İlahi Ölüm İmparatoru Novel
Bölüm 31: Anlaştık!
“Mhm, herkes onu ne kadar çok sevdiğimi biliyor.” Buna rağmen Logan başını salladı.
Gizlenecek hiçbir şey yoktu, Loret İmparatorluğu'nun yarısı zaten onun Claire'e olan derin aşkını biliyordu ve tek bir kadına vurulmaktan da utanmıyordu.
“Harika! İmparatoriçenizi derinden sevdiğinizi görmek harika, ancak bir İmparator olarak, yerine getirmeniz gereken bir göreviniz var, İmparator Loret. Otuz altıncı kızım Shirley Ashton'ı kraliyet eşiniz olarak almaya ne dersiniz, yeteneği sizinkinden aşağı değil, hatta imparatorluğumun mücevheri bile denebilir.” İmparator Ashton gururla övündü.
“Bu…” Logan'ın yüzünde zor bir ifade vardı. Bu teklif onu cezbetmişti, ancak bu teklifi kabul etmenin hem içsel hem de dışsal sonuçlarını biliyordu.
“Ne? Yaşıysa, henüz on altı yaşında, evlenmek için mükemmel bir yaş. Eğer bundan hoşlanmıyorsan, onu eşin olarak almak için birkaç yıl bekleyebilirsin!” İmparator Ashton rakibini yenmeye kararlıymış gibi görünüyordu ve muhtemelen buraya kadar geldikten sonra geri adım atmayacaktı.
Ama hepsinden önce, eğer kızını gelecek vaat eden ve etkili bir karakterle evlendirip başka bir imparatorlukla ilişki kurabilirse, bundan daha iyi olamazdı, ya da gözlerinde kurnaz bir parıltıyla öyle düşündü. Ayrıca, değerli kızı da Loret İmparatorluğu'nun büyümesiyle birlikte yükselecekti.
Onun için bu hiç de fena bir teklif değildi.
“Teklifiniz cazip, İmparator Ashton, ama teklifinizi nazikçe reddetmem gerekecek, yoksa nasıl öldüğümü bile anlamayacaktım.” Logan yüzünde üzgün bir ifadeyle başını iki yana salladı.
“Ha? Hehe, İmparator Loret'in ya kandırıldığını ya da şantaj gördüğünü görüyorum. Şuna ne dersin… Onu veliaht Prens Davis'le evlendirmeyi umursamam ve o da on altı yaşına geldiğinde onu ilk karısı olarak alabilir…” İmparator Ashton uzlaşırken tereddüt etti ve sanki bu kabul edilebilir bir teklifmiş gibi isteksizce söyledi.
Sonuçta Prens Davis, Loret İmparatorluğu'nun tahtının bir sonraki varisi olacaktı.
“Bu kabul edilebilir!” Logan da güvenilir bir imparatorlukla ittifak kurmak istediğinden başını salladı.
Ross İmparatorluğu, Loret İmparatorluğu ile Ashton İmparatorluğunu topraklarda ayırmıştı, bu yüzden aralarında hiçbir zaman veya çok fazla çatışma olmamıştı.
“Mükemmel!”
“Eh?” Davis anlamadığını belirten bir ses çıkardı.
Teklifin değişmesi o kadar hızlıydı ki ne olduğunu anlayamadı. Sadece gösterinin tadını çıkarıyordu, babasının garip bir duruma düşmesini görmek eğlenceliydi ve sonra birdenbire, sebepsiz yere nişanlandı.
“Hehe, küçük prens oldukça mutlu görünüyor. Endişelenme, veliaht Prens Davis. Büyüyene kadar gelinini kesinlikle tehlikeden koruyacağım!” İmparator Ashton gururla ilan etti.
Davis dalgın dalgın başını salladı. Düşünce süreci şu anda gerçekleşen sohbete yetişemedi. Birkaç saniye sonra, farkına vardığında dalgınlığından çıktı.
'Piç! Bana tuzak kurdu!' diye öfkelendi Davis.
Babası daha iznini bile almamıştı! Gerçekten altı yaşında bir çocuk olsaydı bir şey olurdu ama değildi!
Bunu nasıl kabul edebilirdi?
Sessiz kaldı, Ruh İletimini kullanmaması gerektiğini biliyordu. Kesinlikle dışarı çıkıp öfke nöbeti geçiremezdi, değil mi? Bu çok utanç verici olurdu ve ayrıca bir çocuğun yetişkin meselelerini bilmemesi gerektiği için yaşından da şüphe ederlerdi.
Birkaç saat süren tartışmanın ardından konu Büyük Deniz Kıtası'nda yaşananlara geldi.
“Tamam o zaman, gidelim. Fırsat çıkarsa tekrar görüşürüz.” İmparator Claymore ayağa kalktı ve veda etti.
“Haha, umarım hediyem seni gerçekten tatmin etmiştir. O zaman ben de ayrılırım.” İmparator Ross hızla ayrıldı.
“Kızımın nişanı ile ilgili meseleyi ona ileteceğim, bu yüzden geri adım atıp atmayacağı konusunda endişelenmene gerek yok, çünkü ben bununla ilgileneceğim.” İmparator Ashton, Logan'ı teselli etti ve ayrıldı.
Ayrılmak üzere olan İmparatoriçe Ruth ayağa kalktı, ama kaşlarını çatarak tahtın yanına doğru baktı ve küçük prensin kendisine baktığını fark etti.
Gülümsedi ve zarif bir şekilde ona doğru yürüdü.
Davis anında gerginleşti. Saçlarının hafifçe sallandığını görebiliyordu ve önüne geldiğinde eğilip yanaklarını sıktı.
Donup kalmıştı, gözleri onun göğüs dekoltesinden ayrılmamıştı.
“Ne kadar da sevimli bir çocuk!” İmparatoriçe Ruth, Davis'in zirvelerine dikkatle baktığını görebiliyordu. Sırıttı ve henüz altı yaşında olduğu için bunu ciddiye almadı.
Onun gurur duyduğu varlıklarını görmesine merakının sebep olduğunu düşünüyordu.
'Çok yaramaz bir adam.'
Tartışma sırasında çoğu zaman ona baktığını hissettiği için kendi kendine düşündü. Fiziksel duyusu, tüm erkeklerin bakışlarını üzerinde hissetmesine izin vermişti.
“O zaman ben de veda edeceğim, İmparator Loret.”
Sırtı onların gözü önünde olunca uçup gitti.
Davis donmuş halde kaldı.
Çok güzeldi ve mütevazı kıyafetleri bile varlıklarını gizleyemiyordu. Önceki hayatında çok şey görmüş olmasına rağmen, daha önce hiç bu kadar 'yakın temas' yaşamamıştı. Tamamen bakireydi ve eğer göç etmeseydi bir büyücü olurdu.
Kalbinin çarpmaya devam etmesi onu heyecanlandırıyordu.
Sonunda birkaç saniye sonra başını salladı.
'Ben her şeyi mahvettim!' diye düşündü pişmanlıkla.
Nedense, onun üzerinde iyi bir izlenim bırakamadığı için hayal kırıklığına uğramıştı.
Babasının gizlice salondan çıktığını görünce hızla yanına koştu.
“Baba! Bunun anlamı ne?” Davis kollarını yakaladı ve öfkeyle sordu.
Logan utangaç bir şekilde gülümsedi ve hiçbir şey söylemeden gitti.
“Kahretsin!” diye bağırdı Davis, artık umurunda değildi.
Kahkaha sesleri Taht Salonu'nda yankılandı. Kraliyet Şatosu'ndaki herkes ilişkilerinin dostça olduğunu biliyordu. Bu yüzden, bu konuda derinlemesine düşünmediler.
====== Fenrir Scans
Davis annesine şikayette bulunmak için İmparatoriçe'nin Konutu'na doğru yola çıktı.
Öfkeyle sert adımlarla yürüdü. İmparatoriçenin odasına ulaştı, içeri girdi ve annesinin odasına ulaştı.
Yolda kendisine engel olan kimse olmadığı için kısa sürede varmayı başardı.
'Nasıl cüret eder! İdeal kadınımı hayal ettim ama bu ittifak tüm umutlarımı yerle bir etti!'
Davis bunu öylece kabullenmeye hazır değildi ve şikayetini dile getirmek için oraya gitti, “Anne! O… Baba, o…”
“Hahaha! Davis, ben de şimdi duydum.” Claire kıkırdadı.
“Ahh! O! Nasıl yapabildi? Benim onayımı bile istemedi. Bana bunu nasıl yapabilir?” Davis sinirlendi ve çaresiz kaldı.
Sonuçta onun da gelecekteki ruh eşi için kendi planları vardı.
“Üzgünüm Davis, ama babanın böyle bir durumda seni feda etmekten başka seçeneği yok,” dedi Claire yüzünde üzgün bir ifadeyle.
“Babanın tekrar evlenmesini isteyemezsin herhalde, değil mi?” Claire ona baktığında gözleri nemliydi.
“Hayır anne! Sadece bu…”
“Yeter Davis, bu evliliği sonuna kadar götürsen iyi olur!” dedi Claire, bakışlarını ondan kaçırarak.
“Ama anne! Karşı tarafa karşı hiçbir duygum yok!” Davis de pes etmiyordu.
“Duygular zamanla gelişebilir, Davis! Bu nişan zaten harekete geçti. Şimdi geri çekilirsen, nişanlandığın kadın onuruna karşı sert bir tepki almaz mı? Nasıl tekrar evlenebilir? Ne hissedeceğini düşün?”
Davis, buna karşı koyamayacağını ve sadece güçsüzce pes edebileceğini hissettiği için dili tutuldu. Ancak, bir şeylerin yanlış olduğunu hissetti.
“Endişelenme Davis. Gelecekte daha fazla kadınla evlenirsen seninle tartışmayacağım…”
Davis şaşkına döndü, “Ne? Ama… anne? Çok eşlilik fikrine karşı değil misin?”
Davis anlayamadı.
O zaman Logan'ın başka bir kadınla evlenmesine izin vermez miydi?
“Hayır, öyle değil. Sadece aşırı bencilim ve kocamı başka hiçbir kadına teslim etmem.” Kararlı bir ifadeyle ilan etti ama sonra sadece omuz silkti.
“Neyse, şanslı değil misin? Altı yaşındasın ama iki eşin var zaten!”
“Ha? İki mi?”
Davis'in ağzı açık kalmıştı.
“Ah, bu konuyu daha önce sekiz yaşındayken açmamız gerektiğini düşünmüştüm, bu yüzden kimse sana söylemedi. Sen doğmadan önce bile Cauldon Ailesi'nin Genç Metresi ile nişanlıydın.”
“Ne!? Ama nasıl?”
Davis bunun mümkün olmadığını düşünüyordu. Kendisi hakkında bilmediği veya kendisiyle ilgili kaç tane konu vardı?
“Uhh, isyan sırasında. Mümkün olduğunca çok müttefik toplamak zorundaydık ve Logan'ın Cauldon Ailesi'nden bir kadınla evlenmesini kesinlikle istemezdim. Bu yüzden, seni onların ailesinin Genç Metresi'ne vermeyi ancak gönülsüzce kabul edebilirim.”
Onun 'isteksizce' vurguladığını duyan Davis'in yüzünde siyah çizgiler belirdi. Artık neden bir şeylerin yanlış olduğunu hissettiğini ve annesinin bu durumda babasını neden desteklediğini biliyordu çünkü ikisi tarafından da aldatıldığını anlamıştı.
Yorum