Kara Büyücünün Dönüşü Roman
Çevirmen: Rin Fenrir
Bölüm 347 Şeytani Fraksiyonun En Güçlü Adamı
Rayna Raze’in önünde durdu ve kapıları iterek açtı. Raze onun bu işi yapmak için Qi kullandığını anlayabiliyordu ama yine de kapıların üzerinde büyük bir ağırlık vardı.
Açılmıyordu ve attığı her adımda sanki özel bir teknik uyguluyormuş gibi itmesi gerekiyordu.
Raze’in şimdiye kadar burada gördükleri ve en son buraya geldiğinde üyelerin yaptıklarına tanık olduğu şeyler, onların Dark Pagna Akademisi’nde yaptıklarından daha sıkı çalıştıklarını gösteriyordu.
‘Acaba tüm klanlar üsleri ve eğitimleri konusunda bu kadar yoğun mu, yoksa sadece Neverfall Klanı mı…’
‘Daha önce gördüğümüz öğrencinin Karanlık Fraksiyon’dakilerden bir adım önde olması şaşırtıcı değil. Bu dövüş sanatları turnuvası için neden umutsuz önlemler almaya karar verdiklerini bir şekilde anlıyorum.
“Ama bir şeyi yapma nedenlerini biliyor olmam, ona katıldığım anlamına gelmez.
Kapının bir çatlağı açıldığında, Raze’in yüzüne yoğun bir sıcaklık çarptı.
Etkilenmemek için kendi buz büyüsüyle hızlı tepki vermek zorunda kaldı.
“Sıcaklığın daha fazla yoğunlaşabileceğini düşünmemiştim. Raze elini kaldırıp gözlerini kapattı.
Büyüsüyle bile bir süreliğine hissedebiliyordu ama büyüsünü çok fazla kullanırsa bir şeyler olduğu anlaşılacaktı.
Rayna bir kez daha olanlardan endişe duyarak arkasına baktı ama ilerlemeye devam etmek zorunda kaldı ve kapıları tamamen açtı.
“Sen iyi misin?” Rayna derin bir endişeyle sordu, ta ki Raze’in orada iyi bir şekilde durduğunu görene kadar… Sadece bu da değil, yüzündeki maske çıkarılmıştı ve Rayna onu görebiliyordu.
Raze’in neye benzediğini görebiliyordu. Daha önce, kurtarıldığında, yüzünü örten özel yapım bir cübbe giyiyordu.
Onunla Neverfall Klanı üssünde tekrar karşılaştığında, üzerinde şu anda Neverfall Klanı’nın bir parçası olan diğer üyelerden birinin özel maskesi vardı, bu yüzden onu ilk kez tam olarak görebiliyordu.
İyi tonlanmış vücudu, parlayan yüzüyle uyumluydu. Belirgin bir çene hattı, canlı ve hayat dolu saçları vardı ama rengi tam tersiydi.
Sanki içindeki tüm hayat çekilmiş gibi, saçları kül grisine yakın koyu bir beyazdı.
“İyi görünüyorsun,” diye yorumladı Rayna, hem hâlâ ayakta olması hem de gerçek görünüşü üzerine. “Ve biraz da genç görünüyorsun.”
Büyük bir simyacı çok fazla bilgi ve deneyim sahibi olması gereken bir kişiydi, bu yüzden Kara Büyücü’nün kendisinden daha yaşlı olmasını bekliyordu.
Bunun da ötesinde, onun 4. ya da 5. aşama bir savaşçı olduğunu söyleyebilirdi. En iyi klanlardan birinin ana öğrencisi olmadığı sürece, birinin bu aşamaya bu kadar çabuk ulaşması için, o veya başkalarının bunu bilmesi gerekirdi.
Tıpkı Ricktor’un Karanlık Fraksiyon’da ya da Beyaz Ejderha’nın son zamanlarda yayıldığı gibi onun adı da yayılırdı.
“Sadece genç görünüyorum, inan bana,” dedi Raze ona yaklaşırken.
Raze içeriye bir göz attı ve bir arena gibi her tarafta birkaç farklı seviye görebiliyordu.
Hepsi de içlerinden büyük alevler çıkan tuhaf metal kaplarla doluydu.
Odada yaklaşık 4000 alevli konteyner olmalıydı ve Raze bunu hissedebiliyordu.
‘Bu kaplar ve alevlerin kendileri sıradan görünmüyor. Tüm ekipmanlarda bir çeşit sihirli güç var.
‘Tıpkı diğer boyutlardan gelen eşyalar gibi. Bu odada daha da yoğun bir ısı yaratıyor.
Yerde açık bir yol vardı. Ona bir kırmızı halı pistini hatırlatıyordu.
Sonuna, daha açık oval bir alana ulaşana kadar devam etti ve bu alanda, üzerinde tişört olmayan tek bir adam vardı.
Vücudu ter içindeydi, kaslı ve zarif sırtı onlardan uzağa bakıyordu.
Rayna ilerledi ve geniş oval alana varmadan hemen önce aşağı inip bacaklarının üstüne oturdu, eğildi ve başını yere koydu.
Raze’e baktı ve ona da aynısını yapmasını işaret etti. Bu durumda o da onu takip etmeye karar verdi.
‘Sadece bir bakıştan, sadece onunla göz teması kurmadan bile anlayabiliyorum. Bu adam müdür gibi. İlahi Aşama’ya geçmeye çok yakın.
Raze’in merak etmesine neden oldu, geçmişte ona gözlerini diken diğerleri için de durum böyle miydi?
Onun dokuz yıldızlı bir büyücü olduğunu gördüklerinde ve hissettiklerinde. Ya da insanlar onun gelişinden haberdar olduklarında.
Şu anda, bu kişinin önünden kaçmaya çalışmak ya da bir süre daha oyalanmaya çalışmak gibi tüm düşünceler aklından çıkmıştı.
“Klan Efendisini selamlıyorum,” dedi Rayna. “İstediğinizi yaptım ve Kara Büyücü olarak bilinen kişiyi sizi görmesi için getirdim.”
Adam bir nefes verdi ve garip bir şekilde bu nefes soğuk bir günde olduğu gibi bir tür buhara dönüşmüştü.
Yavaşça arkasını döndü ve Raze ilk kez onunla göz göze geldi.
İkisi de birkaç dakika boyunca birbirlerinin gözlerinin içine baktı ve gözlerini ayırmadı.
Bu sırada Klan Efendisi Belil daha rahat bir pozisyona geçti. Yere yanlamasına uzandı ve bacaklarını açarak onlara baktı.
Raze bu kadar rahat bir pozisyonun bu kadar ölümcül hissettirebileceğini hiç düşünmemişti.
“Ben Belil Narfous, Neverfall Klanı’nın lideriyim,” dedi Belil. “İsteğime uyup beni ziyarete geldiğiniz için teşekkür ederim. Düşündüğümden daha genç göründüğünüzü söylemeliyim, gerçekten bir simyacı mısınız?”
“İnsanlar beni böyle çağırıyor,” diye yanıtladı Raze. “Ama gerçekte bu sadece uğraştığım bir şey.”
Raze büyülü eşyalar yapmakta çok iyi olmasına rağmen gerçek buydu. Bunun tek sebebi dokuz yıldızlı bir büyücü olmasıydı.
Diğer dokuz yıldızlı büyücüler arasında vasatın altında sayılırdı. Idore gibi biri büyü yapma konusunda ondan çok daha iyiydi.
Raze çoğu zaman Kara Büyü’nün kumarına ve şansına güvenmek zorunda kalırdı.
“Herkes seni simyacı yeteneklerin yüzünden tanımak istiyor ama bu senin sadece uğraştığın bir şey.”
Belil kıkırdamaktan kendini alamadı.
“İlginçsiniz, çok ilginç. O zaman merak ediyorum, eğer simya sadece uğraştığın bir şeyse ve bu kadar iyiysen, asıl odaklandığın şey nedir?”
Raze’in gözleri biraz küçüldü. Pagna’ya geldiğinden beri odak noktası hiç değişmemişti ve bu odak noktası Büyük Büyücü’den intikam almaktı.
“Behemoth Klanı’ndan bir Orta Aşama savaşçısını yenmeyi başardığına dair bir söylenti duydum. Sadece simyada harika değil, aynı zamanda oldukça da güçlüymüşsün.”
“Ama görüyorsunuz, söylentilerden nefret ederim. Ne kadar abartılı olabileceklerini biliyorum, bu yüzden ne kadar güçlü olduğunuzu görmek için sizi kendim test etmek istedim!”
Yorum