Kara Büyücünün Dönüşü Novel
Çevirmen: Rin Fenrir
Bölüm 611 Şeytani Klan Buluşuyor!
Şeytani Fraksiyon’da gerçek bir lider yoktu, sadece herkesin bildiği daha güçlü ve daha zayıf klanlar vardı. Bununla birlikte, bir miras vardı.
Şeytani Fraksiyon, kendi başına bir fraksiyon değildi, ancak Karanlık Fraksiyon ve Aydınlık Fraksiyon’un artan gücü nedeniyle bir şeyler yapmaları gerekiyordu, aksi takdirde yok olma riskiyle karşı karşıya kalacaklardı.
Neverfall Klanı büyük saygı görüyordu çünkü tüm büyük klanları bir araya getirerek diğer Gruplara karşı bir ittifak kurmalarını sağlayan liderleriydi.
Hangi klanın en güçlü olduğu konusunda hala net bir görüş yoktu, ancak Belil tarafından davet edilenlerin hepsi en güçlü olarak kabul ediliyordu.
Bu klan, başında Belil’in bulunduğu Neverfall Klanı’ndan oluşuyordu. Şeytani Fraksiyonun en büyük klanı olan Behemoth Klanı ve liderleri Sha Mo.
Bir de Kayıp Klan vardı; lideri Lince’in vücudunun bazı kısımları siyahla kaplı olduğu için gerçek görünüşü çoğu kişi için tam bir muammaydı.
ve son olarak, liderleri Yunro olan Ayrık Diş Klanı vardı. Tüm klanlar arasında en yenisi olan Ayrık Diş Klanı, yeni teknikler geliştiriyor ancak yine de Şeytani Fraksiyonun felsefesini takip ediyordu.
Bu nedenle, bu dört klan Şeytani Fraksiyonu temsil etmenin merkezinde yer alıyordu ve Dövüş Sanatları Turnuvası gibi durumlar meydana geldiğinde, karar vermesi gerekenler onlardı.
Bu dört klanın her birine Necroshade Klanı’ndan bir mektup ulaştığında şaşırdılar. Mektubun detaylarını okuduklarında bazılarının yüzünde gülümsemeler belirdi.
Diğerleri mektubu fırlattı, çok da rahatsız olmadılar. Belirli bir kişinin ise tüm kafası öfkeyle titriyordu.
Flendon kasabasına döndüklerinde güneş batmaya başlamıştı ve tam o sırada belediye binasından gece yarısı gelen bir ziyaretçi vardı.
Rayna belediye binasına girdiğinde onu hemen tanımıştı.
“Sen Neverfall Klanı’ndansın, değil mi? Babam seni bir mesaj iletmek için mi gönderdi?” Rayna sordu.
“Bu Neverfall klanından bir mesaj, ama sizin için değil genç bayan, Kızıl Turna için.”
Kızıl Turna henüz kasabada tam anlamıyla bir ikametgâh kurmamıştı ve binaya yardım ediyordu. Bunun yerine, büyük belediye binasındaki birkaç boş odada kalıyorlardı.
Sanki Belediye Başkanı Yarlston bunun olacağını öngörmüştü ve zaten konuklar için bir yere ihtiyaçları vardı. Onları hanlardan birine gitmeye zorlamadan iyi davranabilecekleri bir yer.
Alba mektubu almak için yanına geldi; o ve diğerleri bunun ne olacağı konusunda iyi bir fikre sahipti.
Hemen oracıkta açıp içindekileri okudu.
“Düşündüğümüz şey bu mu?” Fixteen sordu.
Alba başını salladı.
Alba, “Görünüşe göre habercimiz mesajını göndermeyi başarmış; adayımızın turnuvaya katıldığına dair bir onay ve ayrıca yarın için bir buluşma yeri,” diye açıkladı.
Rayna derin bir iç çekti.
“Sanırım başka talimatlar da vardır.”
Alba, “Doğru, bizim açımızdan, müşteriyle birlikte sadece iki kişiyi yanımızda göndermemize izin veriliyor,” dedi.
Odaya bakarak Raze’e hangi ikisinin eşlik edeceğini merak ettiler ama her şeye kulak misafiri olarak merdivenlerden inen Raze’in kendi çözümü vardı.
“Bunun çok fazla önemi yok,” dedi Raze. “Planladığım şey için, bunun yerine size hazır olmanız gereken başka bir şeyden bahsetmem gerekiyor.”
Ertesi gün, yani ilk turnuva günü gelmişti. Raze erkenden kalkıp onları bekleyen arabanın bulunduğu şehrin sınırına doğru yola koyuldu.
Diğer klanların da onları bekleyeceği buluşma yerine gideceklerdi. Yanında Anna’dan başkası yoktu.
“Geldiğim için hayal kırıklığına mı uğradın?” dedi Anna. “Sanırım Kızıl Turna’nın bir parçası olmadığım için bu kurallara pek uymuyor.”
“Hayal kırıklığına uğramadım. Sadece odanın bu durum yüzünden inanılmaz derecede kızıştığını hissettim, hepsi bu. Bir anlaşma yaptığımızı biliyorum, Zon’un bir daha ne zaman yanıma geleceğini ya da gelip gelmeyeceğini bilmiyorum.”
“Ama bir şans var ve karşılığında Alter’e burada olanlarla ilgili hiçbir şey açıklamayacaksınız.”
İkisi birlikte ilerlerken Anna başını salladı; uzun boylu, hafif, koyu kırmızı pigmentli tenli kadın arabanın yanında bekliyordu ama yalnız değildi, Rayna da oradaydı.
“Seninle gelemeyecek olsam da seni uğurlamak istedim,” dedi Rayna, yanakları yine hafifçe kızararak.
“Minnettarım,” dedi Raze. “Eğer üç kişi getirebilseydim, senin de gelmeni isterdim. Bana tahmin edebileceğinizden çok daha fazla şekilde yardımcı oldunuz.”
“Bu şehrin büyüdüğünü görmekten keyif almaya başladım, bu yüzden Dövüş Sanatları Turnuvası tamamlandıktan sonra geri döneceğimi bilmenizi isterim.”
Rayna Raze’den böyle bir yanıt beklemiyordu. Birçok açıdan, onun bu kadar çok kelime söylediğini ilk kez duyuyordu.
Her şeye rağmen, o, Alba ve Anna Repton şehrine giden arabaya binerken gülümsedi ve ona el salladı.
Arabada herkes biraz daha gergin hissediyordu. Raze ikisinin de böyle bir duruma düşeceklerini hiç düşünmediklerini hayal etti, açıkçası kendisi de düşünmemişti.
‘O kitabı kullandığımda, başka bir dünyada bu kadar çok olaya karışacağımı düşünmemiştim,’ diye düşündü Raze.
Bu noktaya gelmek için neler yaşadığını düşünürken, Repton şehrinin ana girişlerinden birine yaklaştıklarında araba yavaşlamaya başlamıştı.
Pencereden dışarı bakan Raze, birkaç kişinin de çoktan toplanmış olduğunu görebiliyordu.
Arabadan inen, sakalı beline kadar inen ve beyaz renkli yaşlı bir beyefendi onlara yaklaştı.
“Kızıl Turna’ya bu toplantıya hoş geldiniz diyorum,” dedi yaşlı adam başıyla selam vererek. “Ben Neverfall Klanı’ndan Yaşlı Xank. Diğer gruplarla olan ilişkilerimizde arabulucu olarak görevlendirildim ve aynı zamanda programınızdan ve seyahat yolculuğumuzdan sorumlu olacağım.”
“Lütfen sizi gelen diğer yarışmacılarla tanıştırmama izin verin.”
Çorak arazide ayakta dururken, kırmızı süslemeli siyah ağırlıklı üniforma giyen dört öğrenci daha görebiliyorlardı. Klanlarının standart üniformasını giymiyorlardı ve Raze’e de değiştirmesi için bir üniforma verilmişti.
Diğerleriyle tanıştırılmak üzere tekrar dışarı çıkmadan önce arabasının içinde hemen bunu yaptı.
Dört öğrencinin yanı sıra, tıpkı Alba ve Anna’ya sahip olan Raze’de olduğu gibi, her birinin yanında kendi klanlarından iki üye vardı.
Tanışma faslından önce Alba’nın sormak istediği kısa bir soru vardı.
“Bu yolculukta bize iki klan liderinin de katılacağını duydum, Aydınlık Fraksiyonu tarafından izin verilmiş, kim olacaklarını biliyor muyuz?” Alba sordu.
“Ah evet,” dedi Xank. “Kayıp Klan’dan Lince bize katılacak ve diğer kişi ise Behemoth Klanı’ndan Sha Mo olacak.”
Sadece Fenrir Scans adresindeki son bölümleri okuyun
Yorum