Kara Büyücünün Dönüşü Novel
Çevirmen: Rin Fenrir
Raze iki savaşçıya karşı savaşırken, büyü yeteneklerini daha fazla kullanmayı düşünmüştü. Demonik tekniklerle birlikte büyü kullanmak daha etkili olmasını sağlıyordu ama Karanlık Darbe gibi şeyler onları kesinlikle şaşırtacaktı.
Yine de büyü hakkında düşünürken aklına kullanabileceği başka bir şey geldi. Etkinleştirmek için çok az büyü gerektiren ve inanılmaz derecede güçlü olan bir şey. İçinde bulunduğu durumda, Alter’in kurallarını umursuyor muydu? Tabii ki umurunda değildi.
Zaten ölecekse, hayatta kalmak için Alter’in kurallarına uymanın ne faydası olacaktı? Biri kılıç ustalığıyla, diğeri rüzgâr büyüsüyle ikisini uzaklaştırdıktan sonra Raze heykelini çağıracak zamanı buldu. Heykel elindeyken Kara büyü kullandı ve onu yere bırakarak büyümeye başladı.
Aydınlık Fraksiyon savaşçılarından biri “Bu da ne, az önce bir heykel mi çağırdı?” dedi. Açıkça kafaları karışmıştı ve hareket ettiğini gördüklerinde daha da irkildiler.
İçlerinden birine doğru ilerledi ve bunu yaparken kılıcını yukarıdan savurdu. Dizleri neredeyse bükülen Aydınlık Fraksiyon savaşçısına isabet etti. Kılıcını geri çekerek tekrar harekete geçti ve ağır yumruğunu savaşçının kafasına indirerek onu yere düşürdü.
Bu dikkat dağınıklığı sonunda Raze’e Alçalan Adımlar’dan dördünü art arda kullanma şansı verdi ve üçüncü savaşçıya doğru gidip kılıcını savurdu. Qi birikiminin, Şeytan’ın kılıç darbesinin ve Raze’in rüzgâr büyüsünün ek gücüyle kılıcı kırmayı başardı ve onu tam göğsünden kesti.
“Düşündüğüm gibi, heykel inanılmaz derecede güçlü,” diye düşündü Raze ona bakarak. “Üzerinde beş müridin de kanı var. Ricktor üçüncü aşama bir savaşçıyken diğerleri ikinci aşamadaydı. Hepsi bir araya geldiğinde, bu heykel 4. veya 5. aşama bir Pagna savaşçısı olabilir ve tüm klanların tekniklerine sahip, bu da onu son derece çok yönlü yapıyor.”
Raze kendisiyle uğraşan iki kişiyi başarıyla alt ettikten sonra, iki orta aşama savaşçı arasındaki dövüşün sonunu yakalamayı başardı. Sadece bir bakışta, doğrudan olaya dahil olmasının kötü bir fikir olduğunu biliyordu ama yaralı iki Işık Fraksiyonu savaşçısına bakarken aklından bir şey geçti.
Daha da şaşırdığı şey ise ikisi arasındaki büyük farktı. Reno hiçbir şey yapamıyor gibi görünüyordu.
Reno geri çekildiğinde heykel onu yakalamıştı ve Raze’in müttefikinin yardımına ihtiyacı olduğu için ona bir hap atarak elinden geleni yaptı.
“DM… bunlar Alba’nın bulmaya çalıştığı Kara Büyücü hapları. Bu bana daha önce verdiğinden farklı görünüyor. Neden bu haplardan bu kadar çok var? Hiçbir şey mantıklı gelmiyor.”
Her şeye rağmen Reno hapı hemen o anda almaya karar verdi. Bunu yaparken, enerjisinde anında bir artış hissetti ve sadece bu değil, aynı zamanda içinde başka bir şey de değişiyordu. İlerledi, adımları, onunla ilgili her şey, eskisine kıyasla biraz daha hızlı hareket ediyordu.
Nabi kılıcını savurmak üzereyken Reno iki yumruğunu da açık bir avuç içinde öne doğru itti. Hap sayesinde Qi’sinin bir kısmı geri gelmişti ama tek etkisi bu değildi. Daha fazla Qi gerektiren tekniklerini eskisinden daha hızlı kullanabiliyordu.
Yan taraftan hızla zıplayan Reno bir yumruk attı ve Nabi’nin bunca zamandır yaptığı gibi kılıcıyla engellemek yerine kafasını yana doğru hareket ettirerek yumruktan kurtuldu.
‘Bir insan eskisine kıyasla nasıl bu kadar gelişebilir? Gücünü saklamıyordu, değil mi? Neler oluyor? diye düşündü Nabi.
Yine de yana kaymayı başardı ve kılıcını Reno’ya doğru savurdu. Qi’sini kılıç darbesinde toplayarak saldırıyı engelledi ve yana savruldu. Güçlü Qi yine de güçlü bir darbe indirerek kan öksürmesine neden oldu.
“O hap sayesinde Qi’mi ve tekniklerimi çok daha hızlı hareket ettirebiliyorum. Etkisi de düşündüğümden daha fazlaymış. Bu Kara Büyücü kişi inanılmaz ama yeterli olacağını sanmıyorum.”
Reno’nun toparlanmak için birkaç dakikaya ihtiyacı vardı çünkü Nabi’nin peşinden geldiğini görebiliyordu. Ama neyse ki, belirli bir kişi ya da şey yoluna çıktı, yumruklarıyla vurduğunda yıkıcı bir patlayıcı güç ortaya çıktı.
Nabi kılıcını ayın kavisi gibi yukarı doğru savurdu ve Qi’den bir duvar oluşturarak saldırıyı engelledi.
“Bir oyuncak bebek mi?” Nabi taş heykele bakarak garip bir şekilde düşündü.
Ancak, oyuncak bebek onu yenecek kadar güçlü olamazdı, bu yüzden tekrar saldırmaya hazırdı. Ta ki arkadan gelen güçlü bir kuvvet hissedilene kadar. Boynunun arkası karıncalanıyordu.
Döndüğünde, kendisine doğru gelen üç sıra darbenin yeri yırttığını gördü.
Nabi üçünü de savuşturmak için kılıcını salladı.
Bunu yaparken enerji havaya dağıldı ama kılıcı darbelerle çarpıştığında güçlü şok dalgaları birbiri ardına patladı. Saldırının geldiği yöne baktığında, bunun garip kukuletalı adamdan geldiğini görebildi.
Raze orada duruyordu ve hayalet kılıcını sırtından çekmişti. Hareketlerini kullandıktan sonra silah şimdi hafifçe kırmızı parlıyordu.
“Bu kılıç… içinde Şeytani Qi kullanıldığında gerçekten daha fazla güç çekiyor.”
Raze hayalet kılıçla birlikte bir Şeytani teknik kullanmaya çalıştığı anda, kılıcın garip bir güçle takviye edildiğini hissedebiliyordu. Kılıcın kendisi de hafifçe kırmızı renkte parlamaya başladı.
Ancak, saldırıya geçmesinin biraz zaman almasının nedeni, onlara savaşı kazanma şansı vermek için elinden gelen her şeyi yapmaya karar vermiş olmasıydı.
Raze’in yanında yerde, erik gibi tamamen kurumuş iki buruşuk beden vardı.
“Sakın söyleme, Aydınlık Fraksiyonu’ndan olanlar üzerinde çıkarma tekniğini mi kullandı?” Reno fark etti.
Raze’in yaptığı tam olarak buydu. Bu bir ölüm kalım meselesiydi ve Aydınlık Fraksiyonu üyelerinin onu öldürmeye çalıştıklarını kullandıkları saldırıların gücünden anlayabiliyordu. Bu yüzden bu durumda toplayabildiği kadar güç toplaması gerekiyordu.
Onların enerjisini çektikten sonra Qi’sinin yükseldiğini hissedebiliyordu. Işık Fraksiyonu savaşçılarından aldığı ekstra güç, yeni hayalet kılıç ve büyüsünü kullanarak Raze güç dolu büyük rüzgâr darbeleri üretebildi.
Reno, “Bu adamla kafam cidden tamamen karıştı,” diye düşündü. “Onun bir simyacı olduğunu sanıyordum ama simya hakkında hiçbir şey bilmiyor. Onun bir dövüş sanatçısı olduğunu sanıyordum ama o sadece 2. aşama bir Pagna savaşçısı olduğunu söylüyor.
“Peki nasıl oluyor da vücudundan Qi darbeleri gibi bir şey üretebiliyor? Gerçekten usta bir dövüş sanatçısı mı?”
Başka bir şey daha vardı. Aydınlık Fraksiyon üyeleri üzerinde çıkarma tekniğini kullanırken, sonunda geçtiklerinde, Raze belirli bir özellikte oldukça artış elde etmişti.
[Karanlık nitelik: 40 >>>> 50]
Rüzgâr büyüsü uzaktan saldırmak ve kılıcı keskinleştirmek için faydalı olsa da, en yıkıcı büyü türü ve Raze’in en güçlü olduğu büyü Kara büyü idi.
Kısa süre sonra hayalet kılıç değişmeye başladı, Kara büyü silahın dışını sararak ona hafif bir karanlık parıltı verdi.
“Ben… burada ölmeyeceğim.” dedi Raze.
Bu fırsatı değerlendiren Reno hızla tekrar sıçradı ve bu kez kapüşonlu figüre yaklaştı, yanındaki heykel de öyle.
“Bu adamın saldırıları güçlü değil ama onda bir şeyler var. diye düşündü Reno.
Yanından Raze’in hareket ettiğini ve hızla kırmızı bir hap fırlattığını görebiliyordu. Onu yakaladığında DM’nin işaretini tekrar görebildi ve bu sefer hemen içine aldı.
“Bu kadar hapla sanırım kim olduğunu anladım? Reno içten içe gülümsedi.
O anda Raze bir yeşil Qi hapı daha çıkardı ve Reno’nun şüphelerini doğrulayarak kendisi de tüketti.
“Sen osun! Sen Kara Büyücüsün!
Yorum