Karanlık Mod?

Göksel Soy Bölüm 35: İyiler… Değil mi?

Göksel Soy novelini en güncel şekilde Fenrir Scansdan okuyun.

Göksel Soy Novel

Çevirmen: Rin Fenrir

“Bazı nedenlerden dolayı, sınıra yakın canavarlar aniden bazı küçük şehirlere saldırdı ve çok sayıda insan öldü. Bazı binaları da yıktılar… Nyan Şehri de saldırıya uğrayan şehirler arasındaydı.”

“Senin nereli olduğunu hatırlıyorum…”

Kyle’ın zihni bir süreliğine bulanıklaştı, ailesinin başına bir şey gelebileceği düşüncesiyle ürperdi. Nine konuşuyordu ama şu anda Kyle onun ne dediğini duyacak durumda değildi.

Kyle’ın herhangi birini öldürebilecekmiş gibi karanlık bir ifade takındığını gören Nine kelimenin tam anlamıyla korkmuştu. Yine de endişeliydi ve bir şeyler söyleyecekti ama o söyleyemeden Kyle panikle sınıfı terk etti.

Kyle’ın ailesiyle iletişime geçmek için kullanabileceği herhangi bir iletişim cihazı yoktu. Yapmak istediği tek şey bir an önce Akademi’den ayrılıp ailesini görmekti.

Nine Kyle’ın solmakta olan görüntüsüne baktı, Profesör Aliza’nın sınıfa girme vakti gelmek üzereydi. Lanet okudu ama yine de Kyle’ın peşinden gitti.

Nine ilk başta Kyle’a yakınlaşmak istemişti çünkü onu güçlü biri olarak görüyordu ama şimdi birlikte bir ay geçirdikten sonra Kyle için ciddi şekilde endişeleniyordu.

Sınıftan koşarak çıktıktan sonra Kyle ne yapacağını bilemedi çünkü Akademi’den izinsiz ayrılmak yasaktı. Terli avuç içleri ve boş bir ifadeyle ne yapacağını düşünürken Nine onu sakinleştirmek için omzundan tuttu.

“Her şey yoluna girecek, bir görev alalım ve birlikte gidelim.”

Kyle Nine’a baktı ve onun sözlerini duyduktan sonra sakinleşmeye başladı. Yumruklarını sıktı ve başını salladı, şimdi düşüncesizce davranmanın sırası değildi.

İkisi de aceleyle Görev Salonu’na doğru yürüdü ve Kyle etrafına bile bakmadan görev tahtasına doğru yürüdü ve bitki toplama üzerine rastgele bir görev seçti.

Nine da aynı şeyi yaptı ve her ikisi de seçtikleri görev sayfasını resepsiyonun arkasında oturan genç adama uzattı.

Genç adam sayfaları aldı ve daralmış gözlerle Kyle’a baktı, onu biraz tanıdık buldu.

“Geçen ay gördüğüm çöp bu.”

Genç adamın gözlerindeki küçümseme görülebiliyordu, ayrıca garip bir gülümseme takınan Nine’a da baktı. Onlara ikinci bir bakış atmadan, alaycı bir şekilde konuşmadan önce isimlerini kaydetti.

“Bu ‘Bitki toplama’ görevleri daha dün yayınlandı, bunları tamamlamak ve eşyalarla birlikte geri dönmek için iki haftanız var.”

Kyle genç adamın konuşma tarzından ne rahatsız oldu ne de umursadı, görevin onayını aldıktan sonra aceleyle Nine ile birlikte salondan çıktı.

Çok geçmeden her ikisi de Akademi’den ayrıldı ve Akademi’nin dışında bulunan tek ışınlanma düzeneğine doğru ilerledi.

Akademi’nin önündeki sokaklar farklı dükkânlarla doluydu, bazıları düşük seviyeli beceri çekirdekleri satarken bazıları da sanat eserleri satıyordu. Birkaç dükkânda da kıyafet ve diğer bazı günlük ihtiyaçlar satılıyordu.

Depolama halkasına bakan Kyle, İkinci kardeşinin içeride bıraktığı birkaç mana taşını çıkardı, Akademi’de oldukça meşguldü ve mana taşı kullanmaya ihtiyaç duyduğu bir zaman hiç olmamıştı. Ancak miktarına baktıktan sonra sadece tek bir kişinin seyahat etmesine yetecek kadar olduğunu gördü.

Öte yandan, Kyle’ın birkaç mana taşı çıkardığını ve endişeli bir ifade takındığını gören Nine içini çekti.

“Ben kendim ödeyebilirim.”

Kyle rahatlamıştı ve başka bir şey sormadı. Sıralarını bekledikten sonra ışınlanma dizisini kullanarak doğrudan Başkente doğru yola çıktılar.

Normalde ışınlanma düzenekleri insanları bu kadar uzak mesafelere ışınlayamazdı ama Kraliyet Akademisi’nin etkisi sayesinde ışınlanma düzenekleri için bazı gelişmiş malzemeler elde etmek zor olmadı.

Başkent’e vardıktan sonra Kyle Işınlanma dizisinin etkileri nedeniyle kendini gergin hissediyordu, bu nedenle Nyan Şehri’ne doğru giden ışınlanma dizisini bulmaları bir saatlerini aldı.

Ancak Nyan Şehrine doğru giden büyük bir insan kalabalığı olduğu için sıranın onlara gelmesi birkaç saat daha sürdü.

Zaman geçtikçe Kyle daha da endişeli hissediyordu. Nyan Şehri’ne vardıklarında endişeleri daha da arttı çünkü vardıklarında onları bekleyen tek şey yıkık binalardı.

Ayrıldığında, küçük şehir günlük hayatlarıyla meşgul olan her türden insanla dolup taşıyordu.

Ancak şimdi gökyüzü gri bulutlarla doluydu ve şehrin etrafındaki atmosfer kasvetliydi. Yüzlerce insan yardım bulmak ya da bir başkasını kurtarmak için oraya buraya koşuşturuyordu.

Kan kırmızısı silahlara sahip farklı muhafızlar şehrin etrafında dolaşırken görünürde canlı bir canavar yoktu.

Ancak Başkent’ten gelen takviye kuvvetler biraz geç kalmış gibi görünüyordu çünkü etrafta çok sayıda ceset vardı.

Kyle çevresine baktı, zalim insanlarla dolu bir dünyada yaşıyordu, daha önce de cesetler görmüştü ama hayatında ilk kez bu kadar öfkeli hissediyordu. Öfkeyle yumruğunu sıkarak evinin bulunduğu yöne doğru yürüdü.

Ayakları ağırlaştı ve evini benzer bir durumda görme düşüncesiyle kalbi titredi.

Nine ise fazla konuşmadan sessizce onu takip etti. Şehrin durumunu gördükten sonra, her şeyin yolunda gitmesini umuyordu.

Yaklaşık otuz dakika sessizce yürüdükten sonra, şehirdeki en büyük binalardan birinin önüne geldiler.

Evin etrafındaki durum, yolda gördükleri diğer her yerden daha iyiydi.

Kyle kapının önünde duran ve bazı hizmetlilerle konuşan tanıdık, yorgun bir yüz gördü. Orta yaşlı adamı gördükten sonra Kyle nihayet rahat bir nefes aldı ve aceleyle adama doğru koşmaya başladı.

“Baba?”

Baron Ohan arkasından ona seslenen tanıdık bir ses duyarak arkasını döndü.

Giysileri buruşmuş ve kanla dolmuştu. Kyle’ın kendisine doğru koştuğunu gören Baron’un yorgun yüzünde bir an için mutluluk ifadesi belirdi.

Kyle yaşlı adamdan gelen ağır kan kokusunu umursamadı, rahatlamış bir ifadeyle babasına sıkıca sarıldı.

Birkaç dakika sonra Kyle nihayet babasını bıraktı ve endişeli bir ses tonuyla sordu.

“Ağabeyim ve İkinci kardeşim nerede?”

Baron Ohan hiçbir şey söylemedi ve üzgün bir ifade takındı, babasının hafif ıslak gözlerini gören Kyle’ın sesi titredi.

“Onlar iyi… Değil mi?”

Yorum Banner

Etiketler: roman Göksel Soy Bölüm 35: İyiler… Değil mi? oku, roman Göksel Soy Bölüm 35: İyiler… Değil mi? oku, Göksel Soy Bölüm 35: İyiler… Değil mi? çevrimiçi oku, Göksel Soy Bölüm 35: İyiler… Değil mi? bölüm, Göksel Soy Bölüm 35: İyiler… Değil mi? yüksek kalite, Göksel Soy Bölüm 35: İyiler… Değil mi? hafif roman, ,

Yorum

0 0 oy ver
Puan:
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle