Kara Büyücünün Dönüşü Bölüm 359 Kazanan Taraf

Bölüm 359 Kazanan Taraf

Ricktor bu ani fikir değişikliği karşısında biraz afallamıştı ama aynı zamanda çok da şaşırmamıştı. O ve diğer ana öğrenciler kendilerine tam olarak arkadaş diyemeseler de, Akademi başladığından beri benzer durumlarda bulundukları için aralarında düzenli olarak konuşuyorlardı.

Konumları diğerlerinin üzerindeydi, bu yüzden birbirlerinin nasıl hissettiğini biliyorlardı. Bu yüzden Ricktor böyle bir şeyin gerçekleşebileceğini hiç düşünmemişti. Ancak görmediği şey, kendisi baygınken neler olduğu ve Lisa ile Sherry’nin inziva odalarının önünden geçip gittikleri gerçeğiydi.

“Bana karşı çıkmanın gerçekten akıllıca bir fikir olduğunu mu düşünüyorsunuz?” Ricktor onlara pozisyonlarını yeniden gözden geçirmeleri için neredeyse ikinci bir şans vererek şöyle dedi.

“Şu anda içinde bulunduğun durumla gerçekten de büyük ve kudretli davranmak istiyor musun?” Lisa sordu. “Çocuklar, hepiniz bu adamları canavar gibi gördünüz ama onların da bizim gibi öğrenci olduğunu unutmuş gibisiniz. Onlar da bizimle aynı duruma düştüler. Onlar konuşabileceğiniz insanlar, bu yüzden biz de bunu yapmaya karar verdik.”

“Ve aceleniz yüzünden, bizden kurtulmak için onlarla birlikte çalışmaya mı karar verdiniz?” Ricktor sordu. “Peki bundan sonra planınız nedir, sadece kendinize karşı savaşmak mı?”

“Kapa çeneni!” Sherry hemen bağırarak karşılık verdi. “Biz sadece klanımızın bizden istediğini yapıyoruz! Bunu atlatacağımızı söylediler. Ve seni diğerleriyle konuşurken gördük; onlarla takım olmayı planladığını biliyorduk, ama bu bizi nereye götürüyor? Ondan ve arkadaşlarından kurtulmazsak Raze’in dövüş sanatları turnuvasına seçileceğini biliyorsunuz. Ama şimdi onlar için mi çalışıyorsunuz? Tek yapmaya karar verdiğimiz büyük olasılıkla kazanacak olan tarafa katılmak; biz kazanan taraftayız!”

“Biz de aynı şeyi senin için söyleyebiliriz,” diye ekledi Lisa. “Bütün bunlar bittiğinde, planınız neydi? Bundan sonra da birbirimizden kurtulmamız gerekiyor; bundan sonra her şeyin biteceğini mi sanıyorsun?”

Ricktor, Simyon ve diğerlerinin yanında savaşan diğer Kızıl Kafa Bantlılara baktı. Birbirlerine yardım ediyorlardı. Raze’e yakın olanların birbirlerine yardım etmesini anlıyordu ama diğer Kızıl Kafa Bantları neden düşünce tarzlarını değiştirmişti? Aklına gelen tek şey, onlara buradan bir çıkış yolu vaat edilip edilmediğiydi, bu değerlendirme bittiğinde hâlâ yaşayabilecekleri bir yol vaat edilmişti.

Bunu düşünen Ricktor, tahta kılıcını kaldırıp iki kıza doğrulturken kendi kendine gülümsedi.

“Gerçekten kazanan tarafa katıldığınızı mı düşünüyorsunuz? Eğer buna gerçekten inanıyorsanız, bunca zamandır kendi kibriniz gözünüzü kör etmiş demektir. Biz ana öğrenciler buradaki en güçlü kişiler değiliz!”

Mada yardım için etrafına bakınıyordu ama herkes çoğunlukla enerji eksikliği nedeniyle zorlanıyordu. Bu durum onları daha da sinirlendiriyordu. Keşke yemek yemiş olsalardı, belki o zaman bile vücutları enerjilerini toplayıp onlara yardım edebilirdi ama yapabilecekleri hiçbir şey yokmuş gibi hissediyorlardı.

Öğrencilerden biri ayağa fırladı ve kılıcını Mada’nın kafasına doğru savurdu. Mada yana doğru hareket ederek darbeden kurtuldu, ardından başka bir öğrencinin etrafında döndü. Dönerken karnına bir tekme daha yedi. Acı içinde yerde kaymaya başladı; sonunda durup dizlerinin üzerine düşene kadar bacakları yerde kaymaya devam etti.

Artık duvardan, diğerlerinden ve güvenlik ağından uzaktaydı ve diğer iki kişinin kendisine doğru geldiğini görebiliyordu.

‘Lanet olsun… lanet olsun! Ricktor’a yakın olmak yerine diğerlerinin yanında mı kalmalıydım? Bir hata mı yaptım? diye düşündü Mada.

Ayağa kalkmaya çalıştı ama tüm vücudu titriyordu, acıdan değil, sadece tamamen enerjisizlikten. Kılıcını eline alması gerekiyordu; saldırması gerekiyordu.

‘Sadece bir vuruş, eğer tam güçle bir vuruş yapabilseydim, bu ikisini tek bir darbede yere sererdim!

Mada bunu kafasının içinde haykırdı ve gözlerinin önünde bir kılıcın göğüslerini kestiğini gördü; iki öğrencinin bedenlerinin üst kısmı yere düştü; yenildiler, bir anda öldürüldüler.

Mada kendi eline baktı ama hareket etmemişti; kılıcını eline almamıştı ve tahta bir kılıçla böyle bir şeyi asla yapamazdı.

“Hazırım,” dedi Mada’nın sağından bir ses ve hafif adımlarla yanından geçen bir figür belirdi.

“Hepimizi bu duruma düşürenlerden kurtulmaya hazırım.”

Başını çeviren Mada onu görebildi.

“Raze… geri döndün ve etrafındaki güç tüm bedenimin titremesine neden oluyor.

Bu içerik Fenrir Scans adresinden alınmıştır.