İnsanlığın En Büyük Meka Savaşçı Sistemi Novel Oku
“Her şey yolunda, Komutan. Günün dersine hazırlar.” Doktor diğerlerinin de faydalanması için yüksek sesle söyledi.
“Teşekkürler, Doktor. Onlar için büyük bir gün planladım ve bugünkü dersi çok seveceklerinden eminim.”
Doktor, işlerini bitirince onları ofisinden çıkardı ve kolunda uzun bir kesikle gelen yaralı askerle ilgilenmelerini söyledi.
“Hasarlı boruları açmaya çalışırken anahtar kırıldı. Doktor beni kısa sürede düzeltecek.” Büyük adam endişeli görünen küçük kızlara gülümseyerek bilgi verdi.
Max, düşüncelerinden, olay sırasında tamir ettiği Mecha'dan düştüğünü söylemeyi unuttuğunu anladı; muhtemelen, yönetmeliklerin gerektirdiği gibi düşme önleyici bir emniyet kemeri veya yer çekimi cihazı takmadığını gizlemek için.
Sonuçta Komutan'ın karşısındaydı ve hakkında tutanak tutulması durumunda, yerde ve havadaki arasındaki farkı anlayana kadar bir ay boyunca tuvaletleri fırçalamak zorunda kalabilirdi.
Max bu seferlik görmezden gelmeye karar verdi. Tamir bölmesi baş teknisyeni sorunu kendi başına halledecekti, bu yüzden Max ikizleri sadece sınıf arkadaşlarıyla buluşmak üzere gemi yolculuğu bölgesine götürdü.
Innu ailesi, her ikisi de beş yaşın altında olduğu anlaşılan iki kız çocuğunu Su Parkı'na getirmiş ve derse hazırlık amacıyla masanın üzerine dört adet kulaklık koymuştu.
“Umarım aldırmazsınız. Hologramlardaki bilgileri otomatik öğrenme cihazına önceden koyma özgürlüğünü aldık.” Innu kızlarının babası, kızlar arkadaşlarını selamlamak için acele ederken Max'e haber verdi.
“Önce kontrol etmeliyim. İnsanlar henüz ittifak üyesi olmadıkları için, türün bilinen yeteneklerinin ötesinde hiçbir şey öğretmemiz gerekmiyor, buna erişimimiz olsa bile.” Max içini çekti.
“Sadece kulaklığı birkaç saniyeliğine takın. İlk ders, yaşlarına uygun bir giriş niteliğindedir. Teknolojiyle içgüdüsel olarak iletişim kurabiliriz, ancak gördüğümüz şeyi kavrama bilgisine sahip olmadan, herhangi bir şeyin nasıl çalıştığını anlamak sadece bir tahmin oyunudur.
Bir kerede çok fazla şey onları bunaltabilirdi, ancak burada o kadar çok yeni şey var ki tatildeyken onlara önceden bir dizi şey öğretmeye başladık. Şimdiye kadar bu her gün sabah dersleri anlamına geliyordu.” Innu adamı açıkladı.
“Eğer sizin için sorun olmazsa, eminim kızlar birlikte öğrenmeyi çok isterler. Terminus'ta çok sayıda farklı tür var ama henüz çok az çocuk var ve Bayan Molly dışında düzgün eğitimli öğretmen yok.” diye açıkladı Max.
“Bence bu harika bir fikir olurdu. Birlikte çalışacaklarını öğrendiklerinden beri bugün bir kez bile şikayet etmediler.” İnnu'nun annesi, kızların bugünün dersinin ne içerebileceğini tahmin etmeye başladıkları yeri işaret ederek kabul etti.
Max öğrenme cihazını yüzüne tuttu ve sisteminden gelen tahmini süre bildirimi otuz saniye iken (Hepsini Öğren) seçeneğini seçti.
Aldığı şey hologramlar hakkında bir girişten çok daha fazlasıydı. Cihaz ona bir dakika boyunca elektronik mühendisliği alanında tam bir üniversite düzeyinde eğitim verdi ve ardından Sanal Gerçeklik Teknisyeni Eğitimi'nin birinci dersinin tamamlandığını mutlu bir şekilde duyurdu.
“Çocukların bugün bunların hepsini öğrenmesini mi planlıyordun?” diye sordu Max, süreç bittiğinde.
“Aman Tanrım, hayır. Sadece ilk ders. Bu kadar bilgiyi özümsemeleri yaklaşık bir saat sürüyor ve sonra dersine başlayabilirsin.” Baba açıkladı.
İlk ders, otuz saniyede geçtiği elli dersten sadece biriydi. Zaman farkının sistemden ve onun işlevlerinden kaynaklandığına karar verdi Max, çünkü Innu kesinlikle aptal değildi.
“Yanınızda daha fazla ders var mı? Bilginin hepsi gayet kabul edilebilir görünüyor, ancak ben kişisel olarak oldukça odaklanmış bir eğitim aldım, çünkü kariyer yolum bir savaşçı olarak doğduğumdan beri belirlenmişti.” Max sessizce sordu.
“Paylaşmak bizi mutlu eder. İndirdiğimiz ders programları sadece o seviyededir, tüm Innu'ların öğrenmesi gereken temel okul dersleridir, ancak bunları cihazdan özümseyebileceğinizi düşünüyorsanız, size memnuniyetle bir tane ödünç veririz.”
“Teşekkür ederim, minnettarım.”
Sonra Max, muhtemelen bu cihazın ne kadar harika olduğunu bilen birine yöneldi.
(Nico, İnnu öğrenme cihazlarını biliyor muydun?)
(Muhteşem, değil mi? Ama aşırıya kaçmayın, yoksa çok kötü baş ağrıları çekersiniz. Acemileri eğitmek için kullandığımız birkaç tane var.)
(ve bunu neden belirtmeyi unuttunuz?)
(Sen medyumsun. Zaten bildiğini varsaymıştım.) Max, onun zihinsel iletişimindeki kayıtsız omuz silkme hareketini duyabiliyordu.
(Anlıyorum. Bunu daha sonra tartışacağız.)
Diğerlerinin cihazla ne yaptıklarını öğrenmesi gerekiyordu, ama askerlere tam bir eğitim verebilecekken, ilkokul terkleriyle dolu bir gemiye sahip olmanın gerçekten bir anlamı yoktu.
“Tamam, hanımlar. Bir an oturun ve cihazdan ilk dersi özümseyin. Bunu yaptıktan sonra, eğlenceli şeylere başlayacağız.” Max dört kıza talimat verdi.
Fark neredeyse kesinlikle sistemden kaynaklanıyordu. Kız kardeşleri bunu aktif hale getirmek için çok gençti ve İnnu kızları gibi, elli dersin ilkini özümsemeleri yaklaşık bir saat sürdü.
Hepsi seanstan sonra bunalmış ve kafası karışmış görünüyorlardı. İnnu kızlarından biri de gelen baş ağrısını savuşturmak için şakaklarını ovuyordu.
“Dersin iyi olduğunu umuyorum çünkü bu öğrenme yöntemi hiç eğlenceli değil. Aylardır bir sınıfta sıkışıp kalmışım gibi hissediyorum ama hareket etmediğimizi söyleyebilirim.” Sasha yüzünü buruşturarak ona bilgi verdi.
“Ah, buna değer. Beni daldırma süitine kadar takip edin ve katmanlama yöntemini kullanarak gerçekçi simülasyonlar oluşturma üzerine bugünkü derse başlayacağım.”
Ebeveynler bile buna heyecanla baktılar. Gerekli tüm bilgilere sahiptiler, ancak ailelerinin operasyonlarının ticari tarafına girmişlerdi, bu yüzden okulda yıllar önce öğrendikleri becerilerin pratik tarafıyla ilgili kişisel olarak pek fazla deneyimleri olmamıştı.
Ek bir fayda olarak, insan teknolojisi meraklı İnnuları caydırmak için gereksiz yere karmaşık, şifreli veya belirsiz bir şekilde programlanmış değildi. Türlerinin yetişkinleri için halka açık bir oyun alanı gibiydi.
Yorum