Kara Büyücünün Dönüşü Novel
Çevirmen: Rin Fenrir
Himmy tarafından girilen küçük yuvarlak cihaz yandı ve kapıların açılması için onu çekmesi gerekti. Alter’in her üyesi bu cihazlardan birine sahip değildi; bu cihaz pratikte Alter grubunun üssünün anahtarıydı. Ancak üyeler takım liderleriyle birlikte ya da önceden biliniyorsa içeri girebiliyordu. Ayrıca mantar görünümlü dev binanın üzerine gizlenmiş, dışarıda ne olduğunu görmelerini sağlayan birkaç kamera vardı.
Her ikisi de önlerindeki metal dikdörtgen odaya adım attılar. İçeri doğru ilerlerken Himmy’nin ağır ayak sesleri hafifçe yankılandı. Sonra ikisi içeri girer girmez kapı kapandı.
İkisinin şu anda içinde bulunduğu şey bir asansördü ve yan tarafında birçok katın düğmeleri bile vardı. Toplamda, yukarı çıkan sekiz kat vardı ve bulundukları katın altında aşağı inen sekiz kat vardı, bu da 0 olarak sayılıyordu.
“Ah, en alttaki üç katın rengini değiştirmişler,” diye fark etti Charlotte, üstündeki açık mavi düğmelere kıyasla düğmelerin etrafında hafif mor bir parıltı vardı.
Asansör kapısını açmak için aynı anahtarı kullanan Himmy, daha sonra 3 rakamına tekrar bastı ve kısa süre sonra asansör hareket etti.
“Yasak katları vurgulamaya falan mı çalışıyorlar?” Himmy yorum yaptı ve mor tasarım karşısında biraz kıkırdadı.
Yukarıdaki katlar Alter’dekilerin rapor verecekleri yerlerdi. Rapor hazırlar, diğer Alter üyeleriyle buluşur ve ayrıca üst düzey yetkililerle sorunları tartışırlardı. Alter’in tabanında Programcılar olarak bilinen kişiler vardı.
Yüksek teknoloji konusunda bilgi sahibi oldukları ya da zihinleriyle bir şeyler yaptıkları için değil, Alter’deki tüm programdan sorumlu kişiler oldukları için. Kıtadaki tüm ekipleri ne yapacakları, zamanlarını en iyi şekilde nasıl kullanacakları ve bir görev için birden fazla ekibe ihtiyaç olup olmadığı konusunda koordine eder ve bilgilendirirlerdi.
Bu programcılar çeşitli katlarda bulunuyordu, ancak Alter üssünde yaşıyorlardı ve yedinci katta bulunuyorlardı. Rolleri, işlerin büyük planında oldukça önemli kabul ediliyor ve her şeyin saat gibi işlemesini sağlıyordu. Programcılar 8. kat da dahil olmak üzere istedikleri kata gitmekte özgürdü, ancak sadece çağrıldıklarında. Çünkü binadaki neredeyse tüm departmanlarla birlikte çalışıyorlardı ve buna ihtiyaçları vardı.
Hatta Siliciler olarak bilinen 6. departmanla bile. Bunlar bir grup güçlü Diğer Dünyalıydı, hatta bazıları en güçlü Alter’in bile sahip olduğunu söyleyebilirdi ve ana hedefleri ve amaçları, diğer dünyalıların var olduğuna dair kanıtlardan ve izlerden kurtulmaktı ve gerekli her türlü aracı kullanacaklardı.
Diğer katlarda da Alter’e ait başkaları vardı, ancak Himmy ve Charlotte’un bildiği ana katlar ilk üç kattı. Birinci kat basit bir toplanma alanıydı. Alter’e ait olanlar burada dinlenebilir ve yolculuklarına hazırlanabilirlerdi. Yanlarına alabilecekleri bir dizi malzeme vardı. Aynı zamanda birbirleriyle konuşabilecekleri bir alandı. Ne de olsa Alter, kendileri için çalışan ajanların birbirlerini tanımalarının daha iyi olacağını düşünüyordu. Bu sayede hedefler üzerinde eskisinden daha fazla birlikte çalışabileceklerdi.
İkinci katta birkaç eğitim odası vardı. Bu odalar insanların birbirlerine karşı savaşmalarına, becerilerini test etmelerine ya da en iyisinin ne olduğunu öğrenmelerine olanak tanıyordu. Ne de olsa, içinde bulundukları alanda, içinde bulundukları dünyada çalışırken, hepsi orada burada itişip kakışacaklarını biliyordu.
Girdikleri Sıfırıncı katın altındaki tüm katlara gelince, bunlar depo odalarıydı. Her kat mevcut eşyaların derecesini temsil ediyordu. Eğer izin alırlarsa, bazen kullanmak için eşya alabiliyorlardı, özellikle de -1 ila -5. katlar arasındakileri. Ancak, bunun altındaki katlarda, kimsenin oraya yerleştirilmiş eşyaları kullanmasına izin verilmiyordu. Bunlar efsanevi ve üzeri eşyalardı. Yasaklı katlarda Charlotte’un daha önce fark ettiği renkli düğmeler vardı ve bunlar Şifreciler olarak bilinen kişiler tarafından korunuyordu. Gizemli bir grup insan.
Himmy indi ve kapı açılarak üçüncü kata indi. Neredeyse anında her yerde konuşan insanlardan oluşan bir gürültü dalgasıyla karşılaştılar. Her türden kıyafet giymiş insanlarla birlikte çok fazla sohbet vardı. Çoğu Pagnar’daki normal insanlarınki gibi ince kıyafetler giymişken, daha şık zevklere sahip olanlar da vardı.
Şu anda sadece bu katta yaklaşık üç yüz kadar insan vardı ve Alter’in sahip olduğu ajanların hepsi bu kadar değildi. Diğer katlarda bulunanlar ve dışarıda çalışmaya devam edenler de vardı.
İleriye doğru gidildiğinde, çoğunlukla ekiplerin raporlarını gönderdikleri büyük yuvarlak masalar vardı. Önlerinde duran dijital bir arayüze konuşuyorlardı. Raporlarını kaydediyor ve sonra ön tarafa çağrılana kadar beklemek zorunda kalıyorlardı. Burada sıraya girip Programcılardan biriyle konuşuyor ve bundan sonra ne yapacakları konusunda bilgilendiriliyorlardı.
Programcıların sürekli olarak hareket halindeyken aldıkları bilgilere göre bu her zaman böyle olmuyordu. Bazen o anda dışarıda olan başka bir ajandan gidip sahadaki kişiye rapor vermesini isterlerdi.
Bu kez ikisi de geri çağrılmıştı. Himmy masanın etrafındaki cihaza konuşarak keşfettikleri ölümler ve olup biten diğer her şey hakkında söyleyebileceği her şeyi söyledi. Daha sonra bir programcı tarafından çağrılana kadar beklemeye devam ettiler.
Yukarı çıktıklarında, alt kısmında yerleşik bir ekran bulunan ve programcıya doğru bakan metal bir masa ile karşılaştılar. Programcılara gelince, çoğunlukla insan gibi görünüyorlardı, ancak yüzlerinde basit bir P işareti olan garip bir altın maske takıyorlardı. Maskenin üzerinde göz ya da ağız ve burun için herhangi bir yarık bile yoktu.
“Raporunuzda, meydana gelen ölümlerle ilgili hala bir ipucu bulamadığınız belirtiliyor. Bunların neden gerçekleştiğine dair bir bağlantı da yok,” dedi programcı ellerini yerde gezdirirken. “Bu bizim için hala oldukça önemli bir konu, ancak diğer ajanların hiçbiri de bir şey bulamadı. İyi olan bir şey var; ölüm oranları son zamanlarda yavaşlamış görünüyor.
“Bu arada, bu görevi tamamen göz ardı etmenizi istemiyorum ama size başka bir görev vereceğim. Son görevi araştırmaya devam edebilmeniz için Karanlık Fraksiyon’da kalacaksınız.”
Masalarının arkasında oturan on programcı vardı ve her biri görevler veriyordu. Bazıları küçük, basit nesneler arıyordu, bazıları ise daha büyük. Fonlarını korumak için diğer Klanlar ve valiler için de hizmetler yürütüyorlardı. Ayakta kalmak için yapmaları gereken şey buydu ve Alter ismi bu şekilde bölgeye yayılmıştı.
Olacaklarla ilgili haberler her yere ulaştıkça, bir şeyler geliyor ve raporlar yukarıya gönderiliyordu. Programcıların bulunmasına izin verilen üst katlarda, bilgileri Alter’in liderine iletecek üç baş programcı vardı.
Sekizinci katta, baş programcı karanlık bir odaya girerken büyük bir saatin tıkırtısı duyuldu. Odanın arka tarafındaki havayı yararak ilerleyen devasa saat kolunun salınımı duyulabiliyordu.
Baş programcı, “Efendim, Aydınlık Fraksiyonu’nda meydana gelen ve bilmek isteyeceğinizi düşündüğüm bazı acil bilgiler var,” dedi. “Eld’lerden birinin, Işık
“Dawnblade Klanı’nın üyeleri, Şeytani Fraksiyon’a karşı bir savaşta yenilmişlerdi.”
Baş programcı karanlıkta ileriye, sallanan dev ele bakmaya devam etti. Sadece arada bir orada duran bir insanın titreşimini görebiliyordu.
“Raporda, ölümünden sorumlu olan kişilerden birinin kendisine Karanlık Büyücü dediği belirtiliyor.”
İsim söylenir söylenmez, devasa tik taklı el aniden durdu. ve bunu yana doğru sallanırken yapmıştı.
“Karanlık Büyücü… biri böyle bir isim mi kullanmış? Bu imkansız. Bana onun öldüğü söylendi. Bana tüm detayları getirin; bunu kendim teyit etmem gerekiyor. Aksi takdirde, Alterian’a geri dönmem gerekecek gibi görünüyor.”
Yorum