Kara Büyücünün Dönüşü Novel
Çevirmen: Rin Fenrir
İlk soru kadın Kara Büyü kullanıcısı tarafından sorulmuştu ve Raze onun cüppesinin altındaki kendini beğenmiş yüz ifadesini hayal edebiliyordu. vücudu kendinden emin bir şekilde duruyordu ve diğerini işaret edip suçlarken parmağı düz duruyordu.
“Kara Büyücü’nün ilk olayı, akademideki olaydan sonra geçici nezarethanedeyken oldu. O zaman Kara Büyücü oldum ama insanların beni tanıdığı, adımı bildiği ya da bana Kara Büyücü demeye başladığı zaman değil, o olaydı.”
“Kara Büyücü Merkez Akademi’ye saldırdı. İnsanlar onun güçlerini ilk kez o zaman öğrendi. O olayda çok sayıda profesör öldü ve öğrenciler de öldü. Bu, 9 yıldızlı bir büyücünün Kara Büyü kullandığı ilk gösteriydi, bu yüzden bu ismi aldı.”
Yeni bir büyü türünü öğrendikten sonra saldırının arkasındaki neden açıktı. Raze, kendisine ihanet eden ve bir zamanlar arkadaşı olduğunu düşündüğü mevcut müdürden intikamını almak için geri dönmüştü. Müdür, öğretmenlerin gücünü kullanmış ve bazı öğrenciler çapraz ateş arasında kalmıştı.
“Pekala, sanırım bu başlangıç için bariz bir örnekti. Bu olay her yerde duyuruldu, bu yüzden elbette hatırlayanlar olacaktır,” diye yanıtladı kadın ve daha zor bir soru düşündü. “Kara Büyücü ile ilgili ilk olay neydi?”
İki soru aynı gibi görünse de oldukça farklıydı. Kara Büyücü’nün adını yayan olay neydi ve onun adının karıştığı ilk olay neydi?
‘Bu konuda daha büyük bir mesele var; o da ne kadarını bildiği? Kara Büyümü uygularken savaşmak zorunda kaldığım pek çok büyücü oldu. Gölgelerde öldürdüğüm ama asla gün ışığına çıkmayan.
“Belirgin ilk önemli olay, Büyük Büyücülerden Gizin’e ait ilaç şirketine yapılan saldırıydı. İçerideki işçiler de dahil olmak üzere hiç kimse hayatta kalmadı. O zamanlar bunun Kara Büyücü’nün işi olduğuna dair hiçbir fikirleri yoktu, ta ki daha sonra birden fazla hikaye ortaya çıkana kadar.”
Raze durakladığında, kadın neredeyse atlayıp bir şey söyleyecekmiş gibi görünüyordu ki Raze devam etti.
“Ama… ilk olay aslında aynı fabrikaya ait bir Pharma çalışanının öldürülmesiydi. Tesadüfi olarak rapor edilmişti ama daha sonra Kara Büyücü’nün şirkete karşı bir tür kin beslediği ve ilk ölümün sebebinin o olduğu varsayıldı.”
Kadının elleri titriyordu çünkü onu orada yakaladığını düşünüyordu. Bu kimsenin önemsemediği küçük bir rapordu çünkü vakayı bağladıklarında zaman çoktan geçmişti. Yüzlerce ölüm meydana gelmişken bir ölüm kimin umurundaydı?
Bunu biliyorsa, ya bir süper hayran olması gerektiğini ya da Karanlık Büyücü’yle bağlantılı bir Karanlık ruh olduğuna dair sözlerinin doğru olduğunu biliyordu. Ta ki aklına bir şey gelene kadar.
“Electra kasabasına ne oldu, Karanlık Büyücü’nün karıştığı olay?” diye sordu.
Bu oldukça basit bir soru gibi görünüyordu. Kapüşonlu adamın bile kafası karışmıştı çünkü bu belki de Kara Büyücü’nün var olduğu bilinen en popüler olaylardan biriydi.
Raze bir an düşündü ama sonra hatırlayabildiği kadarıyla cevap verdi.
“Büyü loncası Cromber, Kara Büyücü tarafından ortadan kaldırıldı. Bunun üzerine dünya paniğe kapıldı ve o kasabaya Büyük Büyücülerden biri olan Enaxx geldi. İkili, kasabanın birçok vatandaşının ölümüne neden olan yıkıcı bir kavgaya tutuştu. Kavganın ardından Enaxx’ın belli bir alanda eksikliği ortaya çıktı ve ‘tek top’ lakabını aldı, ancak kavgada kazanan olmadı, sadece ölüm oldu.”
Raze ne zaman Kara Büyücü hakkında konuşsa, yol boyunca meydana gelen tüm ölümleri unutmayı asla başaramadı. Bu büyük savaşa pek çok masum insan da karışmıştı.
O zamanlar duyguları şimdikinden bile daha güçlüydü. Alterian dünyası için yaptığı onca şeyden, yarattığı her şeyden, başkalarının hayatlarına yardımcı olacak büyüyü yaratmak için yaptığı araştırmalardan sonra neden dünya ona ihanet etmişti? Sorumlu olan dünya değil, Büyük Büyücülerdi. Raze gibi iyi insanlar onlar yüzünden acı çekiyordu ve Raze buna bir son verecekti. Kendi acısını durduracaktı çünkü bunu hak etmiyordu, onlara hiçbir şey olmadan tüm bu acıyı çekmeyi hak etmiyordu.
Etraflarındaki insanların ölümü, onun uğraşmak zorunda olduğu şeyden çok daha acısızdı.
“Hayır!” Kadın şaşırtıcı bir şekilde bağırdı. “Ben haberlerde ne yazdığını ya da insanların ne olduğunu düşündüğünü sormuyorum; ben gerçeği soruyorum. Haklısınız, Cromber Loncası Kara Büyücü tarafından ortadan kaldırıldı ama nedenini bilmelisiniz. Eğer gerçekten Kara Büyücü’ye yakın biri olsaydınız ya da onun yanında olsaydınız, nedenini bilirdiniz.”
Kadının sözleri kafasındaki anıları canlandırmıştı. Sarı saçlı ve yüzünde kocaman bir gülümseme olan bir adam. Raze onunla birlikte küçük bir odada, ikisi hazırlanırken.
“Sana yardım edeceğim Raze, yoksa Kara Büyücü mü demeliydim?” dedi sarışın adam kıkırdayarak. “Yaptığın şey burayı değiştiriyor.”
Dakikalar sonra daha fazla anı parladı ve tamamen farklı bir sahneye geçildi. Raze şimdi aynı sarışın adama tutunuyordu, vücudu öncekinin aksine tamamen farklıydı. Neredeyse bir deri bir kemik kalmıştı, yüzü çökmüştü ve her yerinde kabuklar vardı. vücudunun her yerinde birkaç iğne vardı.
“Cromber Loncasıydı; lütfen onlara yardım edin,” dedi adam son sözleriyle.
Raze olduğu yere geri döndü, eli bir an için başının yanında durdu.
“Cromber Loncası… tüm Electra kasabasını bir tür büyülü ilacın etkisi altına almışlardı. O anda kendinizi daha güçlü hissetmenizi sağlayan ama sonrasında güçlerinizi yok eden bir ilaç. Kişinin büyü gücünü kaybetmesi onları çaresizleştiriyor, lonca ne isterse yapmaya istekli hale getiriyordu. Oradaki insanlar çıldırmıştı… bu yüzden Kara Büyücü hepsinden kurtuldu.”
Kadın artık yumruğunu sıkmıyordu, çünkü yumruğu yanına düşmüştü ve şaşkınlık içinde öylece duruyordu.
“Haklısın… haklısın,” diye cevap verdi, sesi titriyordu. Artık biliyordu; bu kişi doğruyu söylüyor olmalıydı.
Ancak Raze bu kadının saldırısının ardındaki gerçeği nasıl, nereden bildiğini merak ediyordu. Aslında Kara Büyücü’nün televizyonda yayınlanan ve haber değeri taşıyan olaylarının neredeyse hepsinin bir nedeni vardı.
“Bir sorum var,” dedi kapüşonlu adam arkadan. “Görünüşe göre kim olduğunuzu doğruladık, bu yüzden sormak istiyorum, Kara Büyücü’nün düşmanları kimler?”
“Dünya için mi?” Raze cevap verdi. “Enaxx demiş olabilirler. O hükümetin kuklasıydı, güzel poster çocuğuydu. Televizyonda Kara Büyücü’nün ona karşı olduğunu söyleyerek yaşadılar ama bu hiç de doğru değil. Kara Büyücü’nün düşmanı Büyük Büyücülerin her biri, beşi de.”
Bu yanıtı duyan kapüşonlu adam sevinçle alkışlamaya başladı.
“Mükemmel! Mükemmel!” diye bağırdı ve sesi koridorda çılgın bir adam gibi yankılandı, ardından kahkahalar yükseldi.
Raze kendi kendine, ‘İkisi arasında, biraz daha fazla endişelenmem gereken kişi o olabilir,’ diye düşündü.
O anda kapüşonlu adam bir adım öne çıktı ve yumruğunu yere vurarak tek dizinin üzerine çöktü. Bunu gören kadın da aynısını yapmaya karar vermişti.
“Kara Büyücü’nün bir eseri olduğunuzu söylediniz ve burada olmanızın bir sebebi var. Bizler Karanlık Büyücü sayesinde yaratılmış bir grubuz, bu yüzden size mümkün olan her şekilde yardım edeceğiz. Bizden ne yapmamızı istiyorsunuz?”
Adam her ikisi adına konuşuyor olsa da kadının bir itirazı yok gibiydi.
Raze’in planı işe yaramıştı ve şimdi sıra Büyük Büyücü’yü alt etme amacına yardımcı olmak için bu takipçileri tam olarak nasıl kullanacağındaydı.
“Söyleyin bana, siz kara büyü kullanıcılarından oluşan bu grubun bir adı var mı?”
“Hayır yok, biz gölgelerde faaliyet gösteren bir grup olduğumuz için buna gerek olmadığını düşündük.”
“İsmi olmayan bir grup, gücü olmayan bir gruptur.” Raze cevap verdi, “ve bizim Büyük Büyücü’yü alaşağı etmek için güce ihtiyacımız var, bugünü Büyük Büyücü’yü alaşağı edecek gücün, Karanlık Lonca’nın yaratılışı olarak işaretleyelim.”
Yorum