Kara Büyücünün Dönüşü Bölüm 514 Yeni Lider Belirlendi

Bölüm 514 Yeni Lider Belirlendi

Ölümcül Isırık Klanı’nın ana üyeleri arasındaki son toplantının üzerinden bir gün geçmişti. Genellikle, klan içinde bu tür büyük toplantılar nadiren yapılırdı, ancak liderin olmadığı mevcut durum nedeniyle onlar için zaman kısaydı.

Ay Kalkanı Klanı’ndan Bargo’nun gönderilmiş olması da bunun bir işaretiydi. Herkes odada toplanıyordu ve toplantıdan sorumlu olan kişi, Ölümcül Isırık Klanı’nın en uzun süredir parçası olan Yaşlı Conner’dı.

Niang’ın bir kenarda oturduğuna şahit olunca baktı. İçeri girdiğinde, Klan’ın birkaç bakanının yanı sıra bir başka Yaşlı da ona nispeten yakın oturuyordu. Conner onun yüzündeki gülümsemeyi fark etti.

Kendinden oldukça emin görünüyor. Sanırım elinde bazı kanıtlar var ya da İlahi âlemden bir tanesini başarıyla çağırmayı başardı. Bu başlı başına oldukça etkileyici bir başarı,’ diye düşündü Conner.

İlahi âlemdekiler zaten Pagna dünyasına inebiliyorlardı. Sadece güçleri sınırlıydı. Onlara göre, daha düşük bir alemde olmak boğucu hissettiriyordu. Güçlerinin tamamını kullanamadıkları için, hiçbiri Pagna’da uzun süre kalmak istemedi.

Aynı şekilde, Conner diğer tarafa baktığında Harbour’un yüzünde hayal kırıklığına uğramış bir ifadeyle gelmesini bekliyordu ama bunun yerine o da oldukça kendinden emin bir şekilde içeri girmişti.

Bu beklenmedik bir şeydi. Her iki taraf da sonuç verdiyse ve oylama yine eşitlikle sonuçlandıysa, Conner ne yapacağını bilmiyordu çünkü bu durum uzadıkça klan için daha da kötüleşiyordu.

Taraflar parçalanmıştı ve sıradan klan üyeleri bile bölündükleri için itişip kakışmaya başlamışlardı.

“Bargo’nun şu anda nerede olduğunu bilen var mı?” Conner sordu.

Harbour sonunda cevap verene kadar her biri birbirine garip bakışlarla baktı.

“Bargo barakalardan birinde kaldı; bizimle burada, üste buluşacağını söyledi. Onu gören oldu mu?” Harbour sordu.

Sorunun cevabı yoktu. Conner derin bir iç çekerek zaman kaybetmeye gerek olmadığını düşündü. Umarım bugün işleri bittikten sonra Bargo’nun burada kalmak için bir nedene ihtiyacı kalmazdı.

“Pekala, toplantıya geçen sefer kaldığımız yerden devam edeceğiz. Buradaki herkesin oylarını kullanırken iyi dinlemelerini bekliyorum. Harbour, zaten ayakta olduğunuza göre, lütfen ürettiğiniz sonuçlarla devam edin.”

Boğazını temizleyen Harbour cevap verirken kendinden emindi.

“Wanderers’ın yanı sıra şehirdeki ve çevresindeki yetenekli kişileri özenle seçmemiz başarılı oldu.

“En yetenekli savaşçıları seçmek için değerlendirmelerimizin adil bir şekilde yapıldığından emin olduk. Kısa bir süre önce, yeni işe alınan kişilerden oluşan bir ekip, duvarlarımız içinde kaçırılan birini kurtarma göreviyle görevlendirildi.”

“Klanda yeni olmalarına rağmen, birçoğu düşmana karşı son derece sert savaşırken hayatlarını feda etti. Toplamda, gönderilen sekiz kişiden hayatta kalan üç kişi geri döndü.”

“Bu, Ölümcül Isırık Klanı’nın gelecekte ne olabileceğinin ve klanın mevcut akışını nasıl bozmayacağının sadece bir örneği.”

Koltuğuna tekrar oturan Harbour elde ettiği sonuçlardan emindi ama daha çok Niang’ın elde edeceği sonuçların yetersizliğinden emindi.

Başarılı olsa bile, bir İlahi savaşçıyı çağırmanın onlar için yarardan çok soruna yol açacağını düşündü.

“Anlıyorum, anlıyorum, peki Niang, geçen seferki teorini hepimiz duyduk. Umarım hepimize gösterebileceğin bazı sonuçlar üretebilmişsindir?” Conner sordu.

Bu kez Niang ayağa kalktı ve odadaki tüm büyükleri saygıyla selamladı.

Niang, “Planımı yerine getiremedim,” diye cevap verdi.

Harbour ve grubunun yüzünde kocaman bir gülümseme vardı çünkü bu hepsi için harika bir haberdi.

“Ancak, klana kimin liderlik etmesi gerektiği konusunun artık tartışmaya açılmasına gerek olmadığına inanıyorum. Çünkü Harbour olarak bildiğiniz kişi vatana ihanet etmiştir.”

Masadaki herkesin gözbebekleri genişledi, neredeyse kafalarından fırlayacaktı ve Harbour anında iki ayağının üzerinde doğruldu.

“Yalan, yalandan başka bir şey söylemiyorsun!” Harbour bağırdı. “Benim statümdeki birini böyle şeylerle suçlamanın büyük bir suç olduğunu ve klandan derhal atılmak anlamına geldiğini bilmelisin.”

“Kesinlikle, işte bu yüzden sözlerimin hiç de yalan olmadığını bilmelisin,” diye yanıtladı Niang başını sallayarak.

Yanındaki adam ayağa kalktı ve bir parşömen çıkardı.

“Huyng Fai, Tonar Sen, Kilfele Don,” adam birbiri ardına birkaç isim okudu ve odadakilerin hepsi bu isimleri iyi biliyordu.

Bunun nedeni, Ölümcül Isırık Klanı’nın bir süredir yetiştirdiği güçlü orta kademe savaşçılardan oluşan bir güç olmalarıydı. Bu onların gücünün çekirdeğiydi.

“Bu kişilerin hepsi Taş Köşk’ün içinde ölü bulundu.”

Odanın içinde büyük bir şok ve soluk soluğa kalma sesleri duyuldu. Az önce olan şey imkânsız görünüyordu; klanlarından bu kadar çok büyük savaşçı nasıl böyle yok olabilirdi?

“Kanıtlar toplandı ve cesetleri malikaneden geri getirildi. Alter olarak bilinen özel gruptan bize bir görev talebi geldi.”

“O sırada Harbour gücünü yeni toplanan üyelerini görevi üstlenmeye zorlamak için kullanmıştı. Görev konusunda endişeliydim ve savaşçılara onları takip etmelerini emretmiştim. Ne de olsa bu görev bize Alter tarafından verilmişti ve önceki klan başkanlarının da bize söylediği gibi, Alter’den gelenlere her zaman iyi davranmalıyız.”

“Özel grupla birlikte Bargo’nun ve kışla lideri Ivor’un da onlarla birlikte gönderildiğini rapor ettiler. Harbour’un gönderdiği raporda böyle bir şey yazmıyor olsa da.”

Harbour bunu duyunca dilini şaklattı. Geri döndüğünde Ivor’dan bunu taklit etmeyi öğrenmiş ve ona bu konuda sessiz kalmasını söylemişti. Aksi takdirde, elde ettiği sonuçlar azalacaktı.

Peki Niang tüm bunları nereden biliyordu?

“Sadece bu da değil, Harbour’dan Niang’a iletilen ve bu görevin başarılı olması için mümkün olan her şeyi yapmalarını isteyen bir çağrı kaydedildi.”

“Kaçıranlardan başarıyla kurtulduklarına dair bir rapor aldım; cesetleri de geri getirildi. Ancak, savaşçılar ortaya çıkarıldı.

“Bu görevin başarılı olmasının Gezginler sayesinde değil, Bargo ile birlikte Ay Kalkanı Klanı sayesinde olduğunu görmüşlerdi.”

Yüksek sesli solumalar duyulmaya devam ediyordu ve Harbour artık endişelenmeye başlamıştı; hikâye devam ederse hepsi Niang’ın sözlerine kanacaktı. Söylediği her şey, içine bazı gerçekler karıştırılmış, oracıkta uydurulmuş bir hikâyeden ibaretti.

Ancak bunlar en gerçekçi olan hikayelerdi.

“Kanıt nerede!” Harbour yumruğunu sıkarak sordu.

“Klanımızın orta kademe savaşçılarını herhangi biri yenemezdi. Kanıtlayabildiğim gerçekler, Bargo’nun Gezgin takımınızla birlikte gittiğidir.

“Orta kademe savaşçılarımız öldü. Bir sonuca varmak çok kolay. Onları kendi tarafınıza çekmek için Ay Kalkanı Klanı ile çalışıyorsunuz.”

“Bargo, emrettiğiniz gibi görevin başarılı olmasını sağlamak için yanında güçlü savaşçılar getirmişti. Ve bunu yaparken de görevi tamamladı.

“Bu ihanettir!”

Conner başını sallayarak oturdu; Harbour’un karşılık vermek istediğini görebiliyordu ve Niang’ın şu ana kadar söylediklerini destekleyecek kanıtları olduğundan emindi.

Ama aynı zamanda sadece boşlukları dolduran ve varsayımlardan ibaret olan şeyleri de topladı.

“Şu an itibariyle, Ay Kalkanı klanından gönderilen Bargo’nun kayıp olduğu görülüyor. Aniden ortadan kaybolması oldukça suçlu görünmesine neden oluyor ve siz de onun geldiğini bildiğinizi bize teyit ettiniz,” diye ekledi Conner.

“Suçlu olup olmamanız ayrı bir konu; ihtiyacımız olan şey güçlü kalmak. Güvenebileceğimiz bir lidere ihtiyacımız var. Elimizdeki bilgiler ışığında bu sana adil gelmeyebilir Harbour, ama bir oylama yapmalıyız!”

Conner bunu ilan etmişti; tam o anda bir oylama yapılması gerekiyordu ve önce Harbour için eller kalktı ve geçen seferkinden çok daha az kişi vardı. Hatta bazıları ellerini kaldırdıktan sonra zaten kaybettiklerini görüp indirmişlerdi.

Harbour yumruklarını sıkıyordu. Ona sadık olanlar nasıl olur da varsayımlarla hareket edebilirdi? Uzun zamandır kız kardeşinin yerine klan için canla başla çalışıyordu ve onu karalamak için sarf ettiği birkaç kelime buna mı yol açmıştı?

“O halde klanın bir sonraki mevcut başkanının Niang olacağı oldukça açık. Ancak bunun şimdilik geçici bir pozisyon olduğunu da açıkça belirtmek isterim. Harbour tarafından daha fazla kanıt sağlanırsa, o zaman hepimiz arasında başka bir oylama yapacağız,” dedi Conner.

Ancak Niang’ın sinsi gülümsemesi hâlâ yüzünden silinmemişti.

‘Tüm sahip olduğum şeyin bu olduğunu mu düşündünüz? Ne olursa olsun, kim olursa olsun rakibime karşı her zaman kazandığımdan emin olurum. Klanın başına geçme zamanı geldi ve bana bu pozisyonu en başta vermeniz gerektiğini öğreneceksiniz!

En güncel romanlar Fenrir Scans adresinde yayınlanmaktadır.