Kara Büyücünün Dönüşü Novel
Çevirmen: Rin Fenrir
Bölüm 324 Ateşli Bir Durumdan Kurtulmak
Alen, ikisi birbiriyle birkaç kelime konuştuğundan beri Raze’i takip ediyordu. Birinin diğerine olan ilgisi güçlü görünüyordu ve Raze bunun farkındaydı ama belirli bir cihaz kullanılırken diğerine gerçeği söylediğinde bu samimiyeti köreltmeyi başardığını düşündü.
Alen’in elinden o cihaza bakarken, aynı cihazların Raze’in kendi duruşması sırasında kullanılmış olması da Raze’e kötü bir anıyı hatırlatmıştı. Büyülü oldukları için inkâr edilemez kanıtlar olarak kabul edilmişlerdi ama belli ki o zaman bir şeyler ters gitmişti.
“Dikkatliydim, beni takip eden biri olup olmadığından emin olmak için etrafa bakındım ve aradım ama yine de onu tespit edemedim.
“Sanırım oldukça şaşırdın, daha önce hiç yüksek yıldızlı bir büyücü tarafından takip edilmedin mi?” Alen yorum yaptı.
Bu doğruydu; Raze sadece üç yıldız seviyesinde olsa da, bir kişinin fark edilmeden seyahat etmesini sağlayacak, en azından onun için kullanılabilecek bir dizi büyü vardı. Uzun süredir Pagna’da olduğu ve büyü hakkında hiçbir şey bilmeyenlere karşı avantajlı olduğu için, bir şekilde yanılmıştı. Çoğu büyücüyü kandırsa bile Raze’e bir şey olmazdı ama Alen yetenekli biriydi.
“Şimdi, akademinin etrafında dolanman ve gizli bir oda kullanman, bu tam olarak iyi bir görünüm değil. Bunları iyi niyetle yapan birinin böyle davranacağından şüpheliyim, bu yüzden sanırım seni yakalamamın bir sakıncası yoktur, değil mi?” Alen, üzerinde kırmızı sihirli daireler olan iki çift beyaz eldiven giymeye başladı. Ellerini kapattıktan sonra parmaklarını şıklattı ve hızlı bir ateş topu Raze’e doğru fırladı. Hızlıydı ama boyutu küçüktü, Raze’in şu anki bedeninde tepki veremeyeceği kadar hızlıydı; Pagna bedeninde olsaydı sorun olmazdı. Yine de ateş topu omzunun köşesine değdiğinde bütün bir bariyer aydınlandı ve saldırı yok oldu. Aldığı yeni büyülü ceketin etkisi işe yaramayı başarmıştı.
“Güzel bir ceketin varmış,” diye yorumladı Alen.
Raze’in hızlı davranması gerekiyordu ve bunu yaparken iki elini de hareket ettirdi. “Rüzgârın İtişi!”
Yan taraftaki masalar yerden kalktı ve Alen’e doğru uçmaya başladı. Alen’in buna yanıtı sadece masaları yumruklamak oldu ve bunu yaparken ikisi de oracıkta alevler içinde kaldı. Masadan kurtulduktan sonra, Alen ellerini tekrar tekrar sallamaya başladı, birkaç küçük alev fışkırıyordu ve yoldan çekilmeye çalışmasına rağmen Raze’i mükemmel bir şekilde vurmuşlardı. Ona her isabet edişlerinde büyülü blazer’ı devreye girerek saldırıyı durduruyordu ama biriken saldırıların yakında enerji kalkanını ortadan kaldıracağını biliyordu; bir şeyler yapması gerekiyordu ve hızlı olmalıydı.
‘Çok fazla mana kullanamam; kullanırsam tüm bedenim yok olur. Şu anda buradan ihtiyacım olan her şeye sahibim ama Alen her şeyi gördüğü için diğerlerine bu odada bir araştırma yapmalarını söyleyebilir. Bu gerçekleşirse, depoladığım tüm eşyalara erişimimi kaybedebilirim. Üstelik Kelly hakkında da soruşturma başlatacaklar; bu savaşı kazanmanın bir yolunu bulmalıyım.
Raze’in cephaneliğindeki en iyi şey Kara Büyü’ydü, üç yıldızlı bir büyücü olarak Alen gibi beş yıldızlı birinin üstesinden gelebilir miydi?
“Şu eldivenler,” dedi Raze. “Enaxx gibi dövüşüyorsun. Büyü yapmana gerek kalmadan ateş büyülerini kullanmanı sağlıyorlar. Tarzın bile tıpkı onun gibi.”
“Elbette tarzım ona benziyor,” Alen elini uzattı ve avucunun içinde diğerlerine kıyasla daha büyük bir ateş topu belirdi. “O benim akıl hocam, ama bunu gerçekten ilginç kılan şey senin bunu nasıl bildiğin.”
Alen ateş topunu fırlatmaya hazırlanıyordu ama bir kez daha dövüşmek için her şeyini ortaya koymadan önce Raze’in aklına işe yarayabilecek bir fikir geldi. Alen’in birkaç kez konuşma tarzına bakılırsa, mantıksız bir insan gibi görünmüyordu; aslında tam tersiydi.
“Bana borçlu olduğun iyiliği hemen şimdi istiyorum!” Raze bağırdı.
Bu Alen’i anında durdurmuştu; ateş topu elinden kayboldu ve olduğu yerde kalakaldı. Biraz şaşkındı, ne yapacağını bilemiyordu.
“Sen… iyilik mi istiyorsun?” Alen tekrarladı.
“Bir keresinde iddiaya girdiğimiz için ve sana kendimle ilgili bilgi verdiğim için senden bir iyilik isteyebileceğimi söylemiştin. Aynı şekilde bana sözünün eri bir adam olduğunu da söylemiştin.”
“Size söz veriyorum, şu anda yaptığım şey akademiye herhangi bir şekilde zarar vermeyi amaçlayan bir şey değil. Sadece kendi eşyalarımı almak için buradaydım. Bana inanmıyorsanız cihazınızı tekrar kullanabilirsiniz.”
“Ancak, iyilik olarak, bunu görmezden gelmenizi, burada hiçbir şey görmemiş gibi davranmanızı ve beni bırakmanızı, olanlardan kimseye bahsetmemenizi istiyorum.”
Alen hemen başını kaşımaya başladı, çünkü mevcut durum karşısında açıkça çelişkiye düşmüştü.
“Ona bu iyiliği ben verdim; bunu birini cezalandırmak ya da buna benzer bir şey için kullanmasını ya da belki bazı işlerde ona yardımcı olmasını bekliyordum, ama sanırım şu anda bunu gerçekten mükemmel bir durumda kullanıyor.
“Beni zorlamak için kullanabileceği daha iyi bir zaman düşünemiyorum.
Alen zihninde bir dizi şeyi tartıyordu. Bu büyücüyü getirdiği için ne kadar ödüllendirilecekti ya da belki de hiçbir şey. Ancak ailesinin, babasının ona söylediği bir şey vardı; onlar her zaman sözlerini tutarlardı.
“İyilikler, sözler, bunlar insanların anlam yüklemesi gereken kelimelerdir. Onlara güç vermek için bu kelimelerin kurallarına uyulmalıdır; aksi takdirde hiçbir anlam ifade etmezler. Kan bağımız hiçbir şey ifade etmeyecektir.”
“Ve sadakat vaatleri, kurallarla dolu dünyayı değiştirme vaatleri hiçbir şey ifade etmeyecektir. Sana yaptığım iyiliğe saygı göstereceğim ve bundan uzaklaşmana izin vereceğim. O yüzden hemen etkinliğe geri dönsen iyi olur.”
Alen bunu yaptığı için ağzında hafif bir hoşnutsuzluk hissetti ama bu kişinin kim olduğunu daha çok merak ediyordu ve şüphesiz bu olay gelecekte ikisini birbirine daha da yakınlaştıracaktı.
Eylemleri gören Raze işe yaramasına oldukça şaşırmıştı ama bir bakıma şaşırmamıştı da. Bazı büyücülerin böyle olduğunu biliyordu. Tarihleri tarafından belirlenmiş bir dizi kurala uyarlardı. Akademinin kendisi bile Büyük Büyücü’nünkinden daha uzun süren bir şeydi ve onları yöneten farklı ailelerin koyduğu kurallarla doluydu. Sadece bu tarihin büyük bir kısmı unutulmuş ve yerini yeni dünya gücü ve düzeni almıştı.
Raze yanlarından geçerken Alen hiçbir şey yapmadı ama Raze’in kendisi birkaç metre kala durdu.
“Öğretmenin Enaxx, sana bir uyarım var, ona dikkat etmelisin; Büyük Büyücüler sandığın kadar büyük insanlar değiller.”
Yorum