Kara Büyücünün Dönüşü Bölüm 504 Yeni Bir Bakış

Bölüm 504 Yeni Bir Bakış

Ivor gergindi çünkü bu görev üst düzey yetkililerin üzerinde büyük bir baskı yaratacak gibi görünüyordu. Bu davayı dikkatle izliyorlardı.

Aldığı ilk telefon tuhaftı, ikincisi ise daha da tuhaftı. Gerçeği söylemek gerekirse, zaten bir ipin üzerinde yürüyordu.

Bu işe alımları yaptıklarından beri Ivor değerlendirmelerinde katı davranmış, sadece birkaç kişinin geçmesine izin vermişti. Kendisinden daha hoşgörülü olması istenmişti, ancak önünde Ölümcül Isırık Klanı’nın adına saygısızlık eden isimsizleri gördüğünde kendini kaybetmişti.

Şu anda Ivor dışarıdaydı ve silahı yanında duruyordu. Yanında rahat bir tavırla duran ve güneş yüzüne vururken sürekli gülümseyen Bargo vardı.

Sonra önünde üç yeni klan üyesi muhafız belirdi. Ölümcül Isırık Klanı üniforması giyen iki kadın ve tek bir erkek.

Bunlar geçen gün muhafızların bir parçası olarak seçilenlerdi. Sonunda, beklediği kişiler kışladan çıkıp gitmişlerdi.

Bugün değerlendirmeyi geçen gezginlerden ikisi merkeze doğru yürüdü, ondan sonra insan olarak bilinen kişi vardı.

Uzun saçları toplanmıştı ve kıyafetlerini değiştirdiğinde nispeten daha iyi görünüyordu ama yetersiz beslenmeden dolayı çökmüş yüzü hâlâ görülebiliyordu.

Hemen arkasında Anna’dan başkası yoktu. Şu anda giydiği kıyafetler, daha önce giydiği ağır giysilere kıyasla daha açıktı.

Ancak Raze’in onunla ilk tanıştığında gördüğü parıltı yoktu. Görünüşe göre bu sadece güçlerini kullanırken aktifti, yani isterse kendini gizleyebilir ve Pagna’dan herhangi biri gibi görünebilirdi.

Odadan çıkan son kişi Raze’di ve o dışarı çıktığında gözle görülür büyük bir değişiklik olmuştu.

“Ah!” Ivor elini çenesinin altına koymuş, karşısındakileri aşağı yukarı inceliyordu. “Söylemeliyim ki, oldukça iyi temizlenmişsiniz.

“Artık üzerinde o garip saçma kıyafet yok ve saçların sana daha çok yakışıyor.”

Raze diğerleriyle birlikte sıraya girerken hiçbir şey söylemedi ama onu gören Gezginler bakışlarını alamadı.

Raze artık koruyucu Blazer ceketi yerine Pagna üniforması giyiyordu; yanında hâlâ normal kılıcı vardı ama en büyük değişiklik Raze’in saç rengiydi.

Küçük değişiklikler yapmak çok da zor bir büyü değildi. Bir daire oluşturup içine girmek ve onu büyüyle etkinleştirmek.

Saç rengini siyaha çevirmişti. Ancak bu da güçlü bir büyü değildi. Yani Raze’in kendisi etrafında büyük miktarda büyü kullanırsa veya büyük bir büyüyle vurulursa, saç rengi yine de ortaya çıkacaktı.

Daha sonra tekrar siyaha çevirmek için büyüyü tekrar tekrar yapması gerekecekti. Savaş için neredeyse hiçbir faydası olmayan bir büyü. Sadece saç rengini değiştirmek de kimsenin yüzünün neye benzediğini bilmemesini sağlamayacaktı.

Ancak, Beyaz Ejderha adının yayıldığı bu durumda, şimdilik onu değiştirmenin en iyisi olduğunu düşündü.

“Pekâlâ millet, biz on kişilik bir ekibiz ve önemli bir görevle görevlendirildik!” Ivor açıkladı. “Görünüşe göre, bir tür misafir kaçırılmış ve Stone malikanesinde yerlerini tespit etmişler.”

“Aramıza yeni katıldığınızı biliyorum ve bu tür görevler alışık olduğunuz şeyler olmayabilir, bu yüzden bu görevde size eşlik edeceğim.”

Bargo, “Ben de gözlemliyor olacağım,” diye ekledi.

Ivor, sözünü kesen Bargo’ya hızlıca bir bakış attı. Bu durumda başka bir klandan birinin bu kadar yakınında olması acı vericiydi.

Raze ayakta dururken biraz sinirlenmişti; katıldıktan sonra belki de klanın ana üssüne gideceklerini düşünmüştü. Orada bu ölümler hakkında biraz bilgi edinebilirdi ama hiçbir şey olmamıştı.

“Himmy ne yapıyor?” Raze sordu.

“Merak etmeyin, hedefe odaklanan berrak bir kafası var; inatçı bir insan.” Anna cevap verdi. “Şu anda olduğumuz gibi devam edelim.

Anna, “Eğer büyük başarılar elde edersek, o zaman belki zirveye çıkabiliriz,” diye cevap verdi.

Raze her ne kadar bu işi bir an önce bitirmek istese de, tepedekilerin onu tanıma ihtimalinden endişe ediyordu.

—

Himmy ve Charlotte hızla Stone malikânesine geri dönmüşlerdi. Malikânenin karşısında bulunan başka bir terk edilmiş binada bekliyorlardı.

Görünüşe bakılırsa bina eskiden bir tür içki mekânı olarak kullanılıyordu. Birkaç sandalye çeken Himmy oturdu ve kırık pencereden dışarı baktı.

“Hâlâ binanın içinde olduklarını hissettiniz mi?” Himmy sordu.

Charlotte, “Binadan yayılan bir büyü izini hâlâ hissedebiliyorum,” diye cevap verdi.

Ceketinin cebine uzanan Himmy, Alter cihazını çıkardı; düğmeye bir kez daha basmıştı ama sadece Charlotte’unki aktive olmuştu ve başka bir şeyle bağlantı kuruyor gibi görünmüyordu.

“Şimdilik bunları kapatalım. Kaçıranların ne kadar bilgi sahibi olduğunu bilmiyoruz; kendimizi Alter’den gelenler olarak ifşa etmesek iyi olur,” diye önerdi Himmy.

Charlotte kendisinden isteneni yaptı, cihazını kapattı ve şimdi bir bekleme oyunuydu. Ölümcül Isırık Klanı’nın tüm bu olanlara nasıl tepki vereceği merak konusuydu.

Himmy’ye çok şey anlatacaktı.

Charlotte, “Bu davada eskisinden daha çok çabalıyorsun,” diye yorum yaptı.

“Elbette öyleyim,” diye yanıtladı Himmy. “Alter beceriksiz bir iş yaptığımızı düşünerek bizi bu davadan aldı. Sonra başka bir Alter ekibi gönderdiler ve bakın onlara ne oldu.”

“Ondan sonra gelip bizden davayı yeniden açmamızı ve araştırmamızı istediler. Bu görevi tamamlayacağım ve onlara neyin ne olduğunu göstereceğim!”

Himmy oturduğu yerden kalktı ve pencereden dışarı baktı; Pagna üniforması giyen bir grubun, herhangi bir üniforma değil, Ölümcül Isırık Klanı’nın kapıya yaklaştığını görebiliyordu, toplam on kişiydiler.

“Hey, bu… Anna ve… Sanırım bu Raze, saç rengini değiştirmiş!” Charlotte’un nefesi kesildi. Hemen, onun saç renginin beyaz mı siyah mı olduğunu düşünmeye başladı.

Himmy, “Artık biliyoruz ki, Ölümcül Isırık Klanı’nın bir şeyler saklamaya çalıştığı çok açık,” dedi. “Anna ve Raze klana katılmış olmalıydı.

“Eğer durum buysa, neden onları hemen bir göreve göndersinler ki? Gönderilenleri umursamadıkları çok açık.”

“Ve eğer bir şey varsa, muhtemelen ortadan kaybolmasına aldırmayacakları insanları kullanmak isteyeceklerdir.”

Himmy’yi endişelendiren tek şey bu değildi; klanın ön kapıya doğru yürüdüğünü görünce şaşırdı. Orada olduklarını herkese duyurmaya mı çalışıyorlardı?

Bundan kısa bir süre sonra, çoktan kapının üzerinden atlamış ve binanın içine girmişlerdi.

“Hadi, onları takip edelim ve içeride ne olduğunu öğrenelim.”

En güncel romanlar Fenrir Scans adresinde yayınlanmaktadır.