İlahi Ölüm İmparatoru Novel
Bölüm 70: Her Zaman Birlikte!
Gote Adası'nın doğu ucunda.
Bir milyondan fazla insan vardı.
Ayrıca genç yetiştiricilerin jetonlarını almak için sıraya girdiği çok sayıda kuyruk da vardı.
“Ciddiyim, daha önce bu kadar uzun bir kuyruk görmemiştim!” Oldukça saf görünen genç bir adam sinirli bir ses tonuyla konuştu.
“Ben de.” Genç adamın arkasındaki genç kız cevap verdi.
“Heh, bilmiyorsun ama herkes aynı anda jetonlarını almaya gelseydi çok daha uzun bir kuyruk olurdu.” Aniden rastgele bir genç yetiştirici araya girdi ve genç kadına bilgisini göstermeye çalıştı.
“Kardeşim mi yani?” Zayıf görünen bir başka genç de sohbete katıldı.
“Evet, halihazırda kendi jetonlarını almış beş milyondan fazla yarışmacı var.” O rastgele genç yetiştirici cevapladı.
“Evet, doğru. Diğer imparatorluklar zaten daha erken buraya geldiler.” O sıska genç adam anlayışla başını salladı.
Sırada bekleyen insanların üzerinden geçen Davis ve Ellia, bu tarz konuşmaları çokça duyduklarından, olup biteni anlamak onlar için daha kolay oluyordu.
“Ellia, bunu duydun mu?”
Ellia duyduğu bilgiyi sindirirken cevap verdi, “Hmm! Görünüşe göre ön elemelerin gerçekleşeceği on iki Ada var. Sadece bu değil, ayrıca hangi Ada'ya atanacağımız, çektiğimiz jetonlara göre belirlenecek gibi görünüyor...”
“Yani ayrılma ihtimalimiz var, öyle mi?” Gerçek, üzgün bir ifadeyle yüzüne yansıdı.
“Öyle görünüyor.” Davis umursamazca mırıldandı ve üzgün yüzüne baktı.
Onun üzgün ifadesini görünce onu teselli etti, “Haha, moralini bozma, sonsuza kadar ayrılacak değiliz ya.”
Ardından ekledi: “Ayrıca kesin olarak ayrılıp ayrılmayacağımızı da bilmiyoruz, o yüzden umutsuzluğa kapılmayın.”
“Hmm! Umarım her zaman birlikte oluruz!” Ellia gülümsedi ve hiçbir art niyet taşımadan masumca cevap verdi.
Bunu duyan Davis donup kaldı.
Gülümsemesi parlak ve saftı, sözleriyle birleşince Davis'e bir melek gibi göründü.
Sonra sanki söyledikleri umurunda değilmiş gibi aceleyle bakışlarını kaçırdı ama yüreğinin derinliklerinde, söyledikleri onu çok etkilemişti.
İkisi de sohbet ederken, ikisi için birer jeton almak üzere sıraya girdiler. İkisi de başlangıçtan itibaren garip bakışlar aldılar çünkü geziye çıkan iki çocuk gibi görünüyorlardı.
Davis onların tuhaf ifadelerine aldırış etmiyordu ama Ellia onların istenmeyen ilgisinden açıkça rahatsız oluyordu.
“Başkalarına aldırma Ellia, Büyük Deniz Kıtası Buluşması'na katılan bir çocuk olarak kendinle gurur duymalısın.”
Ellia gururlu bir tavır takınarak başını salladı.
Davis, onun gururlu ifadesine güldü ve bu durum onu anında utandırdı.
İki jetonlarını aldıktan sonra, gece olmuştu. Jetonlarını alan neredeyse son katılımcılardı.
“Hmm? Jetonda neden bir yazı yok? Hangi adaya gideceğimi nasıl bileceğim?” Jetonu gören Davis, sormadan edemedi.
“Belki harfler sihirli bir şekilde ortaya çıkar?” diye şakacı bir tonda cevap verdi Ellia.
Aniden, hiçbir yerden tüm Ada'ya ciddi bir ses duyuldu. Ses birkaç kilometre daha öteden duyuldu.
“Daha önce de söylediğim gibi, jeton üzerindeki harfler ön eleme günü kendini gösterecek. Ön elemeleri yarın yapmaya karar verdik, bu nedenle bugün jeton alamayanlar otomatik olarak diskalifiye edilecek!”
Bunu duyan gemilerde veya Ada civarında bulunan birçok genç, jetonlarını almak için aceleyle Ada'nın doğusuna gitti.
'Güçlü bir ses yükseltme oluşumu mu? Hayır, öyle görünmüyor. Muhtemelen başka bir oluşumun ek bir özelliğidir.' diye düşündü Davis, sesin nereden geldiğini anlayamadığı için.
Zaman geçti ve sonunda sabah oldu. Davis ve Ellia'yı kimse rahatsız etmedi, çünkü hepsi bu çocukların ufuklarını genişletmek için güçlü bir aileden geldiğini düşünüyorlardı.
Yine o ciddi ses coşkuyla yankılandı.
“Token toplama süreniz sona erdi, token alamayanlar otomatik olarak diskalifiye edilecektir!”
Dün gece hayatları buna bağlıymış gibi jetonlarını almaya koşan çok sayıda genç, bunu duyunca rahat bir nefes aldı.
“Şimdi jetondaki harfler her an kendini gösterecek.”
Aniden, Davis bir oluşumdan gelen bir enerji dalgasını hissedebildi. Oluşumun enerjisi Adanın merkezinden geldiği için bunu tespit etmeyi başardı.
Ön elemelere katılmaya gelen gençlerin neredeyse %99'unun göremediği Ada'nın ortasından yukarı doğru çekilen çeşitli şeffaf ışıklar.
Davis ayrıca, kendisine aşırı bir hızla yaklaşan ve jetonuna çarpan şeffaf ışıkları da gördü.
Bu tür durumlar ellerinde bir token tutan tüm genç yetiştiricilerin başına geldi. İster bir gemide olsunlar ister Ada'dan uzak bir yerde olsunlar, o şeffaf ışıklar ellerindeki tokenlara başarıyla çarptı.
Davis, jetondaki şeffaf ışığın bazı kelimelere dönüştüğünü gördü.
(Beşinci Ada) Fenrir Scans
Ancak bir nedenden dolayı elindeki beyaz renkli jeton bir anda kırmızı renge dönüştü.
“Ellia, hangi adayı aldın?” diye sordu Davis, Ellia'ya.
“Beşinci Ada!”
Davis rahat bir nefes alarak, “Çok şükür aynı adadayız.” dedi.
“Gerçekten mi!?” Ellia heyecanla yumruklarını sıktı ve neredeyse ona sarılmak için üzerine atlayacaktı ama kabalık olarak değerlendirileceği için bunu yapmadı.
“Evet, hehe.” Davis rahatlamış bir tonda güldü. Aslında, ön elemelerde birçok tehlike olduğu için Ellia'dan ayrılmaktan en çok korkan oydu.
Zaten burada bir insanın bir insanı öldürmesi çok da zor değildi.
Yorum