Kara Büyücünün Dönüşü Novel
Çevirmen: Rin Fenrir
Raze içindeki enerjinin bedeninden kurtulduğunu hissetti ve kısa süre sonra zihninin de bu enerjiyle birlikte hareket ettiğini fark etti. Etrafındaki alan karanlıktı, siyahtı ve hiçbir şey göremiyordu.
Enerji daha sonra şekillenmeye başladı ve Raze yavaş yavaş etrafını görebilmeye başladı. Kendisine gelen ilk duyulardan biri işitme duyusuydu.
“Bu da ne, bir tür hayalet mi?”
“Bir hayalet, bir hayaletten mi bahsediyorsun, diğer büyücülerden birine ait bir şey olabilir. Takip edilmediğine emin misin? Durum ne olursa olsun, hazır olmalıyız!”
Kapüşonlu figürlerin ikisi de birbirlerine yakın durmuş, büyülerini hazırlıyorlardı. Karanlık ellerinin etrafında dönmeye başladı ve onu oluşmaya başlayan figüre doğru yönelttiler.
Çok geçmeden kukuletalı bir adam gördüler, yüzü kendilerininkine benzer koyu gölgelerle kaplıydı ama beyaz saçlarının bir kısmı görünmeye başlamıştı.
Hala yönünü bulmaya çalışan Raze önünde ne olduğunun farkında değildi ve etrafındaki karanlık, loş ışıklı yere bakmaya başladı.
“Neredeyim ben? Raze düşündü. “Burası biraz tanıdık geliyor ama aynı zamanda bildiğim Alterian’a da benzemiyor, en azından Pagna’ya gitmeden önce bildiklerime.
Biraz zaman aldı ama sonunda Raze duyularını toplamaya başlamıştı. Kendini mevcut ama aynı zamanda biraz uzakta hissediyordu. Neredeyse bir rüyadaymış gibi hissediyordu ama her şeyin farkındaydı ve vücudunun kontrolü tamamen kendisindeydi.
Tam da açıklandığı gibi, sadece kendisi oradayken mananın her an yandığını hissedebiliyordu ve işte o zaman karşısındaki ikiliyi görebildi.
“Büyücüler!” Raze uzun zamandır böyle insanlar gördüğüne şaşırarak seslendi, ama sadece bu değil, daha da garip olan kullandıkları büyü türüydü. “Siz de mi Kara Büyü kullanıyorsunuz?”
Kara Büyü Alterian’da yasaktı, bunu öğrenen herkes kovalanır, avlanır ve idam edilirdi. Raze büyüyle yaptığı yanlışlardan sonra bu yasağın daha da arttığını düşünüyordu. Büyünün nasıl kullanılacağını bilenler sadece zaten ölümün hoş karşılandığı bir hayat yaşayanlardı.
Ya da büyüye bir amaç için ihtiyaç duyanlar ve bu tür bir büyüyü bildiklerini mezara kadar gizleyenlerdi.
“Bizi Kara Büyümüzü kullanırken gördü; başka seçeneğimiz yok, ondan kurtulun!” Adam bağırdı.
Raze’in şu anki haliyle vücudundan mana sızıyordu. Şu anda pek çok kişi onun 3 yıldız seviyesinde olduğunu tahmin edebilirdi. Seslerinde biraz panik olsa da, sakinleşmediklerini görebiliyordu, bu da daha yüksek bir seviyede olduklarını gösteriyordu. Adam kolunu kaldırdığında, havada koyu renkli sihirli daireler parlamaya ve oluşmaya başladı. Oldukça büyük bir büyü yapılmak üzereymiş gibi görünüyordu.
‘Bu kesinlikle üç yıldız aşamasının üzerindeydi ve Kara Büyü’de de. Uzun zamandır uzakta değildim ama bu seviyede bir kullanıcı olduğunu hiç duymamıştım, yine de hayatım boyunca çok fazla kaçtım.
Raze ölmekten endişe etmiyordu çünkü vücuduna yapılacak bir saldırının hiçbir şey ifade etmeyeceğini biliyordu ama manasının büyük bir kısmını kullanacaktı. Buraya geldikten sonra hemen ortadan kaybolmak istemiyordu. Tekrar yeni bir bağlantı kurup kuramayacağını ya da kursa bile kendini neredeyse hiç insanın olmadığı bir yerde bulup bulamayacağını kim bilebilirdi ki?
“İkisinin de Kara Büyü kullandığını düşünürsek, bu işe yaramalı.
Kendi Kara Büyüsünü elinin etrafında toplayarak kısa süre sonra yere doğru tuttu ama ikisine doğru değil, yan tarafa doğru.
“Karanlık Darbe!” Raze seslendi ve bir enerji ışını yere çarparak çoğunlukla toprağı alana savurdu.
İkili gözlerini kapattı ve kapüşonlu kadın figürü saldırmaya hazırlanıyordu.
“Hayır, bekle!” Adam arkasından seslendi. “Az önce o kişinin ne kullandığını görmedin mi? Kara Büyü’ydü, Kara Büyü! Bu bizden biri olduğu anlamına geliyor.”
Tozlar yatışmaya başladı ve Raze kıpırdamadan durdu; başka bir saldırı için büyüsünü toplamamıştı ve bu ikisine zarar vermek istemediğini göstermek için yana doğru saldırmıştı.
Eğer ikisi de Kara Büyü öğreniyorsa ve o gerçekten Alterian’daysa, durumları pek de iyi olamazdı.
“Ama… Daha önce hiç böyle bir vücut görmemiştim; mana adeta ondan sızıyor. Bana daha çok bir hayalet gibi görünüyor ve öyle hissettiriyor,” diye açıkladı dişi.
İkisi de sessiz kaldı ve Raze de bir süre sessiz kaldı. Onlara gerçekten zarar vermek istemediğini göstermek niyetindeydi ve sonunda adam konuşmaya karar verdi.
“Buluşma yerimizi nasıl öğrendiniz bilmiyorum ama siz Kara Büyü yapan birisiniz, değil mi?” Adam sordu.
“Doğru,” diye konuştu Raze. Konuşurken sesi biraz kısık çıkıyordu. Sesi netti ve diğerleri onu anlayabiliyordu ama kulağa doğal gelen son şey buydu.
Raze’in içinde bulunduğu şu anki form, büyük miktarda manası olsa bile öylece dolaşıp keşif yapabileceği bir form değildi.
“Şu anda ne olduğumu açıklamak biraz zor,” dedi Raze, en baştan çok fazla şey açıklamak istemiyordu. Ayrıca bedeni yok olmadan önce ne kadar zamanı kaldığını da değerlendirmeye çalışıyordu.
Az önceki Karanlık darbenin kendisinden epeyce enerji aldığını hissedebiliyordu.
“Bu Alterian mı? Siz ikiniz de Kara Büyü yapan büyücüler misiniz?” Raze sordu.
İkili birbirlerine baktı, sorular karşısında kafaları karışmıştı. Biri buluşma yerini biliyorsa, onlar hakkında da bir şeyler biliyordur diye düşündüler. Bu çok açık bir cevapken neden birisi buranın Alterian olup olmadığını sorsun ki?
“Görünüşe göre biraz rehberliğe ihtiyacın var, Kara Ruh,” diye seslendi adam Raze’e.
Raze bunun o kadar da kötü bir isim olduğunu düşünmüyordu, çünkü görünüşü ve bedeni daha çok Kara Büyü kullanabilen bir ruha benziyordu.
“Ben Alterian; haklısınız… Sen buralı değil misin? Sen de bir büyücü değil misin? Bu belki de bizimle buluşmak için uzaktan kontrol ettiğin bir kukla mı?”
Çok fazla soruları vardı ve Raze bunun uzun süre devam edebileceğini söyleyebilirdi. Ama bu pozisyondayken, ihtiyacı olan bilgiyi mümkün olduğunca çabuk alması gerekiyordu.
“Alterian’da Kara Büyü yasaktır,” dedi Raze, sanki öğrencilerini azarlarmış gibi. “Bunu öğrenmek, ilgili loncalar tarafından takip edileceğiniz ve avlanacağınız anlamına gelir. Neden böyle bir şey öğrenesin ki? Kimsin sen?”
Adam şimdiye kadar Raze’in sorularını yanıtlamaya istekli olduğu için şimdi de öyle olacağını düşündü ve aynı şekilde adam bu ‘Kara Ruh’un Kara Büyü kullandığını gördüğü için bir güven duygusu oluştuğunu hissetti.
“Elbette bunu biliyorsunuzdur ama anlaşılan grubumuz hakkında bilginiz yok. Biz bir grup Kara Büyü kullanıcısıyız, Kara Büyücü’nün yolundan giden bir grubuz!”
Görünüşe göre Raze bu insanlarla olan ‘bağlantısını’ yeni anlamış olabilirdi.
Yorum