Kara Büyücünün Dönüşü Novel
Çevirmen: Rin Fenrir
Bölüm 552 İki Gün
Konuşma, Raze’in Alba ile yapabileceğini düşündüğü kadar iyi geçmişti. Raze’in açıklaması sırasında sorduğu bazı detaylar vardı.
Son sözlerini söyleyip söylemediği, hâlâ bulabilecekleri bir ceset olup olmadığı vb. Ondan geriye kalanlar, ekipman da dahil olmak üzere Harbour’a verildi.
Liman’ı nerede bulabileceğine dair ayrıntılar da aktarıldı. Tilon’un verdiği eşya, malzeme ve güç taşlarıyla dolu büyük sırt çantasına gelince, Raze onları Blazer’ında saklamıştı.
Vakti olduğunda, muhtemelen tüm bu düğünün başlamasını beklerken, onlara kullanabilecekleri harika bir eşya yaratmak için elinden geleni yapacaktı.
Hâlâ anlaşmanın kendisine düşen kısmını yerine getirmesi gerekiyordu ve o sözünün eri bir adamdı. Yine de, Alba’nın yapılanlar konusunda biraz kızgın olduğunu biliyordu.
Raze, “Zamanla her şey iyileşir derler ama bazı şeyler vardır ki asla unutulamaz,” dedi.
“Ha, istediğin bir şey mi vardı?” Rayna sordu.
Araba engebeli yolda ilerlerken üçü de aşağı yukarı zıplıyordu. Şu anda bir tüccara ait bir arabanın içindeydiler.
Karanlık Fraksiyon’dan Şeytani Fraksiyon’a giden tüneli çoktan geçmişlerdi. Görünüşe göre, Neverfall Klanı’nın elleri bazı tüccarların cebindeydi ve bu tüccarların yerler arasında ulaşım aracı olarak kullanılmasına izin veriyorlardı.
Sadece bu da değil, tüccarlar belirli bölgelere yerleştirilmiş memur ve savaşçıları ellerinde tutarak istedikleri gibi girip çıkmalarını sağlıyorlardı.
Raze’in Karanlık Fraksiyon’dan ayrılması sorun olmazdı çünkü arka cebinde şu anda bir girişten sorumlu olan Harbour vardı.
Bu durum onu Alter’in de böyle bir yöntemi olup olmadığını merak etmeye itti. O kadar yer varken neden Şeytani Fraksiyon’un içinde insan bulundurmanın onlar için bu kadar zor olduğunu hâlâ merak ediyordu.
“Bütün bunların nasıl sonuçlanacağını düşünüyordum,” dedi Raze, Rayna’ya bakmadan.
Bu noktada, tüm bu durumdan dolayı kendini biraz suçlu hissediyordu. Çünkü Kara Büyücü onunla ilişki kurmuş, onu kurtarmış ve bir sürü başka şey yapmıştı ve şimdi de onunla evlenmek zorundaydı.
Neverfall Klanı’nda kardeşleri gibi daha fazla söz sahibi olsaydı, belki evlilik fikrini reddedebilirdi ama şimdi bu genç adam buna zorlanıyordu.
“Kardeşimin nasıl olduğunu merak ediyordum, durumu iyi mi?” Rayna sordu.
Başını kaldırdığında bu Raze’in dikkatini çekmişti.
“Şimdilik Karanlık Fraksiyon’dakilerle bağlantımı kaybettim. Yine de kardeşin güçlü ve bana iyi bir rehber oldu,” diye yanıtladı Raze. “Eğer mümkünse, bundan sonra onu görmek iyi olabilir.”
Raze’in akademiye dönmesi gerekiyordu; müdürü yenecek kadar güç toplarken nihai hedefi daha çok buydu. Artık orta aşama bir savaşçı olduğundan, zamanı olduğunda henüz dokunmadığı Karanlık Uç Kılıç Sanatlarından bazılarını daha öğrenebilirdi.
Sonunda inişli çıkışlı yolculuk sona ermiş ve Neverfall Klanı’nın üssüne ya da en azından büyük duvarın çevrelediği dış kısmına varmışlardı.
Rayna tüccara bir miktar para attı ve tüccar hızla geldiği yere geri döndü.
Anna orada durup duvara baktı.
“Seni uyarmak zorundayım Raze,” dedi Anna. “Alter’den gelen bizler istenmedikçe Şeytani Fraksiyon’da bulunmamalıyız ve orası Karanlık Fraksiyon’dan pek çok kişinin gitmeyi sevdiği bir yer değil.
“Burada çok fazla zaman geçirmemeliyiz. Himmy’nin bir görev için bize ihtiyacı olursa ve bizi bulamazsa, bu bazı sorunlara neden olabilir.”
Bu not edilmesi gereken bir şeydi ve neyse ki Raze burada uzun süre kalmayı beklemiyordu.
Mekâna girdiğinde Anna’nın misafir olarak neredeyse hiçbir sorunu yoktu. O sadece bir Gezgin savaşçı olarak görülüyordu. Yine de şaşırtıcı olan, sıcakla son derece büyük bir kolaylıkla başa çıkabilmesiydi.
Katlardan aşağıya doğru inerken Anna hiç zorlanmıyordu; yüzünde ter bile görünmüyordu.
Rayna, “Üzgünüm ama sadece davetli konuklar aşağıya inebilir,” diye bilgi verdi. “Bizi bu katta bekleyebilirsiniz. Beklemeniz için bazı eğitim odaları ya da inziva odaları olmalı.
“İşimiz bitince gelip seni bulacağız.”
Anna dev zincirlerin üzerinden geçip atlarken bir sorun yaşamamış gibi görünüyordu. Hemen ardından Raze ve Rayna aşağıda yer alan toplantı odasına doğru ilerledi.
‘Sıcaklık, buraya son gelişimde olduğu kadar beni etkilemiyor. Çünkü artık değiştim, bu bir orta aşama savaşçısı olma hissi.
Sadece daha kolay değildi, aynı zamanda Raze alttan gelen ısının gücünü de hissedebiliyordu. Kendisinin xiulian uygulamasına benziyordu ve bir kısmı içeriye, kendisine doğru gidiyordu.
En alt kata ulaştıklarında önlerinde büyük, siyah, çelik bir kapı duruyordu. Rayna iki eliyle kapıyı sertçe itti.
Toplantı odasına girmiyorlardı ama klan başkanının xiulian uygulama odasına giriyorlardı. Yoğun bir sıcaklık alanı dolduruyordu ve bir patika Belil’in sırtı Raze’e dönük bir şekilde oturduğu oval bir yere çıkıyordu.
Buraya son gelişinde Raze bir başkasıyla dövüşmek zorunda bırakılmıştı ve tüm bu teklif işi de en başta bu şekilde ortaya çıkmıştı.
Rayna içeri girdi ve kapı arkalarından kapandı. İleriye doğru yürüyüp nihayet çember alanına girdiğinde gidip dizlerinin üzerine oturdu ve Raze’e de aynısını yapmasını işaret etti.
“Klan Efendisi Narfous, Kara Büyücü ile birlikte geldim! Raze olarak bilinen ve sizin de aradığınız kişi,” diye açıkladı Rayna.
Belil olduğu yerden kalktı ve arkasını dönerek aşağıdaki ikiliye baktı. Kaslı vücudunun üst kısmı ortadaydı, sadece bacaklarında bir pantolon vardı.
“Bu da ne? Son görüşmemizin üzerinden çok zaman geçmedi ama şimdiden hissedebiliyorum, orta aşama bir savaşçı olmayı başardın!” Belil büyük bir sırıtışla söyledi.
Rayna şaşkınlıkla Raze’e baktı. Dikkatini vermediği için bunu anlayamamıştı. Dahası, bunu asla hayal bile edemezdi.
“Etkilendim!” Belil devam etti. “Belki bir gün bana karşı bile dövüşebilirsin… ve ayrıca saçların, değiştirmişsin, siyah olmuş… Siyahı tercih ederim, sana daha çok yakışıyor.”
“Teşekkür ederim,” dedi Raze, ne söyleyeceğini ya da ne yapacağını bilmeden küçük bir selam vererek.
Yine de Belil gülerken bunu komik buldu.
“Artık burada olduğunuza göre, büyük etkinliği başlatabiliriz. Düğününüz iki gün içinde gerçekleşecek; bu büyük bir olay, bu yüzden Repton şehrini ödünç alacağız ve sadece bu da değil, tüm Şeytani Fraksiyon’daki her Klan Liderinin hazır bulunmasını sağlayacağım!
“Beni daha fazla üzmek istemiyorlarsa, böyle büyük bir neşeli gün için olmalılar.”
Raze, Şeytani Fraksiyon’un en güçlülerini bir araya getirecek bir şeye dahil olacağını hiç düşünmemişti.
“İki gün!” Belil tekrar söyledi. “Hazır ol.”
Güncel romanları Fenrir Scans Fenrir Scans adresinden takip edin
Yorum