Göksel Soy Novel
Çevirmen: Rin Fenrir
Ertesi sabah Kyle erkenden kalktı ve Nine ile birlikte derse gitti. Birkaç saatlik olağan derslerden sonra, doğruca eğitim alanına gitmeden önce banyo yapmak için yatakhaneye geri döndü.
Şu anki programı çılgıncaydı çünkü eğitim ve derslere katılmak dışında başka hiçbir şeye vakti yoktu.
Birinci sınıf öğrencilerinin antrenman eğitmeni Profesör Liam da Kyle’ın bu kadar sıkı çalıştığını ve inanılmaz gelişmeler gösterdiğini görünce çok etkilendi.
Kyle hiç sormasa da, Profesör Liam ona orada burada yaptığı hatalar hakkında ipuçları veriyordu çünkü Profesör Liam Kyle’ı gözlemledikçe yeteneğinin sadece B kademe olmasının gerçekten üzücü olduğunu düşünüyordu.
Yarışma zamanı yaklaştığı için Alec ve ekibi de dahil olmak üzere tüm birinci sınıf öğrencileri her zamankinden daha çok çalışıyordu ama Kyle her zaman gece geç saatlere kadar antrenman yapardı.
Tüm antrenman sahası boş olurdu ve ancak bitkin düştüğünde ve vücudunda hiç güç kalmadığında sendeleyerek yatakhanesine doğru giderdi.
Kyle’ın etkisiyle Nine da deli gibi antrenman yapmaya başlamıştı ama ne kadar çabalarsa çabalasın antrenman sahasını Kyle’dan daha erken terk ediyordu.
İlk başta Nine ve diğerleri Kyle’ın bitirmesini beklediler ama ertesi gün Kyle onları durdurdu çünkü dinlenme zamanlarını boşa harcamak istemiyordu.
Bia ile iletişim kurduktan sonra Kyle onunla telepati yoluyla da konuşabildiğini fark etti çünkü birbirlerine bağlanmışlardı.
İlk başta Bia ile telepati yoluyla konuşmak zordu ama birkaç kez denedikten sonra Kyle işin özünü anladı.
Ayrıca bu süre zarfında Bia sayesinde Lara Kyle ile normal bir şekilde konuşmaya başladı. Hala zaman zaman onu görmezden geliyordu ama eskisine kıyasla çok daha iyiydi.
Tüm bunlar olurken Profesör Aliza’nın gözü Kyle’ın üzerindeydi. Ona doğrudan yardım edemiyordu ama gizlice Müdür Yardımcısı George’dan yaşam iksirini aramasını istedi.
Bir hafta bu şekilde geçti, Kyle eğitiminde iyi bir ilerleme kaydetmeyi başardı. İstatistikleri de öncekine kıyasla çok gelişti.
______________________________
İstatistikler:
İsim: Kyle
Soy: Göksel (Kilitli)
Kademe: F+
Güç: E-
Mana: F+
Çeviklik: F+
Yetenek: SS Kademe (bastırılmış)
Şans: A
Beceriler:
#*Alev Topu F Kademe:
…..
______________________________
Kyle’ın çeviklik istatistiği bir alt kademe ve güç istatistiği 2 alt kademe arttı!
Bir aydan biraz daha uzun bir süre önce bu iki istatistiğin de G kademesinde olduğuna kim inanırdı?
Tüm bunlar mümkündü çünkü geçtiğimiz hafta boyunca Kyle’ın programı derslere katılmak, antrenman yapmak, yemek yemek ve tekrar antrenman yapmaktı.
Dinlenmek için günde sadece 1-2 saat kullanıyordu. Ancak Kyle’ı şaşırtan şey, vücudunun bu kadar yoğun bir antrenmanla başa çıkabilmesiydi!
Şimdi Kyle neredeyse bir atılımın eşiğindeydi ve ona göre yarım ay içinde muhtemelen (E-) kademesine atılım yapacaktı.
….
Herkes antrenman yaparken ve sıkı çalışırken, nihayet yarışma günü geldi çattı.
Birinci sınıf öğrencilerinin yarışması Akademi Salonunda yapılıyordu.
Bu yüzden sabahın erken saatlerinde tüm birinci sınıf öğrencileri salona doğru ilerlerken görüldü.
Kyle ve Nine da bazı birinci sınıf öğrencilerinin arkasında yürürken arkalarından biri onlara seslendi.
Bu Alec’ti. Her zamanki gibi Carcel, Lara ve Mia ile birlikte yürüyordu. Göründükleri anda, muhteşem görünümleri nedeniyle çevredeki tüm gözler onların üzerindeydi.
İlk başta Kyle, Alec ve diğerleriyle etkileşime girdiği için tüm dikkatlerin üzerinde olmasından biraz rahatsız oldu ama bir süre sonra kendisine bakan birkaç gözü görmezden gelmeye başladı.
Birbirlerini selamladıktan sonra sohbet etmeye ve birlikte yürümeye başladılar.
Kyle’ın başının üstünde oturan Bia, Mia ve Lara’yı gördükten sonra uçmaya başladı ve Mia’nın omzunun üstüne oturdu.
Kyle kısılmış gözlerle Bia’ya baktı. Görünüşe göre Bia nedense Mia’dan hoşlanıyordu.
“Bu sabah seni sevgi ve özenle besleyen kişiye sırf bir güzelin okşaması için mi ihanet ettin?”
Bia büyük mavi gözlerini Mia’ya çevirip Kyle’ı tamamen görmezden gelmeden önce kafasının içinde şikayet dolu bir ses duyarak kıs kıs güldü.
Çok geçmeden Akademi Salonu’na vardılar.
Yüzlerce seyirci koltuğuyla çevrili salonun ortasında yirmi farklı küçük sahne kurulmuştu.
Ancak sadece seyirci koltukları birinci ve birkaç üçüncü sınıf öğrencileri tarafından işgal edilmişti çünkü ikinci sınıf öğrencileri kendi yarışmalarıyla meşguldü ve üçüncü sınıf öğrencilerinin %80’i dışarıda görev yapıyordu.
Yavaş ama emin adımlarla tüm birinci sınıf öğrencileri salonun içinde belirdi ve boş seyirci koltuklarına yerleşti.
Yarışmayı denetlemekten sorumlu kişi Yaşlı Lu’ydu ve Profesör Liam ile diğer iki profesör hakem olarak görev yapıyordu.
Profesör Liam yürüyerek salonun ortasında durdu ve tüm öğrencilerin konuşmalarını kesmelerini sağladı.
“Herkese merhaba. Umarım hepiniz yarışma için çok çalışmışsınızdır çünkü sonuçlar birinci sınıf öğrencilerinden ‘Fırsat Kulesi’nin mevcut 7 yerini kimin alacağını belirleyecek.”
Profesör Liam’ın net ve yüksek sesi salonun içinde yankılandı.
“Bu yarışma beş gün sürecek ve bu nedenle önümüzdeki beş gün boyunca hiçbir ders veya eğitim yapılmayacak. Yarışmanın tüm turları teke tek dövüş şeklinde olacak. Toplam 200 öğrenci katılıyor, bu yüzden ilk turu bugün tamamlamaya çalışacağız.”
Daha sonra Profesör Liam, salonda 20 sahne bulunduğu için her seferinde 20 savaş yapılacağını söyledi ve 40 farklı öğrenciyi sahneye çağırdı.
Çağrılan öğrenciler yerlerinden kalkarak sahnelere doğru yürüdüler ve Profesör Liam’ın talimatlarını beklediler.
“Bu bir ölüm kalım savaşı değil, bu yüzden rakibinizin saldırısıyla başa çıkamayacağınızı hissettiğinizde pes etmeyi unutmayın.”
“Eğer rakibiniz karşılık verecek durumda değilse, saldırmaya devam etmenize izin verilmiyor. Katılımcılardan biri yenilgiyi kabul ettikten sonra, diğer katılımcının saldırmasına izin verilmiyor.”
Profesör Liam kuralları haykırdıktan sonra dövüşün başlaması için işaret verdi ve yarışmanın ilk turu resmen başladı.
Alec, Lara ve Nine da sahnede dövüşen ilk öğrenci grubundaydı.
Ancak Alec’in dövüşü sadece birkaç saniye sürdü ve kazanarak yerine döndü. Nine ve Lara da yerlerine dönmeden önce savaşlarını kolayca kazandılar.
İlk gruptan sonra iki grup öğrenci daha sahneye çağrıldı.
Dördüncü grupta Carcel ve Mia’nın adı okundu. Her ikisi de rakiplerini kolayca yendi.
Kyle’ın adı son öğrenci grubuyla birlikte çağrıldı, Akademiye girdikten sonra Alec, Nine ve Carcel dışında kimseyle dövüşmemişti.
Bu yüzden Kyle yaklaşan dövüşü dört gözle bekliyordu.
Ancak beklentilerinin aksine rakibi çok zayıf biriydi ve onu sadece yarım dakika içinde çok kolay bir şekilde yendi!
Ayrıca, Kyle, Nine ve diğerleri birbirlerine karşı çağrılmadığı için Profesörler ilk on öğrenciyi birbirleriyle eşleştirmemeye özen göstermiş gibi görünüyordu.
İlk turun ardından 100 öğrenci ikinci tura kaldı. İlk turun sonunda Profesör Liam herkese bugün için dinlenmelerini ve yarın sabah yapılacak olan ikinci tura hazır olmalarını söyledi.
Yorum