İlahi Şeytan Normal Bir Hayat Yaşayamaz Novel
Cennetsel İblis Normal Bir Hayat Yaşayamaz Bölüm 592
592.Bölüm 49 Gün (5)
Çin ejderhası.
o nasıldı
Kim Pan-seok'a karşı maçı kaybettikten sonra, devlet işleri için gerekli olan süre dışında kendisini antrenmana adadı.
Kendime kızgındım.
Cennetin iradesini kabul edip yeni bir Cennet Kilisesi yaratacağına söz verdi, ancak Baek Joong-hyuk ortaya çıktığında Lee In-ja'nın yerini Kim Pan-seok'a bıraktı.
Tabii sonuç galip geldi.
Kim Pan-seok'a Lee In-ja olarak hizmet etti ve Lee In-ja'nın yerini tekrar almak için kılıcını arkadan deli bir adam gibi salladı.
kanca!
kanca! kanca!
günde binlerce kez.
Kılıcını her salladığında Wang Wei-ryong'un bilinci büyük bir belaya giriyordu.
Roman Dmitry sayesinde duvar resimlerindeki kılıç izlerinin gerçek göksel kılıç ustalığından farklı olduğu ortaya çıktı.
O zaman, duvar resmindeki kılıç işaretlerine ne kadar çalışırsanız çalışın, ezici büyü saçan Kim Pan-seok'u yenmenin hiçbir yolu yoktu.
Sadece bu değil. Roman Dmitry'nin 'Marron Dmitry' olduğu şok edici gerçeği ortaya çıktığında, üçüncü kişinin konumunun istikrarsız olduğunu, ikinci kişinin konumunu yeniden kazanmaktan çok uzak olduğunu keşfetti.
Chris, Kevin, Felix, Edwin Hector, vb.
Sebastian'dan ne kadar güçlü olduklarını duydum.
Roman Dmitry gibi Şeytan Ülkesini fethedenler bunu asla hafife alamayacaklar. Her gün kaygılı hissediyordum.
Cheonma Baek Jung-hyeok, Cheonma Protestanlığının tamamıdır ve onun varlığının başka insanlar tarafından elinden alınabileceği düşüncesi Wang Wei-ryong'a acı verir.
Bu yüzden antrenmanı bırakamadım. Günün başından sonuna kadar kendisini eğitime adadı ve bir noktada yeni bir yön düşündü.
'Duvar resimlerindeki kılıç izleri gerçek olmasa da atalarım duvar resimlerine bakarak yeni bir kılıç ustalığı yöntemi icat ettiler. o zaman... ... Chunma'nın gösterdiği kılıç ustalığı, duvar resmindeki kılıç işaretlerine uygulanırsa, gerçeğini tam olarak yansıtamasa da, yeni bir dünyaya geçebiliriz.'
kesindi
Roma Dmitry.
Kılıç tekniğini hatırlatan Wang Wei-ryong, duvar resmindeki kılıç izlerini o günün anısına göre hafifçe düzeltti.
Binlerce, on binlerce, yüz binlerce kez.
Kılıcın vuruş sayısı arttıkça duvar resminin sihirli kılıç tekniği giderek yıkıcı bir görüntüye dönüştü.
Kardeşin olmadığı bir kılıç ustalığı. İç havanın çalışmasını serbest ve yıkıcı bir şekilde maksimuma çıkararak en etkili saldırı şeklini gösteren bir kılıç tekniğidir. terden sırılsıklam.
Bir gün aldığım kötü sonuçtan hayal kırıklığına uğradım, bir gün sonuçtan memnun oldum, bir gün de hiçbir şey elde edemediğim için boş boş gökyüzüne baktım.
Fakat.
vazgeçmedim.
Yavaş yavaş ilerlemiyor mu?
Özlemini duyduğu Cennetsel İblis'i kutsal bir yerde barındırıyor olması bile onun çökmesini engellemek için yeterliydi.
ve şimdi.
Wang Weilong sonucu aldı.
Kim Pan-seok'la karşılaştığım andan tamamen farklı bir sonuç.
Daha sonra Xiao Long ona Amerika Birleşik Devletleri'ndeki durumu anlattı.
“Amerika korkunç bir yenilgiye uğradı. İlk önce Çin güçlerini topladık ama ABD'nin sonuçları takip edilirse bizim de belli bir zihniyete sahip olmamız gerekiyor. Majesteleri İmparator'a karşı geri adım atmama kararlılığı.”
“Haklısın. Ama ondan önce söylemem gereken bir şey var.”
Wang Wei-ryong'un gözleri değişti.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki durumu dinleyen Wang Weilong, bir gerçeğe odaklandı.
“Majesteleri İmparatorla yüzleşmeden önce beyazlar içinde bir büyücü çıktı. Amerika Birleşik Devletleri'nin aksine, beyaz önlüklü büyücüyü mutlaka yeneceğiz. Çin karşısında asla istediği sonuçları alamayacak.”
Kim Pan-seok'la bir söz.
Bir yıllık süre bitti.
Kendime inandım.
İleriye doğru bir adım attı ve şimdi Kim Pan-seok'u Lee In-ja'nın konumundan çıkarmak için mükemmel bir fırsattı.
* * *
bir adam var
Dağınık saçlarından kan damlayan adam kılıcını tutarken boş boş önündeki manzaraya baktı.
“Saldırı!”
“Asla pes Etme!”
koreanmtl.online'da okuyun
Milyonlarca Çinli asker.
Deli gibi koştular.
Meslektaşlarının çoğu zaten acı çekmiş olsa da sayılarının çokluğuyla övünüyorlar ve insanlı deniz savaşı taktiklerini zorlayarak rakiplerini yenmeye çalışıyorlardı.
Ama gözlerimin önündeki sonuçlar felaketti. Ne kadar asker akın ederse etsin, Çinliler ne kadar güçlü olursa olsun tek bir varoluşu hedefliyorlar.
Hedefledikleri varlıklar büyülü güçler ürettiler ve bunları gelişigüzel aldılar.
“Yıldırım Bıçağı.”
düşme
Her iki elde de elektrik üretildi.
Bir kılıç şeklindeydi ve gelen tüm saldırılara göğüs geriyordu ve aynı zamanda güçlü bir büyü ifade ediyordu.
“Ateş Yağmuru.”
Hwareuk.
guruldayarak guruldayarak.
Yangın bitmişti.
Adamlar ve Kim Pan-seok'la ilgilenenler elektrikli bıçak karşısında titrediler ve kalabalık kafalar yukarıdan düşen alevler tarafından çaresizce dövüldü.
Ortak akıl çöktü. Amerika Birleşik Devletleri'nin aksine Çin, Kim Pan-seok'a karşı sonuç almaya çalıştı, ancak tam tersine, ezici sonuç, bağlılık kaybı hissetti.
çaresizlik.
aynı trene bindi.
Tıpkı ABD'nin çaresizlik içinde olduğu ve hiçbir şey yapmadığı gibi, Çin askerleri de gerçekliğin acımasızlığını giderek daha fazla fark etmeye başladı.
Dragon King'de de durum aynıydı.
Başından beri Kim Pan-seok'a koşmuştu ama bugün olduğu gibi zorba oldu ve Kim Pan-seok sanki 'kendisi' hiçbir şeymiş gibi geçip gitti.
Hayatın boşuna olduğu bir an oldu.
Bu arada bir sonraki aşamaya geçmek için durmaksızın çalıştı ama Kim Pan-seok, aşamaların sınıflandırılmasının kendi standartlarında anlamsız olduğu ölçüde bir canavardı.
vazgeçemedim.
Cheonma Şintoizminin soyundan.
Uzun zamandır özlemini duyduğu meleğin yanındaki koltuktan çaresizce vazgeçemezdi çünkü kaybetmesi bekleniyordu.
ileri yürüdü
Yavaş yürüyen Wang Wei-ryong aniden patladı ve yeni bir duvar resminin kılıcını serbest bıraktı.
'Bu darbenin kazananını göreceğiz.'
Kwareung.
Sessiz gürleme gürlemesi.
sessiz ol.
koreanmtl.online'da okuyun
Kılıçtan deli gibi büyülü enerji fışkırdı.
Rakip ölebilirdi ama o bu tür hesaplamaları göz ardı ederek taşan büyüsünü önündeki rakibe yoğunlaştırdı.
O an.
vay, vay, vay, vay, vay!
Wang Weilong bunu gördü.
Cennetsel sihirli kılıç yöntemi, Kim Pan-seok'un büyüsü tarafından yutuldu.
aklımı kaybettim
Taşan büyüyü kıran Kim Pan-seok, yüzünü yüzüne doğru uzattı ve avucunu Wang Wei-ryong'un yüzünün önüne uzattı.
“Sana söyledim. bana hayır diyorsun Patlama.
Pugh-!
gürleyen gürleyen gürleyen.
Yoğun yanan alevler.
Wang Wei-ryong'un hatırladığı son an buydu.
* * *
ABD'den sonra Çin.
Ne zaman dünya güçleri birbiri ardına ezilse, her ülkenin toplumları bunu konuşuyordu.
(...) ... Bu gerçektir.)
(Amerika Birleşik Devletleri ve Çin hala dünya güçleri, ancak ne Majesteleri Roman Dmitry'nin ne de beyaz önlüklü tek bir büyücünün bile bunu kaldıramayacağı mantıklı mı? Dürüst olmak gerekirse, şu anda neler olup bittiğini bilmiyorum. Eğer bu doğruysa, insanlık gerçekten saçma bir savaşa hazırlanıyor demektir.)
(Sanırım. Mutlak, yüce hükümdarın yanında bir varlıktır. Tıpkı Majesteleri Roman Dmitry'nin, Şeytan Ülkesinin Şeytan Kralı'nı kesmesi gibi, Mutlak'a karşı kazanacağıma inanıyorum, ancak bu, Kim Pan'ın bile… Bu arada Mutlakların yalnız olmadığı gerçeği seçilmişler tarafından ortaya çıkarılmıştır ve onlara karşı yapılan savaşta İmparator Roman Dmitry, Mutlaklar bir araya gelmediği sürece fiziksel sınırlamalarla tüm sorunları çözemeyecektir. Dolayısıyla bu eğitim bizim geleceğimizdir.)
Umutsuz bir durumdu.
Büyük güçlerin 'Kim Pan-seok'u bile baş edememesi, 49 gün süren felaket yaşandığında Roman Dmitry dışında hiçbir şeyin yapılamayacağı anlamına geliyordu.
Bu arada, belirleyici savaş anı basitçe kabul edildi. İnsanlığın kaderi tehlikedeydi ve insanlar ellerinden gelenin en iyisini yapmak istiyordu.
Ama gerçeği görün.
İnsanlar hayatlarını ne kadar riske atarsa atsın, fedakarlıklarının sonuca hiçbir etkisi olmadı.
Bu köpek ölümüydü.
Tıpkı Kim Pan-seok tarafından tek taraflı olarak ortadan kaldırıldığı gibi Mutlak da, sanki parmaklarıyla bir karıncayı sıkıyormuşçasına pervasızca acele eden insanlarla uğraşacak.
Bana büyük bir korku verdi. Kendi geleceğini seçememek, özgür iradeyle yaşayan insan için dayanılmaz bir korkuydu.
yani sırayla.
Diğer ülkeler de çöktü.
ABD ve Çin emsalleri gibi, bazı insanlar çökmenin çok doğal olduğu bir duruma ağızlarını açtılar.
(Eğer gerçekten hayatta kalmak istiyorsak, Majesteleri Roman Dmitry'nin niyetlerini kabul etmemiz gerekir. Mutlak'ın bu kadar ezici olduğu gerçeğini deneyimlememiş olsaydık, felaket vurduğunda insanlık büyük bir kaosa düşerdi. Bu yüzden şunu hatırlamalıyız: hiçbir şey yapamayacağımızı bilmemize rağmen anlamsızca ölmek zorunda olduğumuz şu anki gerçeklik.)
(Birçok insan ölecek. Birçok insan ailesini kaybedecek. Ancak on felaketin tamamı önlendikten sonra bile istikrarsız bir gelecek bizi bekliyorsa, Majesteleri Roman Dmitry'ye güvenmek istiyorum.)
çok az.
İnsanlar gerçeği kabullendi.
İnsanlığın güçsüzlüğü ve kasvetli gelecek.
Roman Dmitry'nin alışılmadık eylemleri nedeniyle, insanların yavaş yavaş umutsuzluğa alışma zamanları oldu.
* * *
49 gün içinde.
koreanmtl.online'da okuyun
Üzerinden iki haftadan fazla süre geçti.
İnsanlığın uzun tarihinde bir ya da iki yıl çok kısa bir an ama bu kısa sürede insanlık büyük bir felaketle karşılaştı.
Uyandı.
Geçmişten farklıydılar.
Geçmişte, uyanmamış sıradan insanlar, sistem aracılığıyla uyandırılsa ve insanoğlunun sınırlarını aşsa, Roman Dmitry'nin ortaya koyduğu teknikler sayesinde daha güçlü hale gelebiliyordu.
Kore İmparatorluğu Avcı Akademisi'ni kurdu ve daha güçlü olmak isteyenleri kabul etti ve bu herkes için geçerli olan küresel bir olguydu.
F sınıfı avcı.
Jo Dong-seop için de aynısı geçerliydi.
Daha bir ay önce bile sıradan bir insan olan o, Kore İmparatorluğu'nun eğitim sistemi sayesinde F notu almıştı.
“Ne zaman A olacağım? Ama felaket gelmeden önce biraz daha güçlenmek istiyorum.”
“Bunun mümkün olabileceğini düşünüyor musun? 'Sıradan bir insan' olarak felaketle karşılaşmadığım için minnettarım. Eğer Majesteleri Roman Dmitry, Avcı Akademisini kurmamış olsaydı, bizim gibi sıradan insanlar sistemin yardımı olmadan hiçbir şey yapamazlardı. ve sistem Mutlak'tan geldiği için neredeyse anlamsızdır.”
“Biliyorum ama sadece bunu söylüyorum.”
Akademi meslektaşı.
Cho Dong-seop için de aynı durum geçerliydi.
Kendisiyle anlamsız sesler çıkaran Cho Dong-seop, yarınki antrenman için söz vererek 20.000 adım öne çıktı.
O an.
“Sanki bir şeye tutunmaya çalışıyorsun. Sanki.”
ifade değişti.
İnsanların hatırladığı kişi Cho Dong-seop değildi.
Mutlak felaketi 49 gün sonra önceden bildirdi, ancak tüm bunların olduğunu düşünmek gerçekten kolay bir karardı.
Mutlaklar.
Gelişleri sınırlıydı.
Ancak bu 49 gün beklememiz gerektiği anlamına gelmiyordu.
'Roma Dimitri. Adamınız bizzat inmediği sürece onunla başa çıkmanın hiçbir yolu yok. Peki ya sana güvenen zayıf insanlar? Sizi takip eden birkaç kişi, kaldıramayacakları bir felaketle karşı karşıya kalırsa, o güvensizlik tüm insanlığa güvensizliğe neden olur. Çünkü bu zayıf bir insanın doğasıdır.'
bir kahkahayı yuttum
Tam zamanında başka bir meslektaşının geçtiğini gören Dong-seop Cho, nazik bir yüzle selamladı.
“harika iş.”
“Ah, dikkatlice içeri gir.”
geçen insanlar
Normal bir şekilde kalabalığın arasına karışarak tek bir hedefe doğru yöneldi.
'Min Ho Kang. Roman Dmitry ile ilk kez tanışan modern bir insan. Bu çok iyi bir örnek olur.'
* * *
dik dur.
yürümeyi bıraktı.
Dong-seop Jo kapıyı dikkatlice çaldı.
akıllı.
“Affedersin.”
kapının ötesinde.
Hiçbir ses duyulmadı.
Ancak Jo Dong-seop'un hassas anlayışı, onun ötesinde narin ve küçük bir yaratığın olduğunu biliyordu.
akıllı.
“Bu Mina'ydı. Ben Cho Dong-seop ve babanın öğrencisiyim. Peki bir saniyeliğine kapıyı açabilir misin? Babamın ricası üzerine sana söylemem gereken bir şey var.”
ilk gol.
Kang Min-ho'nun kızıydı.
İnsanların genç bir yaratığın ölümüne, Kang Min-ho'yu doğrudan öldürmekten daha aşırı bir tepki gösterdiğini öğrendim.
Gerçekten eğlenceli bir şey olacak.
Mutlaklar dünyaya felaket getirdiğinde, bunu yapmanın en sevdikleri yolu kasıtlı olarak 'aileyi' bir kenara bırakıp tepkilerini izlemekti.
akıllı.
akıllı, akıllı. akıllı... ... .
sürekli vuruş.
Kibarca konuşan Jo Dong-seop'un yüzü aniden şiddetle buruştu.
“Kötü çocuk. Kapıyı bile açmadan.”
Quang!
kapıyı kırdı
maskeyi çöpe attı
İçeri adım atmak üzere olduğunuz an.
kapsül.
Papa Papa Pat.
Güçlü bir ışık yükseldi.
Jo Dong-seop ileri geri çekildi ve görüş tekrar sağlandığında gizemli bir kişi onun önünde belirdi.
dedi soğuk bir tavırla.
“Yüzünü ilk defa görüyorum.”
Çok sayıda olasılık.
Roman Dmitry mümkün olan en iyi karşı önlemleri aldı.
İlk başta şüpheci olan insanlar vardı ama gizemli kişi Roman Dmitry'ye tamamen güveniyordu.
Mevcut duruma bakın.
Söylediği bu değil miydi?
Gizemli bir kişi olan Kang Min-ho, soğuk bir ifadeyle portaldan çıktı.
“Açıklamak. Sen kimsin ve neden çocuğuma zarar vermeye çalışıyorsun?”
bu durum.
Bu onun için kesinlikle kabul edilemezdi.
Yorum