Kara Büyücünün Dönüşü Novel
Çevirmen: Rin Fenrir
Bölüm 572 Onlara Kim Olduğunu Söyle
“Oğlum mu? Bu kelime Raze’in kafasında duyduğu anda tekrarlandı. Çünkü gençken pek duyduğu bir kelime değildi bu.
Büyürken bir annesi olduğunu bile hatırlamıyordu ve babasına gelince, bu bir kez bile kullanılan bir kelime değildi. İkisi arasındaki ilişki en hafif tabirle zordu.
Bu yüzden Raze bunu duyar duymaz ani bir tepki verdi. Kalbi bunun iyi bir his olup olmadığı konusunda kararsızdı, çünkü gerçekten bilmiyordu.
Ne olursa olsun, kalabalığın gözleri onun üzerindeydi. Harekete geçerken ona bakıyor ve izliyorlardı.
“Merak etme, bu adamlar havlıyor ama ısırmıyorlar,” dedi Fing. “Sana dokunmayacaklar, hadi sahneye çıkalım.”
Fing ellerini ceplerine sokmuş, Raze’in yanında duruyordu. Sahneye doğru yürürken, Behemoth Klanının Klan Lideri Sha Mo’ya bakarken yüzünde bir gülümseme vardı.
Diğer tarafta, Han ellerini arkasında birleştirmişti. Kayıp Klan’dan Lince’e bakmadı bile.
Klanlardan birinin sınırdan geçerek Karanlık Fraksiyon’a saldırmasına izin verdikleri için itibarları yakın zamanda darbe almıştı.
Bu durum itibarlarına küçük bir darbe vurdu, zira pek çok kişi bir portal kırılması yaşadıklarını anladı.
Yine de kardeşler haklıydı, hiçbiri harekete geçmeye cesaret edemedi ve Raze yanlarından geçerken sadece bakıştılar. Bu kişinin kim olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.
Anna, bir süredir grubu takip eden Fixteen ile birlikte uzaklaşmaya karar verdi. Daha doğrusu, Fixteen Anna’yı çekmişti.
Fixteen, “Ne kadar güçlü olursan ol, onlarla o sahnede olmamıza izin yok, en iyisi geri çekilip beni dinlemen,” diye fısıldadı.
Kardeşlerin gücünü değerlendiren ve o sahnede başka kimlerin olduğunu çok iyi bilen Anna geri çekilmeye karar vermişti.
Her şeyi düşüncesizce yapmasına rağmen, bunun tek nedeni gücüne güvenmesiydi. Bu durumda aynı şeyi söyleyemezdi ve eğer ölürse görevini de tamamlayamazdı.
Belil dik duruyordu ve ilk kez üzerinde Pagna savaşçılarının genellikle giydiği siyah, yumuşak bir giysi vardı. Raze Belil’le karşılaştığında çoğu zaman üzerinde hiçbir şey olmazdı.
Yine de elmas kadar sert görünen kaslı göğsü hâlâ ortadaydı. Kıyafetleri bunu göstermek için bilerek tasarlanmış gibi görünüyordu.
“Günün büyük adamını başarıyla getirdik,” dedi Han, Raze’in yanında durup kalabalığa bakarken, Fing de aynısını Raze’in diğer tarafında yaptı.
Şimdi hepsi kalabalığın içine bakıyordu.
“Eminim birçoğunuz sevgili kızım ve Neverfall Klanı’nın tek kızıyla kimin evleneceğini merak ediyorsunuzdur!” Belil bağırdı. Sesi Qi ile o kadar yüksek yankılandı ki, şehrin her köşesi onun sesini net bir şekilde duyabildi.
“Yıllar boyunca pek çok talep aldım ve pek çoğunu geri çevirdim çünkü sadece bir kızım var ve onu kimseye vermek istemiyorum.
“Bu yüzden ben de şaşırdım, çünkü bana evlenme teklif eden oydu; bu da size oğlumun ne kadar harika bir insan olduğunu gösteriyor!”
Bu sözler kalabalığın bu kişinin kim olabileceğine dair merakını daha da arttırdı. Diğer klanlar şimdiden önemli birinin kayıp olup olmadığını görmek için birbirlerini kontrol ediyorlardı, ancak hepsi oradaydı.
Klan üyeleri, eğer bu kişi değilse, o zaman bu kişi olmalı diye düşünmeye devam ettiler. Seçebilecekleri başka kimse kalmayana kadar listede aşağı doğru inmeye devam ettiler.
“Gelin dışarı çıkmadan önce kendisini hepinize tanıtmasına izin vereceğim, hadi konuş oğlum!” Belil, Raze’e bakarken bağırdı.
Raze biraz şaşkınlıkla Belil’e baktı ve onun bununla ne demek istediğini merak etti. Ondan bir kimlik uydurmasını mı, hiç kimse olmadığını söylemesini mi yoksa onlara kim olduğu hakkındaki gerçeği anlatmasını mı istiyordu?
O bir zihin okuyucu değildi. Yanlış bir şey söylerse, bu tüm Şeytani Fraksiyonu etkileyemez miydi?
Yine de Raze kısa etkileşimlerinin sonunda Belil’in söylediklerinde ciddi bir adam olduğunu fark etti. Raze kendini nasıl tanıtırsa tanıtsın, Belil için sorun olmayacaktı.
Bir adım öne çıkan Raze platformun kenarına doğru yürüdü. İki kardeş sadece bir adım gerisindeydi ve onu koruma görevlerini yerine getiriyorlardı.
“Kıta boyunca yavaş yavaş adımı açıklıyordum. Dikkatlerini çekmeyi umuyordum ama aynı zamanda kim olduğumu tam olarak açıklamıyor ya da nerede olduğumu duyurmuyordum.
‘Çünkü onları durduracak kadar güçlü olmadığımdan korkuyordum. Şimdi ise ilişkilerim sayesinde bu dünyada büyük miktarda güç ve destek toplayabildim ve ürünlerimin satışı sayesinde de zengin oldum.
‘Satışlar henüz daha da artmadı ama ben büyümeye devam edebileceğim. Bu yüzden üzerime gelmelerine izin vermeliyim, onlarla yüzleşeceğim ve onları kullanarak gücümü arttırmaya devam edeceğim’.
Aklındaki bu düşüncelerle Raze Qi’sini boğazında ve karnında topladı, konuşurken Belil’in yaptığını taklit etmeye çalıştı. Sesi yankılanıyordu ama Belil kadar yüksek değildi ama yine de pazar meydanındaki herkesin ne dediğini duyabileceği kadar yüksekti.
“Ben Kara Büyücü olarak bilinirim!” Raze belirtti. “Ben Kızıl Turna’nın bir üyesiyim. Kızıl Turna’nın bir parçası olan Kara Büyücü ve Şeytani Fraksiyon boyunca eşya satan Simyacı.”
Raze’in söylediği tek söz bunlardı. Herkes Kara Büyücü’nün zaten Kızıl Turna’nın bir parçası olduğunu biliyordu. Bu onun bir süreliğine korunmasının bir parçasıydı.
Ayrıca ondan gelen eşyaları da biliyorlardı, şimdiye kadar her klan en az bir hapı ele geçirmişti ve ne kadar etkili olduklarını biliyorlardı.
Yine de kimsenin Kara Büyücü’nün neye benzediğine dair bir fikri yoktu ve şimdi siyah maskesi ve siyah saçlarıyla onu ilk kez görüyorlardı.
Şimdi, bu önemli figürü hatırlamaya çalıştıkça, onun görebildikleri görüntüsü içlerine işliyordu.
“Kara Büyücü, adını duymuştum, Neverfall Klanı onu nasıl ele geçirdi!”
“Kızıl Turna da Şeytani Fraksiyon’dan ayrılmamış mıydı? Olanlar yüzünden Behemoth Klanı’nın onlara yapacaklarından korktuklarını duymuştum.”
Bu yeni bilgiyi ilginç bulanlar sadece halk değildi. Kalabalıktakiler arasında sadece Şeytani Fraksiyonun klan üyeleri değil, onların haberi olmadan faaliyet gösteren çok daha büyük gruplar da vardı.
Bonum Topluluğu üyelerinin yanı sıra Alter’den yeni bir grup da büyük etkinlikte yer aldı.
“Not edin, kendilerine Kara Büyücü diyen ve onun adını kullanan kişiyi bulduk. Ancak, verilen tarife hiç benzemiyor.”
Bu bölüm Fenrir Scans Fenrir Scans tarafından güncellenmiştir.
Yorum