Göksel Soy Novel
Bölüm 490 Söylentiler
Glacia, Kraliçe'nin ciddileştiğini hissettiğinde duruşunu dikleştirdi.
Üzerinde çok az desen bulunan açık yeşil bir cübbe giyen eski kraliçenin aksine Glacia'nın kıyafeti, ince gümüş işlemelerle süslenmiş, uçuşan mavi bir elbiseden oluşuyordu.
'Bu yaşlı cadı… ömrünün neredeyse yüzde doksanını kader ağacının dallarından sızan karanlık enerjiyi temizlemesine yardım etmek için kullanmasına rağmen hâlâ çok güçlü.'
Glacia, Kraliçe'nin genellikle yumuşak kalan mercan rengi gözlerinin keskin bir şekilde vücuduna odaklanmasını görünce kaşlarını çattı.
“Kraliçem, o kız iyi. Onu birkaç kez ziyaret ettim. O ve onunla birlikte gelen diğer insanlar kasaba başkanının bakımı altında. Yani endişelenmeye gerek yok.”
Glacia'nın ifadesi, kendisiyle birlikte gelmek için portala gönüllü olarak atlayan kahverengi saçlı adamı hatırladığında ekşidi, ancak o sinir bozucu adam bu topraklara vardığı anda kim bilir nereye kaçmıştı. Hatta kız arkadaşını bile geride bırakıp ince havaya karışmıştı.
've burada onun faydalı olacağını düşündüm, çünkü gözleri maneviyat içeriyordu.'
Kraliçe birkaç saniye gözlerini kapattı ve ellerini birleştirip çenesinin altına koyup başını destekledi, sonra hafifçe gülümsedi ve loş ışıklı odada hafifçe parlayan gözlerini açtı.
“Canım… söylentileri duymamışsın gibi görünüyor. Eh, bu beklenen bir şey çünkü sen her zaman istediğini yapmakla meşgulsün.”
Glacia'nın çatık kaşları derinleşti.
“Hangi söylentiler?”
Kraliçe kıkırdadı, kırışmış yüzü eğlendiğini gösteriyordu. Fenrir Scans.cσm
“O kız… Kader ağacının onu nedense kayırdığını duydum çünkü bizim ırkımızdan biriyle ağacın altında kavga ederken, ağaç dalları onun düşmesini engellemiş. Benim için çalışan hemen hemen her hizmetçi bunun hakkında dedikodu yapıyor ve bunu duyduğumda, hoş bir şekilde şaşırdığımı söylemeliyim. Kader ağacının başka birine ilgi göstermesinin üzerinden ne kadar zaman geçti…”
Bir anda Glacia'nın ifadesi değişti ve karşısındaki yaşlı kadına inanmaz gözlerle baktı, Kraliçe'nin şaka yaptığını düşündü. Kader ağacının kendi bilinci vardı, ancak başka birine ilgi göstermesi uzun zaman olmuştu.
Kader ağacının ilgi gösterdiği son kişi, Glacia'nın vücudundaki muazzam miktardaki ruhsal enerjiyle geleceği öngörebilen efendisiydi. Bu yüzden bu apaçık yalana inanamadı. Söylentiler muhtemelen asılsızdı!
Ama Glacia, Kraliçe'nin hiçbir aldatmaca barındırmayan gözlerine baktığında, gerçekler ona dank etti ve Kraliçe'nin şaka yapmadığını anladı! Hayır, Kraliçe zaten hiç şaka yapmamıştı.
“Nasıl…? Hayır, neden! Ağaç neden bu gezegenden bile olmayan birine ilgi göstersin ki-!”
Kraliçe başını sallayıp ayağa kalkınca sözleri yarıda kaldı.
“Umarım o kızı düzenli olarak kontrol ediyorsundur… Efendinin bu gezegene bilinmeyen bir kızı getirmek için böylesine garip bir söz vermesinin bir nedeni olduğuna inanıyorum. Belki de bu kadarını çoktan görmüştür…”
Glacia yumruklarını sıktı ve başını salladı. Bundan sonra gidip o kıza göz kulak olacaktı, ancak Kraliçe'nin sonraki sözleri şaşkınlıkla iki kez göz kırpmasına neden oldu.
“O kız… Onu ilk gördüğümde vücudunda bir iz hissettim, ancak izin yerini belirlemek için kullanıldığını bilmeme rağmen, izi çok zayıf biri yaptığı için kaldırmadım. Bu yüzden, onu buraya getirirken güçlü birini düşman etmemiş olmanı umuyorum.”
Kraliçe sessizleşen orta yaşlı elf kadına baktı. Uzun bir sessizlik dakikasından sonra, Glacia gözlerinden gümüş saçlı bir adamın görüntüsü geçerken kıkırdadı.
'Söyleme bana…? Haha, Yue'nin vücuduna o işareti o mu koydu?'
Kraliçeye baktı.
“Kraliçem, endişelenmenize gerek yok çünkü Yue'yi getirdiğim gezegende olağanüstü güçlü bireyler yoktu. Dahası, vücuduna kimin işaret koyduğunu bildiğime inanıyorum, ama o sadece sıradan bir genç adam, endişelenecek bir şey yok.”
Kraliçe iç çekerek başını salladı. Glacia'nın daha ne gibi sorunlar yarattığını öğrenmek için gezegeni terk edemezdi. Üzerindeki açık yeşil cübbe, gezegenlerinde meydana gelen son olayları düşünmek için bir an durduğunda dalgalandı.
Glacia'nın bahsettiği adam hakkında pek fazla düşünmüyordu çünkü onun güçlü olmadığını biliyordu, Yue'nin vücudundaki iz neredeyse hiç güç taşımıyordu.
Glacia Kraliçe'ye son bir kez baktı ve odadan çıkmak için ayağa kalktı çünkü işler onun için çok daha ilginç bir hal almıştı. Kader ağacının Yue'ye, işaretten bahsetmiyorum bile, gerçekten ilgi gösterip göstermediğini görmek istiyordu… Bunu hissetmiyordu ve eğer Kraliçe bugün ona bundan bahsetmeseydi, bunu asla keşfedemezdi.
'İlginç… o gümüş saçlı insan, vücudunda tuhaf bir şey olduğunu biliyordum. Kontrol etmeliydim; şimdi merak beni öldürüyor… İşareti kaldırmayacağım çünkü onu tekrar görmek istiyorum. Yue'yi yanıma aldığımda beni durdurmak için oldukça çaresiz göründüğünden onu bulmaya gelir mi acaba? Sanırım gücü ilahi rütbe bile olmadığı düşünüldüğünde uzun zaman alacaktır.'
Kapıyı açtı, ancak odadan çıkmadan önce Kraliçe onu durdurdu. Glacia durakladı ve geriye baktı, ancak Kraliçe konuşmaya başladığında yüzünde ciddi bir ifade gördü.
“Glacia, bir atılımın eşiğindesin, değil mi? Bir sonraki rütbeye başarıyla ulaşana kadar elf şehirlerinden birinde kalacağına inanıyorum. Buradayken Yue'yi eğit… ve eğer o kız üç yıl içinde ilahi rütbeye ulaşabilirse, onu 'Gladyatör Arenası'nda yarışacak diğer genç elflerin arasına kat.”
Yorum