Kara Büyücünün Dönüşü Novel
Çevirmen: Rin Fenrir
Toplantı, Kızıl Turna’nın sık sık buluştuğu bir yerde gerçekleşiyordu. Repton kentindeki büyük restoranlardan birinin ikinci katında özel bir oda hazırlanmıştı ve burada Reno’nun yanında oturan Alba vardı.
Karşı tarafta ise cübbesini giymiş Kara Büyücü ile birlikte Dame vardı.
“Umarım Karanlık Büyücü’nün konumunu anlıyorsunuzdur, yapabildiği şeylerle kimliğini bizimle aynı grupta olanlardan bile gizli tutmamız gerekiyor,” diye açıkladı Dame eliyle işaret ederek.
Alba’nın toplantı ayarlandığından beri keyfi yerindeydi ve bulundukları yerde iki büyük şişe alkolü çoktan bitirmişti.
“Benim için sorun yok, Kara Büyücü bize katılmaya ve destek vermeye istekli olduğu sürece, o zaman her şey yolunda. Yine de bazı sorunlarım var,” dedi Alba içkisini masaya geri koyarken. “İkinizin kurmayı planladığı işi ve yarattığınız bu özel Qi haplarını satmayı düşündüğünüzü duydum, bu sizi durdurabileceğimiz bir şey mi?”
Qi hapları onlara çok iyi gelecekti; Işık Fraksiyonu Elder’ına karşı savaşta etkiliydiler ve diğer boyutlarda kullanıldıklarında yaratacakları etkiler hakkında zaten bir fikri vardı.
Onun için asıl mesele, klanın diğerlerine göre sahip olduğu avantajın bu olmasıydı. Bu, insanların onları zirveye taşıması, yerel yönetimlerin, krallıkların ve diğer grupların onlara daha fazla güvenmesi ve konumlarını güçlendirmesi için bir yoldu.
“Neden endişelendiğinizi biliyorum,” dedi Raze. “Ancak ben kendim için bir ağ oluşturmak istiyorum. Kaba kuvvetle yapabileceğiniz çok fazla şey var. Ama haplar, sadece benim yaratabileceğim bir şey.
“Onları ben tedarik edeceğim için, aynı şekilde ellerinden de alabilirim. Daha fazla insan ürünlerimize güvendiği için güç var. Aynı zamanda sikke de insanları etkilemek için kullanılabilecek başka bir şey, özellikle de sikkeye savaşmaktan daha meyilli olan krallıklar ve Pagna işleriyle ilgilenmeyen genel halk.”
Alba Kara Büyücünün saf olduğunu düşündü. Garip güçleri olmasına rağmen sesi genç gibi geliyordu ve 3. aşama bir savaşçıydı. Yine de önsezisi çok ileriyi görüyordu; bu kişi dünyayı değiştirebilecek güce sahipti. Bu kişiyi kendi tarafına çekmek için elinden gelen her şeyi yaptığı için mutluydu.
“Yine de anlamalısın ki, klanımıza katılmana izin vermek, seni hedef ilan ettikleri için Aydınlık Fraksiyonu’na düşman olmak anlamına geliyor. Bunun da ötesinde, peşinizde birden fazla grup olacak.”
“Eğer seni aramıza alırsak ve sen de başkalarına ürün satarsan, bedavaya alsak bile, bunun bizim için ne değeri olur? Kızıl Turna’ya katılmak küçük bir mesele değil.”
Raze de bunu tahmin etmişti ve işte o zaman Dame’a bakarak ellerini masanın üzerine koymasını işaret etti. Kısa süre sonra siyah zırhla kaplanarak değişmeye başladılar.
“Yapabildiğim tek şey Qi hapları yapmak değil,” diye açıkladı Raze. “Silahları da büyüleyebiliyorum.”
Dame, “Bu eldivenlerin gücü sadece artmakla kalmadı, aynı zamanda onları gizleme becerisine de sahipler, ayrıca ellerimden mermi Qi üretmeme de izin veriyor,” diye açıkladı. “Beatrix’i bu şekilde yenebildim.”
Alba’nın gözleri hemen parladı; bir an için içmeyi bırakmıştı. Mermi Qi sadece yüksek seviyeli orta aşama savaşçıların veya İlahi aşama savaşçıların üretebileceği bir şeydi. Yine de bir eşya bunu mümkün kılıyor muydu?
“Sonunda Işık Fraksiyonu Liderini yenmek için kullanılan kılıcı hatırlıyor musun? O da benim büyülü bir eşyamdı,” diye açıkladı Raze. “Bu özel eşyaları sadece Kızıl Klan için yapacağım ve her üye için bir eşya yapacağım.”
Reno bile Alba’nın yanına dönmüştü; ikisi de heyecanlıydı, klanın bu eşyalarla sahip olacağı güç artışını hayal ediyorlardı. Ancak Alba kendini sakin tutmak zorundaydı çünkü birdenbire dengeler değişmişti, çünkü şimdi anlaşmanın tek taraflı olduğunu hissediyordu.
“Ne… bunun için ne istiyorsun?” Alba sordu.
“Bunu yaparak klanınızın bir üyesi oluyorum. Bu jestle bu klanın gerçek bir üyesi olduğumu göstermek istiyorum. Bu yüzden tek bir şey istiyorum. Bir kereliğine liderlik pozisyonunu almak!” Raze belirtti.
Dame bile Raze’in isteği karşısında şaşırmıştı. Liderlik pozisyonunu almak mı? Ne söylediğini bilip bilmediğini merak ediyordu. Elbette Kızıl Turna alışılmışın dışındaydı ama yine de çok güçlü bir klanın lideriyle konuşuyordu.
“Bu zor bir istek.”
Raze, “Eşyalarım çok güçlü ve bu da katılmam için bir şart,” dedi. “Daha basit bir şekilde ifade edeyim. İstediğim tek seferlik bir jest. Herhangi bir şey olursa ya da yapmam veya yardım etmem gereken bir şey olursa, bir kereliğine Kızıl Turna’dan toplanıp bana yardım etmesini isteyebilirim, neye veya kime karşı olursa olsun.”
Bu isteği duyan masadakilerin hepsi Kara Büyücü’nün ne planladığını, kiminle karşı karşıya geleceğini hayal etmeye çalışıyordu.
“Anlıyorum, peki o zaman.” Alba elbisesinin üst kısmından göğüslerinin hemen altına kadar uzandı. Kumaş aşağı kaydı ve bir an için iki kavun göreceklerini sandılar ama Alba masanın üzerine bir kristal koyarken gömleğini hızla yukarı kaldırdı.
“Bu, Kara Büyücü’yü bulmanın ödülüydü ve sonunda bana geldiniz. Yani bu 5. seviye güç taşı. Talebini çoktan geri çektim. Bunu Kızıl Turna’ya katıldığın için bir hediye olarak düşün.
“Bu arada, bir sonraki buluşmamızda bizim için bazı eşyaları büyülemenize olanak sağlamak üzere daha fazla kristal arayacağız. Dame sizin bir süreliğine uzakta olacağınızı zaten açıkladı.”
“İrtibat noktası olarak, Kızıl Turna’nın bir üyesi Repton şehrinde kalacak ve size ihtiyacımız olduğunda ya da sizin bize ihtiyacınız olduğunda, onlar aracılığıyla iletişim kurabiliriz.”
Raze masadan beşinci seviye güç taşını aldı ve bununla birlikte Alba ayağa kalktı.
“İkinizin de artık Kızıl Turna üyesi olduğunuzu ilan ediyorum, yeni ailenizle birlikte bir içki için!” Alba tezahürat yaptı.
Dame diğerleriyle birlikte aynısını yaparken, Raze önündeki içkiyi alırken tereddütlüydü.
‘Yeni aile… Bu kelimeden nefret ediyorum,’ diye düşündü Raze kendi kendine, yine de içkiyi kaldırırken. O ve Dame artık Crimson Crane’in yeni üyeleri olmuşlardı ve bununla birlikte Demonic Faction’daki küçük yolculukları da sona ermişti.
“Akademiye dönme vaktimiz geldi; Karanlık Fraksiyon Kurucusu hakkında bilgi edinelim.
Yorum