi yerine getirmeyi başardığı için ilk etkinlik tamamlandı, ancak bu konuda hiçbir soru yoktu; kimin en uzun sürdüğü ve etkinlik için kimin son sırada sayılacağı açıktı.
Şeytani Fraksiyon neredeyse diğerlerinden üç kat daha uzun sürdü.
Kanlar içinde kalan Brack izleme alanına doğru yürüyordu ve hem Mantis’in hem de ‘Jake’in yanından geçmişti.
Brack, “İkiniz de iyi iş çıkardınız, eliniz sikinizde dikilmek yerine bize yardım ettiğiniz için teşekkürler,” dedi.
“En güçlü ve en iyi olduğunuzu iddia ettiğinizi sanıyordum; en güçlü ve en iyinin böyle bir şeyi kendi başına yapabilmesi gerekmez mi?” Mantis karşılık verdi.
Raze ise hiçbir şey söylemedi ve diğerleriyle birlikte geri döndü.
“İlk etkinlik tamamlandı!” diye bağırdı spiker. “Bununla birlikte, size resmi sonuçları söyleyebilirim: birinci sırada, Aydınlık Fraksiyon 5 puan aldı; ikinci sırada, Karanlık Fraksiyon 3 puan aldı.
“Ve son olarak, Karanlık Fraksiyon görevi tamamladığı ancak sonuncu olduğu için 1 puan aldı.”
İlk etkinliğin sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte, kalabalığın biraz yiyecek toplaması ve öğrencilerin bir sonraki etkinlikten önce dinlenmeleri için mola zamanı gelmişti.
Daha fazla yiyeceğin yanı sıra enerjilerini geri kazanmaları için kullanmaları için bir dizi Qi hapı da teslim edildi.
Aynı zamanda bahis oranları da güncellendi ve yaşananlar Şeytani Fraksiyon için pek de iyi görünmüyordu.
Kalabalığın içinde Alba ve Cronker durumu değerlendiriyordu.
“Hâlâ aynı şekilde mi düşünüyorsun?” Cronker sordu. “Sadece onunla kazanabileceklerini.”
“Elbette,” diye yanıtladı Alba, sesi ilk seferki kadar kendinden emin değildi. “Demek istediğim, takım arkadaşlarının birkaç beyin hücresini kaybetmiş olması onun için bir handikap.”
Cronker, “Eh, keskin gözlü insanlar burada ve orada birkaç şey fark ederdi,” dedi. “Şeytani Fraksiyon’un öğrencileri dağınık olmasına ve kendi başlarına olsalardı daha iyi performans gösterecek olmalarına rağmen, değerlendirmeyi sadece üç kişiyle pratik olarak geçtiler.
“Aydınlık Fraksiyonun ya da hatta Karanlık Fraksiyonun bunu yapıp yapamayacağını söylemek zor. Elbette Simyon’un vücudu inanılmaz derecede güçlü ama canavarı tek başına yenebilecek güce sahip mi?”
“Şeytani Fraksiyon kendi çılgın yöntemleriyle güçlerinin bir kısmını gösterdi ve bir de bu vardı.”
Kalabalıktan bazıları canavarın sinmesiyle ilgili gördüklerinden bahsetmişti ama bu çoğu için önemli bir şey değildi.
Bunu sadece meydana gelen tuhaf bir şey olarak görüyorlar ve Karanlık Fraksiyon ile Aydınlık Fraksiyon’un etkileyici başarıları hakkında konuşmayı tercih ediyorlardı.
Bu yüzden Şeytani Fraksiyonu unutmuş gibi görünüyorlardı, sadece alay konusu olmaları dışında ve aynı düşünceler Işık Fraksiyonu odasında da yayılıyordu.
Beatrix beş öğrenciye bakarak, “Hepiniz harika bir iş çıkardınız,” dedi. “Sıkı çalışmanızın karşılığını aldınız; gördüğümüz kadarıyla, bireysel aşamalara gelene kadar endişelenmenizi gerektirecek bir şey olmamalı.”
Beş üye başlarını salladı ama Hanna pek memnun görünmüyordu.
“Sorun nedir? Karanlık Fraksiyon’dan gelen o öğrenci yüzünden mi?” Beatrix sordu.
Hannah başını salladı. “Beni nasıl taklit edebildi? Böyle bir şeyi mükemmelleştirmem yıllarımı aldı.”
Beatrix öğrencisiyle göz hizasına kadar eğilirken, “Hiçbir şey gerçeğini yenemez,” dedi. “Ama onunla tekrar karşılaşacaksan, tekniklerini sadece ihtiyaç duyduğunda kullanman en iyisi. Eğer bir kez gördüğü her şeyi gerçekten kopyalayabiliyorsa, o zaman sadece bir kez göster, değil mi?”
Aynı zamanda Karanlık Fraksiyonda da çok fazla tartışma vardı. Yetişkinlerin çoğu Aydınlık Fraksiyonu ve onlarla ne yapılacağı hakkında konuşuyordu.
Gavin, “Görünüşe göre bu olaylar için endişelenmemiz gerekenler sadece Aydınlık Fraksiyonu,” diye yorum yaptı.
“Gerçekten mi? Öyle mi düşünüyorsun?” Mürkel cevap verdi. “Senin değerlendirmen nedir, Amir?”
“Benim değerlendirmem,” Amir bu soruya şaşırdı. “Bunu söylemek için henüz çok erken. Safa henüz yeteneklerini insanlara göstermedi ve kimse gerçekten zorlanmadı. Şeytani Fraksiyon korkunç bir performans sergilemiş olsa da, bu aşamada pek bir şey ifade etmiyor, özellikle de henüz ikisinin rol yaptığını görmemişken.”
“Doğru,” diye yanıtladı Murkel. “Eminim sen de hissetmişsindir; içlerinden biri midemi hafifçe bulandırıyor.”
Yeni roman bölümleri Fenrir Scans(.)com’da yayınlandı
Yorum