Kahrolası Ölü Çağıran Novel
Bölüm 97
(Çevirmen – Pr?ks)
(Düzeltici – Pr?ks)
Bölüm 97: Ilsung Loncası (2)
Ilsung Loncası'nın toplantı odasının içi.
Lonca Ustası Nam Cheolmin, lonca başkan yardımcıları ve kilit yöneticilerle birlikte tek bir yerde toplandı.
“Hayatımız tehlikedeyken bu yatırıma karşı çıkmalıyız! Konglomeralardan aldığımız destek zaten azalıyor ve bu durum daha da azalabilir.”
“Doğru. 60 trilyon fahiş bir değerleme.”
Başkanın aktif olarak yer alması nadir bir durumdu.
Doğal olarak ona karşı çıkmak göz korkutucuydu.
Ancak bu onların geçim kaynaklarının altüst olması anlamına geliyorsa, bu farklı bir hikayeydi.
Solucanlar bile üzerine basıldığında kıpırdanır.
Ve bunlar sıradan solucanlar değildi; Kore'de çok başarılı bir şekilde uyananlardı.
Şimdi, bir zamanlar bir holding olan Ilsung'la birlikte, görünüşte onların yerine başkalarını yetiştirmeye kararlı oldukları için, sağlam bir şekilde ayağa kalkmaya hazırdılar.
'Denemeye deger.'
Asılsız iddialarla karşı çıkmıyorlardı.
60 trilyon.
Ve bu sadece %20 sahiplik için.
Kabul ediyorum, Money Talks Guild iyi gidiyordu. Ancak bu değerleme açıkça çizgiyi aşıyordu.
A+ kapıdan geçmek bile böyle bir değerlemeyi gerektirmez.
A+ kapıları zor olsa bile S dereceli kapılarla karşılaştırıldığında hiçbir şeydi.
Ve sadece üç lonca üyesiyle.
Ancak değerlerinin küresel olarak 1,5. kademe loncaların değerlerine yakın olduğu tahmin ediliyordu.
(ÇN/N: Puanlı bu sıralamayı anlamıyorum!! Tf 1.5. kademe bir sıralama!! Eğer bir fikri olan varsa lütfen söylesin)
“Bu miktarı mutlaka azaltmamız gerekiyor.”
Bu gayet doğaldı.
60 trilyon Ilsung için bile önemli bir miktardı. Bir kerede bu kadar büyük bir meblağ harcamak kemeri başka yerde sıkar.
Ilsung Loncası için bu finansal soğuktan kaçış yoktu.
“5. sırada kalmış olsak bile...”
“Bizi bir kenara mı itmeye çalışıyorlar?”
Bunu düşündükçe daha da çileden çıkıyorlardı.
Sadece Ilsung'un insafına mı kalmışlardı?
HAYIR.
Ilsung cömertçe yatırım yapmıştı ve karşılığında lonca da kapıları temizleyerek çeşitli malzemeler, ekipmanlar ve mana taşları sağlamıştı.
Ilsung'un yatırımı büyük karlar getirmemiş olsa da en azından zarar etmemelerini sağladı.
Sadece boykot ilan etmek bile Ilsung'a büyük bir darbe vuracaktır.
Fabrikalar durma noktasına gelirdi. Elbette, bu kadar aşırı önlemleri düşünmemişlerdi.
Bu kadar yüksek maaşlar ödeyen bir loncayı başka nerede bulabilirlerdi?
Özellikle şimdi, sektörün 2.'si olan Dorim'in çöküşüyle birlikte.
Kore'de Ilsung kadar rahat bir lonca bulmak zordu.
Daha çok “Yaşayalım ve yaşatalım” gibiydi.
Belki de başkanın niyeti baştan beri buydu.
Zaten müzakereler genelde böyle yürümüyor muydu?
Çok şey isteyerek başlıyorsunuz.
O zaman yarıya indirseniz bile yine tatmin edici bir sonuç elde edersiniz.
Aynı şey 60 trilyonluk yatırım için de geçerli.
Başlangıçta yalnızca 30 trilyonluk yatırım yapmayı planlamışlardı, ancak ilk önce 60 trilyonluk bir yatırım yapılması çağrısında bulunmak muhtemeldi. Elbette 30 trilyon yine de önemli bir meblağdı...
“Ama bu kaçınılmaz.”
“Yine de güçlü bir loncayız.”
“Çok fazla zorlarsak, bağlantımız kesilebilir.”
Eve ekmek getiren biri olmak onları yenilmez yapmıyordu.
Çok fazla övünürlerse istenmeyen ilgiyi çekebileceklerini biliyorlardı. Tamamen imkansız değildi ama henüz o seviyede değillerdi.
Yani, buna açıkça karşı çıkmak yerine, yatırımı yarıya indirmeyi planladılar. Bu şekilde, her iki taraf için de kazan-kazan durumu olacaktı.
“Ama bununla nasıl başa çıkacağız? Açıkçası ilk 5 trilyonluk yatırımdan bu yana tedirgindik, şimdi de yatırımlar artarak devam ediyor. Çok fazla riske girmiyor muyuz?”
Uyanan bir bireyin endişesinin uyanmasıyla lonca üyelerinin yüzleri sertleşti.
Herkes, başkanın Para Konuşanlar Derneği'nden yana tavır takındığını açıkça görebiliyordu.
“Eh, bütün yatırımlara rağmen yıllardır 5. sırada takılıp kaldık, dolayısıyla başkanın onları kayırması anlaşılabilir bir durum.”
“O zaman bizim de bir şeyler göstermemiz gerekiyor...”
Söylemesi yapmaktan kolay.
Sıralamalarını iyileştirmek mi?
Eğer bu kadar basit olsaydı şimdiye kadar ilk sırada yer alırlardı.
Sıralamalarını yükseltmek zorsa, o zaman kapı baskınlarında bir şeyler göstermeleri gerekiyordu.
Şu ana kadar baskın yaptıkları kapılar A seviyeli kapılardan düşük seviyeli S seviyeli kapılara kadar değişiyordu.
“Orta düzey bir S-seviye kapısına meydan okumalı mıyız?”
S-rütbeli kapılar arasında bile, iç puanlara dayalı ayrımlar vardı. Onları aşmak kolay bir iş değildi.
Başarı elbette değerli olacaktır.
Seviyeler, deneyim, öğeler ve daha fazlası.
Çok şey kazanabilirlerdi ama sorun hayatlarını riske atmaktı.
“Şimdilik bunu daha sonra konuşalım.”
“Kabul.”
İşte tam o sırada oldu.
Lonca Ustası Nam Cheolmin'in telefonunda bir numara parladı.
Hemen çağrıya cevap verdi.
“Evet Başkan. Ne? Lonca savaşı mı? Para Konuşur Loncası'yla mı?”
“…?”
Lonca üyelerinin fark edip etmediği...
Nam Cheolmin aramaya devam etti.
“İlk takımımızla Money Talks Guild ile karşı karşıyayız, ikinci takımımızla bile değil mi? Ha... Peki bunu medyaya açıklamayı mı düşünüyorsunuz?”
Nam Cheolmin inanmaz bir şekilde kıkırdadı.
Daha sonra gülümseyerek alıcıya konuştu.
“Evet, anlaşıldı. Bizim de kendi planlarımız var. Yakında planlayıp size geri döneceğiz. Evet, elbette. Kendimize güveniyoruz.”
Kendinden emin bir şekilde konuşan Nam Cheolmin cesurca haykırdı.”
Ya kaybedersek? Şey… Başkan, biz Ilsung Loncasıyız. S-Seviye kapılarını temizleyen Ilsung Loncası! Bunun gerçekleşmesi pek mümkün değil, ancak gerçekleşirse...”
Nam Cheolmin gözlerinde bir parıltıyla şunları söyledi.
“Bundan sonra tüm yatırımlara tamamen katılacağız. Evet, elbette, eğer bu noktaya gelirse yenilgiyi zarifçe kabul edeceğiz. Sonrasında herhangi bir şikayet olmayacak. Evet, anlaşıldı.”
Nam Cheolmin görüşmeyi sonlandırdı ve lonca üyelerine baktı.
“Yakında bir lonca savaşı yapacağız. Biz ve Money Talks Loncası.”
“Ha. Bu gerçekten mi?”
“Acaba deli mi bunlar? Sadece üç kişi!”
Yöneticiler şaşkına dönmüştü.
İlk ekip 30 kişiden oluşuyordu.
Üstelik parti kompozisyonu da oldukça dengeliydi.
Tankerler, satıcılar, şifacılar.
Ve bol miktarda tampon.
Seviyeleri de yüksekti.
Öte yandan Money Talks Guild'in üyeleri ne olacak?
Kim Minwoo ve Park Siwoo henüz üç aydan kısa bir süre önce uyanmış yeni gelenlerdi.
(Çevirmen – Pr?ks)
(Düzeltici – Pr?ks)
Dikkat çeken tek uyanmış üye Adalet Kılıcı'ydı. Ama o bile tek başına tüm loncayla baş edemezdi.
Mesleğini değiştirip okçu olsa bile aynı şey olurdu.
“Heh, görünüşe göre A+ seviye kapısını temizlemeye çalışıyorlar.”
“Öyle görünüyor. Bu yapabilecekleri en iddialı hamle.”
Onları hafife almıyorlardı.
Money Talks Guild'in potansiyelini kabul ettiler.
Ama sanki çok aceleye getirilmiş gibiydi.
Bir yıl sonra olsaydı, bunu ciddiye alırlardı.
“Ama şimdi işler farklı.”
Kendileri itici değillerdi.
A+ dereceli bir kapıyı temizleyip Cho Pilwook'u yenmek mi?
Bu, A takımla avlanmakla kıyaslanamazdı.
“Hemen planlayalım.”
“Ne kadar erken o kadar iyi.”
“Uzun zamandır medyanın ilgisini çekmiyorduk.”
Kaçınılmaz bir kavga.
Ve bu çok fazla ses getirecek, öyleyse neden bunu medyanın teşhiri yoluyla değerlerini artırmak için kullanmayasınız?
Yüzleri heyecanla aydınlandı.
Sonra Nam Cheolmin lonca üyelerine ciddi bir ifadeyle baktı.
“Yine de, gardımızı düşürmemeliyiz. Başkanın kişiliğini biliyorum. Sadece en büyük oğul olduğu için onlarca trilyon yatırım yapacak biri değil. Daha fazlası olmalı.”
“Evet. Biz de elimizden geleni yapacağız.”
Ilsung Loncası üyeleri ciddiyetle yanıt verdi.
Ellerinden geleni yapacakları anlaşıldı. Burada kaybetmeyi göze alamazlardı.
Planlama kısa sürede yapıldı.
* * *
Park Siwoo, Seo Yerim.
Ve hatta Kim Minwoo.
Bütün lonca üyeleri bir yerde toplanmıştı.
“Hadi, bu konuda hepimiz aynı noktada buluşalım.”
Lonca savaşının yakında gerçekleşmesi planlanıyordu.
Ayrıca Süper Çaylak Seçme Savaşı için de rezervasyon yapıldı.
En azından bir kere koordineli çalışmak gerekiyordu.
“Selam, Whitey!”
―Coo.
Whitey, Seo Yerim'in kollarına uçtu. Kuşu tutarken yavaşça başını okşadı.
“Uzun zaman sonra bile hala çok tatlısın.”
―Ku Ku.
Kuşu kucaklayan Yerim'e bakarak sordu.
“Lonca savaşına gerçekten katılacak mıyız?”
“Ilsung Loncası reddetmezse, bu gerçekleşecek.”
Ancak reddetmeleri için hiçbir neden yoktu.
Kazanacaklarına inanıyorlardı.
Daha sonra telefon gelen Kim Minwoo gülümsedi.
“Kabul ettiler. İki gün içinde Sangam Uyanış Arenasında yapılacak.”
“Vay be Hyung. Bu gerçekten büyük bir arena değil mi?”
“Öyle. Genellikle ulusal etkinlikler için kullanılan bir yer.”
Lonca savaşı gibi bir etkinlik için oldukça güzel bir yer olmasına rağmen, mekanı güvence altına almak çok zor değildi. Para her şeyi çözebilirdi.
“Üç yayın istasyonu tarafından yayınlanacak. Utançtan kaçınmak için iyi koordine olmamız gerekecek, değil mi?”
İkisi de başını salladı.
Lonca savaşına sadece üç kişinin katılması konusunda tam olarak bir baskı olmamasına rağmen, onlar da kaybedeceklerini düşünmüyorlardı.
Hala nispeten deneyimsiz olan Park Siwoo için de durum aynıydı.
Kendinden emin görünen Siwoo'ya sordu.
“Seviyen ne, Siwoo?”
“149.”
“Sen hala yeni başlayan birisin.”
“…Ya sen, Hyung?”
“Ben mi? 220.”
“...220 mi?!”
Park Siwoo'nun gözleri büyüdü.
Kim Minwoo'nun hızlı bir şekilde seviye atladığını biliyordu ama…
'Bu nasıl bir hız?'
Tembellik etmemişti. Zamanı olduğunda kapılardan girer ve hatta Kutsal Kılıç'ı bile kullanırdı, ancak önemli bir seviye farkı vardı.
'Bu mantıklı mı?'
Normalde seviye atladıkça seviye atlama hızı yavaşlardı, değil mi?
Sağduyunun paramparça olduğunu hissetti. Kim Minwoo'ya şaşkınlıkla bakarken konuştu.
“Düello yapmanın pek bir anlamı yok gibi görünüyor. Bir kapıyı ele alalım. A dereceli.”
Kapılar genellikle dikkat çekme kaygısı olmadan koordineli bir şekilde hareket edilebilecek en iyi yerlerdir.
Herhangi bir özel incelemeye gerek kalmadan gerçek savaşta koordinasyonu özgürce uygulayabilirsiniz.
S sınıfı bir kapıyla başlamanın biraz zor olabileceği için A sınıfı bir kapıyla ısınmaya karar verdiler.
Seo Yerim bu söz üzerine başını salladı.
“A rütbesi mi? Ama lonca savaşı iki gün sonra.”
“O zamana kadar bunu temizleyebiliriz. Dar bir haritaya geçmeyi düşünüyorum. Peki ya burası? Paju'daki Dev Zindanı.”
Zorluk seviyesi A sınıfı kapılar arasında en yükseklerden biriydi.
Canavarlar tam anlamıyla devlerdi, insansıydılar ama daha büyük yapılıydılar.
Dahası, çeşitli meslek dağılımlarına sahip donanıma ve oluşumlara sahiptiler.
Her grup dev rahipler, büyücüler, savaşçılar, okçular, şövalyeler vb.'den oluşuyordu ve mesleklerin dengeli bir karışımını oluşturuyordu.
Bunlarla baş etmek elbette zor olacaktır.
Çok yönlü bir kompozisyona sahip olmak, sahip olmamaktan çok daha güçlüdür.
Başka bir deyişle,
“Loncaya benzer.”
Ayrıca çok yönlü bir kompozisyona sahipler.
Aradaki fark, onların büyük boyutlu insanlardan oluşan bir lonca olmalarıdır. Çetelerin ne kadar zor olsa da avantajları da vardı.
Harita oldukça basitti.
Düz bir çizgide her şeyi kırıp geçmeniz, boss'u yenmeniz ve temizlemeniz yeterli.
Bu, daha önce Osiris'in Mezarı'nın temizlenmesine benziyordu.
“Siwoo orada 151. seviyeye ulaşacak.”
Süper Çaylak Seçim Turnuvası'nın giriş seviyesi 151'di.
İşte bu şekilde hak kazanıyorlar.
“Abi, sadece gidiyor muyuz?”
“Plan bu.”
Kılık değiştirmeler falan.
Artık bunların pek bir önemi yoktu.
Yalnız gitmiyorlardı ve orayı temizleyen sadece üçü değildi.
Ve bu da olağanüstü Uyanmış Seo Yerim'le birlikte.
Böylece arkadaşlarıyla birlikte Paju'daki Devlerin Zindanı'na vardılar.
“Para Konuşur Loncası mı?!”
“Burayı temizlemek için mi buradalar?”
“Sadece üçü mü? Harika!”
Yakındaki askerlerin ve uyanmış kişilerin bakışları toplanmaya başladı.
Daha fazla geciktirselerdi, yayın kuruluşları da aynı şekilde gelirdi.
“İşte lonca kimliğimiz.”
“Para Konuşmaları Loncası'nın üç üyesini de onayladık. Girebilirsin.”
(Üçlü, 'Devler Diyarı' adlı A sınıfı kapıya adım atmışlardır.)
Üçü bu şekilde kapıya adım attılar.
(Çevirmen – Pr?ks)
(Düzeltici – Pr?ks)
Yorum