Kara Büyücünün Dönüşü Novel
Çevirmen: Rin Fenrir
Bölüm 562 Bir Kayıpla Bile Hala Aynısın
Raze mutfağında bir ileri bir geri volta atıyor, tırnağını ısırıyordu. Sürekli dört adım ilerliyor, sonra bir dönüş yapıyor ve diğer yöne doğru tekrar dört adım ilerliyordu.
“Her şey yolunda mı?” Sabrina yüzünde altın bir gülümsemeyle sordu.
Ona bakan Raze, ileri geri adım atmaya devam ederken başını kaşımaktan kendini alamadı.
“Elbette sorun var, elbette hiçbir şey yolunda değil, bir şekilde hafızanı kaybettin!” Raze bağırdı. “Ve bana bu şekilde güvenip, neredeyse bir yabancı olan birinin evine geri döndüğüne inanamıyorum, hep böyle miydin?”
Kısa bir süre önce Raze şehrin her yerinde Sabrina’yı arıyordu; yerel bir parkta yaralı gençlerden birini iyileştirirken ona rastladığında onu bulamamıştı.
Bundan sonrası uzun sürmedi ama Raze onu birbirlerini tanıdıklarına ikna etti. Tam adından bahsetti ve ne hatırlayabildiğini sordu. Ona göre, bir terzi dükkanında çalışıyormuş.
Söz konusu terzi dükkânını Raze biliyordu, ikisi tanıştığında çalıştığı dükkândı. Akademide yeni öğretmen olduğunda ve kıyafete ihtiyacı olduğunda.
Ancak Raze’in kim olduğuna dair hiçbir fikri yoktu, anıları ikisi tanışmadan hemen öncesine geri dönmüştü.
İkisinin birbirini tanıdığına dair söz verdi ve telefonunu çıkararak ikisinin birlikte çekilmiş fotoğraflarını gösterdi. Bunun ardından, kadın onunla eve gitmeyi kabul etmiş, adam da daha fazla kanıt göstermişti.
Düğün fotoğrafları, birlikte geçirdikleri zamanlar, birbirlerine yazdıkları mektuplar, videolar ve daha fazlası. Sabrina’yı ikna etmek için yeterliydi ama onun zaten ikna olduğunu hissediyordu.
“Sana en başından beri güvenmiştim,” dedi Sabrina elini göğsünün yanında tutarak. “Sihirli çekirdeğim seninkine tepki verdi, bunun sebepsiz olacağını sanmıyorum ve ikimizin gerçekten birlikte bir hayatı olduğu ortaya çıktı.”
“Ama ne zaman masanın üzerindeki bu şeylere baksam ve her şeyi görsem, ne olduğunu hatırlayamadığım için kalbim acıyor, üzgünüm.”
“O sözleri söyleme,” dedi Raze arkasını dönerek. “Benden özür dileyemezsin, dileyemezsin. Aksine, bu sözleri söylemesi gereken kişi benim.”
Raze dizlerinin üzerine çökmüştü ve Sabrina’nın kalçalarının yan tarafına sıkıca tutunuyordu. Gözyaşları elbisesini ıslatıyordu. Bu pozisyondayken Sabrina elinde olmadan Işık büyüsünü kullanarak Raze’in başını okşuyor ve onu rahatlatmak için elinden geleni yapıyordu.
Raze hızlı bir hıçkırığın ardından kendini toparlamaya çalıştı, yerden kalkıp oturdu ve masayı ikisinin arasındaki tüm hatıra eşyalarından temizledi.
Raze, “Çözmemiz gereken şey, bunun başına nasıl geldiği,” dedi. “Uzun zamandır her şey yolundaydı, o zaman neden şimdi?”
Sabrina düşünmeye başlarken parmağını dudağının altına koydu.
“Bu konuya dışarıdan bir gözle bakmaya çalışacağım çünkü şu anda kendimi dışarıdan biri gibi hissediyorum, bu yüzden sizi incitebilecek şeyler söyler ya da konuşursam beni affedin.”
Sabrina her zamanki gibi nazikti.
“Son zamanlarda hayatlarınızda buna neden olacak herhangi bir değişiklik oldu mu?” Sabrina sordu.
İkisi arasındaki en son değişiklik Sabrina’nın yeni işiydi.
“İşiniz, ama bu altı ay önceydi ve hiçbir sorun yaşamadınız. Sık sık iş arkadaşlarınızın ve patronunuzun ne kadar iyi olduğunu söyleyerek geri dönüyordunuz.”
“Bildiğim kadarıyla bu olay ben işimi bitirdikten sonra ya da en azından iş sırasında gerçekleşti, değil mi?” Sabrina dedi ki. “Yani bunu bir olasılık olarak açık tutmalıyız, ama dediğin gibi, neden biri bana bunu yapmak istesin, ikinizin… pardon, ikimizin herhangi bir düşmanı var mıydı? Bize zarar vermek isteyecek birileri?”
Raze’in aklına hemen kapının önüne sürekli bırakılan büyü çemberleri ve duvarlardaki resimler geldi. Onun ve belki de bu yüzden karısının ölmesini dileyen pek çok insan vardı.
Akademideki ebeveynlerin çoğu da öyle.
‘Ya Sabrina’nın kim olduğunu öğrenirlerse ve bana ulaşamadıkları için ona zarar vermeye çalışırlarsa…’
“Aklınıza gelebilecek insanlar var gibi görünüyor,” diye yanıtladı Sabrina.
Raze, “Tek bir kişiyi tespit etmenin zor olacağı kadar çok kişi var, özellikle de iş yerinizde kimseyi tanımıyorsak,” diye cevap verdi.
İkisi de oturup biraz daha düşündü ve Sabrina derin bir iç çektikten sonra bir cevap buldu.
“Eğer bunu kimin yaptığını bulamıyorsak, o zaman yapabileceğimiz ve her halükarda yapmamız gereken bir şey var,” dedi Sabrina. “Anılarımı geri getirmeye odaklanmalıyız.”
“Hatırladığım kadarıyla, kullanılan herhangi bir kalıcı büyüyü iyileştirebilen bir Işık büyüsü var. Bu bir büyü ya da bir tür büyülü eşya olmalı. O yüzden büyüden kurtulalım.”
Bunu düşünen Raze, bunun mükemmel bir çözüm olduğunu fark etti. Kullanılması gereken büyü yüksek seviyeli bir Işık büyüsüydü ve Sabrina Işık büyüsünde uzmanlaşmış 7 yıldızlı bir büyücüydü.
Hafızasını geri getirebilecek tek bir kişi varsa, o da kendisiydi.
“Ama bunu yapacak büyüyü bilmiyorum ve yapılması gereken büyü de yüksek seviyede olmalı,” diye yanıtladı Raze.
“Ne yazık ki ben de büyüyü bilmiyorum, bu yüzden bahsetmek istemedim ama bana daha önce gösterdiğin resimler bir öğretmenin üniforması değil mi? Akademiye girip bu bilgileri içeren büyü kitabını alamaz mıydınız?” diye sordu.
Düşündüğümde, bu mümkündü. Büyü kitabı kesinlikle merkez kütüphanede olmalıydı. Mesele şu ki, olanlardan sonra Raze’in okula girmesine asla izin verilmeyecekti.
Mekâna gizlice girmek onun için de imkânsızdı. Bu o kadar önemli bir meseleydi ki Raze başka seçeneği olmadığını düşündü.
“Sanırım birinden bir iyilik isteyebilirim. Bana yardım edebilecek biri var,” diye yanıtladı Raze.
“O zaman ben de seninle geliyorum!” Sabrina ayağa kalktı.
“Hayır… Size daha fazla sorun çıkarmak istemiyorum, eğer yapabilirseniz, lütfen burada kalıp kapıları kilitli tutabilir misiniz? Yarın ilk iş ben gideceğim, onu yakalayabilirim,” diye cevap verdi Raze.
O gece Sabrina ve Raze’in durumu nedeniyle ikisi farklı odalarda uyumuştu. Sabrina boş odayı almıştı.
Raze için uyumak zordu çünkü yapması gerekenleri düşünmekten ve Sabrina için endişelenmekten kendini alamıyordu.
‘Beni rahatsız eden bir şey daha var… Sabrina 7 yıldızlı bir büyücü. Herhangi biri onun haberi olmadan veya zorla hafızasını alamaz. Kandırılamaz… Öyleyse bunu kim yaptı!’
Bu bölüm Fenrir Scans.com Fenrir Scans tarafından güncellenmiştir.
Yorum